Yahudi Müslüman düşmanlığının dini kökeni

[@azramutfak]

Hazreti Ömer'in Kudüsü Fethini (insanlara, inançlara ve mukaddesatlara muamele bakımından) diğer işgallerle aynı kategoriye mi koyuyorsunuz?

[@Mustafa_Alper]

Merhaba. Elbette detayda hepsi birbirinden farklıdır. Biri daha az, diğeri daha fazla şiddet içerebilir; fakat adına ister işgal ister fetih, ne dersek diyelim, başka bölgenin toprağını ele geçirmek, yabancı bir toplumu kontrol altına almak bütün iktidarlarda hemen hemen aynıdır; artık orada sizin sözünüz geçer. Kudüs fethinde olduğu gibi bunun daha ılımlı ve sulha bağlanan örnekleri olduğu gibi, Kuteybe b. Müslim'in Türk bölgelerini fethindeki gibi kanlı ve kıyıcı örnekleri de vardır. Unutmayın, Kudüs halkı durup dururken "Gelin bizden cizye alın, sizin kontrolünüzde yaşayalım" demedi. Öncesinde Ebu Ubeyde onlara elçi göndererek üç seçenek sundu: "Ya Müslüman olacaksınız ya cizye vereceksiniz ya da size savaş açarız." (Bkz. el-Bidâye ve'n-Nihâye, 9/656) Halk hiçbirini kabul etmeyince Ebu Ubeyde ordusuyla üzerlerine yürüdü, Beytü'l-Makdis'i kuşatma altına aldı. Zor durumda kalan halk, müminlerin emiri Ömer b. Hattab'ın yanlarına gelmesi durumunda sulha razı olacaklarını söylediler... (Devamını İbn Kesîr'den ve Taberî'den okuyabilirsiniz.) Burada mesele, başkalarını güç kullanarak denetim altına almak, kendi şartlarınıza, çizdiğiniz sınıra uymaya mecbur etmektir. Dediğim gibi bunlar hafiften ağıra değişebilir, halifenin veya yerel idarecinin inisiyatifine kalmıştır.

[@Fakihatun]

@@Mustafa_Alper çok düşünme üstad, kafayı yersinn