İnanırım bak şiiri Arifhan Atilla rahatlan şiir duygusal güzel harika

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 7. 09. 2024
  • İnanırım bak şiiri Arifhan Atilla en güzel şiir sevenler için sevgililer için duygusal

Komentáře • 3

  • @sedadogan4456
    @sedadogan4456 Před 4 lety

    Şiir okumak size çok yakışıyor çok duygusal,samimi,içten okuyorsunuz . Bence siz hep okuyun 👏 ağzınıza,yüreğınize sağlık 🙂🖤

    • @emirturkmenoglu4083
      @emirturkmenoglu4083  Před 4 lety

      Seda Doğan çok teşekkür ederim okuduğum şiirler sizin gibi dinleyicilerimin ilgisini çekiyorsa ne mutlu bana dinleyen kulaklarınıza sağlık Hanım efendi 😊❤️

  • @TurgutSakin
    @TurgutSakin Před 2 lety

    muhteşem yorumunuzla şiirimi seslendirmenizi sizden rica ediyorum
    KADROLU YALNIZLAR İÇİN
    unuttuklarınızı soruyorum
    hiç hatırlamak istemediklerinizi
    teninize iz bırakanları
    ve izinizi taşıyan tenleri
    görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin
    unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
    dualarınız var mı
    ya duvarlarınız
    gidenleriniz
    çekip gidenleriniz oldu mu sizin
    hiç beklemeden
    bir şey söylemeden
    elinizde kalan gidişleri soruyorum
    yüreğinizde ki bitişleri
    kimin hayali kaldı gözlerinizde
    o kalp o yarayı kimden aldı
    aşkı en son kime hapsettiniz
    ya da kime terkettiniz aşkı
    siz
    siz birinin sonu oldunuz mu hiç
    ya da bir şiire konu oldunuz mu
    yoksa siz hep terk mi edildiniz
    unutmayı kim öğretti size söyleyin
    ihaneti kim ezberletti
    artık sevmesenizde
    hala rüyalarınızda gördükleriniz var mı sizin
    söyleyin
    bilmem hangi sokakta ve banklar üstünde
    kimin ismini yana yana karaladınız bir kenara
    ya da unutulduğunuz o caddede ve yine yağmur altında
    kimi buruşturup attınız bir tarafa
    söyleyin
    yıllar sonra döndükleriniz oldu mu sizin
    yollar aldıklarını geri verdi mi
    peki değer miydi bir hiç için
    söyleyin
    yalnızlığı size kilitlediklerinden beri
    artık geceler hiç bitmiyor değil mi
    şimdi
    her sabah uyandığınızda
    yanınızda olmayan o kişiden
    artık nefret ediyorsunuz değil mi
    biteceğini bile bile başladığınız aşkları soruyorum
    ben demiştim dediğiniz o anları
    hep yanındayım diyenlerin yokluğunda
    ve yüzlerce ölü varken yüzünüzde
    ne yapacağınızı bilmeden dolaştınız mı sokaklarda
    söyleyin
    iyi ki yapmışım dediğiniz hatalarınız var mı bu hayatta
    onu hatırlarım diye dinlemediğiniz şarkılar
    yine ağlarım diye izleyemediğiniz filmler
    kafanızın karıştığı durumları soruyorum
    okuyup okuyup anlamadığınız kitapları
    gözlerinizin boşluğa daldığı anları
    uzaklara
    hani çok uzaklara
    başınızı bir omuza yaslamayalı çok oldu değil mi
    ya da kalkıp gitmeyeli birinden
    bir kalp yangınından arta kalan duygularınızla
    siz
    gitmek istediniz mi hiç
    iyi niyetinizi kaybettiğiniz anları soruyorum
    kara kaplıya kaydettiklerinizi
    sizi kandırdığını zannedenlere inanmış gibi yapıp
    belki bir gün düzelir diye sabrettiniz mi hiç
    ama bazılarının büyüdüklerini hiç göremediniz değil mi
    hatıralar baş ucunuzda nöbet tuttu hep
    çünkü o sizi hep unuttu
    unuttu değil mi
    hani bazen bir sigara yakıp bir şarkı açarsın ve susarsın
    hani o şarkı senin söylemek istediklerini söyler ya hani
    işte anlaşılmak tam da böyle bir şey değil mi
    bilirim
    hala kokladığınız elbiseler vardır elbet
    ya da unutabilmek için hiç gitmediğiniz yerler
    söyleyin
    birine kendine iyi bak dediniz mi hiç
    hoşçakal diyebildiniz mi
    kendine iyi bakabildi mi peki
    hoşçakalabildi mi
    her yeni aşkta hep aynı ezberi yaşıyorsunuz değil mi
    söyleyin
    en başa dönüp te yeniden yaşanmak isteyen hayat mıdır
    peki yaşadıklarını inkar eden adam mıdır
    adam mıdır söyleyin
    içinizde öldürdükleriniz oldu mu sizin
    tarihe gömdükleriniz
    inkar etmeyin
    kalbiniz mezarlık gibi değil mi
    ve bu mezarlıkta artık bir ölü için dahi boş yer yok değil mi
    lafı ağzınızdan alan şarkılarınız mı sizin
    hayallerinizi erteleyip masadan kalktıklarınız
    yalan duymamak için soru sormadığınız kişileri soruyorum
    hani burda öpmüştü sizi
    hani şurda çiçek vermişti
    şimdi
    aynı kişi
    binlerce kez çoğaltıp hüzünleri
    size milyon kere öldürüyor değil mi
    göğsünüzün daraldığı anları soruyorum
    kalbinizin sıkıştığı
    söyleyin
    firar etti mi aklınız hiç
    peşin uçup gitti mi
    lanet olası usulca yaklaşan uğursuzluk size de uğradı mı hiç
    ya gözleriniz
    kimi görmezden geldi geçenlerde
    ya o denildiği zaman aklınıza kim geldi
    en önemlisi siz
    beklediniz mi hiç
    hiç gelmeyeceğini bile bile
    gözlerinizi tavana çakıp
    onun yattığı tarafı boş bırakıp
    ve resimlere bakıp bakıp
    kahretsin
    beklediniz mi hiç
    uyku tutmayan anlarınızı kime anlattınız en çok
    ve kim gerçekten anladı sizi söyleyin
    suç benim dediniz mi hiç kendinize
    suç benim
    kırılgan mektuplar yazardınız ya hani
    hani katiyen gönderememek için
    adresi yoktu
    ve kokusu
    ve teni
    sizi sizden
    habersizce alıp götüren
    o kişiden
    artık nefret ediyorsunuz değil mi
    yüreğinizin sızladığı anları soruyorum
    göz bebeğinizin titrediği
    ne varsa birden bire koyar ya hani
    yıkar geçer ya herşey
    yıllar geçmiş olsa da üstünden
    ardından hala garip garip
    el salladıklarınız var mı sizin
    gitme kal dediğiniz oldu mu bu hayatta
    ya kimin imzası var gülücüklerinizin altında
    hıçkıra hıçkıra ağladığınız anları soruyorum
    artık uyku
    uyutulduğunuzu anladığınızdan beri hiç
    hiç değil mi
    hiç sevmemiş gibi yaptınız ya hani
    hani kaybetmemek için
    ne oldu peki söyleyin
    (ben söyleyeyim)
    yine o şarkıyla gözleriniz doldu aptal aptal
    yani böyle her gece konuştuğunuz insanla konuşamayıp
    çektiğiniz resimleri ona gönderememek
    garip oluyor değil mi
    uyanamam diye uyumadığınız geceleriniz var mı sizin
    hani gözleriniz yine o imkansız resme bakarken
    mezarlıklara bıraktığınız duvakları soruyorum
    durupta inmediğiniz durakları
    hayalini kurduğunuz dudakları
    yani tuzakları
    yani elini her gün biraz daha bıraktıklarınızı soruyorum
    hesaplarken gidişlerle bitişleri
    artık durulur gibi değil değil mi
    yani siz
    zorundayım zorundasın derken
    bir yolun sonuna geldiniz mi hiç
    İnsanlık bende kalsın dediğinizde
    İnsanlık sizde kaldımı hiç
    söyleyin
    hani gözlerine bakardınız ya en çok
    hani derin bir uçuruma bakar gibi
    ben gitmem diye hep söz veren o insandan
    artık nefret ediyorsunuz değil mi
    siz
    dinleyerek eskittiğiniz
    ve hep yarım kalan hayallerinizin üstüne yemin etmediniz mi
    bir daha sevmeyeceğim
    bir daha sevmeyeceğim
    bir daha sevmeyeceğim diye
    hani o sahile gitmeyecektiniz bir daha
    hani o yolda bir daha yürümeyecektiniz
    oysa siz dua ederken
    hep ondan önce ölmeyi dilerdiniz
    avuç içinizin hiç kapanmadığı anlarınız oldu mu bu hayatta
    aşkı temiz tutmak isterken
    kirlendiğinizi hissettiniz mi
    acaba şimdi ne yapıyor dediklerinizden nefret ettiniz mi hiç
    söyleyin
    son pişmanlığın işe yaradığını gören var mı aramızda
    ve hiç af etmeyeceğiniz insanlar var mı
    benim var
    #TurgutSakin