Akseki Doğa Sahalarından Giden Gelmez Dağlarına Seydişehir Arası Yol Doğası 4K UHD

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 23. 08. 2024
  • ISBN 978-605-88104-0-2
    Akseki Doğa Sahalarından Giden Gelmez Dağlarına Seydişehir Arası Yol Doğası 4K UHD
    Akseki ilçesi sahası, Akdeniz Bölgesinin Antalya Bölümünde yer alır. Antalya Körfezini tümüyle çevreleyen Antalya ilinin doğu kesiminde batıdan İbradı, kuzeyden Derebucak, kuzeydoğudan Seydişehir, doğudan Ahırlı ve Bozkır, güneydoğudan Gündoğmuş ve güneyden Manavgat ilçeleri ile çevrili Akseki İlçenin idari sınırı, çoğu yerde doğal sınırlarla da çakışmaktadır.
    Bu kalkerler etrafında, bir duvar gibi yükselen Kretase kalkeri Gidengelmez Dağları ile çevrilidir. Buradaki Kretase kalkeri genellikle açık renktedir ve Süleymaniye civarında marnlı, şistli fliş şeridi ile tavanı teşkil eder. Bademli ile Süleymaniye arasında yer yer arızalı olmak üzere mavimtrak siyah kalkerler vardır ki, bunlar Permiyen kalker katını işaret eden fosiller içerir.
    Bu Paleozoik kompleksin altında sırf kalkerlerden müteşekkil bir “ayrılmayan seri” mevcut olup, Liastan Alt Lütesiyene kadar uzanmaktadır. İki Kretase kalkeri arasında bulunan Bademli Paleozoiki dik yamaçlar halinde doğuya uzanır ve yavaş yavaş incelerek kaybolur.
    Bademli-Akseki havalisinden Devoniyen ve Permo karbonifer arazisi Batı Torosların en yaşlı alt yapısı olması açısından önemlidir. Ancak Paleozoikin sahada kuzeydoğuya doğru incelerek kaybolması ve Gidengelmez Dağları üzerinden uzanarak Eosen ve Kretase kalkeri üzerine binmesi, Paleozoikin kuzeydoğu kenarı boyunca bir şaryaj örtüsünün yükseldiğini gösterir.
    Gidengelmez Dağlarından devamla Beyşehir-Hoyran Napı, bölgede yüzeylenen birimler üzerine tektonik dokunakla yerleşmesi, çok değişik kaya birimleri içermesi, tekdüze devam etmemesi gibi özellikleri ile dikkat çeker. Bu nap, kendi içinde de Eosen formasyonları üzerine şaryajlı olan, otokton Eosen ve Mesozoik tabakalar üzerine bindirmiştir.
    Akseki Seydişehir sahasında Cevizli ve Çınardibi köyleri çevresinde gözlemlenir. Beyşehir-Hoyran Napı litolojik olarak kuvarsit, marn, kireçtaşı ve bazı kısımlarda konglomeratik breşik bir litolojiden oluşmaktadır. Alt kesimi Kretase-Eosen flişleri ile tektonik dokunaklıdır. Cevizli ve Kuyucak yörelerinde mevcut flişler ve kireçtaşları üzerine bindirmiştir. Sahanın Ceceler, Yarpuz, Cevizli, Günyaka, Çınardibi ve Gümüşdamla yerleşim birimleri çevresinde izlenir.
    Gelişen tektonik hareketler sonucu kuzeyden güneye doğru diğer birimlerin üzerini örten bu bindirmenin sınırlarında, Kretase-Eosen flişine ait kırmızı ve yeşil renkli marnların görülmesi, ayrıca volkanik bazaltik kısımlara rastlanması bindirmenin Eosen sonrasında geliştiğini gösterir.
    Paleozoyik yaşlı bu nap içinde daha genç birimlere rastlanması, napın kuzeyden güneye hareketi esnasında, bu birimleri arasına aldığını gösterir. Cevizli’nin batısında bulunan Düdencik Mağarası Paleozoyikin Kretase üstünde durduğunu ispat eder.
    Dikine gelişmiş bir düdene tekabül eden mağaranın ağzı, Paleozoike çok yakın otokton Kretasede bulunur. Buna karşılık mağara, Paleozoik altında, Kretase kalkerleri içerisinde gelişmiştir. Hoyran-Beyşehir Napı sahanın doğu ve güneydoğusunda Hadim Napları ile devam eder.
    Beyşehir-Hoyran-Hadim Napları, 180 km uzunluğunda ve 15-50 km genişliğindedir. Bu zonda itilmenin yönü genel olarak güneybatıya doğrudur. Hoyran-Beyşehir Napları ise genel olarak Eosen flişleri üzerinde üst üste yığılmış birkaç örtüden ibarettir. Buradaki Naplar Mesozoyik sonunda başlamış ve Miyosenden önce sona ermiştir.
    Paleozoik kalkerler Üst Kampaniyen-Maastrihtiyende bir araya gelmiş olan Antalya Napları, yapısal konumlarını kısmen koruyarak, Daniyende Beydağları otoktonu ve Anamas-Akseki Otoktonu üzerine yerleşmişlerdir. Sahamızın güneyinde Gülen Dağı dolaylarında dar bir şerit halinde bulunan Antalya Naplarında Kambriyen-Kretase yaşlı birimler yüzeylenir.
    Akseki ve çevresi, doğu-batı, batı-kuzeybatı ve doğu-güneydoğu yönünde farklı yükseltilerde gelişen Miyosen, Pliyosen ve Kuvaterner röliyef sistemine ait jeomorfolojik ünitelerden oluşur. Bölgenin 1500 metreden daha yüksek kesimlerinde Miyosen Anadolu Peneplenine ait yüzeyler geniş yer kaplar.
    Sahanın bazı bölümlerinde 2000 metrenin üzerine kadar çıkabilen bu yüzeyler, faylar ve akarsularla parçalanarak farklı yükseltilere yerleşmişlerdir. Miyosen penepleninden daha aşağı seviyelerde, Pliyosen sistemine ait dağ arası polye, uvala, dolin gibi karstik şekiller geniş yer kaplar.
    ---------------------------------------------
    Kamera/Metin Yazım : Mehmet SÖKMEN
    Seslendirme : Rüksan SÖKMEN
    Çekim Tarihi : 07.07.2017
    Prodüksiyon Yapım Tarihi: 11.08.2017
    Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93
    web: www.mehmetsokmen.tv
    / mehmetsokmen1

Komentáře • 1