Poetik ve Politik (3): Rönesans - Besim Dellaloğlu & Edgar Şar
Vložit
- čas přidán 29. 04. 2021
- Poetik ve Politik’in üçüncü bölümünde Besim Dellaloğlu ve Edgar Şar, Rönesans’ın Türkiye’de konvansiyonel olarak bilinen yönlerinin ötesine geçerek, anlamını, içeriğini, tarihini ve etkisini tartışıyor.
KATIL butonuyla Medyascope'a destek olabilirsiniz → bit.ly/3fmHOfP
PATREON'dan Medyascope'a destek olabilirsiniz → / medyascopetv
Teşekkürler!
Hem aydınlatıcı hem de yeni meraklar uyandırıcı bir program. Çok teşekkürler
Kitabın üzerinden bir kez daha geçmek... Samimiyet, bilgelik ve tevazu ile... eksik olmayınız..
Çok bilgilendirici bir yayın, teşekkürler...
Pür dikkat izledim.Emeginize sağlık
Rönesansta çevirinin öneminin vurgulanması, aklıma Hasan Ali Yücel'i getirdi. Türkiye'nin rönenansı için çabalıyordu resmen, ruhu şad olsun
Evet kitapta Hasan Ali Yücel'den ve çeviri faaliyetlerinden de bahsediyor.
@@cg-pb6fs Besim Bey'i bu programla tanıdım, benim için ufuk açıcı bir deneyim oluyor. Kitabı da en yakın zaman okumayı planlıyorum
@@mint_blower585 evet tavsiye ederim hocam nitelikli ve ufuk açıcı bir kitap
Umberto eco 2011 de okuduğum esrarengiz kitaplardan biri çok etkilenmiştim
Çok teşekkür ederim zevkle ve dikkatle dinledim.
Türk aydınlarının önemli sorunlarından birisi, konuları ne olursa olsun, okullarda öğretilenleri küçümsemek, öğretilenleri yanlış bulmak , aşağılamak. Besim Dellaloğlu da bu alışkanlıktan kurtulamayanlardan birisi. Şöyle bir ifadede bulunuyor örneğin: "Okullarda Rönesansa ilişkin öğretilen nadir doğrulardan birisi..." Ne kadar acıtıcı bir dil. Okullarda öğretilen şeylerin yüzeysel olduğu söylenebilir ama yanlış olduğu söylenemez. Bu şu cümleye benzer: "Kışlar yağışlı geçer". Bu cümle yüzeyseldir; kar mı yoksa yağmur mu yağıyor, ne kadar yağıyor, hangi bölgeye ne miktarda yağıyor gibi bilgiler içermez. Ama bu bilgileri içermemesi cümlenin yanlış olduğunu göstermez. Okullarda Rönesans'a öğretilen hemen her şey doğrudur ancak yüzeysel ve sıkıcı anlatılması gibi bir durum söz konusudur. Hatta yüzeysel ve sıkıcı anlatım tüm eğitim sistemimizin en büyük sorunudur ama anlatılanların "yanlış" olduğun söyleyemeyiz.
Öte yandan, okullardaki anlatımın yanlış olduğunu söyleyen Dellaloğlu'nun verdiği bilgilerde de yanlış var. Örneğin, Rönesans'ı Antik Yunan'a dönüş olarak tanımlıyor. Birkaç açıdan yanlış bu. Birincisi Antik Yunan'ın felsefe, matematik, mantık, bilim kısmı Thomas Aquinas'tan beri (1200'lü yıllar) batı dünyasına ve Hristiyanlığa kabul edilmişti. Rönesans'ta keşfedilen şey Antik Yunan'ın mantık-felsefe-bilim dışındaki eserleriydi (resim, heykel, tiyatro, şiir gibi). Ek olarak, Rönesans Antik Yunan'ın keşfi olduğu kadar Dellaloğlu'nun hiç söz etmediği Roma kaynaklarının da keşfidir.
Yani, okullarda öğretilenlerin yanlış olduğunu söyleyenlerin ne söylediklerine dikkat etmeleri gerekir.
Teşekkürler 🌺
3:20 Kabul etmek desek olmaz mı? Yada kendimize katmak yada içine sindirmek... neyse çok uzattım.