Anılarını kaydet
Anılarını kaydet
  • 231
  • 117 194
2233 Happy anniversary of the establishment of our Turkish Land Forces!
Metehan’dan Atatürk’e kadar kahraman komutanlarla nice zaferler kazanan bu büyük ordunun her bir neferini selamlıyor, şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz.
2233 yıldır milletimizin sarsılmaz gücü olarak görev yapan Türk Kara Kuvvetlerimizin kuruluş yıl dönümü kutlu olsun!
zhlédnutí: 88

Video

My hometown is different
zhlédnutí 91Před 14 hodinami
Havasına suyuna taşına toprağına Bin can feda bir tek dostuma Her köşesi cennetim ezilir yanar içim Bir başkadır benim memleketim Lay, lay, lay, lay lay, lay, lay, la La la lay lay ,la, la, lay la La, la, lay, lay, lay lay, lay, lay, lay, lay, la Anadolu bir yanda yiğit yaşar koynunda Aşıklar destan yazar dağlarda Kuzusuna kurduna, Yunus'una Emrah'a Bütün âlem kurban benim yurduma Lay, lay, lay...
OUR ENVIRONMENT IS TRUSTED TO US
zhlédnutí 9Před dnem
OUR ENVIRONMENT IS TRUSTED TO US
Dear Mother, may your worship be accepted and your Umrah accepted.
zhlédnutí 25Před dnem
Dear Mother, may your worship be accepted and your Umrah accepted.
Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma!
zhlédnutí 18Před 14 dny
Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma!
The comprehensive library of the Faculty of Theology
zhlédnutí 21Před 14 dny
The comprehensive library of the Faculty of Theology
Çanakkale Bayramiç ilçesinde Kutluoba köyü
zhlédnutí 13Před 21 dnem
Çanakkale Bayramiç ilçesinde Kutluoba köyü
Because supporting an oppressor is also oppression. And causing oppression to spread is also oppress
zhlédnutí 7Před 21 dnem
Because supporting an oppressor is also oppression. And causing oppression to spread is also oppress
OUR HEAVEN PROVIDERS, OUR FAMILY ELDERLY.
zhlédnutí 17Před měsícem
OUR HEAVEN PROVIDERS, OUR FAMILY ELDERLY.
National Defense University Military Academy
zhlédnutí 17Před měsícem
National Defense University Military Academy
Cotton candy
zhlédnutí 19Před měsícem
Cotton candy
On the 50th anniversary of the Happy Peace Operation, Turkish Cypriots in Cyprus
zhlédnutí 31Před měsícem
On the 50th anniversary of the Happy Peace Operation, Turkish Cypriots in Cyprus
The bicycle is an intriguing vehicle.
zhlédnutí 21Před měsícem
The bicycle is an intriguing vehicle.
Hava Harp Okulunda Bir Gün
zhlédnutí 584Před měsícem
Hava Harp Okulunda Bir Gün
Happy Turkish sailor's biggest holiday!
zhlédnutí 154Před měsícem
Happy Turkish sailor's biggest holiday!
Protect your family from the fire of hell whose fuel is people and stones.
zhlédnutí 115Před měsícem
Protect your family from the fire of hell whose fuel is people and stones.
Is there anyone more beautiful than you?
zhlédnutí 185Před 2 měsíci
Is there anyone more beautiful than you?
Special Talent Festival from Mehmet Akif Ersoy Students in Çanakkale Bayramiç
zhlédnutí 138Před 2 měsíci
Special Talent Festival from Mehmet Akif Ersoy Students in Çanakkale Bayramiç
Happy International Women Engineers Day
zhlédnutí 321Před 2 měsíci
Happy International Women Engineers Day
SUMMER QURAN course
zhlédnutí 202Před 2 měsíci
SUMMER QURAN course
Special Talent Festival from Çanakkale Bayramiç Students
zhlédnutí 152Před 2 měsíci
Special Talent Festival from Çanakkale Bayramiç Students
The life of our sister Necla Akyol is a success story. She is now a truck driver.
zhlédnutí 5KPřed 2 měsíci
The life of our sister Necla Akyol is a success story. She is now a truck driver.
Eid al-Adha
zhlédnutí 32Před 2 měsíci
Eid al-Adha
President of the Republic of Turkey, Recep Tayyip Erdoğan: "It will belong to the Palestinian people
zhlédnutí 313Před 2 měsíci
President of the Republic of Turkey, Recep Tayyip Erdoğan: "It will belong to the Palestinian people
“Allah made the Kaaba and the Bayt al-Haram a means of resurrection and resurrection for people…”
zhlédnutí 289Před 2 měsíci
“Allah made the Kaaba and the Bayt al-Haram a means of resurrection and resurrection for people…”
Mehmet Akif Ersoy special talent festival in Bayramiç Folk dances specific to Turks and Turkey 2
zhlédnutí 182Před 2 měsíci
Mehmet Akif Ersoy special talent festival in Bayramiç Folk dances specific to Turks and Turkey 2
Mehmet Akif Ersoy Special Talent Festival in Bayramiç *Folk dances specific to Turks and Turkey*
zhlédnutí 276Před 2 měsíci
Mehmet Akif Ersoy Special Talent Festival in Bayramiç *Folk dances specific to Turks and Turkey*
HARAM: THE BIGGEST OBSTACLE BETWEEN GOD AND HIS SERVANT
zhlédnutí 199Před 2 měsíci
HARAM: THE BIGGEST OBSTACLE BETWEEN GOD AND HIS SERVANT
Galatasaray Taraftarı mutlulukları
zhlédnutí 225Před 3 měsíci
Galatasaray Taraftarı mutlulukları
Çanakkale boğazları nda gönlüm
zhlédnutí 25Před 3 měsíci
Çanakkale boğazları nda gönlüm

Komentáře

  • @NurullahKapucuoğlu
    @NurullahKapucuoğlu Před hodinou

    Amin

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 13 hodinami

    ÇEVREMİZ BİZE EMANETTİR Muhterem Müslümanlar! Kâinat denilen mükemmel bir yapının içerisinde yaşıyoruz. Bu ihtişamlı eseri yoktan var eden, yaşatan ve idare eden Yüce Rabbimizdir. Hayat kaynağımız suyu, her nefesimizde muhtaç olduğumuz havayı bize veren Cenâb-ı Hak’tır. Toprağı bereket vesilesi, ormanları oksijen kaynağı kılan O’dur. Güneşi, ayı ve yıldızları, denizleri, gölleri ve nehirleri hâsılı bütün nimetleri insanoğlunun istifadesine sunan Yüce Allah’tır. Nitekim hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından bir nimet olarak sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”[1] Aziz Müminler! Çevremiz, bizlere Yüce Allah’ın bir lütfudur. Atalarımızdan miras aldığımız, gelecek nesillere aktarmamız gereken bir emanettir. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde “Emanete gerektiği gibi hassasiyet göstermeyenin imanı olgunlaşmamıştır.”[2] buyurmuş, emanete riayet etmeyi imanın bir tezahürü olarak zikretmiştir. Bizler, çevremize sahip çıkar, onu titizlikle korursak bu emaneti muhafaza etmiş oluruz. Değerli Müslümanlar! Yeryüzündeki hiçbir bozulma asla kendiliğinden oluşmuş değildir. Nitekim Yüce Rabbimiz, ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.”[3] buyurmaktadır. Evet, bugün, kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, mutluluğu sınırsız tüketimde arayan insanoğlu yeryüzündeki tabii dengeyi bozmaktadır. Hırs ve tamahın esiri olan, nefsinin doyumsuz isteklerine boyun eğen nice insan, bütün mahlûkatın ortak kullanım alanlarını sorumsuzca yok etmektedir. Ürettikleri kimyasal silahlar ve bombalarla yeryüzünü yaşanmaz hale getiren zalimler, başta Gazze olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde uyguladıkları soykırımlarla sadece masum insanların değil, doğal hayatın da katili olmaktadırlar. Nitekim Yüce Rabbimiz bu zalimleri, bizlere şöyle tanıtmaktadır: “İnsanların bazıları vardır ki, eline fırsat geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.”[4] Kıymetli Müminler! Günümüzde, dünyada derinden hissedilen çevre problemlerinin başında ise susuzluk ve kuraklık gelmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), suyun bir damlasını bile israf etmeyi yasaklamış, nehirden abdest aldığımızda dahi suyu tasarruflu kullanmayı bizlere öğütlemiştir[5]. Hal böyleyken, bugün, gereksiz kullanım sonucunda ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok yerde su kaynakları yok olmaktadır. Sorumsuzca dökülen atıklar, plansızca açılan su kuyuları, bilinçsizce yapılan sulamalar hayat kaynağımız olan suyun geleceğini tehdit etmektedir. Aziz Müslümanlar! Bizler dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Yapmamız gereken, israf ve savurganlıktan uzak durmak, çevremizi ibadet bilinciyle muhafaza etmektir. Başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal hayatı, ormanlarımızı ve piknik alanlarımızı temiz tutmak ve korumaktır. Özellikle yaz aylarında orman yangınlarına karşı dikkatli olmaktır. Çevremize ve canlılara zarar verecek, tabii dengeyi bozacak her türlü tutum ve davranıştan kaçınmaktır. Nesillerimize yaşanılabilir bir dünya ve temiz bir çevre bırakmak için gayret göstermektir. Unutmayalım ki temizlik, imanın yarısı[6], ibadetlerin temel şartıdır. Müslümanın en önemli vasfıdır. Dolayısıyla Müslüman işyerini, sokağını, çevresini, mesire alanlarını temiz tutmalıdır. Rabbimizin kâinata koyduğu ilahi dengeyi bozacak tutum ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi; iyi amelleri arasında, insanlara eziyet veren şeylerin yoldan kaldırılması, kötü amelleri arasında ise yerlere tükürmek ve yerleri kirletmek vardı.”[7]

  • @islama_hayran
    @islama_hayran Před dnem

    😢😢AMİNNNN AMİNNNN

  • @kamuransoylu9234
    @kamuransoylu9234 Před dnem

    ❤❤❤❤❤❤

  • @tarkantcy
    @tarkantcy Před 2 dny

    Bir tane faydalı kitap yok

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 2 dny

    Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 3 dny

    Göğsünü vatan için siper eden kahraman asker, senin fedakarlığın ve cesaretin, bu toprakların özgürlüğü için en büyük güçtür. Allah’a emanet ol, yiğit asker.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 3 dny

    Bu topraklar uğruna gösterdiğin cesaret ve fedakarlık, gelecek nesillere aktarılacak en kıymetli mirastır. Seninle gurur duyuyoruz ve dualarımızla her daim yanındayız. Kahraman asker, Allah seni korusun!

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 4 dny

    🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 5 dny

    Hâlbuki Cenâb-ı Hak, “Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor.”

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 6 dny

    🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

  • @musabags-jg2oc
    @musabags-jg2oc Před 6 dny

    Amin rabbim Bu cuma gününün hürmetine

  • @user-bh6pl9yi3x
    @user-bh6pl9yi3x Před 6 dny

    Rezidanslarda bu bayrak nerde😂😂😂

    • @Anilarini_kaydet
      @Anilarini_kaydet Před 6 dny

      @@user-bh6pl9yi3x Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 sizin kendi ülkenizin Bayrağı kıymetli sizin ülkeniz Adı nedir ?

    • @user-bh6pl9yi3x
      @user-bh6pl9yi3x Před 6 dny

      @@Anilarini_kaydet bu ülkenin hep fakirleri şehit oluyo🤔NEDENSE😉😎

    • @user-bh6pl9yi3x
      @user-bh6pl9yi3x Před 6 dny

      @@Anilarini_kaydet bayrak kuru kuruya edebiyat için deyildir seninle beni her koşulda eşitleyen ,koruyan, korunandır 🤗sevgili kardeşim hemen saldırıya geç ez beni olurmu🤔

    • @Anilarini_kaydet
      @Anilarini_kaydet Před 6 dny

      @@user-bh6pl9yi3x tabii ki sizin düşünceleriniz ve düşündüğünüz hususlara saygı duymak isterim maalesef ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bağlı olduğu ve kutsal saydıkları milli şuuruna olumsuz düşüncelerde fikirleriniz varsa ki veya da başka sebepleriniz olabilir bu konu burada konuşmak değil maalesef ki bu durumda yorum veya başka sebeplerle bu hususlarda fazla konuşamam

    • @Anilarini_kaydet
      @Anilarini_kaydet Před 6 dny

      @@user-bh6pl9yi3x Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi bir taraftan; yurt içinde huzur ve sükûnu, güven içinde yaşamayı diğer taraftan da milletlerarası barış ve güvenliği hedef tutar.

  • @Aslı-38
    @Aslı-38 Před 7 dny

    Allah yolunuzu acik etsin

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 7 dny

    Yaşlılara saygı gösteren kimseye ihtiyarladığı zaman Allah Teâlâ saygı gösterecek kimseler yaratır.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 7 dny

    "Babana hürmet et ki, çocukların da sana hürmet etsin." - Hz.Ali

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 7 dny

    Dikey Geçiş Sınavı (DGS) nedir? Yatay ve dikey geçiş nedir? Birkaç saat ile geleceğimizi belirlediğimiz üniversite sınavı, pek çoğumuz için dönüm noktası niteliğindedir. Uzun yıllara dayanan bir hazırlanma süreci, denemeler, testler, ölçümler, seviye tespitler derken tüm hazırlıklar o birkaç saate bağlıdır. Kimimi heyecanımızı yenip bu sınavdan başarıyla çıkarız kimimizin umutları ise bir sonraki seneye kalır. Emeklerimiz kadar şansımızın da yaver gitmesinin önemli olduğu bir sınavdır üniversite sınavı. İlerleyeceğimiz kariyer yolcuğunun ilk adımlarının oluşmasını sağlar. Puanların istediğimiz gibi gelmemesi durumunda 4 senelik yerine 2 senelik yüksekokulları tercih edebilir ve mezun olduktan sonra bir sınav ile 4 senelik üniversiteye geçiş hakkımız olabilir. İşte bugün konumuz, üniversiteler arası geçişte en merak edilenlerden biri olan DGS yani dikey geçiş sınavıdır.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 7 dny

    ÖSYM'nin Temel Yeterlilik Sınavı ve Alan Yeterlilik Sınavı Giriş Yaptıktan sonra puanları göre başvuru yapın önlisans veya lisans bölümleri daha sonra Önlisans okuyan Dikey Geçiş Sınavı girip 1'nci lisans bölümleri kayıt 2 'nci İkinci Üniversite Kayıt yapabilirsiniz

  • @user-zr3lv2mk6y
    @user-zr3lv2mk6y Před 8 dny

    Amin inşaallahhhh Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn Aminnnn

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 8 dny

    VEHEN: BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK ENGEL Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir keresinde Sahâbe-i Kirâm’a “Açgözlü kimselerin yemeğe üşüşmeleri gibi, düşmanlarınızın üzerinize saldırmaları yakındır.” buyurdu. Orada bulunan bir sahâbî, “Sayıca az olduğumuz için mi düşmanlarımız üzerimize üşüşecekler?” diye sordu. Allah Resûlü (s.a.s), بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ “Hayır, siz sayıca çok olacaksınız. Fakat selin önündeki çer çöp gibi savrulacaksınız.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Allah, düşmanlarınızın kalbinden heybet ve azametinizi çıkartacak; sizin kalplerinize de vehni yerleştirecektir.” Sahâbî, “Ya Resûlallah! Vehen nedir?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ “Dünyayı aşırı sevmek ve ölümü kötü görmektir!”[1] buyurdu. Aziz Müminler! Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu hadisleriyle bizlere şunları hatırlatmaktadır: Müslümanlar birlik ve beraberliği kuşandıkları zaman varlıklarını muhafaza ederler. Ümmet bilinciyle hareket ettiklerinde asil ve vakur duruşlarını devam ettirirler. Yürekleri toplu vurdukça izzetlerini korurlar. Fitne, fesat ve tefrikaya geçit vermediklerinde kardeşlik bağlarını güçlendirirler. Ancak; Müslümanlar, yaratılış gayelerini, ölümü, hesabı, cennet ve cehennemi unutup dünyaya aşırı meylederlerse, güçlerini kaybeder zillete düşerler. Kalplerine Allah ve Resûlü’nün sevgisinden ziyade mal ve mülk, makam ve mevki, şan ve şöhret sevgisini yerleştirirlerse rüzgârın önündeki yapraklar gibi savrulurlar. Şahsi menfaatlerini, lüks ve konforlarını i’lây-ı kelimetullahtan üstün tutarlarsa bölünüp parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Kıymetli Müslümanlar! Bizler, zaman zaman dünya meşgalelerine dalıp İslam’ın hayat veren ilkelerini göz ardı edebiliyoruz. Rabbimize, çevremize ve insanlara karşı sorumluluklarımızı ihmal edip tamamıyla dünyaya yönelebiliyoruz. Kulluğumuzu unutup insani ve ahlaki değerleri hayatımızdan uzaklaştırabiliyoruz. Hâlbuki Cenâb-ı Hak, “Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor.”[2] ayetiyle bizleri uyarmakta, ebedi yurdumuzu ihmal etmeden yaşamamızı bizlere tavsiye etmektedir. Yüce dinimiz İslam’a göre dünya, ahiretle kıyaslandığı zaman geçici, boş ve eğlenceden ibarettir. Yoksa dünya ve nimetleri kötü, değersiz ve önemsiz değildir. Kötü olan, insanı Allah’tan ve onun rızasından uzaklaştıran dünyevileşmedir. Unutmayalım ki, dünya ahiretin tarlasıdır. Cennetin kazanılacağı yerdir. Kulluk imtihanımızı gerçekleştirdiğimiz, hangimizin daha güzel işler yapacağının tespit edildiği mekândır. Dinimizin bizlerden istediği ne dünya için ahireti ne de ahiret için dünyayı terk etmektir. Allah’ın rızası doğrultusunda her ikisi için de çalışmaktır. Bu hususta Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma!”[3] Değerli Müminler! Bugün; kin, öfke, kötülük ve zulüm yeryüzünü kuşatmış, insan hakları ve ahlaki değerler ayaklar altına alınmışsa bunun sebebi sadece zalimlerin güçlü olması değildir. Asıl sebep, Müslümanların çalışmayı tembelliğe kurban etmeleridir. İnançlarının gereği olan sorumluluklarını yerine getirmemeleridir. Vatanlarını ve değerlerini koruyabilmek için düşmanlarına karşı her alanda gerekli hazırlıkları yapmamalarıdır. İman, salih amel ve güzel ahlakla dünyalarını imar etmemeleridir. Oysaki Yüce Rabbimizin bu husustaki vaadi gayet açıktır: “Allah, içinizden iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapan kimselere; kendilerinden öncekilere verdiği gibi onlara da yeryüzünde hâkimiyet vereceğini, onlar için beğenip seçtiği İslam dinini yerleştirip yayılmasını sağlayacağını, hâlihazırdaki korkularını güvenliğe çevireceğini vaat etmiştir…”[4] Gün, aşırı dünyevileşme, bireysellik ve bencillikten kurtulma, sınırsız arzu ve isteklerimizi dizginleme günüdür. Vakit, farklılıklarımızı zenginlik kabul edip; birliğe ve huzura giden yolda birlikte yürüme vaktidir. Zaman, müminlere karşı şefkat ve merhameti, kâfirlere ve zalimlere karşı vakar ve izzeti kuşanma zamanıdır. Aziz Müslümanlar! Hutbemin sonunda bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. 2025 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri başlamış olup 16 Eylül 2024 tarihine kadar devam edecektir. Hacca gitmek isteyen vatandaşlarımızın e-Devlet sistemi üzerinden ön kayıtlarını bizzat yapmaları gerekmektedir. Bu yıl Başkanlığımızca kayıt yenileme işlemi yapılmayacağından geçen yıllardan kaydı bulunan vatandaşlarımızın da yine e-Devlet sistemi üzerinden kayıtlarını güncellemeleri gerekmektedir. Konuyla ilgili il ve ilçe müftülüklerimizden bilgi alabilirsiniz.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 8 dny

    İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara, günahlardan sakındıkları ve imanlarını koruyup iyi işler yapmayı sürdürdükleri, sakınmaya devam edip imanlarına bağlı kaldıkları, hem günahlardan sakınıp hem en iyiyi yapmaya çalıştıkları takdirde daha önce yiyip içtiklerinden ötürü bir günah yoktur. Allah, iyi ve güzel davrananları sever.

  • @amidcelilov5181
    @amidcelilov5181 Před 8 dny

    Amin amin amin amin

  • @HalilSerhat
    @HalilSerhat Před 8 dny

    Allah❤❤😢😢

  • @aliihsanYildizeli
    @aliihsanYildizeli Před 8 dny

    Muhtaca muhtaç etme ya Rabbi.Ne güzel söz.

    • @Anilarini_kaydet
      @Anilarini_kaydet Před 8 dny

      @@aliihsanYildizeli çok güzel söz ilginizi ve alakanız için teşekkür ederim 🇹🇷

    • @user-ov7qs8pv7s
      @user-ov7qs8pv7s Před 8 dny

      🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

  • @nerimankizmaz9673
    @nerimankizmaz9673 Před 8 dny

    Aminnnnnnnnnn 🤲

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 9 dny

    VEHEN: BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK ENGEL Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir keresinde Sahâbe-i Kirâm’a “Açgözlü kimselerin yemeğe üşüşmeleri gibi, düşmanlarınızın üzerinize saldırmaları yakındır.” buyurdu. Orada bulunan bir sahâbî, “Sayıca az olduğumuz için mi düşmanlarımız üzerimize üşüşecekler?” diye sordu. Allah Resûlü (s.a.s), بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ “Hayır, siz sayıca çok olacaksınız. Fakat selin önündeki çer çöp gibi savrulacaksınız.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Allah, düşmanlarınızın kalbinden heybet ve azametinizi çıkartacak; sizin kalplerinize de vehni yerleştirecektir.” Sahâbî, “Ya Resûlallah! Vehen nedir?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ “Dünyayı aşırı sevmek ve ölümü kötü görmektir!”[1] buyurdu. Aziz Müminler! Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu hadisleriyle bizlere şunları hatırlatmaktadır: Müslümanlar birlik ve beraberliği kuşandıkları zaman varlıklarını muhafaza ederler. Ümmet bilinciyle hareket ettiklerinde asil ve vakur duruşlarını devam ettirirler. Yürekleri toplu vurdukça izzetlerini korurlar. Fitne, fesat ve tefrikaya geçit vermediklerinde kardeşlik bağlarını güçlendirirler. Ancak; Müslümanlar, yaratılış gayelerini, ölümü, hesabı, cennet ve cehennemi unutup dünyaya aşırı meylederlerse, güçlerini kaybeder zillete düşerler. Kalplerine Allah ve Resûlü’nün sevgisinden ziyade mal ve mülk, makam ve mevki, şan ve şöhret sevgisini yerleştirirlerse rüzgârın önündeki yapraklar gibi savrulurlar. Şahsi menfaatlerini, lüks ve konforlarını i’lây-ı kelimetullahtan üstün tutarlarsa bölünüp parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Kıymetli Müslümanlar! Bizler, zaman zaman dünya meşgalelerine dalıp İslam’ın hayat veren ilkelerini göz ardı edebiliyoruz. Rabbimize, çevremize ve insanlara karşı sorumluluklarımızı ihmal edip tamamıyla dünyaya yönelebiliyoruz. Kulluğumuzu unutup insani ve ahlaki değerleri hayatımızdan uzaklaştırabiliyoruz. Hâlbuki Cenâb-ı Hak, “Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor.”[2] ayetiyle bizleri uyarmakta, ebedi yurdumuzu ihmal etmeden yaşamamızı bizlere tavsiye etmektedir. Yüce dinimiz İslam’a göre dünya, ahiretle kıyaslandığı zaman geçici, boş ve eğlenceden ibarettir. Yoksa dünya ve nimetleri kötü, değersiz ve önemsiz değildir. Kötü olan, insanı Allah’tan ve onun rızasından uzaklaştıran dünyevileşmedir. Unutmayalım ki, dünya ahiretin tarlasıdır. Cennetin kazanılacağı yerdir. Kulluk imtihanımızı gerçekleştirdiğimiz, hangimizin daha güzel işler yapacağının tespit edildiği mekândır. Dinimizin bizlerden istediği ne dünya için ahireti ne de ahiret için dünyayı terk etmektir. Allah’ın rızası doğrultusunda her ikisi için de çalışmaktır. Bu hususta Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma!”[3] Değerli Müminler! Bugün; kin, öfke, kötülük ve zulüm yeryüzünü kuşatmış, insan hakları ve ahlaki değerler ayaklar altına alınmışsa bunun sebebi sadece zalimlerin güçlü olması değildir. Asıl sebep, Müslümanların çalışmayı tembelliğe kurban etmeleridir. İnançlarının gereği olan sorumluluklarını yerine getirmemeleridir. Vatanlarını ve değerlerini koruyabilmek için düşmanlarına karşı her alanda gerekli hazırlıkları yapmamalarıdır. İman, salih amel ve güzel ahlakla dünyalarını imar etmemeleridir. Oysaki Yüce Rabbimizin bu husustaki vaadi gayet açıktır: “Allah, içinizden iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapan kimselere; kendilerinden öncekilere verdiği gibi onlara da yeryüzünde hâkimiyet vereceğini, onlar için beğenip seçtiği İslam dinini yerleştirip yayılmasını sağlayacağını, hâlihazırdaki korkularını güvenliğe çevireceğini vaat etmiştir…”[4] Gün, aşırı dünyevileşme, bireysellik ve bencillikten kurtulma, sınırsız arzu ve isteklerimizi dizginleme günüdür. Vakit, farklılıklarımızı zenginlik kabul edip; birliğe ve huzura giden yolda birlikte yürüme vaktidir. Zaman, müminlere karşı şefkat ve merhameti, kâfirlere ve zalimlere karşı vakar ve izzeti kuşanma zamanıdır. Aziz Müslümanlar! Hutbemin sonunda bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. 2025 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri başlamış olup 16 Eylül 2024 tarihine kadar devam edecektir. Hacca gitmek isteyen vatandaşlarımızın e-Devlet sistemi üzerinden ön kayıtlarını bizzat yapmaları gerekmektedir. Bu yıl Başkanlığımızca kayıt yenileme işlemi yapılmayacağından geçen yıllardan kaydı bulunan vatandaşlarımızın da yine e-Devlet sistemi üzerinden kayıtlarını güncellemeleri gerekmektedir. Konuyla ilgili il ve ilçe müftülüklerimizden bilgi alabilirsiniz.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 9 dny

    Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?

  • @zcelik5744
    @zcelik5744 Před 9 dny

    imanli ol ALLAH tan baska bir seyden korkmaya gerek yok ama devsirmeler bizi vatansiz birakmaya niyetli. korkma yeterki jmanli ol. ve aram8za fitne sikanlari bertaraf edelim kars tan edirne ye yek vucut oluruz.

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 10 dny

    Vatansız bırakma Yarabbim 🇹🇷

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 10 dny

    Vatansız bırakma Yarabbim 🇹🇷

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 10 dny

    CENNET VESİLEMİZ, AİLE BÜYÜKLERİMİZ Muhterem Müslümanlar! Mekke’nin fetih günüydü. Hasret bitmiş, vuslat gerçekleşmişti. Müminler âdeta bayram sevinci yaşıyor, hep birlikte Allah’a şükrediyorlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sadık dostu ve hicret arkadaşı Hz. Ebûbekir ise Mekke’ye girdiğinde doğruca babasının yanına gitti. Müslüman olmasını gönülden arzuladığı babasını Allah Resûlü (s.a.s)’in huzuruna getirdi. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) yürümekte zorluk çeken bu adamı karşısında görünce Hz. Ebûbekir’e şöyle dedi: “Keşke bu yaşlı adamcağızı buraya kadar yormasaydın da ben onun yanına gitseydim.” Bu nazik davranıştan sonra Hz. Ebûbekir’in babası Ebû Kuhâfe Müslüman oldu.[1] Aziz Müminler! Başta anne babamız olmak üzere aile büyüklerimiz, bizi Yüce Rabbimizin rızasına ulaştıran cennet anahtarımızdır. Onlar, rahmet ve mağfiret vesilemizdir. Evlerimizin bereketidir, sohbetlerimizin neşesidir. Varlıkları huzurun kaynağı, güvenin teminatıdır; yoklukları ise yürek yarası, gönül sızısıdır. Onlar, ailemizi bir arada tutan müstesna şahsiyetlerdir. Ailelerimiz ve toplumumuz onlarla daha da güçlüdür. Birlik ve beraberliğimiz onlarla daha da kuvvetlidir. Ne kadar büyük olursa olsun, sorun ve sıkıntılarımızı onların destek ve dualarıyla daha kolay aşarız. Kıymetli Müslümanlar! Büyüklerimiz, bizleri yetiştirmek için nice fedakarlıkta bulundular. Tecrübeleriyle bize her daim rehberlik ettiler. Sevgi ve saygıyı, iyilik ve adaleti, hürmet ve muhabbeti onlardan öğrendik. Hayat yolculuğumuzdaki sığınağımız ve dayanağımız onlar oldu. Milli ve manevi değerlerimizi onlar bize aktardı. Onlar, yaşayan tarihimizdir, yerleri asla doldurulamayacak olan hafızamızdır. Büyüklerimize saygı ve ilgi göstermek; geçmişimize sahip çıkmak, geleceğimizden emin olmaktır. Değerli Müminler! Ne acıdır ki, her geçen gün nice ulu çınarımız yalnızlığa terkediliyor. Nice büyüğümüz, dört duvar arasında çocuklarını ve torunlarını görmeyi bekliyor. Bayramlarımız ve tatillerimiz, büyüklerimizi ziyaret yerine oyun ve eğlence fırsatları gibi görülmeye başlandı. Birçok insan, huzur ve mutluluğu bireysellikte arar hale geldi. Oysaki bizler; aile fertlerimizle, büyüklerimizle ve akrabalarımızla ilgilenmeyi emreden bir dinin mensuplarıyız. Ailemizden koparak bireysel bir hayatı tercih etmek, büyüklerimizden ve akrabalarımızdan uzaklaşarak kendi dünyamıza hapsolmak bizlere asla yakışmaz. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s), akrabalarımızla ilişkilerimiz ne kadar güçlü olursa Rabbimizle aramızdaki bağın da o kadar kuvvetli olacağını haber vermiştir.[2] Ayrıca anne babasının sağlığına ulaşıp da onların gönlünü alamayan kişilere “Burnu yerde sürtünsün”[3] sözüyle uyarıda bulunmuştur. Aziz Müslümanlar! Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bugünün ihtiyarlarının dünün gençleri, bugünün gençlerinin de yarının ihtiyarları olacağını şöyle haber vermektedir: “Sizi güçsüz yaratan, güçsüzlüğün ardından kuvvet veren, kuvvetli halinizden sonra da güçsüz hale getiren ve yaşlandıran Allah’tır. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir.”[4] O halde bugün bize düşen, büyüklerimize şefkat ve merhametle muamele etmektir. Onlara gönül alıcı hoş sözler söylemek, kalplerini asla kırmamaktır. Ziyaretlerimizle, ilgi ve alakamızla hayır dualarına mazhar olmaktır. Hayatlarını kolaylaştırmak için atacağımız her bir adımın bizleri Rabbimizin rızasına ulaştıracağını unutmamaktır. Değerlerine bağlı, anne ve babasına saygılı, büyüklerine hürmetkâr, bütün insanlığa faydalı nesiller yetiştirmenin gayretinde olmaktır. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Bir genç, bir ihtiyara hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında hürmet edecek birisini hazırlar.”[5]

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 10 dny

    ÇEVREMİZ BİZE EMANETTİR Muhterem Müslümanlar! Kâinat denilen mükemmel bir yapının içerisinde yaşıyoruz. Bu ihtişamlı eseri yoktan var eden, yaşatan ve idare eden Yüce Rabbimizdir. Hayat kaynağımız suyu, her nefesimizde muhtaç olduğumuz havayı bize veren Cenâb-ı Hak’tır. Toprağı bereket vesilesi, ormanları oksijen kaynağı kılan O’dur. Güneşi, ayı ve yıldızları, denizleri, gölleri ve nehirleri hâsılı bütün nimetleri insanoğlunun istifadesine sunan Yüce Allah’tır. Nitekim hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından bir nimet olarak sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için ibretler vardır.”[1] Aziz Müminler! Çevremiz, bizlere Yüce Allah’ın bir lütfudur. Atalarımızdan miras aldığımız, gelecek nesillere aktarmamız gereken bir emanettir. Allah Resûlü (s.a.s) bir hadislerinde “Emanete gerektiği gibi hassasiyet göstermeyenin imanı olgunlaşmamıştır.”[2] buyurmuş, emanete riayet etmeyi imanın bir tezahürü olarak zikretmiştir. Bizler, çevremize sahip çıkar, onu titizlikle korursak bu emaneti muhafaza etmiş oluruz. Değerli Müslümanlar! Yeryüzündeki hiçbir bozulma asla kendiliğinden oluşmuş değildir. Nitekim Yüce Rabbimiz, ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.”[3] buyurmaktadır. Evet, bugün, kendisinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen, mutluluğu sınırsız tüketimde arayan insanoğlu yeryüzündeki tabii dengeyi bozmaktadır. Hırs ve tamahın esiri olan, nefsinin doyumsuz isteklerine boyun eğen nice insan, bütün mahlûkatın ortak kullanım alanlarını sorumsuzca yok etmektedir. Ürettikleri kimyasal silahlar ve bombalarla yeryüzünü yaşanmaz hale getiren zalimler, başta Gazze olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde uyguladıkları soykırımlarla sadece masum insanların değil, doğal hayatın da katili olmaktadırlar. Nitekim Yüce Rabbimiz bu zalimleri, bizlere şöyle tanıtmaktadır: “İnsanların bazıları vardır ki, eline fırsat geçtiğinde yeryüzünde bozgunculuk çıkarıp ürünleri ve nesilleri yok etmeye çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.”[4] Kıymetli Müminler! Günümüzde, dünyada derinden hissedilen çevre problemlerinin başında ise susuzluk ve kuraklık gelmektedir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), suyun bir damlasını bile israf etmeyi yasaklamış, nehirden abdest aldığımızda dahi suyu tasarruflu kullanmayı bizlere öğütlemiştir[5]. Hal böyleyken, bugün, gereksiz kullanım sonucunda ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok yerde su kaynakları yok olmaktadır. Sorumsuzca dökülen atıklar, plansızca açılan su kuyuları, bilinçsizce yapılan sulamalar hayat kaynağımız olan suyun geleceğini tehdit etmektedir. Aziz Müslümanlar! Bizler dünyanın sahibi değil, emanetçisiyiz. Yapmamız gereken, israf ve savurganlıktan uzak durmak, çevremizi ibadet bilinciyle muhafaza etmektir. Başta su kaynaklarımız olmak üzere doğal hayatı, ormanlarımızı ve piknik alanlarımızı temiz tutmak ve korumaktır. Özellikle yaz aylarında orman yangınlarına karşı dikkatli olmaktır. Çevremize ve canlılara zarar verecek, tabii dengeyi bozacak her türlü tutum ve davranıştan kaçınmaktır. Nesillerimize yaşanılabilir bir dünya ve temiz bir çevre bırakmak için gayret göstermektir. Unutmayalım ki temizlik, imanın yarısı[6], ibadetlerin temel şartıdır. Müslümanın en önemli vasfıdır. Dolayısıyla Müslüman işyerini, sokağını, çevresini, mesire alanlarını temiz tutmalıdır. Rabbimizin kâinata koyduğu ilahi dengeyi bozacak tutum ve davranışlardan şiddetle kaçınmalıdır. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Ümmetimin iyi ve kötü bütün amelleri bana gösterildi; iyi amelleri arasında, insanlara eziyet veren şeylerin yoldan kaldırılması, kötü amelleri arasında ise yerlere tükürmek ve yerleri kirletmek vardı.”[7]

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 12 dny

    Kuşkusuz Allah benim de rabbimdir, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O’na kulluk edin, işte doğru olan yol budur.”

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 12 dny

    Kuşkusuz Allah benim de rabbimdir, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O’na kulluk edin, işte doğru olan yol budur.”

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 13 dny

    Hz. Ebûbekir’e şöyle dedi: “Keşke bu yaşlı adamcağızı buraya kadar yormasaydın da ben onun yanına gitseydim.” Bu nazik davranıştan sonra Hz. Ebûbekir’in babası Ebû Kuhâfe Müslüman oldu.[1]

  • @user-sg5iu3ob2m
    @user-sg5iu3ob2m Před 13 dny

    يالله❤

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 14 dny

    Kuşkusuz Allah benim de rabbimdir, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O’na kulluk edin, işte doğru olan yol budur.”

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 15 dny

    Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi dilediği müstesna kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, mutlak büyüktür.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 15 dny

    Resulüm! İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeridir.

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 16 dny

    Filistin 🇵🇸🇵🇸🇹🇷🇹🇷

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 16 dny

    Müslüman Devleti 🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇵🇸🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇦🇿🇮🇶🇮🇶🇮🇶🇮🇶🇱🇧🇱🇧🇱🇧🇱🇧🇴🇲🇴🇲🇴🇲🇴🇲🇩🇿🇩🇿🇩🇿🇩🇿☪️☪️☪️🕋🕋🕋🕋🕌🕌🕌🕌🕊️

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 16 dny

    Barış için Savaşmaya Hazırım

  • @Aslı-38
    @Aslı-38 Před 17 dny

    Masallah❤❤❤❤

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 17 dny

    giris.turkiye.gov.tr/Giris/

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 17 dny

    2025 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri başlamış olup 16 Eylül 2024 tarihine kadar devam edecektir. Hacca gitmek isteyen vatandaşlarımızın e-Devlet sistemi üzerinden ön kayıtlarını bizzat yapmaları gerekmektedir. Bu yıl Başkanlığımızca kayıt yenileme işlemi yapılmayacağından geçen yıllardan kaydı bulunan vatandaşlarımızın da yine e-Devlet sistemi üzerinden kayıtlarını güncellemeleri gerekmektedir. Konuyla ilgili il ve ilçe müftülüklerimizden bilgi alabilirsiniz.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 17 dny

    VEHEN: BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN ÖNÜNDEKİ BÜYÜK ENGEL Muhterem Müslümanlar! Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir keresinde Sahâbe-i Kirâm’a “Açgözlü kimselerin yemeğe üşüşmeleri gibi, düşmanlarınızın üzerinize saldırmaları yakındır.” buyurdu. Orada bulunan bir sahâbî, “Sayıca az olduğumuz için mi düşmanlarımız üzerimize üşüşecekler?” diye sordu. Allah Resûlü (s.a.s), بَلْ أَنْتُمْ يَوْمَئِذٍ كَثِيرٌ، وَلَكِنَّكُمْ غُثَاءٌ كَغُثَاءِ السَّيْلِ “Hayır, siz sayıca çok olacaksınız. Fakat selin önündeki çer çöp gibi savrulacaksınız.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Allah, düşmanlarınızın kalbinden heybet ve azametinizi çıkartacak; sizin kalplerinize de vehni yerleştirecektir.” Sahâbî, “Ya Resûlallah! Vehen nedir?” diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), حُبُّ الدُّنْيَا وَكَرَاهِيَةُ الْمَوْتِ “Dünyayı aşırı sevmek ve ölümü kötü görmektir!”[1] buyurdu. Aziz Müminler! Peygamber Efendimiz (s.a.s), bu hadisleriyle bizlere şunları hatırlatmaktadır: Müslümanlar birlik ve beraberliği kuşandıkları zaman varlıklarını muhafaza ederler. Ümmet bilinciyle hareket ettiklerinde asil ve vakur duruşlarını devam ettirirler. Yürekleri toplu vurdukça izzetlerini korurlar. Fitne, fesat ve tefrikaya geçit vermediklerinde kardeşlik bağlarını güçlendirirler. Ancak; Müslümanlar, yaratılış gayelerini, ölümü, hesabı, cennet ve cehennemi unutup dünyaya aşırı meylederlerse, güçlerini kaybeder zillete düşerler. Kalplerine Allah ve Resûlü’nün sevgisinden ziyade mal ve mülk, makam ve mevki, şan ve şöhret sevgisini yerleştirirlerse rüzgârın önündeki yapraklar gibi savrulurlar. Şahsi menfaatlerini, lüks ve konforlarını i’lây-ı kelimetullahtan üstün tutarlarsa bölünüp parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Kıymetli Müslümanlar! Bizler, zaman zaman dünya meşgalelerine dalıp İslam’ın hayat veren ilkelerini göz ardı edebiliyoruz. Rabbimize, çevremize ve insanlara karşı sorumluluklarımızı ihmal edip tamamıyla dünyaya yönelebiliyoruz. Kulluğumuzu unutup insani ve ahlaki değerleri hayatımızdan uzaklaştırabiliyoruz. Hâlbuki Cenâb-ı Hak, “Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor.”[2] ayetiyle bizleri uyarmakta, ebedi yurdumuzu ihmal etmeden yaşamamızı bizlere tavsiye etmektedir. Yüce dinimiz İslam’a göre dünya, ahiretle kıyaslandığı zaman geçici, boş ve eğlenceden ibarettir. Yoksa dünya ve nimetleri kötü, değersiz ve önemsiz değildir. Kötü olan, insanı Allah’tan ve onun rızasından uzaklaştıran dünyevileşmedir. Unutmayalım ki, dünya ahiretin tarlasıdır. Cennetin kazanılacağı yerdir. Kulluk imtihanımızı gerçekleştirdiğimiz, hangimizin daha güzel işler yapacağının tespit edildiği mekândır. Dinimizin bizlerden istediği ne dünya için ahireti ne de ahiret için dünyayı terk etmektir. Allah’ın rızası doğrultusunda her ikisi için de çalışmaktır. Bu hususta Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın sana verdiğinden ahiret yurdunu kazanmaya bak. Dünyadan da nasibini unutma!”[3] Değerli Müminler! Bugün; kin, öfke, kötülük ve zulüm yeryüzünü kuşatmış, insan hakları ve ahlaki değerler ayaklar altına alınmışsa bunun sebebi sadece zalimlerin güçlü olması değildir. Asıl sebep, Müslümanların çalışmayı tembelliğe kurban etmeleridir. İnançlarının gereği olan sorumluluklarını yerine getirmemeleridir. Vatanlarını ve değerlerini koruyabilmek için düşmanlarına karşı her alanda gerekli hazırlıkları yapmamalarıdır. İman, salih amel ve güzel ahlakla dünyalarını imar etmemeleridir. Oysaki Yüce Rabbimizin bu husustaki vaadi gayet açıktır: “Allah, içinizden iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapan kimselere; kendilerinden öncekilere verdiği gibi onlara da yeryüzünde hâkimiyet vereceğini, onlar için beğenip seçtiği İslam dinini yerleştirip yayılmasını sağlayacağını, hâlihazırdaki korkularını güvenliğe çevireceğini vaat etmiştir…”[4] Gün, aşırı dünyevileşme, bireysellik ve bencillikten kurtulma, sınırsız arzu ve isteklerimizi dizginleme günüdür. Vakit, farklılıklarımızı zenginlik kabul edip; birliğe ve huzura giden yolda birlikte yürüme vaktidir. Zaman, müminlere karşı şefkat ve merhameti, kâfirlere ve zalimlere karşı vakar ve izzeti kuşanma zamanıdır. Aziz Müslümanlar! Hutbemin sonunda bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. 2025 yılı hac ön kayıt ve kayıt yenileme işlemleri başlamış olup 16 Eylül 2024 tarihine kadar devam edecektir. Hacca gitmek isteyen vatandaşlarımızın e-Devlet sistemi üzerinden ön kayıtlarını bizzat yapmaları gerekmektedir. Bu yıl Başkanlığımızca kayıt yenileme işlemi yapılmayacağından geçen yıllardan kaydı bulunan vatandaşlarımızın da yine e-Devlet sistemi üzerinden kayıtlarını güncellemeleri gerekmektedir. Konuyla ilgili il ve ilçe müftülüklerimizden bilgi alabilirsiniz.

  • @user-ov7qs8pv7s
    @user-ov7qs8pv7s Před 17 dny

    Sizlere maşallah ❤

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 18 dny

    Zulmün son bulması, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesine bağlıdır.

  • @Anilarini_kaydet
    @Anilarini_kaydet Před 19 dny

    Şüphesiz Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse yalnızca O'na kulluk edin. Bu dosdoğru yoldur.”

  • @MeralAltay-lf1vn
    @MeralAltay-lf1vn Před 20 dny

    Amin🤲