Ailemiz Yürek Bağımız - Saliha Erdim | Aile Okulu 2023 - 1. Bölüm

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 8. 09. 2024
  • Aile bu gün konut ya da ev denilen, geçmişte ise mesken, yani iskân edilen, huzur ve sükûn bulunan yer olarak tarif edilen yapıdır ve bu yapı sadece fiziki bir yapı değildir. Aynı zamanda kültürel bir yapı, sosyal bir yapı, ahlâkî bir yapıdır. Bunların yanında daha pek çok farklı yönleri de vardır. Dolayısıyla aynı çatı altında bulunuyor olmak, hakkıyla aile olmak anlamına gelmiyor. Fiziki beraberliğe, sosyal beraberliği, kültürel beraberliği de ilave etmeliyiz ki, bu birliktelik aile olsun, aile tanımına uygun olsun.
    İkincisi; salgın dönemi bazı şeyleri biraz daha gündeme getirdi, farkındalık oluşturdu ama salgından bağımsız olarak zaten altını çizmemiz gereken bir husus var. Ana rahminden mezara kadar devam eden eğitim, öğretim, terbiye süreci içinde evler, aileler okullardan; anneler babalar öğretmenlerden daha önemlidir. Ben âcizane özel okul kurucu yöneticiliği yaptım, veli toplantılarında tekrar tekrar bunu hatırlatıyordum.
    Diyordum ki, “biz dünyanın en iyi okulu olsak, öğretmenlerimiz de dünyanın en iyi öğretmenleri olsalar bile, hiçbir okul evin-ailenin yerini tutmaz, hiçbir öğretmen de annenin-babanın yerini tutmaz. Dolayısıyla eğitim okulda başlayıp okulda devam etmesi gereken bir süreç değil, ailede başlayıp okulda ve toplumda devam etmesi gereken bir süreçtir; bunun farkında olun, anneler babalar olarak da sorumluluklarınızı kuşanın, görevinizi yerine getirin.” Şimdi bu biraz daha net bir ihtiyaç haline geldi. Bunun temel gerekçesi de şudur: İnsanın oluşma gelişme safhasını biz on bir basamaklı bir merdivene benzetiyoruz; giderek hem yükselen, hem daralan bir merdiven olarak düşünün. Birinci basamak ikinci basamaktan, ikinci basamak üçüncü basamaktan, yani bir önceki basamak bir sonraki basamaktan daha önemlidir. Ne açıdan? İnsanın aklına, ruhuna, bedenine etkisi; benliğinin, kimliğinin, kişiliğinin oluşumundaki katkısı bakımından. Bu nedenle bir önceki safha bir sonraki safhadan daha önemlidir. Dolayısıyla son safhayı yok bile sayabilirsiniz, etkisi o kadar az.
    Bu açıdan bakıldığında birinci safha eş seçimi safhası, ikincisi evlenme, üçüncüsü döllenme, dördüncüsü hamilelik, beşincisi doğum, altıncısı bebeklik, yedincisi çocukluk, sekizincisi ergenlik, dokuzuncusu gençlik, onuncusu yetişkinlik, on birincisi yaşlılık safhası. Giderek etkisinin azaldığını da hesaba katacak olursak, insanın benlik, kimlik, kişilik oluşumunda birinci derecede etkili olan kurum ailedir. Profesör Kemal Çakmaklı’nın şöyle bir sözü vardı: Çocuk dünyaya gelip “ıngaaa” dediği zaman, beş önemli safha geride kalmış olur.
    Biz toplum olarak ne yazık ki çocuklarımıza gelecek öngörüsü olarak, hayal olarak, ideal olarak iyi bir meslek, iyi bir para kazanmak ve iyi bir hayat standardı sağlamanın dışında bir şey veriyor değiliz. Bütün annelerin babaların zihninde dinine, diyanetine, milletine, devletine faydalı olsun cümlesi var; ama bu o kadar arka planda kalıyor ki, okulda notu düşük olan bir çocuğa annesinin verdiği tepkiye, sınıfta arkadaşıyla kavga etmiş bir çocuğa babasının verdiği tepkiye bir bakın! Hayatın içerisinde hayata teğet bile geçemeyecek, ya da ancak teğet geçebilecek bir değerin çocukta oluşamadığı çok açıktır.
    Bizdeki ailelerde bir defa yetişkin eğitimi yok. Bu salgın döneminde de ailelerimiz mektebe dönüşmedi; sadece çocuklar tarafından ders yapıldığı, anne babaların çocukların daha iyi ders yapabilmesi için seferber olduğu, bu gerçekleşmediğinde de krize girdiği bir ortam var. Şu anda salgın nedeniyle evlerde bir arada oluş zamanı o kadar çok patlamalara, o kadar çok krize sebep oldu ki aslında… Çünkü birbirimizle geçinmeyi bilmiyoruz. Beyefendi kardeşlerim dışarıda 7/24 işkoliğim diyor, eve geliyor sohbet yok, muhabbet yok… Günümüzde annelerin babaların, kendi anne babalarından aldıkları değerlerin üzerine bir şey koymadan, bazı programları dinleyerek, bazılarını takip ederek kendilerini eğittiklerini zannediyorlar. Arada bir iki kitap okuduklarında da kendilerini eğittiklerini zannediyorlar. Ben aile sorunlarında şunu görüyorum; herkes karşısındakinin değişmesini istiyor. Çünkü karşısındakinin davranışının kendi canını yaktığını, kendisine haksızlık ettiğini düşünüyor, ama kendisine bakmıyor. Kendi rahatından, kendi konforundan vazgeçmeden ve çevresindeki herkesi siz benim için varsınız, anlamına gelecek ithamlarla ya da baskılarla yönetmeye çalışan bir anlayış ve tarz sergiliyor.
    #gençyuvatv

Komentáře • 6