Kapıyı Çalan Kimdir - İbrahim Tatlıses & Arif Sağ

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 9. 03. 2017
  • Kapıyı Çalan Kimdir
    Söz/Müzik; Mukim Tahir
    Okuyan : İbrahim Tatlıses
    Bağlama : Arif Sağ
    ****
    “Kapıyu çalan kimdir“ türküsünün hikayesi;
    Bu türkünün hazin bir hikâyesi vardır. Amansız bir hastalıktan ölen Mukim Tahir'in hanımının üstüne söylediği bu türkünün hikâyesi şöyle anlatılmaktadır.
    Mukim Tahir, ustalığı ve sesinin güzelliği, hoş sohbeti nedeniyle Urfa müzik meclislerinin aranılan kişisiydi. Bu nedenle hemen her gece ayrı bir müzik meclisine çağrılırdı. O geniş arazileri olan varlıklı biriydi. Bu nedenle her gece ayrı bir mecliste müzik meşkine katılır sabahlara kadar eğlenirdi. Mukim Tahir’in hizmetlerini gören bir azabı da vardı. Her gittiği yere azabını da birlikte götürür, azabı kendisine çok hürmet ederdi.
    Mukim Tahir’in hanımı uzun zamandan beri hastaydı. İnce hastalığa (verem) yakalanmıştı. Tahir, müzik meclisleri, günler süren dağ yatıları nedeniyle evini ve hanımını uzun zamandır ihmal etmekteydi. İlgisizlik nedeniyle hanımının hastalığı da gün be gün artmaktaydı.
    Bu minval üzere günler günleri kovalarken Mukim Tahir ve azabının bulunduğu bir müzik meclisinde, azabına, evden, Tahir’in hanımının ağırlaştığı haberi gelir. Azabı bu habere çok üzülür, bir şeyden haberi olmayan Mukim Tahir’e biraz sertçe “Üstad kalk eve gideceğiz“ der. Bunu duyan Tahir hayretler içinde azabının yüzüne bakar. Çünkü o güne kadar değil böyle bir laf söylemek, azabı kendisine karşı konuşmaya bile çekinirmiş. Azabının böyle söylemesinden kötü birşeyler olduğunu sezer. Azabının bu münasebetsiz sözleriyle mecliste bozulmuş olmasına rağmen, azabını azarlamaz ve izin isteyerek meclisten ayrılır. Eve kadar azabı ile hiç konuşmaz. Eve geldiklerinde Mukim Tahir sertçe kapıya bir-iki vurur. İçerden iniltili bir şekilde “Kapıyı çalan kimdir, aç bakım gelen kimdir, yaram derine düştü, belki gelen hekimdir“ diyen hanımının sesini duyar. Mukim Tahir o zaman hanımının çok hasta olduğunu anlar. Kendisini meclisten kaldıran azabına teşekkür ederek içeriye girer. Hanımın yanına oturur. Hanımı çok hastadır ve ölüm döşeğindedir. Birkaç gün hanımının yanında kalsa da, hanımı bir müddet sonra vefat eder. Hanımının ölümü kendisini yıkar. Hanımıyla yeteri kadar ilgilenmediği için kahrolur, fakat iş işten geçmiştir. Hanımının, yatağında inlerken, söylediği sözler Tahir’e çok tesir eder. Onu duygulandırır. Ve dilinden “Kapıyı çalan kimdir / aç bakım gelen kimdir / yaram derine düştü / belki gelen hekimdir“ türküsünün ezgileri dökülmeye başlar. (İhsan Öztürk)
    Allah Rahmet Eylesin..
    ****
  • Hudba

Komentáře • 9