HiFi Sohbetleri (3) Hüseyin Turgut / Lightwork Design
Vložit
- čas přidán 23. 08. 2024
- Bu bölümde Lightwork Design'dan hoparlör kabinini ve aydınlatma tasarımcısı Hüseyin Turgut'la Hi-Fi ve onun ürünleriyle ilgili sohbet ediyoruz. İyi seyirler.
Lightwork Design Instagram Hesabı ve Web Sitesi:
/ lightworkdesign
lightwork-desig...
Hüseyin bey gibi bu işi gerçekten bilen kişileri bir araya getirip, neden biz de JBL, Klipsch, Pioneer, Kef gibi bir markaya sahip olmayalım? Tasarım ve kullanılan malzemeler bu işin mükemmeli olmuş. Tebrik ederim...
Teşekkür ederiz. Selamlar.
Siz bir sanatçısınız, Allah'ın size vermiş olduğu özel bir yeteneğinizin ve kulağınızın olduğundan şüphem yok. Klipsch'ye, Kef'e vereceğim parayı seve seve size kazandırırım daha mutlu olurum. Hem ben kazanırım hem siz. Dünyanın en ünlü markalarından bir tanesi olmanız dileği ile...
Teşekkürler, umarım sizin gibi değeri takdir edebilen insanlar zamanla çoğalır. Elbette tanınmış markalar güvenli seçenekler ama sadece markaya bakarak ürün tercihi yapmak da farklı ve belki de daha iyi alternatifleri fark etmemizi engelleyebiliyor. Selamlar 🙋🏻♂️.
Bilgi dolu bir sohbet .
Hep dedigim durum ses ile tasarimin birlikteliği,bunu basaran cok az marka var gordugum.sonus faber,kef,marten,aklima gelenler bunlar.mesela cok iyi hoparlor buluyordum tasarim cekmiyor.bunlar cok iyi.alir.miydim seste tasarim gibi doyurursa kesinlikle evet.👌emeginize sağlık🙏
Teşekkürler 🙋🏻♂️
Çok teşekkürler Serdar bey harika bir sohbet keyifle izledim.
Teşekkürler Tolga bey. Selamlar 🙋🏻♂️.
Yeni izleyebildim, çok keyifli bir sohbet olmuş elinize sağlık. Tasarımlar çok güzel görünüyor. Ayrıca demo kayıtlarınız da çok başarılı ve fikir veriyor. Radyo'ya geldiğim bir gün mutlaka arayıp Hüseyin beye uğrayacağım. Selam ve sevgilerimle.
Teşekkürler Tamer bey. Görüşmek üzere.. Sevgiler 🙋🏻♂️.
25:20 Kendimden örnek vereyim. Aynı şarkıyı, aynı sistemle, farklı günlerde dinlediğimde aldığım ses tamamen farklı hissettirebiliyor.
👏👏👏👏
izlemeye başladım. şimdiden video için teşekkürler :)
İyi seyirler.
Çok güzel bir sohbet olmuş elinize ağzınıza sağlık öpüyorum
Teşekkürler 🙋🏻♂️
Flat konusu hakkında yazmak istedim; Ben uzun yıllar tonmaisterlik yaptım.. İlk studyo ya girdiğim de JBL 4425 ve yamaha ns10m yakın mix dinleme monütörleri vardı.. benim için bir hayal kırıklığı oldu, çünkü kulaklarımız oldukça renklendirilmiş seslere alışıktı, studyo çok mat bir duyuma sahipti ve öyle olması gerekiyordu.. tabi ilk başlar bunu anlamlandıramamıştım.. Flat dinleme yani amfi ve diğer etkenlerin Colorasyon yapmadığı bir dinleme gerçekten tad vermiyor ve hifi bunun için var..
Merhaba. Aslında düz sesin tat vermemesindeki en önemli sebep, insanın kulağının düz duymaması, Fletcher-Munson'un yaptığı araştırma sonucu ortaya çıkan duyma eğrisi insan kulağının alt ve üst frekanslardaki hassasiyetinin düşük olduğunu gösteriyor. Özellikle de alçak ses seviyelerinde bu daha belirgin, ses seviyesi yükseldikçe bu etki biraz azalıyor. Yani düz bir ses frekans dağılımı duyunca, kulağımız alt ve üst frekanslardaki eksikliği hissediyor ve bunu arıyor. İşte o yüzden "loudness" denen düğme, ton kontrolü ve ekolayzırda V icat olmuş 🤩. Kulağımız düz duysaydı belki bunlara gerek kalmayacaktı. Selamlar 🙋🏻♂️.
@MuseicSoundworks Harman eğrisi o yüzden en popüler eğridir. İnsanlar önce bas sesini duyuyorlar bu yüzden de bas performansı önde olan hoparlörler genel dinleyicide kabul görür. Örneğin BOSE'un 90'lardan sonra yaptığı sistemlerin ana odak noktası budur (80'lerde çok iyi işleri var). HiFi meraklıları ise kulaklarını biraz daha fazla eğittiğinden farklı frekans cevaplarına da dikkat ediyorlar. Ben de kendi adıma tam FLAT bir sunum sevmiyorum ama eskisi kadar kolorizasyon da sevmiyorum. Yine de şunu iyi anlamak lazım; BU İŞİN BİR DOĞRUSU YOKTUR. Günün sonunda hepsi ve herşey tamamıyla kişisel tercihten ibarettir.
Yakında daha güzel şeylerle hep birlikte buralarda olacağız sanırım.
Aynen 🤩🤩
Kaldı mı böyle adamlar diyorum bazen..
👌👌👍
Hemen basliyorum izlemeye ❤❤❤
İyi seyirler. Selamlar.
Başarılar diliyorum içeri girerken hafif hafif çalan müzikteki basa bayıldım acaba extra bir bas hoparlörü varmıydı yoksa hoparlörün kendisimiydi cevaplarınız için şimdiden teşekkürler mükemmel sesin peşinden koşmaya devam selamlar
Merhaba, teşekkürler. Ekstra bas hoparlörü yoktu, ancak kullanılan hoparlör 30 Hz’e hatta daha aşağısına kadar inebilen sürücüler içeriyor ve oda akustiği oldukça iyi, o yüzden ekstra bas kullanımı normal HiFi dinlemeler için gerekmiyor. Selamlar.
@@MuseicSoundworks teşekkürler gerçekten sanki harici bir büyük çaplı bir bas hoparlörü gibi çalıyordu çok başarılı peki çalan hoplar çapları kaç cm ve portlumu portsuzmu port öndemi arkadamı çalan hoplar kulemi raf tipimi sakıncası yoksa fiyat bilgisi verebilirmisiniz çok soru oldu kusura bakmayın selamlar
Buradaki bas hoparlörler 19cm çapında, kabin arkadan portlu yapıda ve stand-mount dediğimiz yapıda. Videoda en önde görülen kabinler çalıyor. Kabinler Hüseyin'in tasarımı, üretim durumu ve fiyat bilgisi için onunla irtibata geçmelisiniz. Instagram Ligtworkdesign hesabından ulaşabilirsiniz kendisine. Selamlar.
@@MuseicSoundworks çok teşekkürler hocam değerli bilgiler için sizi de youtube den büyük keyifle takip ediyorum başarılı çalışmalar diliyorum selamlar
Rica ederim, selam ve sevgiler 🙋🏻♂️
Merhaba, ürünlerde kullanılan sürücüler hakkında bilgi alabilirmiyiz?
Merhaba Hakan bey, geç cevap veriyorum kusura bakmayın. Hüseyin beye sordum ve cevapladı, kullanılan hoparlörler şöyle: Çift yollu sistem için: SB Acoustics Satori PNW16/8 ve 29RDNC 4 Ohm. Fullrange sistem için: Peerless NE85. Selamlar.
Merhaba. Teşekkürler. Özellikle sesin algılanmasındaki faktörleri güzel irdelediniz. Ben otuz yıllık bir plak, pikap meraklısıyım ve bütçe olarak üstüne çıkabileceğim halde hi-fi cihazlarda bile isteye, bazen sıkıntı yaratsalar da eskileri tercih ediyorum. Nerdeyse 1985 sonrası olanlara hiç bakmıyorum bile. Çünkü peşinde olduğum şey en iyi ses kalitesi değil, dönemin rengi, tasarımı ve estetiği daha çok. Hi-Fi'ın altın çağını yaşayamadım, herhalde biraz da bundan kaynaklı benim takıntım. Plaklarda da yıpranmış da olsa dönem basımı olanlar gözümde daha kıymetli. İşte örneğin 1978 yılında bu setupla müzik dinleyen bir kişi nasıl bir dinleme tecrübesi yaşıyordu. Bunu anlayayım diyorum.:) Tabi bu arada setup uyumu bozulmasın diye hoparlörlerim de dönemin Sansui’si Pioneer’ı falan. Ancak yaş icabı özellikle yüksek frekans duyma kapasitem düşük olduğu için olsa gerek bütün amplilerde treble ayarı hep en yüksekte. Tabi ki ampli kalitesi de frekans değerlerini belirler ancak bir kaynaktan öğrendiğim kadarıyla uzun yıllar içinde hoparlör mıknatısları da zayıflayıp performansı düşürüyormuş. Eski hoparlörlerde performans düşer mi? Eğer öyleyse ben hoparlör konusunda tutucu olmayıp, eğer duymada bir fark yaratacaksa daha modern hoparlör modellerine geçsem mi, ne dersiniz?
Merhaba İbrahim bey, ilginiz için teşekkürler öncelikle. Hoparlörlerin mıknatısları zamanla eskiyebilir ve etkinliği azalabilir, ancak bunun için çok uzun süreler geçmesi gerekir. Bizim algılayacağımız seviyede verim düşmesi pek mümkün olan bir durum değil. Mıknatıslar çok yüksek sıcaklıklara maruz kalırlarsa bozulabiliyorlar ama bunun için en azında 100-200 derece gibi sıcaklıkları görmesi gerekiyor, bu da normal şartlarda pek olası değil. ANCAK, eski hoparlörlerin genelde mekanik parçaları, yani körük dediğimiz lastik bölümleri, membranları ve spider denilen süspansiyon bölümleri zamanla eskiyip, hoparlörün verimini düşürebilir. 30-40 yıllık hoparlörlerde yaşanabilecek problemler daha çok buralardan kaynaklanır. Örneğin, eğer körük ve/veya spider daha gevşek hale gelirse, hoparlörün tüm mekanik değerleri değişeceği için, tasarlandığı şekilde çalışmayacak ve ses kalitesi değişecektir. Bu çok mümkün bir durum.
Vintage sistemleri ben de merak ediyor ve dinliyorum, çocukluğumuzdaki sistemlerin sesini hatırlamak, deneyimlemek açısından hoşuma gidiyor. Hatta bu yüzden JBL L100'ü bas alarak bir kabin de tasarlayıp ürettim, adını da Model V12 koydum, eski videolarımdan belki bilirsiniz.
Benim düşüncem, eğer müzik sizin için önemliyse, özellikle güncel bir hoparlör kabinine sahip olmanızın size daha iyi bir müzik deneyimi sağlayabileceği yönünde. Elbette eski kabinler içinde de çok başarılı çalışanlar olabilir, ama günümüzde teknoloji çok gelişti ve yeni malzemeler çok daha nitelikli ses elde edilmesini sağlayabiliyorlar. Amfiler bu konuda daha az problem çıkartacaktır, eski amfilerinizi yeni kabinlerle kullanma şansınız var.
Selamlar.
İbrahim Bey dönem 40 senelik bir ampliyi dönemin hoparlörleri ile kullanarak doğru bir yaklaşımda bulunuyorsunuz. Günümüz de malzemelerin nitelikleri ve yapabilecekleri değişti, bunun sonucunda da daha minimalist çizgide ürünler görüyoruz. örneğin günümüz amfileri ile vintage dediğimiz cihazlar kıyaslandığı zaman hep o dönemin cihaz ağırlıkları ve güçleri dile getirilir ancak o dönemde ne günümüzün trafoları ne de günümüzün ufacık elektronik bileşen teknolojisi vardı (dijital yaklaşım ve mühendislikler de değişti). Güce gelirsek günümüzde bas sürücüsü 16 cm ise büyük bir bas sürücüsü olarak kabul görür bu sürücüyü hareket ettirmek için gerekli güçle vintage bir hoparlörde yer alan 30-35 cm'lik bas sürücüsünü hareket ettirmek için gerekli güç farklıdır. Minimalist tasarımlara daha minimal güce sahip ampliler idealdir. Günümüz cihazlarının tasarımları da beraber kullanılabilecek cihazların birlikteliğine uygun yapılır. Doğal olarak bu nedenle aynı dönemlerin eşleşmeleri daha güzel olur. Tını ise bambaşka bir şey yine çaptan yola çıkarsak 35 cm'lik bir bas sürücüsünün oluşturacağı bas tınısı ile 16 cm'lik bir bas sürücüsünün tınısı farklı hislere yol açıyor insanda. Ayrıca Vintage cihazların en büyük sorunu yaşlarından dolayı artık tükenen kondisyonlarıdır. Bunlar profesyonel bir şekilde zaman zaman yenilenmelidir ancak bazı hoparlörlerin artık sürücüleri malzemelerin değişmesi ve bu değişen malzemelerin aynı karakteri vermemesi nedeniyle yeniden yapılanamıyorlar. 40 sene insana neler yapıyor cihaza ne yapmaz. Sevgiyle kalın.
Masa lambası da iilerde satılacak mı??
Hüseyin beyle irtibata geçebilirsiniz. Instagram'da Lightwork Design