Ah Nice Bir Uyursun - Loudingirra Özdemir & Bill Hyland
Vložit
- čas přidán 15. 11. 2022
- Upright Bass: Bill Hyland
Erbani: Kaan Kargın
NOTALARIN DÜNYASI
Chicago'nun kuzey mahallelerinden birinde, Devon caddesi üzerinde çalıp çığırıyorum. Chloe yanımda, günlerdir özenle hazırladığı pankartla oturuyor. Önümüzden geçen kalabalığın içinden insanlar zaman zaman duruyor ve Chloe'ye sorular yöneltiyor. Bazıları tebrik edip geçiyor, bazıları ise uzun uzun diyaloglara giriyor. Bunlardan biri, tok sesiyle heyecanlı heyecanlı Chloe’ye bir şeyler anlatan bir adam. Özgüveni yüksek, beyaz bir Amerikalı. Türkü bitince ben de konuşulanlara katılıyorum. Bunun üzerine Chloe ile arasında geçen ve çalıp çığırırken bir kısmına kulak misafiri olduğum konuşmaları hızlıca benimle paylaşıyor. Kırk yıl önce bass gitarist olarak başladığı profesyonel müzik kariyerine daha sonraları upright bass ile devam etmiş.
"Harikasınız, hava soğuk olmasa, sizi daha fazla dinlemek isterdim."
Teşekkür ediyorum.
"Nerede kalıyorsunuz?" diye soruyor.
"Arabada." diye cevaplıyorum, Chloe’nin duraksamasını fırsat bilerek.
"Arabadan daha iyi bir seçenek var." diye gülüyor.
Yüzüne sevimli ve çocuksu bir ifade katan hafif çıkık ve çarpık üst dişleri görülüyor. Cebinden bir kart çıkarıp:
"Bende kalabilirsiniz." diyor.
Kartı Chloe’ye uzatırken:
"Caddenin aşağısında oturuyorum." diyor.
Teşekkür edip:
"Biz biraz daha burada müzik yapacağız, erken bitirip bir yere gitmezsek, geleceğimizi önceden haber etmek için seni arayacağız." diyoruz.
Oysa ikimiz de gideceğimizden emindik, çünkü çoktan sonbahar gelmişti ve geceleri arabada üşüyorduk, fakat adamın davetini hemen kabul etmeyerek ağırbaşlı davranmak istiyorduk.
Çalıp çığırmaya son verip adamın evine doğru yola koyuluyoruz. Omuzlarımda şehir ışıklarının kirlettiği göğün ağırlığını hissediyorum, yürüyoruz, hayatın belki de bize bir daha yürüme fırsatı vermeyeceği bu caddenin kaldırımında, soluk gölgelerimiz sürükleniyor. Zangır zangır titriyorum. Bunun sorumlusu saatlerdir hareketsizce çalıp çığırırken kemiklerime kadar sinsice işleyen sonbahar soğuğuydu, ama içi bozuk parayla dolu plastik kutunun varlığını elimde hissettikçe, içimde rahatlatıcı bir duygu uyanıyor. Kutunun içinde, bugün ve belki de yarın karnımızı doyuracak kadar para olmalı; ama bundan emin olmak için bir an önce paraları saymam gerektiğini düşünüyorum. Ardından bu düşünceden vazgeçiyorum, çünkü her ne kadar bu ülkede karşı karşıya kaldığım realite; mistik ve otantik bir yolcu olmayı neredeyse imkansız hale getirmiş olsa da en azından şimdide kalmayı hala başarabilir ve şu iğrenç "yarın ne olacak" kaygısını içimden söküp atabilirdim. Bir an Chloe’nin bakışlarını üzerimde yakalıyorum, gözlerinde sevgi ve şefkat parıltıları var. Yanaşıp elimi tutuyor, o da soğuktan titriyor ama eli o kadar yumuşak ki, yüreğini elimde tuttuğumu zannediyorum. Konuşmadan yürümeye devam ediyoruz. Tanrı, bu denli kırılgan iki bünyeyi böylesi bir yolculuğa mahkum etmekle büyük bir risk almıştı.
Adam, çalıp çığırdığım caddenin aşağısında, eski ama bakımlı, üç katlı bir apartmanın üçüncü katında oturuyordu. Halı kaplı merdivenleri çıkıyoruz. Kapıda bizi görür görmez sıcak bir karşılamayla içeri buyur ediyor. Küçük bir antreden salona giriyoruz. Salonun tam ortasındaki iki kişilik bir koltukla şömine arasında yatan bir upright bass gözüme çarpıyor ilkin. Tahta döşemeyle aynı renk olan bu dev enstrüman, salonla adeta içsel bir bağ kurmuş gibiydi. Ortadaki koltuğa yandan bakan, sol duvara bitişik ikinci bir koltuk ve onların ortasında sayılabilecek uzun, kahverengi ahşap bir sehpa var. Koltukların arkasında, solda bir yan sehpa ve üzerindeki çerçeveli gençlik fotoğraflarını aydınlatan sarı bir abajur var. En arkada sağda ise, rüzgarda yapraklarının hışırdadığı birkaç yaşlı ve iri ağacın bulunduğu küçük bir kavşağa açılan pencere var. Pencerenin pervazında boş bira şişeleri ve bir arkadaşının Türkiye'ye yapmış olduğu turistik ziyarette kendisi için hediye olarak satın aldığı geleneksel bir lamba var. Yıllardır bakışan yüzler kadar birbirlerine aşina olan tüm bu eşyalar, dolu dolu bir geçmişi ve yaşanmışlığı çağrıştırıyor.
YAZININ DEVAMI YORUMDA.
- Hudba
AÇIKLAMADAKİ YAZININ DEVAMI:
Bu dört duvar arasında tatlı bir sıcaklık yüzüme vuruyor. Ben soldaki koltuğa, Chloe ise salonun ortasındaki koltuğa oturuyor. Vücudumu saran gevşemeden hoşnudum. Karşı duvarda, şöminenin üzerinde cam çerçeveli büyük siyah beyaz bir fotoğraf gözüme çarpıyor. Ne olduğunu sormak üzereyken, Bill bizi birkaç soruyla tutuyor. Yere bağdaş kurmuş oturuyordu. Bir yandan bira içiyor diğer yandan piposuna koyduğu esrarın dumanını içine çekiyordu. Böylece kendiliğinden gelişen samimi bir sohbet dönüyor aramızda. Bill'in müzik kariyeri, anıları, modern yaşamın handikapları... Önyargılarından, ideolojilerden, dinlerden arınmış; tüm ulusların, doğayla barışık, özgür ve mutlu bir yaşantı sürmesini arzu etmekten başka bir amacı olmayan, kendi ifadesiyle, aptallardan başka hiç kimseye içinde kızgınlık barındırmayan bir adam; tek hazinesi yaşamakta olduğu an, tek kutsalı ise, tüm canlıların yaşama hakkı... Aradan epey zaman geçiyor, bir an, bu süre zarfında üçümüzün ağzından çıkanların tek bir kelimesinin dahi, bir şeyler söylemiş olmak adına olmadığı dikkatimi çekiyor. Keyifleniyor ve tatlı bir sarhoşlukla koltuğuma iyice gömülüyorum. Amerika'da daha önce yaşamadığımız bir samimiyet, diye aklımdan geçiriyorum. Birkaç saat önce faturalarını ödemeye giderken bizi sokakta görüp evine davet eden yabancı bir adamın evinde değil de, yıllardır tanıştığımız ve muhabbetini özlediğimiz bir dostun evinde gibiydik.
Ağırlıklı olarak Bill ve Chloe’nin arasında dönen bu sohbeti derin bir merakla dinlerken, çünkü yetmişlerin ve seksenlerin Amerikasında blues ve caz müziğinde saygın bir kariyeri olan bir müzisyenin anılarını birinci ağızdan dinleme fırsatı bulmuştum, bir yandan da salondaki altın sarısı ışık altında gizemli bir görünüme bürünen siyah beyaz fotoğrafla ilgili merakımı gidermek için fırsat kolluyorum. Nihayet o an gelip çatıyor ve Bill'e fotoğrafı soruyorum. Katıksız bir heyecanla anlatmaya koyuluyor. Fotoğrafta, büyük bir evin merdivenlerinden başlayıp, kaldırıma bir sıra halinde taşan tüm o ayakta duran adamlar, meşhur caz müzisyenleriymiş. "Harlem 1958 Jazz Portrait" diye bilinen bu fotoğraf, caz dünyasında çok meşhurmuş. Fotoğrafla ilgili Chloe de bildiklerini anlatıyor. Böylece konu, köleleğin kaldırılmasından zencilerin özgürleşme sürecine, oradan da blues ve caz müziğinin Amerika'da ortaya çıkışına varıyor. Ben ayağa kalkıp fotoğraftaki ayrıntılara bakıyorum: Müzisyenlerin önünde, yine sıra halinde kaldırıma oturan çocuklar, evin pencerelerinden çıkan ve objektife bakan birkaç kafa... Baktıkça fotoğrafın bir ruhunun olduğunu hissediyorum.
Yatma vakti geldiğinde, evde yatacak malzemelerin olmadığını öğreniyoruz. Bunun üzerine Chloe ile birlikte aşağı inip arabadan yatağımızı getiriyoruz. Salonda, önce sehpayı duvara yanaştırıyoruz, sonra da döşemedeki toz ve sigara küllerine aldırmadan koltukla sehpa arasında yatağımızı serip uyuyoruz.
Sabah erkenden uyanıyoruz. Bill kahvaltıda bize mısır gevreği ikram ediyor, Chloe ile birlikte gevreği bir kasede sütle karıştırıp mutfakta afiyetle yiyoruz. Salona döndüğümüzde Bill, otantik Türk lambasının bulunduğu pencerede, sandalyesine oturmuş sigarasını içiyor. Onu orada bırakıp, akşama oraya geri dönmek üzere evden ayrılıyoruz.
Akşam döndüğümüzde, Bill ile birlikte müzik yapıyoruz. Doğaçlama bir şeyler çalıyoruz. Bana Upright bass ile eşlik ediyor. Sözcüklerle ulaşamadığımız seviyeye notalarla ulaştığımızı hissediyorum. Salondan odaya müziğin sesine gelen Chloe'nin gözlerinden yaşlar süzülüyor. Bir an onun hıçkırıkları beni bulunduğum andan söküp çıkartıyor. Sonra tekrar notaların dünyasına dönüyorum. Orada, o anda, ömrünü caz müziğine veren bir adamla dünyanın dört bir yanında sokaklarda deyiş çalan bir aylağın muhteşem birlikteliği ve uyumu var. Bir ara Chloe’nin kamerasına davrandığını fark ediyorum. Derhal engel oluyorum. Ruhsuz kayıt nesnelerinin algısını aşan böyle üstün anları en saf haliyle , sadece ve sadece yaşamak gerekiyordu çünkü.
Soluklanmak için verdiğimiz aralardan birinde Bill, müzik odasının duvarında asılı halıdaki siyah beyaz motiflerin neyi sembolize ettiğini açıklarken, müzik grubuyla turnelere çıktığı gençlik yıllarından konu açılıyor. O dönemde zencilerle ilgili yürürlükte olan yasa gereği, zenci müzisyen arkadaşının gruptan ayrı olarak daha kötü şartlardaki otel odalarında yatmak zorunda kalmasına ne kadar üzüldüğünü anlatırken birden gözyaşlarına boğuluyor:
"Bu duruma kahroluyordum. O, gruptaki herkesten daha yetenekli ve daha büyük bir müzisyendi. Hepimizden daha iyi odalarda kalmayı hak ediyordu. Keşke onu yerimde yatırabilseydim."
Bu sözler karşısında, Chloe’nin yine gözleri doluyor. Uzun bir sessizlik oluyor, çok geçmeden Bill'in o kendine özgü naif kıkırdaması yankılanıyor. Üzgün atmosferi dağıtmak istercesine sempatik bir hareketle elini yanaklarına götürüp gözyaşlarını siliyor ve sözü daha güzel konulara bağlıyor.
O geceyi de Bill'de geçirip sabah ayrılıyoruz.
Yaklaşık bir hafta sonra Chicago'dan ayrılmadan, son bir kez Bill'i ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretimizde Yunus Emre'nin bir eserini birlikte söyleyip kayda alıyoruz. Bize eşlik etmesi için daha önce konuk olduğumuz bir çatıda tanıştığımız Kaan'ı son dakika davet ediyorum.
Ve sonunda vedalaşma vakti geldiğinde, internet, akıllı telefon gibi çağın imkanlarından uzak bir yaşantı süren Bill'in gözlerinde derin bir hüzün görüyorum. Eski insanlarda olduğu gibi onun için de ayrılıklar kesin olmalıydı, mesafeler ötesinden iletişim kurmak, belki internet çağında doğan neslin günlük rutinlerinden biri sayılabilirdi, fakat bu Bill için öyle kolay değildi, hem mesafeler ötesinden iletişim kurulsa bile, duyguların karşılıklı paylaşıldığı bağa ne kadar dönüşebilirdi ki? Sokağa inip arabaya doğru yürürken Chloe ile beni sessiz bir hüzün sarıyor. Arabaya binip kapıları üzerimize kapatıyoruz. Havaların iyice soğumaya başladığı bu şehirden ayrılıp güneye, Nashville'e doğru sürüyor arabayı Chloe. Ben ise dışarıyı seyredip ağlamaklı oluyorum: Artık güç, maddi imkan ve iki kişi olmanın beraberinde getirdiği sorumlulukla hareket etmeyi gerektiren bu yolculukta, hala aidiyetsizlik travmasının yarattığı hüzünden beslenip çatıdan çatıya konarak ve sistemin zorunlu kıldığı yaşam tarzına karşı gelerek nereye kadar dayanabilecektim?
SON
Süpersin kardeş 🙏🌹🌹🌹
😔😪🌹❤️🤲👏👏 yüreğine sağlık aşık... Duygulandırdın yine bizleri...
Muhteşemmm yorum ses her şey çok güzel yolunuz sansınız açik olsun 🙋🏻♀️🙏👌🧿
Yazarlığında günaydın yazarlığın da çok güzel müziğin de çok güzel bunları bir kitap haline getirsen çok güzel satabilirsin aslında Bu anıları yolun açık olsun Dilerim Allah'tan Bir odalı bir evin olsun böyle eşimle birlikte başka evlerde yatmak üzülme ama hoş değil seni Seni internette tanıdığımdan bu yana seviyorum Bir evladın gibi hissediyorum Lütfen kendine iyi bak eşini de iyi bak dilerim kısa zamanda eşliğinde bir iki odalı bir evin olsun ihtiyaçlarını görebileceğim bir evin olsun Allah'tan Bu senin için diliyorum yolun bahtın açık olsun ikinize de sağlıklı sıhhatli günler dilerim Dilerim Allah'tan sağlığınız bari çok iyi olsun.
Bencee yerlesik duzen kur veyasa
Öyle pişman ım ki Genç lik gitti günah çok geri dönüş yok kalan ömrümü geçmiş ömrümden hayırlı kıl ya Rabbim ALLAH zulcelal i vel ikram. Âmin.
Bu pişmanlık seni tövbe etmeye yönlendirmiş. Bu da Allahın seni sevdiğine dalalet. Bundan sonrası daha bitmedi inşaAllah Allah yolunu güzelleştirsin kolaylaştırsın.
Amin hala yaşıyorken elde fırsat var Furkan suresinde tevbe edip salih amel işleyenlerin seyyiatini hasenata cevrilecegi müjde veriyor Rabbimiz dün geçti yarın meçhul mumin için bugün ne yaparsa ❤
Nefes alıp verdiğimiz sürece hiçbir şey için geç değil kardeşim, Rabbim merhametini Zumer suresi 53. ayette öyle güzel anlatmış ki, bize düşen tövbe edip, salih amellerle Allah'ın emrettiği şekilde yaşamak. Rabbim bizlere rahmetiyle muamele etsin.
Er-Rahman Er-Rahim
"Bulan arayandir, ama bulmaz her arayan." Ismet Garibullah
Yunus, sen bu dünyaya niye geldin?
Gece gündüz Hakk'ı zikretsin dilin.
(Hakk: Gerçeğin ta kendisi, varlığı zorunlu olan, varlığı hiç değişmeden duran, kıyamet günü hak ile batılı ayıracak olan anlamlarına gelen Allah azze ve celle'nin ism-i celili)
Yazım dilin, anlatımın, Türkçe yazım kurallarına gösterdiğin özen, yaşadıklarını yazıya aktarımın, hepsi çok çok iyi... Burada yazmış olduğun tüm yol hikâyelerini kesinlikle kitap olarak yayınlamalısın. Yolun açık olsun.
Teşekkürler,renk,dil, ırk farketmez gönül hep aynı gönül.
Bu Arada cok severek dinliyorum günde belkide on Kere yirmi kere😊
şimdiye kadar ki en sağlam çığırışlarınızdan biri olmuş. Yunusun sözleri zaten insanı özünden alıp mum ışığı etrafında pervane edip o ateşin taaa derininde kaybedecek kadar kuvvetli, insanın zahiri aşk deneyimlerinde bile başarısız kaldığı halde hakiki aşkın kudretini düşündükçe ne mutlu ki onun hasreti ile zemheri ayazında kendi benliğini yakanlara... durmaksızın dönen elektronları düşündükçe büyüklüğünün yanında zerre olmak... hiçliği taa en derinlerde sessizce, kimsesizce hissetmek ya Rab...
Bu sözler çok çok... ❤
Yorumunuz çok etkileyici belliki hakk sohbetine maliksiniz zahirdeki her şeyin yalan olduğu şu dünyada batıni bilen biriyle karşılamak iyi geldi saygılar sunarım
Sadece aşıkların dilinde şairlerin sözünde kavga yoktur…
Şairlerin sözleri hep kavgadir kavgasız şiir olur mu hiç,, İsmet Özel... Nazım Hikmet....
@@yadigarkoc4803Pir Sultan Abdal ve Dadaloğlu da bunun büyük kanıtlarıdır
Dinledikten sonra açıklama ve yorumları okuduğum tek sayfa. Göçtü kervan için çok iyi bir yorum olmuş. Uzun süre tekrar tekrar dinleyeceğim.
Abi ben senin hayat hikayeni dinledim şok oldum. Seni alevi sanıyordum. Bu yola sonradan girip sazı çalışın deyişlere ilgin, o kafadan çıkıp evrensel bir perdeden dünyaya bakış açısı kazanmanı ayakta alkışlıyorum.👏🏻
Çok yaşa Loudingirra..Boğazın incisi Beykoz'dan sevgiler saygılar can-ı yürekten..
CAN-I YUNUS
Benim bunda karârım yok ben bunda gitmeğe geldim
Bezirgânım metâ'ım çok alana satmağa geldim
Ben gelmedim da'vî için benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir gönüller yapmağa geldim
Dost esriği deliliğim âşıklar bilir neliğim
Değşirüben ikiliğim birliğe bitmeğe geldim
Ol hâcemdir ben kuluyum dost bâğçesi bülbülüyüm
Ol hâcemin bâğçesinde şâd olup ötmeğe geldim
Bunda bilişmeyen cânlar onda bilişemez anlar
Bunda bilişip dost ile hâlim arz etmeğe geldim
Yûnus Emre âşık olmuş mâşûka derdinden ölmüş
Gerçek erin kapısında hâlim arz etmeğe geldim
YUNUS EMRE
Senin'le gurur duyoyoruz Loudingirra. Basarilarin devamini dilerim. Lütfen Ehlibeyt Deyislerini söylemeye devam etmeni rica ederim.. Pir Sultan Abdal - Sah Hatayi - Teslim Abdal ---,,
Bill Hyland ve yanındaki Hanımefendiye , Kaan Kargın'a , sizlere selam olsun 💐
Muhteşem yorum harika,ses yolun şansın açik olsun DERVİŞ 🙋🏻♀️👌🙏🧿
Loudiringa lütfen daha sık şarkı ve hikaye yükler misin? selamlar
Yüreğinize sağlık. insanca yaşamanın ve türkçenin üstadı Yunus'a ve insanca yaşamaya gönül vermiş gönüldaşlara selam olsun...🖐
Farklı kültürlerin insanlarına Anadolu'nun ezgilerini tanıtman ve söyletmen gerçekten takdire şayan. Senin gibi kültür elçilerinin sayısı keşke daha fazla olsa. Farklı coğrafyalarda yaşadığın maddi manevi tecrübelerini de videonun açıklamasından çok keyif alarak okumaktayım. Yolun açık, bahtın güzel olsun.
İnsana göçüp giden kervanından ayrı, dağlar başında yapayalnız kalmış hissettiren; ruhumuzu yol ve yolculuk iştiyâkıyla dolduran;
Chicago’da Yunus’umuzun sâdâsını havalandıran bu güzel sesin sahibine sonsuz teşekkürler.
Embiya ya uğramaz ise yolum, göçtü kervan kaldım dağlar başında.
Helal olsun kardeş, sazına, sözüne, yüreğine sağlık🧿🎼🎵🇹🇷👋
Eline, yüreğine diline sağlık yolun açık olsun hep iyi insanlarla karşılaşırsın.
EYVALLAH CANLAR
SEVGİ VE SELÂMLAR OLSUN HEPİNİZE
MUHTEŞEMSİNİZ
Göçtü kervan kaldık dağlar başından sonraki müzik sesleri insanı kendinden alıyor. Başarılar full takipçini
Tasvirler süper, içerik mükemmel. Günümüz dervişine kolaylıklar ve güzel yol arkadaşları, iyi ev sahipleri diliyoruz.
ruhunuza ve bedeninize sağlık bu kıymetli icra için ... zikir oldu bana te-şükkür ederim
Merhaba, türküyü çok güzel yorumlamışsın. Severek dinledim..
Şu dünya gurbetine düşmüş yangın gönüllere daha nice ateşler yakıyor ağzınıza sağlık...
çok güzel olmuş, dünyanın bir ucundaki insanlarla kültürümüzü paylaşmanız ne kadar muhteşem bir şey...
Hayat daima karşına kalbinin ekmeğiyle var olan insanlar çıkarsın. Yeni çıkan her videonu izleme telaşıyla giriyorum CZcams a eminim benim gibi binler vardır yolun açık olsun güzel insan
Lodungirra k Amerika'ya gelmisken dahada kuzeye cikmani bekliyoruz.
Kanadadan selamlar.
Zevkle izliyoruz ,son yorumun muhteşem olmuş.
Ekibini kutlarım.
Selamlar.
Emeklerinize ve ağzına yüreğine sağlık çok teşekkür ediyorum. 🍀🍀🍀🕊
🙏❤️Yüreğine, kalemine sağlık.
İyilikler, güzellikler sizinle olsun. 👏👏👏
Bu ne kadar güzel bi paylaşım , bu nasıl huzur verici bir icra...
Erenler böyle videoyolar bekliyoruz nefesine sağlık...
Wonderfull ! Your team are perfect
Tek kelimeyle harika olmuş 🌹
İlahideki erbane çalan arkadaşa çok çok teşekkür ediyorum. Derslerde bu ilahiyi dinlete dinlete sayesinde hırs yapıp erbane derslerine başladım😂. Mutluyuz azimliyiz😅🥰
Helal olsun güzel insan videolarını iple çektiğim nadir kanallardansın
en beğendiğim en mükemmel eserin bu olmuş Loudin. yeni keşfettim sürekli dinleyeceğim. çok fena psychedelic rock havası oluşmuş. özellikle göçtü kervan nakarat kısmı. türkü seçimin muhteşem olmuş. ağzınıza sağlık
HELÂL olsun KALP ❤️ gözün açılmış CANN
tebrikler, yine çok güzel bir sarki paylastiniz. başarılar dilerim.
Harikaydınız🙏🙏🙏👏👏👏
Delikanlı alt yazılar isabetli olmuş. 👍🌺🌸🌈
Yorum ve hikayelerin tek kelimeyle harika
Harika olmuş ..👏👏👏ayrica bu yazar kitaplaşmali ..
Totally inspiring. Thank You. Learning this song with a friend that has worked it out on mandolin. May God be with you. Eyvallah.
Teşekkürler. Yolun açık olsun.
Eline diline sağlık güzel insan❤️❤️👏👏👏👏👏👏👏çok güzel
MaşaAllah çok güzel söylediniz
‘🛤’ Gözünü kapatıp dinleyen/dinlenen, aynı zamanda zihninde binlerce sorgulamanın da eşlik ettiği bir zaman dilimi…
Huzur, dinginlik, endişe, korkunun bir arada olduğu zaman dilimi…
18.11.2022|10:23
Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın
Ah many of you, sleep and never wake up
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
THe caravan broke down, we got stuck on top of the mountains
Çağrışı tellallar inanmaz mısın
the town criers are calling up, dont you believe**
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
THe caravan broke down, we got stuck on top of the mountains
Emr-i hac göçeli hayli zamandır
It has been a long time since Emr-i hac vanished***
Muhammed cümleye dindir imandır
Mohammed is the religion and faith of everyone**
Delilsiz gidilmez yollar yamandır
The roads are undamageable, brave
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
The caravan broke down, we got stuck on top of mountains
Yunus sen bu dünyaya niye geldin
Yunus, What is your purpose in life?
Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin
You tongue shall pray to God day and night
Enbiyaya uğramaz ise yolun
If your way doesnt pass by the prophets
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Then the caravan broke down, we got stuckon top of mountains
Alıntıdır czcams.com/video/ng5xwx6pHO4/video.html
Mukemmel👍 harika yorumlamissin gonlune saglik
Muhteşem bir yorum, yüreğinize sağlık
Dostum sen bir şifa kaynağısın. Yolun acık olsun
Sesinize çok yakışmış. Tebrik ederim.
Tebrikler ve başırılar yolun açık olsun bol şanslar..
Çok hoş geliyor ,harika yorumlanmış tebrik ederim
Sesine sağlık🎉
Muhteşem ses muhteşem insanlar 🙏🙏🙏
Harika 👏
Çok iyi geliyorsun dostum..yolun açık olsun
Yüreğine sağlık
Muhtesem olmus .
Çok güzel.☺️☺️
harikasın kankalar çok beğendim...
Tek kelime; HARIKA
Yunus Emre ne güzel eserler birakmış bizlere.
Gerçek bir Allah dostu. Allah ondan sonsuza dek razı olsun.
Harikasın genç. Emeğine sağlık
Tebrikler, gönül dostu.
Maaşallah ❤❤❤❤❤❤❤❤
Canim kardeşim yüreğine sağlık.
Yüreğinize sağlık
MAŞALLAH
Bildirim daha yukarıdan kayarken geldim :)
Süper,beğendim
Her yazın sende olduğu gibi bende de bir perde açıyor kardeşim. Biriyle dolaşmak kim bilir bazen seni nasıl da boğuyordur? Ama malesef onlarsız da olmuyor bu lanetolası hayat! Gariptir ne istediğimizi bilmeden ve anlayamadan ölüyoruz!
helal sana insan güzel insan
Çok güzel
Muazzam
Amazing beauty,
Harika
Omuzlarımda şehir ışıklarının kirlettiği göğün ağırlığını hissediyorum
ne güzel bir dil Müzik, dünyanin her yerinde anlasabiliyorsun...
İnsanı yüzüne karşı övmek iyi olmaz demişler amma loudingirra arkadaş, hep güzel müzikal işleriniz. :) Beğeniyorum.
Teşekkürler.
👍👏
Gönlü güzel sözü güzel YUNUSU’ma selam olsun ona o gerekti kavuştu inşallah
👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Ben ilk başta türkü sanmıştım ama meşk’miş dinlediğim sırada anladım
👏👏
I love the translation mashA...
Göçtü kervan kaldın dağlar
dinledigim en iyi yorumlardan
"..istediğin sonsuzluksa,
kapatıver gözlerini..."
kendini müziğe bırak...!
İnsanın dünyaları dolaşarak aradığı ve nihayetinde diliyle zikrettiği şeyi idrak edememesi ne garip. Zaten dünya gariplikleri diyarı değil mi? Ama güzel olanı anlamın aranmaya devam ediyor olması...
Yorumunuza katılıyorum.
❤❤❤👌🙏
❤
💫👏🏽
✨