Melahat Pars - BEN GAMLI HAZAN ( plak )
Vložit
- čas přidán 27. 03. 2015
- Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Beste: Melâhat Pars
Güfte: Sıtkı Angınbaş
Makam: Hicaz
Usûl: Aksak - Hudba
45 yaşındayım geriye dönüp bakıyorum birde bugüne rap diye bir saçmalık tüm gencleri esir almış .onlar için ne kadar üzülsek az biz ise ne kadar şanslıyız
“Olmayacağını anlamak” ne büyük lütuf.
Bunu “kabullenmek” ne büyük kâmillik.
Bunu “kırmadan” söyleyebilmek ne büyük naifliktir.
Bir de anladığı, bildiği halde zamanını çalıp seni oyalayan, duygularınla oynayanlar var işte. Ona ne denir üstad? Onu da söyle.
@@Tengrinin_Kirbaci Ona antidepresan sevgili denir ne yapacakları belli olmuyan Uzaklaş benim can kardeşim endişesi olandan şüphesi olandan ve en çokta korkandan sadece uzaklaş sana bir ciddi tavsiye bu sen kimsenin oyuncağı yada zaman kaybı değilsin ilkin kendini sev sonra başkasını okadar sevme sakın ilk başta kendini unutma sana sen yeter ..
Hâlâ bu şarkıları dinleyenlerin olması çok güzel demekki duygusal insanlar hâlâ var
Kesinlikle öyle. Buralarda yalnız olmadığını bilmek iyi hissettiriyor insana :)
Selam olsun o güzel duygulu insanlara..
ÂŞIK ÖĞRENCİSİNİN AŞKINA YANIT...
Melahat Pars (1918-2005),
Konservatuvarda öğretim görevlisidir. Son derecede güzel, alımlı, zarif, ince, nazik, olgun yaşlarda bir güfte ve beste sanatçısıdır. Bir erkek öğrencisi, duygularına yenik düşerek, hocası Melahat Pars’a âşık olur. Sanki rastlantıymış gibi her fırsatta karşısına çıkmayı huy edinir. Hoca merdivenlerden inerken, o merdivenlerden çıkarken hocasını süzer. Hocası bir yöne doğru yürürken, o karşı yönden
hocasına doğru yürür. Bu tür rastlantılar o kadar sık tekrar etmeye başlayınca, Melahat Pars da durumu anlar, ancak görmezden gelir.
Bir gün merdivenlerden inerken, yukarıya çıkmakta olan öğrencisi, hocası Melahat Pars’ın önünde durur, boynunu büker, yüzüne derinden bakar ve sevecen bir sesle;
-Hocam ben size âşık oldum. Ne yapsam olmuyor. Sizi görmeden duramıyorum. Gece gündüz hayalimdesiniz. Duygularımı kontrol edemiyorum, perişanım, beni anlayınız lütfen. Der.
Melahat Pars’ın yüzü kızarır. Hafifçe gülümser, yana çekilir ve yoluna devam eder. Evine vardığında ilham gelir, sabaha kadar çalışır ve bir beste yapar. Ertesi gün sabah, kendisine duygularını söyleyen öğrencisinin de olduğu sınıfta öğrencilerine;
-Arkadaşlar, gece bir beste yaptım bakalım beğenecek misiniz? Deyip udunu eline alır ve şu besteyi, kadınsı güzel sesiyle söylemeye başlar:
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Bestekâr hanımefendi, çaktırmadan âşık öğrencisine bir göz attığında, öğrencinin hüngür hüngür ağladığını görür...
bir de böyle bir hikaye si varmış
💯👌
❤
Eger burada anlatilan gercekse bu besteden sonra ogrencisi ben olsaydim daha beter asik olurdum sanirim...
Meksika Açmazı'ndan bu değerli eseri dinlemeye gelenler de vardır.
Beğenin de kulaklarım paslandıysa pasları sökülsün 2021 şubat 16
Gel dinle gel
güzel parça seçmişsin
Gel ulan 2024😂
Yaş 28 ama bir ömür dinlenir bu şarkı güzel bestekarlara selam olsun 😊
Üniversite yıllarımdı. Elazığ'dan istanbul'a ilk gelişimdi. Ürkektim... bilmediğim insanlar, tanımadığım yüzler... ve kahretsin çoookkk yalnızdım. Koca şehirden korkmuyor da değildim. Bir iş bulmuştum. Bir yandan üniversitede okuyordum, bir yandan da çalışıyordum. PART TIME ( yarı zamanlı) diyorlardı buralarda böylesi işlere... part time kelimesini ilk o zaman duymuştum. Part bizim oralarda KARIN denekti. Karnım acıktı demezdik mesela, PARTIM ACIKTI derdik. Hala gülerim PART kelimesine. Bir kız tanımıştım çalıştığım iş yerimde. İş yerimdeki arkadaşımın kardeşiydi. Kızın bakışları beni nedensiz rahatsız etmişti. 'Bir kız gibi' önüme bakmıştım, yüzüm de kızarmıştı. Yüzüne bakacak cesaretim yoktu o kızın. Oysa o kız kahretsin benden cesurdu... ben mi? Korkak bir aptaldım işte...bir iki sohbetten sonra ona AHMED ARİF, NAZIM HİKMET, ATAOL BEHRAMOĞLU, ATTİLA İLHAN ve ORHAN ABİMİZ (ORHAN VELİ)'den şiirler okumustum. Sonra dost, arkadaş olmuştuk. En azından ben öyle görüyordum. İstanbul'da ilk defa HANIMELİ çicek kokularını görmüş ve mest olmuştum. Elazığ'da Hanımeli vardı da biz mi koklamadık ☺ istanbul'da ilk defa IHLAMUR ağaçlarını ve o ağaçların eşsiz kokusunu görmüş, ıhlamura aşık olmuştum. Havada aşk kokusu yoksa da ıhlamur kokusu olduğu kesindi. Aslında güzel bir şehirdi istanbul. Isınmıştım... sonra ADI BENDE SAKLI o kızla ilerledi sohbetlerimiz ama ben hala çok UTANGAÇTIM. Bir kızdan (aslında bir insandan) ilk defa bir hediye almıştım. YAŞAR'IN İLK KASETİNİ bana hediye etmişti. Yaşar, o yüzden bende çok ama çok özeldir. "Yine karşılaşırız/dünya küçük aşkım büyük. .." YAŞAR, NE YAŞAR NE YAŞAMAZ bilinmez ama bana çok güzel anılar yaşattı. Sağolasın Yaşar... SANA SEVİYORUM ☺😅( bilerek seni seviyorum demedim) 🙋 ne zaman böyle güzel bir şarkı dinlesem o günlerim gelir aklıma... ne kadar güzeldik, ne kadar masumduk. zaman dediğimiz şey bizi neden bu kadar kirletti. renklerimiz farkında mısınız kirimizden görünmüyor adeta...
Peki ya sonra o kız , sen ,siz ne oldunuz ?
@@ayseguler6270 hiç haber alamadım... Ben mi? Evlendim. Hem de iki kere. Bir oğlum oldu. Mutlu muyum? Evet 🤗 ailemi çok seviyorum. Güzel bir aileyiz🙏 rica etsem kanalıma abone olur musunuz 🤗
Ben uzun zamandir boyle lezzetli birsey okumamışım.😔
@@ezgimetin7604 çok teşekkür ederim 🙏 rica etsem kanalıma abone olur musunuz 🙏
@@gazeteciahmetdogan2334hikâyen çok güzeldi.. hemde böyle güzel bir eserin altındaki yorumlarda yazmanız ayrı güzelll! Abone oluyorum 😊
Sonra aramıza şehirler girecek, mesafeler yetmezmiş gibi birbirimize gönül de koyacağız.
Hiç karşılaşmayacağız.
Tesadüfler bile,
Bir araya getiremeyecek.
Sonra da belki birimiz öleceğiz, Diğerimiz hiç bilmeyecek.
😭😭😭
Baba sen ne yaptın çiğer kalmadı
BİR GÜN ÖLÜM BURNUNUZA DAYANDIĞI ZAMAN ALLAH'TAN BAŞKA KİMSENİN SEVİLMEYE LAYIK OLMADIĞINI GÖRECEKSİNİZ
Rahmetli babamla çocuktum söylerdi kendisi ben dinlerdim . Şimdi klarnetimle bu parçayı çalıyorum severek. Mekanın cennet olsun canım babam. Güzel adamdın 💕
82yasinda bir ihtiyarim. Bu sarkinin hikâyesini bilmiyordum, sayenizde ögrendim ve de göz yaslari içerisinde defalarca dinledim.
Bu essiz hanimefendiye cenette herhalde güzel bir köse ayrilmistir ve de bu güzel sarkilarini söylemeye devam etmektedir.
En derin saygi ve hayranlikla...
Allah uzun ömürler versin yıllar önce yaşadığınız o güzel sade erkeklerin bey efendi olduğu bayanların hanım efendi olduğu günleri yaşamak görmek isterdim ellerinizden öpüyorum
Allah uzun ve hayirli,mutlu omurler versin.
@@hozkaras benim bulduğum hikaye daha mantıklı değil mi sizce de? Yukarıda yazmıştım.
@@hozkaras Maalesef bu dönemin en kötü yanı, hem enformasyon, hem de dezenformasyon çağı olması ve hangi bilginin hangi kategoriye girdiğini kolayca bilemememiz. Delinin biri kuyuya taşı atmış, herkes de taş ne güzel diye eğilip kuyuyu seyrediyor.
Cengiz amca şarkının hikayesi nerede yazıyor yav? Hem güzel ses ve şarkıcılıkla cennet ve cehennemin alakası nedir acaba?
Letafet. Kelimenin tam manasıyla bu. Dünyayı ürkütmeden sessizce, letafetle geçip giden; sonsuzluğun penceresinden ışık saçmaya devam eden ruhu güzel insanlar...
O benim hocamdı...Müjdat Gezen Sanat Merkezinde..Sonra çok yakın olduk ve onu evinden aldık...Sonra evine davet etti canım pamuk hocam...O kadar güzel ve naif bir insandı ki..Ruhu şad olsun hocamın..Cennet yeri olsun..
Bu şarkıya hitaben yazdíğı öğrencisini tanıyormusunuz?
BU HOCANIZ GÜZELMIYDI
Türk Sanat Müziği Bambaşka
Bayburt 17. Komando Tugayında bi Kıdemli Başçavuş'un postasıydım. Daha doğrusu abi kardeş gibiydik. Çay kahve isterken bile sağolsun rica ederek isterdi. 2000 li yılların başlarında giriş yapan komutanlar gerçekten çok farklı insanlar. Tam bir aile babasıydı aynı zamanda. Ailesine değer veren insan Vatanına da, askerine de aynı değeri veriyor zaten. Yorgun olduğu günlerde bi türk kahvesi içip bu sanaat müziğini dinlerdi hep komutanım. Türk sanaatı bende çok severim ama daha önce duymamıştım. İlk duyduğumda tınısı çok hoşuma gitmişti. Askerliğin başları olduğu için henüzs android telefon sokamamıştım kışlaya, komuıtana da çekindiğim için şarkının adını soramamıştım. 1-2 gün sonra yine kahvesini içip bu türküyü dinlerken ilyas gel sana bu şarkının hikayesini anlatayım deyip aynı zamanda adını da söylemişti şarkının. Bu şarkıyı ve güzel hikayesini bana kazandırdığı için komutanıma teşekkür ederim
Herşey eskiden güzelmiş. Muhterem Hoca o kadar güzel reddetmiş ki kırmadan incitmeden.
Şahabüddin Tanrıkulu kesinlikle eskinin her şeyi güzelmiş
Kırmadan mı? Yerin dibine sokmuş lan. Çok ağır sözleri.
@@selmangokce3575 neresi ağır kanka?
Ağırlığı sözlerinde değil duygularında.Bence reddetmemiş içi acıyarak kendince olmayacak duaya amin dememiş, velakin içi tükenmiş.
rainwoman Ajda Pekkan ya da Gönül Yazar gibi davranmamış...Kendini bilmek bu işte. Saygıyla eğiliyorum şarkısının önünde...🌹☘️❤️🌻🌷
Sene 2020 Eylül korona virüsünün esir aldığı yıllarımız.. Biz ise yılların koşulları ne olursa olsun eskiye sadakatimizle şarkılarımızı dinlemeye devam ediyoruz ...
25.12.2019 37 yasindayim garip bi gurbetciyim penceremde ayaz kar taneleri dans ediyor bu muhtesem ses ile ah vatanim diyorum ic cekiyorum selamlar olsun gonlu guzellere
Bizdende sana selam olsun abi
Vataninda işler parlak degil dostum , özlüyorsun ama burda da çok zorr.
A.S.
@@qwerty-yz6ln adaletin kalmadığı bir türkiye malesef
@@nevinakman1989 Siyasetçimisiniz ???
Böyle güzel bir reddediş, reddederken de hafiften bir iç parçalanışı anca bu kadar güzel anlatılabilirdi...
Gerçekten kirmadan naif bir biçimde..
Melahat Pars’ın hayatını araştırırken, meşhur bestesi “Ben Gamlı Hazan” şarkısı için internet kaynaklarında “Melahat Pars çok genç yaşlarında (şarkının güfte yazarı) Sıtkı Angınbaş’tan ders alırken, hocasına aşık olmuş da, hocası bu ilgiyi sezmiş de, hocası yaşlı imiş de, “Bende vakit çok geç” deyip bu şiiri vermiş de, çok genç Melahat Pars’da bu şiire bu besteyi yapmış da, büyük aşk yarım kalmış da…” diye yazılan ve herkesin birbirinden kopyaladığı bu şiir&şarkı öyküsünü biraz araştırmak istedim. Ciddi sayılabilecek web sitelerinde dahi hep ayni şeyler yazılı idi .
Melahat Pars’ın hayatını araştırırken, meşhur bestesi “Ben Gamlı Hazan” şarkısı için internet kaynaklarında “Melahat Pars çok genç yaşlarında (şarkının güfte yazarı) Sıtkı Angınbaş’tan ders alırken, hocasına aşık olmuş da, hocası bu ilgiyi sezmiş de, hocası yaşlı imiş de, “Bende vakit çok geç” deyip bu şiiri vermiş de, çok genç Melahat Pars’da bu şiire bu besteyi yapmış da, büyük aşk yarım kalmış da…” diye yazılan ve herkesin birbirinden kopyaladığı bu şiir&şarkı öyküsünü biraz araştırmak istedim. Ciddi sayılabilecek web sitelerinde dahi hep ayni şeyler yazılı idi .
Bu konuda yaptığım araştırmayı ve sonuçlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Melahat Pars 1918’de İstanbul’da doğdu. İlkokul çağlarında Kanuni Mustafa Bey, sonraları Udi Fahri Kopuz, Udi Cevdet Kozanoğlu, Saray Hanende Binbaşı Rütbelisi Nuri Halil Poyraz, Mesut Cemil gibi üstad hocalardan dersler aldı. 20 Yaşında iken Binbaşı Askeri Dr. Hazım Pars ile 1938 Yılında evlendi. Kocasının Şark hizmeti sebebi ile 1941 de Bitlis’e gittiler. Üç yıl aradan sonra 1944’de eşinin tayini ile Ankara’ya yerleştiler. Melahat Hanım burada Ankara Radyosu sanatçı imtihanını kazanması neticesi Ankara Radyosu’nda ses sanatçısı olarak göreve başladı. 1954 yılında Ankara'dan İstanbul’a taşındılar ve İstanbul Radyosu’nda sanat hayatını devam ettirdiği yıllarda, Tanburi Cemil Bey’in oğlu Mesut Cemil İstanbul Radyosu Müdürü görevini yürüttüğü yıllarda (1951-1959) “Ben gamlı hazan” şarkısı için şöyle dediği kayıtlardadır:
“Melahat bu eser çok meşhur olacak “
Demek ki bu şarkı en kötü ihtimal 1951-1959 yılları arasında bestelendiğinde (1959 -1918 = 41) Melahat Pars 41 Yaşlarında idi ( *)
1-Hani çok genç yaşta Hocası Sıtkı Angınbaş a aşık olmuş ve bu şarkıyı bestelemiş idi?
2-İlkokul çağından itibaren kimlerden ders aldığı yukarıda yazılı, Angınbaş tan ne zaman ders almış ki?
3- Melahat Hanım şarkıyı bestelediğinde, 41 Yaşında Hazım bey ile evli 3 Erkek Çocuk annesi ve Eşine aşkı dillere destan olmuş , Kürdili Hicazkar Makamındaki “Gümüş Tellere Örsem Saçının Her Telini “ adlı bestesini eşi için yapmıştır, bu çok net bilinir.
4-Bestakar olmayan Sıtkı Angınbaş’ın “ 23.343 şarkının yer aldığı TRT Repertuarında “beste olmuş 5 güftesi vardır, “Ben gamlı hazan” dan gayrisi olan 4 tanesi de, çok bilinmez ve seslendirilmez.
* * *
Bu yalan şarkı hikayesini yazan, kopyala-yapıştır yaparak internette yayınlayanların yorumlarını okuyanlar ağlar!..
Bu bilgi kirliliğini yayanlara sesleniyorum . Biraz okuyun, biraz araştırın.
Ben 39 yaşındayım ama ben dede efendi şarkıları dinliyorum Türk sanat müziği dinliyorum dede efendi şarkıları çok güzel Türk sanat müziği şarkıları çok güzel
Bu şarkıyı ne zaman dinlesem içimde bir sızı oluşuyor. Sözleri içimi titretiyor resmen. " Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç". İmkansız bir aşka tutunmak en zorudur herhalde...
❤ Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç. Rahmet olsun Melahat Hanıma
Gözlerimi kapattım. Sene 1965. Ardımda 64 model Chevrolet Impala, önümde kız kulesi, kulağımda denizin sesi, kalbimde sızı. Bu şarkı beni o ana götürdü...
(03.04.2021)
Rahmetli dedem cok dinlerdi ey gidi koca cinar mekani cennet olsun 20 sene oldu göceli arada acar dinlerim
Allahım rahmet eylesin mekanı cennet olsun
Bir insanı ruh olarak saf bir enerjiyle sevebilirsin.Dünyadaki bedende karşılik bulmuş aşklar gibi değildir bu.Ustanı ,öğretmenini, doktorunu veya sana emek veren birini böyle seversin.Sevgiden alıp içine koyasın gelir bu koca yürekli insanları .Hiçbir zaman unutulmazlar.❤❤❤
Dinlerken hissedersiniz şarkıdaki yoğun duyguyu,kader bu ya işte...bilemezsin sana neler sunacağını.
Girişteki piyanodan çıkan sesler; insana hüzün ve mutluluk tattırıyor..
Hicaz makamı böyledir kalbe dokunur
Şarkının hikayesini bilince güzelliği on ile çarpılıyor sanki. Mekanı cennet olsun
Sözlerdeki duygusallık... Vuslatı isterken hicrana gark olmak. Peki neden? Sevdiğinin ikbali uğruna kendini feda etmek. Ah minel aşk!
Dinlenen şarkılar, toplumun kültür seviyesinin ve zevkinin ayinesidir. Böyle nadide şaheserlerin/muhteşem ötesi musikilerin bu kadar az dinlenilmesi kültür/medeniyet değerlerinden kopan/uzaklaşan toplumumuzun acı feryadıdır/figanıdır... msd
Boş yapma
Haklısınız
Aynen öyle 👍
vazgeç deyince gönül susuyor mu ? unutmak diye bir şey yok, sadece alışmak var..
Şimdi ayrılık zamanı.
Geceleri birkaç satıra sığdırıp gitme zamanı.
Nasıl olacak bilmem.
Nasıl tamamlarım onuda bilmem.
Seni bilirim, yüreğime doldurduğun baharı bilirim ben
Şimdi bana git dedin!
Benden vazgeç, taze bahar bul dedin.
Sana olan sevgimi unutmuşsun gibi.
Olmayışında kayboluşumu bilmiyormuşsun gibi
Suç mu işledi bu gönül severek.
Kusur mu etti seni kendinden bilerek.
Nereye gidiyorsun öyle?
önce sabırla getirdiğin, şimdide talan ettiğin bahara bakmadan
Senden başkası bilmez buraları
Geri gel ! Geçen baharına çiçekler sunayım.
El ele yeşerelim bu dünyaya.
Yan yana sınanalım.
Ben varım seninle geçen her türlü güze, her türlü bahara.
Sen var mısın bana? 🌙
Bizden geçmemiş mi😭
Ağla ağlayabildiğin kadar göz,
Kana kanayabildiğin kadar yürek.
Ya git onunla birlikte at ya da dur artık.
“Kriz” desinler, kalp krizi,
Ağlayamamış, tıkanmış, durmuş, patlamış.
Nedeni mi?
İçinde kalmış..
Melahat hanım. Kırmayayım derken öğrencisini kendine daha da çok aşık etmis:))
😂😂😂
yok yaaa, çok güzel reddetmiş işte.
Bilmiyordum çok anlamlı
Sallamışsın kusura bakma, şarkının güftesi Sıtkı Angınbaş adlı bir beyefendiye ait. Müziği Melahat Hanım a ait.
Ne kadar temiz bir okuyuş...Ruhu şad olsun.
Ben Gamlı Hazan
Güfte: Sıtkı ANGINBAŞ
Beste: Melahat PARS
Makam: Hicaz
Usül: Aksak (9/8)
Şarkının bestecisi Melahat Pars, söz yazarı Sıtkı Angınbaş'tan musîki dersleri almaktadır. Birlikte geçirdikleri vakitler arttıkça Melahat Hanım'ın gönlü Sıtkı Bey'e doğru engellenemez biçimde kaymaktadır. Gün gelecek Sıtkı Bey bu ilginin farkına varacak ve aradaki yaş farkının bu sevdayı imkansız kıldığını yazdığı şu dizelerle dile getirecektir.
"ben gamlı hazan, sense bahar, dinle de vazgeç
sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç
sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç"
Netice itibariyle melahat hanım aşkına karşılık bulamamıştır. Bu birliktelik gerçekleşememiştir ancak ne ilginçtir ki Melahat Hanım'ın bu dizeleri bestelemesi hicaz bir Melahat Pars & Sıtkı Angınbaş birlikteliği doğurmuştur.
Bu şarkinin anisi böyle degil. Yanlis anlattiniz.
Hangisi doğru bilmiyorum ancak bir başka versiyonunu da aşağıda bulabilirsiniz.
AŞKA YANIT
Melahat Pars (1918-2005) konservatuvarda öğretim görevlisidir. Son derecede güzel, alımlı, zarif, ince, nazik, olgun yaşlarda bir güfte ve beste sanatçısıdır.
Bir erkek öğrencisi, duygularına yenik düşerek, hocası Melahat Pars’a âşık olur. Sanki rastlantıymış gibi her fırsatta karşısına çıkmayı huy edinir. Hoca merdivenlerden inerken, o merdivenlerden çıkarken hocasını süzer. Hocası bir yöne doğru yürürken, o karşı yönden hocasına doğru yürür. Bu tür rastlantılar o kadar sık tekrar etmeye başlayınca, Melahat Pars da durumu anlar, ancak görmezden gelir.
Bir gün merdivenlerden inerken, yukarıya çıkmakta olan öğrencisi, hocası Melahat Pars’ın önünde durur, boynunu büker, yüzüne derinden bakar ve sevecen bir sesle;
“ - Hocam ben size âşık oldum. Ne yapsam olmuyor. Sizi görmeden duramıyorum. Gece gündüz hayalimdesiniz. Duygularımı kontrol edemiyorum, perişanım, beni anlayınız lütfen!” der.
Melahat Pars’ın yüzü kızarır. Hafifçe gülümser, yana çekilir ve yoluna devam eder. Evine vardığında ilham gelir, sabaha kadar çalışır ve bir beste yapar. Ertesi gün sabah, kendisine duygularını söyleyen öğrencisinin de olduğu sınıfta öğrencilerine;
“ - Arkadaşlar, gece bir beste yaptım bakalım beğenecek misiniz? der, udunu eline alır ve şu besteyi, kadınsı güzel sesiyle söylemeye başlar:
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Bestekâr hanımefendi, çaktırmadan âşık öğrencisine bir göz attığında, öğrencinin hüngür hüngür ağladığını görür.
Ufuk Guengoer sizin yazdiginiz dogru. Zaten beste genç bir aşiga yazilmis.
Bestenin sözlerine bakılırsa Melahat hanım değil Sıtkı beyin aşık olduğu anlaşılıyor
@@ufukguengoer1104 Ben de böyle biliyordum,ama yukarida degisik bir versiyonu okudum,hangisi dogru bilemiyorum,fakat her halinde muhteşem bir eser.
Benim beynim diyor ki bu muhteşem bir eser ve performans, her hecesine , her notasına saygı ile yaratan değerlerimiz nur içinde yatsın.... Beğenmeyenler de elbette olsun ki değişık yaratılar oluşabilsin, beğenen beğenmeyene saygı dahi gösteremiyecekse SAN'AT neden var?
Dünya döndükçe bu şarkılar dinlenecek ! Ve hiç eskimiyecek ve eskiye özlem duyan bizler,birbirimizi tanımasakta, birbirimizden uzak olsakta ülkemizin farklı şehirlerinden aynı ses ve aynı his ile ortak bi paydada yani burada buluşacagız...Eskişehirden merhaba.. !
Namütenahi bir ses. Cennette de dinleriz inşallah...
@@rabartr Hüzünden maksat zevk almak için olmalı. Bence de bazen hüzünden de zevk alınabilir. Elbette kahredici bir hüzün değil.
Şarkıyi çok beğenirdim zaten.
Ama hikayesini ilk kez okudum.
Çok duygulandim.
Nur içinde uyusun.
Şu şarkıyı dinlerken sesin yumuşaklığı, naifliği karşısında heyecanlanan bir ben miyim. Bu ne müthiş bir ses, bayıldım, aşık oldum. Nur içinde yat güzel insan
Bir şarki ancak bu kadar kusursuz söylenebilir. Bu tertemiz kaydı buraya koyanın ellerine sağlık.
Kendisine aşkını itiraf eden öğrencisine hitaben bestelemiş🌹ne zarafet 🌈
Bu yorumu şarkının bestekarı olduğunu bilmeden mi yazdınız. Tabii ki en güzel bestekârı söyler.
Hikayeside harika kendiside agzına yüregine saglık saygılar
@@zeynepzelyut747 Şimdiki öğrenci aşkını öğretmene ilan etse akşam otelde buluşurlar.
@@profezor2 noooo😳😳
Ah eskiler ah . Bıraktınız gittiniz bizleri yoğun duygulara
Ruhumu nasıl güzel okşadı rahmetli. TSM severlere saygı ve sevgiler...
Su an beende söylüyorum cok hüzam iceren ve ictenlik duygular Firtina bu musikide, Muhtesem eski asklarn kokusu var
Ben, gamlı hazandan payını almış taze bir baharım benim de kaderim buymuş.
Ben gamlı hazan sense baharrr
Dinle de VAZGEÇ
Dİnle de VAZGEÇ
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç taze bahar seç.
Olmaz meleğim böyle bir AŞK
Ben de vakit geç ben de vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç taze bahar seç
Sene 1994 falandı sanırım, bir kız vardı, bizim mahallede yaşamıyordu. Teyzesine falan geliyormuş sanırım. Annesiyle birlikte geçerlerdi mahalleden. Babam bir yazıhanede çalışıyordu, dükkanı beklemek için çağırırdı beni, 13 yaşında falandım. Dükkanın kapısına yaslanır sokağa bakardım, o annesiyle geçerken öyle bir baktı ki bana kalbim yerinden çıkacaktı. Çocuktum, iyi birşeyler oldu bana ama bunun ne olduğundan emin değildim, o geçerken ellerimi ayaklarımı nereye saklayacağımı bilemiyordum. Bir de 10 metre geçince dönüp arkasını bakması yok mu, bitirdi beni. Çok iyi hatırlıyorum, annesi durumu farketmiş olacaktı ki bunun kolunu çekiştirdi. Birden saklanırcasına kapıdan içeri doğru atmıştım kendimi. Hem gülümsedim, hem de utanır belki diye benim onun o halini gördüğümü görmesin istedim. Bembeyaz bir yüzü vardı, incecik bir kız, saçlarını araya doğru atıyordu bana bakarken, onu yaparken ağır çekim görüyordum sanki onu, zaman duruyor gibiydi. Bir de mahallenin kendine has kokusu vardı o dönem. Her evden soba dumanı çıkıyordu bacalardan, çocuklarını eve çağıran annelerin bağırışları, hepimiz fakirdik ama kimsenin pek umrunda değildi bu. Neyse 1 ay falan öyle sürüp gitti bu, o geçiyor, ben bakıyordum, sesini bile duymadım, parfümünün kokusunu bile hatırlıyorum, bebek bisküvisi gibi bir şeydi. Ben de saçlarıma limon sürerdim. Jole falan varsa da ben bilmiyorum o dönem. Saçlarıma limon sürünce yakışıklı olduğumu düşünüyordum aklımca. Birgün yine köşeyi döndüler annesi ile, ben dükkanın önünü süpürüyordum, plastik bir şişe ile yerleri ıslattım toz kalkmasın diye. Onu görünce birden utandım, süpürgeyi nereye fırlatacağımı şaşırdım. Üzerimde saçma sapan bir telaş oluştu. Çok iyi hatırlıyorum, başını öne eğip gülümsediğini gördüm. Kulaklarım kıpkırmızı oldu, yanıyordu resmen. Neden utandığımı bilmiyorum ama süpürge ile beni görmesi garip hissettirdi. Onu görünce pozlara girerdim hep, üstümü başımı düzeltirdim. Aynı kıyafeti bir hafta on gün giyerdik o zamanlar. Herkes öyleydi gerçi. Çocuktum sonuçta ama yine de utandım. Eski bir yahudi evinde yaşıyorduk biz. Yazıhanenin tam karşısındaydı ev. Yağmur yağdığında evin çatısı akardı, yani dışarıda yağmur biterdi, evin içinde damlamaya devam ederdi. Öyle eski bir ev işte. Babam(rahmetli), evden birşey almaya göndermişti, ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum. Ben eve gittim, bu kez de beni evden çıkarken gördü. Eve baktı, bana baktı, bende yine bir telaş, kulaklarım yine kıpkırmızı. Neden utandığımı yine bilmiyordum ama utandım yine. O mis gibi kokuyordu. Her geçişinde farkı bir elbise, farklı bir kıyafet giyiyordu. Benimse ayakkabımın ipleri çamur içinde, parmak uçları kısmında açılmalar vardı ayakkabımın. Diğer ayağımla üstüne basıp kapatıyordum o kısmı. O geceyi çok iyi hatırlıyorum, yorganı üzerime çekip içime içime ağlamıştım. Abimlerle aynı odada uyuyorduk. Sesimin duyulmaması için çabaladım. Pozitif bir çocuktum aslında ama ne olduğundan emin olamadığım birşeyler zoruma gidiyordu belkide. Onu düşünüyordum sürekli...
(Umarım vakit bulursam devamını da yazacağım)
Sabredip okuduysan teşekkür ederim.
Ben de prensesler gibi bir kızdım. Yıllar sonra çocukluk aşkımla konuşma fırsatı buldum. Aynı konulara o da takılırmış. Kıyafet görüntü vs. Ama umurumda bile değildi inan. Umarım bulursun bisküvi kokan ilk aşkını..
@@atmdekuy Evlendiğini duymuştum , epey olmuş, BİM'de çalışıyormuş, kuzeni söylemişti. (Bizim mahalleye geldiği kuzeni) gitmiştim ama ayrılmış işten, yüz felci olduğunu öğrendim sonra. Ne görebildim, ne de konuşabildim. Sadece onu görünce ne hissedeceğimi merak ettim. Kısmet olmadı...
@@atmdekuy O dönem öyleydi gerçekten, onu o kadar bakımlı görünce kendi öyle hissetmiş olmalıyım. Sen ne güzel takılmamışsın böyle şeylere, belki o da takılmadı ama kendimi kötü ve telaşlı hissediyordum öyle...
Ne kadar güzel ne kadar nazik reddetmiş öğrencisini boşuna dememişler insanoğluna yakışan en güzel şey nezaket 🥰
Aynen yalnız günümüzde parmakla gösterilecek kadar az malesef
güftrkara da bestekara da saygıyla, Allahtan rahmet diliyorum...
nur içinde yatsınlar
Ben de diyorum ne kadar içten okuyor meğer kendi aşkı için yazılmış ...
kendisininde cok asik oldugunu belirliyor
Allah, nur,içinde yatsın,, sevenlere,gelsin,,dünya,yaşar,, sevgiler
Sıtkı angınbaş ve Melahat pars'a Allah rahmet eylesin.Çok duygulu bir eser.Şarkının sözleri hikayesini açıkça anlatıyor.
Ne kadar güzel bir şarkı. Beni yaşamadığım 1950'lere götürdü.
Bazı şarkıları 100 defa dinleyip ezberleyemediğimi bilirim.Bu şarkıyı bir kere dinledim akşamında ezbere okumaya başladım müziğin ruha hitap ettiği gerçeğinin bir ıspatı olmalı
zannetmiyom
Bir gece ,sabaha kadar açıp bunu dinlemiştim . İçim cız diyor bu parçayı ne zaman dinlesem
Sevgili hocam,Allah rahmet eylesin nurlar içinde uyu . Kadıköy Musiki derneğinden öğrencin.
O zamanlar bu dugular cok degerliydi önüne gelene soylenmezdi❤❤ bu duygulari karsindakine soyleye bilmek için once büyük bir aşk sonra bi o kadar büyük cesaret isterdi deli kanliya helal olsun 😢
Bu bestenin hikayesini okudum cok duygulandim.ne kadar naif cevabi.şimdi böyle kibar insanlar kalmadi
İyi akşamlar efendim 😊
Bu büyük sanatçılar kolay yetişmiyor.
insanı içmeden sarhoş ediyor bu şarkılar
Cok etkileyici ahh eski istanbul eski asķlar....
Melahat Pars hanımefendinin, o nadide ve huzur veren sesini, bi'okadar da seslendirdigi güzel eserini zaman zaman dinlerim fakat yorum yazmak yeni nasip oldu. İnsan ruhuna psikolojik destek gibi bi'eser ve ses çok zarif.
Genç Melahat musiki dersi aldığı yaşça büyük hocasına asık olur sıtkı bey bu parçayı bestelemiş sen gel şimdi bu aşkı kelimelere sığdır
Sıtkı bey söz yazarı. Ayrıca bu şarkının bestelenmesi 1954 sonrası. Yani Melahat hanım 36 yaşında. 20 yaşından beridir Hazım Pars'la evli. Nasıl sallıyorsunuz.
Eminim onun da içi gitmiştir. Ama insanlar eskiden onurluydu, kendine yakıştıramamıştır. Bu onursuzluk olurdu, Sıtkı Bey bunu idrak edebiliyordu. Yüce gönüllü insanlardı, önünde saygıyla eğilinecek insanlardı.
Ruhun şad olsun Melahat teyzem. 🙏😢
Yıl olmuş 2024 bu güzel ve anlamlı şarkıları dinleyenlere selam olsun
su gibi akışkan rahatlatıcı ve zarif. hem şarkı hem bu yüce sesten bahsediyorum. bu topraklar ne kadar bizi küstürmüş olsa da bazen, bu güzellikleri anlayarak dinleyebilmek de bir nimet işte.
Yazınız için binlerce teşekkürler
BU TOPRAKLAR DEĞİL İNSANLAR BİZİ KÜSTURDU
Karşımda sevdiğim kadın ve önümde Rakım daha ne olsun ki 🙏🙏🙏
Şaka gibi ya insan bazen inanamıyor milyarlarca insanlar gelip geçti ölüm var ya, bu güzel insalar hep şu fani dünyadan gitti nolur birbirimize iyi davranalım şu geçici dünyada mutlu yaşayalım
Zeki Müren ve Kani Karaca dahil, hiç kimse bu kadar mükemmel yorumlayamamış. Öyle bir duygu, öyle bir temizlik var ki bu yorumda, insan dinledikçe dinleniyor, rahatlıyor ama aynı zamanda hüzün kaplıyor içini. Çok enteresan.
Hayatımın şarkısı budur herhalde, insan hep mi aynı çıkmaza düşer ya..
Sakinlik,huzur ve estetik tek kelimeyle profesyonellik....
İşte gerçek sanatkarlar gerçek değerlerimiz şöyle bir efsane parça birdaha yapılamayacak bu ülkede çok yazık...😖
Parça değil yalnız ESER
Geleceğiz abla merak etme, hepimizin sonu o nokta. Başlangıcın ve sonun olmadığı o hayat. Dar sokaklarda yaşanan çirkin, pis ilişkiler biraz daha dillendirilsin, herşey herkes biraz daha ayağa düşsün, gururumuz kalmasın o baharı seçsin, biz güzde kalalım, biraz daha ağlayalım, çok az daha boğulalım... sabret abla, sabret...
AŞKA YANIT
Melahat Pars (1918-2005) konservatuvarda öğretim görevlisidir. Son derecede güzel, alımlı, zarif, ince, nazik, olgun yaşlarda bir güfte ve beste sanatçısıdır.
Bir erkek öğrencisi, duygularına yenik düşerek, hocası Melahat Pars’a âşık olur. Sanki rastlantıymış gibi her fırsatta karşısına çıkmayı huy edinir. Hoca merdivenlerden inerken, o merdivenlerden çıkarken hocasını süzer. Hocası bir yöne doğru yürürken, o karşı yönden hocasına doğru yürür. Bu tür rastlantılar o kadar sık tekrar etmeye başlayınca, Melahat Pars da durumu anlar, ancak görmezden gelir.
Bir gün merdivenlerden inerken, yukarıya çıkmakta olan öğrencisi, hocası Melahat Pars’ın önünde durur, boynunu büker, yüzüne derinden bakar ve sevecen bir sesle;
“ - Hocam ben size âşık oldum. Ne yapsam olmuyor. Sizi görmeden duramıyorum. Gece gündüz hayalimdesiniz. Duygularımı kontrol edemiyorum, perişanım, beni anlayınız lütfen!” der.
Melahat Pars’ın yüzü kızarır. Hafifçe gülümser, yana çekilir ve yoluna devam eder. Evine vardığında ilham gelir, sabaha kadar çalışır ve bir beste yapar. Ertesi gün sabah, kendisine duygularını söyleyen öğrencisinin de olduğu sınıfta öğrencilerine;
“ - Arkadaşlar, gece bir beste yaptım bakalım beğenecek misiniz? der, udunu eline alır ve şu besteyi, kadınsı güzel sesiyle söylemeye başlar:
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Bestekâr hanımefendi, çaktırmadan âşık öğrencisine bir göz attığında, öğrencinin hüngür hüngür ağladığını görür.
Ne güzel senaryo yazmışsınız. Uydurma da olsa güzel senaryo.
👌👏👏👏
Gerçekle uzaktan yakından alakası yok ama
www.musikidergisi.com/haber-4792-_%E2%80%9Cben_gamli_hazan%E2%80%9D_sarkisinin_her_yerde_yazan_hikayesi_gercek_degildir%E2%80%A6.html
Yavaşça güftenin kime ait olduğuna bakın :)
Şöyle düşünüyorum da bu yorumları okuyan yakınları sinir krizi geçiriyorlardır. Güfte yani sözler Sıtkı bey'e ait.
3:48 3:48 3:48 3:48
Melahat hanım mekanin cennet olsun inşallah harika bir eser ve yorum 💯💯👍👍🌲☘🙏🙏❤❤💙
O kadar güzel ki dinledikçe demleniyorum..
Demleniyorum diyence ilgimi çekti
..iyi akşamlar 😉
Keşke o zamanda yasasaydim herşey ne kadar saf ve masumdu
Asli Canyk aynen bende çok isterdim o zamanlar da yaşamak
Keşke
Keşke... 22 yaşımda mâzi sancısı çekiyorum
Aynen hayali bile güzel
Tertemiz kayıt, dupduru bir ses
Nurların sesi,NUR olmuş sundur, ALLAH RAZI OLSUN
Ne kadar kibar naif nazik bir ses ve okuyuş...dokunaklı..hisli......şöyle bir yorum ses günümüzde mümkünü yok...👍👍👍❤❤❤🌹🌹🌹🌹🌹
Var Aleyna tilki 😂😂😂
Bugün okudum bu besteyi yapmasının hikayesini etkileyici ve çokk hoşşş bestee👏👏👏👏
Kalan ömre inat, mutlu yaşamak bir sanat.Sevgiye, dostluğa aç kol kanat, Gerisi inan bana teferruat 18.10.20
Şu bilgiyi buldum internette,
Ünlü kadın bestecilerimizden Melahat Pars’ın genç yaşlarında Sıtkı Angınbaş’tan ders alırken, kendisinden oldukça yaşlı hocasına aşık olduğu, hocası Sıtkı Angınbaş’ın bu ilgiyi sezdiği, bu ilgiyi geri çevirmek adına “bende vakit çok geç”, “sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç” dizelerini içeren Ben Gamlı Hazan şarkısının sözlerini yazdığı, genç Melahat Pars’ın da bu şiiri bestelediği yönündeki hikâye gerçek dışıdır. Melâhat Pars’ın musiki dersi aldığı isimler arasında Sıtkı Angınbaş’ın adı geçmemektedir. Melâhat Pars, iddiada belirtildiği gibi 19 yaşında değil, 1966 yılında yani 48 yaşında Ben Gamlı Hazan’ı bestelemiştir. Melâhat Pars - Sıtkı Angınbaş yakınlaşmasına ya da Gamlı Hazan’ın beste ve güfte hikâyesine dair güvenilir kaynaklarda bir iz görünmemektedir.
Ehhhh seni beeee işte en guzel yillar en temiz yıllar, neden o zamanlar yaşamadımki
Ne kadar kitaplarındaki yanlılık sevimsiz olsa da Ahmet ümite böyle şarkıları kitaplarında bulundurup, bize keşfettirdiği için teşekkür ediyorum.
Bu bestenin hikayesini okudum az once ve sarkiyi merak ettim, Melahat Pars'in sesinden dinlemek istedim..Cok duygulandım.
Oturdum açtım eseri gözyaşlarım yağmur gibi akıyor o kadar acı yaşadım ki sahi neden acılarımız göz yaşlarımız gibi akıp gitmiyor böyle işte
Hayatta sadece bir kişiyi sevdim. Nefes aldığım sürece de sadece onu seveceğim ve sevgime karşılık alana kadar sabırla bekleyeceğim. Hiç gelmeyeceğini bilerek yalnız yaşayıp yalnız ölmeyi dahi göze aldım. Yalnızlığın verdiği tüm acıya rağmen onu sevmiş olmanın mutluluğunu yaşayabiliyorum.
harika bir eser bayılırım. teşekkürler yorum ve ses mükemmel Allah rahmet eylesin inşallah 💯👍❤🙏🙏🌹
Nerde şimdiki böyle sanatçılar 100 sene geçse böyle sanatçılar gelmez
Nerede artık böye bir zarafet hem ses hemde yorum ve şarkının hitaben çıkışı muhteşem saygılar sunarım 👏🏻👏🏻💐🌺🙇♀️👈
Ne kadar güzel , ne kadar anlamlı,ne kadar naif , hiç eskimeyen .,insanın duygularını harekete geçiren , bir musiki.
Şimdikiler anlamsız, içi boş, insanın ruhunu ve kulaklarını yoran 1 günde eskiyen zımbırtılar.
Muhteşem, başka ne yazılabilir ki...
Harika bir yorum. Olduğu gibi içinden geldiği gibi. Şimdi nerede böyle sanatçılar. Yaşanmış olayları canlandırıyor. Helal olsun.
This is my favorite version.
ne varsa eskilerde varmis be aga. Melodi ve sozleri adami alip goturuyor bi yerlere..
Bu şarkıyı Cüneyt Arkın'ın filminde dinledim beni aşırı etkiledi çoğu zaman dinlerim bu şarkıyı Rabbim herkesin imtihanını kolay eylesin
Zevkle dinledim, kayıt kusursuz, ses kusursuz. HARİKA.
bu yorumu beğenin de ileti geldikçe dinleyeyim :(:(:( bu ne kadar güzel bir yorumdur . yaş 32 ne çektim bu hayattan da 2000sonrası hıcbır muzıgı dınlemıyorum
Gel
Cevdet Yazıcı buradaysan gelmeme gerek yok .
Rıdvan Usta gel hala buradayım zira yolumu kaybettim
Buyrun dinlemeye 😊
@@mehtapcapar1729 teşekkür ederim dinledik yine 👍
Hikayesiyle, yorumuyla olağanüstü bir yapıt. Tanrı rahmet etsin.