KADER ALLAH'IN SIRRIDIR - [Tahavi Akidesi] | Nureddin Yıldız
Vložit
- čas přidán 13. 01. 2019
- #NureddinYıldız #Sır #Allah
Sosyal Doku Vakfı & Derneği
-Web sitelerimiz:
l www.sosyaldoku.com/
l www.sosyaldoku.tv
l www.fetvameclisi.com
l www.ailehayati.com
l www.gencdoku.com
l www.nureddinyildiz.kim
l www.tahlilyayinlari.com
-
Video kanallarımız:
ll / sosyaldokudernegi
ll / nurettinyildiz
ll www.vimeo.com/sosyaldokuvideo
ll www.dailymotion.com/sosyaldoku
ll / nureddinyildiz
-
Sosyal ağlarımız:
* / nurettinyildiz
* / nureddinyildiz
*. / sosyaldoku
* / sosyaldoku
* / sosyaldokutv
* / sosyaldokutv
* / sosyaldoku
* www.google.com/+sosyaldoku
* / fetvameclisicom
* / fetvameclisicom
* / ailehayati
* / ailehayati
* / gencdokudergi
* / gencdokudergi
* / elifelifdergisi
* / elifelifdergisi
* / sosyaldoku
-
Sohbetlerimizin tümüne ulaşmak için: ll www.sosyaldoku.tv
Google Group'a abone olmak için: groups.google.com/forum/?hl=t...
Birtek bu hocayı dinlediğimde ferahliyirum
Allah razı olsun ilminizden istifade etmeyi nasip etsin
Rabbim razı olduğu kullarından eylesin cümlemizi🍁
Aminn 🤲🏻
Bravo Hocam,En güzel kader açıklamasıdır.Diğer vaazcılar yok şudur,yok budur diye kendi yorumlarını insanlara yutturmaya çalışıyor.Biz bu dünyada,öteki dünyadaki olayları bilemeyiz,insan kısıtlıdır,gücü yetmez.Benim yüküm çok ağır son nefesime kadar sınava tabi tutuldum,doğduğum güne bile lanet ettiğim oldu,başına gelmeyen anlamaz,Allah kimseyi evladıyla sınamasın,çocuğum engelli...
Allah ım evladınıza şifalar versin sizi sevindirsin ama şöyle düşünseniz belki biraz içiniz ferahlar ya sizinde sağlığınız olmasa idi evladınıza kim bakardı bu Allah ın çok büyük bir merhametidir inanın hiçbir zorluğunuz boşa cıkmıcak mükâfat alacaksınız cennette de siz o masum yavrunuzla vakit geçirirken başkaları emin olun size heves etcek hemde orada hiç ama hiç zorluk olmucak sadece lezzet olucak Allah a emanet olun
Rabbim sen Herşeye "kadirsin senin gücün herşeye yeter "kaderimi sen yazdın, ben sonumu bilememki "ey bize şah damarımızdan, bile yakın olan 'allah'ım sonsuz güç sahibi "ayrı bıraktıysan vardır illa bi sebebi ,yolunda birleştir yarabbi Aminn diyorum binlerce Aminn 🤲☝️🕋🥀🥀😢
Sorularımın cevabısın hocam.senin o nurlu ellerinden öpüyorum.sen çok kişilere vesile oluyorsun.seni dinlemek bir lütuf dur hocam.ömrün uzun olsun inşallahh
Allah Razı olsun . ilminizi ziyade etsin bizede istifade etmeyi nasip etsin inşaallah
Aminn🤲🏻
Allah'ın aciz kullariyiz en başta ben .🥺🥺🥺
Nurettin hocam Allah sizlere gani gani rahmet versin ki islam şahlansın insallah. Sizleri cok seviyoruz. Sizden ogrendiklerimizi uygulamaya ve anlatmayi da ihmal etmiyoruz tesekkurler
Allah sizden cox razi olsun .Sizi dilemek huzur verir.
çok doğru söylüyorsunuz hocamm
Allah razı olsun sizlerden hocam gercekleri öreniyoruz
ALLAH RAZI OLSUN HOCAMM
Sübhanallahi ve bihamdihi estağfurullahi ve etubu ileyh
Allah razı olsun hocam
Allah ﷻ Razı Olsun Hocam
Allah razı olsun hocam 😊
Allah ebeden razı olsun kıymetli hocam
Kader allah ın sırrıdır
Hocam sizi dilemeye yeni basladim Allah razi olsun tefsir dersi diye basladim dinlemeye karsima sohbetler cikti elhamdulillah dinliyorum tefsir yaptiginiz veya size gore en kaliteli bir tefsiri okurmusunuz. Bu kanalda
(*ALLAH C.C. razı olsun üstadım biidnillah Amin(*
Selamaleykum hocam Allahım razı olsun binkere sizden emeklerine sağlık hocam
ALLAH❤🫶😢TÖVBE ESTAĞFURULLAH ALLAHIM ALLAHU EKBER☝️🕋🕌AFFET ALLAHIM İNŞALLAH😢ALLAH LAFZINI BÜYÜK YAZIN İNŞALLAH
Azerbaycandan Allahin selami olsun
Hocam ağzına sağlık teşekkürler
Allah razı olsun
ALLAH RAZI OLSUN MEVLAM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN İNŞALLAH
Aminn🤲🏻
Selamünaleykum.
Dillerine sağlık....
Hocam canınız sıkılıyor ama...
Üç densize kalmadı bu dünya...
Sizleri seviyoruz hocam...
Hocam Allah razı olsun çok içime sinen kader hakkında sohbet, çok doğru
Kader anlaşılamaz bir konu değildir genel itibariyle biliriz lakin derin ve ince bir konu olduğundan dolayı %100 bilemeyiz.
Ben her şeyi denemeye çalıştım düşünmeye çalıştım ama Allah'ın yazdığı kaderi aşamadım aşamıyorum
Hayırlisi o' dur
Abdulziz Bayindir ve ekipi kaderi desifre etmisler)))) Allah insanin ne edeceyini bilmez diyor....Sapiklikdir!!! Allah razi olsun hocamdan...Her defasinda ruhum huzur buluyor dinledikce
Aynen o kendini desifre edemez manyak.insanin neyaptini bilmeyene alah denirmi
Kardeşlerim bazen aklınıza şöyle bir düşünce geliyorsa ALLAH(C.C) merhamet sahibi fakat eden bu kadar zulüm var gibi Yelken İstanbul adında kanal var o bunlara çok güzel cevap veriyor
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla;
1- Bu sahifeler, ALLAH'ın izniyle indirilen, Kur'an'ı doğrulayan, inananlara bir yol gösterme, inkar edenleri başlarına gelecek azaba karşı uyarma, rahmet ve öğüt olarak gelmiş olan sahifelerdir.
2- Kitap ehlinden bir gurup, kendi aralarında ALLAH hakkında tartışmaya giriştiler ve şöyle söylediler; "ALLAH, bir insanın önceden ne yapacağını bilmiyor" yada "ALLAH, bir insanın daha doğup dünya'ya gelmeden ne yapacağını biliyor".
3- ALLAH, bilmek istediğini bilir. Dilediğini yapandır, hanginizin iyi iş yapacağını ve Kendine kulluk edeceğini bilmek istediği için, ortaya çıksın diye sizi imtihan edendir.
4- O, size yazılan imtihanları bilendir. O imtihanlar, size yazılan zamanda başınıza gelir ve size yazılan imtihanın başınıza ne zaman geleceğini de bilir.
5- İmtihan başınıza geldiğinde tercih, tamamen sizindir. İki seçenek verir ve birini seçmeniz beklenir.
6- İki seçenekten hangisini seçtiğinizi bilir. Eğer hangisini seçeceğinizi bilseydi -ki isteseydi bilirdi- ancak o halde sizi imtihan etmezdi.
7- Bununla birlikte O, başınıza gelecek olanları yazandır, başınıza gelecek olan iyilikleri de kötülükleri de bilir. ALLAH size bir şey yazdı mı, o mutlaka başınıza gelir ve sonra size yazılan karşısında nasıl davranacağınız beklenir.
8- Bunun misali tıpkı şöyledir; O, yardıma muhtaç bir kişinin, sizden ne zaman ve nerede yardım isteyeceğini bilir. Sonunda önceden takdir edilen o vakit gelip çatınca, yardıma muhtaç o kişi, ALLAH’ın takdir ettiği o yerde yanınıza gelir ve sizden yardım dilenir. O kişiye yardım etmeniz veya yardımdan yüz çevirmeniz, ALLAH’ın önceden bildiği bir şey değildir ve size seçenek hakkı vermiştir ki bunun karşılığında iki seçenekten birini seçmeniz istenir.
9- İşte bu, kader’dir. Hani Musa’da bir kader üzerine Rabbi ile buluşacağı yere gelmiş sonra da bir kader üzerine Firavun ve erkanı ile İsrailoğullarına gönderilmişti.
10- ALLAH, Firavun’a da İsrailoğullarına da Musa ile bir soru sormuş ve iki seçenek verip sonra da ne cevap vereceklerini beklemişti.
11- İki seçenekten bir tanesi inanıp iman etmekti, ikincisi ise yalanlayıp inkar etmekti.
12- Firavun, yalanlayıp inkar etmeyi ve İsrailoğulları da inanıp iman etmeyi seçti. Büyüklük taslayarak inkar etmeyi seçenler helake uğrayıp azaba girdi ve inanıp iman edenler ise ferahlığa çıkıp kurtuluşa erdirildi. Her iki seçeneğin sonuçları da önceden belirlenmişti. Sadece insanlardan sonuçlarına katlanacakları iki seçenekten bir tanesini seçmeleri istendi.
13- Kader, düz bir yolda varacağınız yere giderken önünüze çıkan yol ayrımları gibidir. Yol ayrımı da, yol ayrımına ne zaman ulaşıp varacağınız da Rabbiniz tarafından önceden belirlenmiştir.
14- Sonunda belirlenen vakit geldiğinde, düz bir yolda giderken önünüze iki yol ayrımı gelir ve bu iki yoldan bir tanesini seçmeniz gerekir. Seçeceğiniz her iki yolunda nereye çıkacağı bellidir. Bu iki yoldan bir tanesi doğru ve diğeri de yanlıştır.
15- Rabbinizin yolu doğru olandır ve diğeri ise yanlış olandır. ALLAH, sizden, doğru olanı, kendine ulaştıran yolu seçmenizi istemiştir. Yanlış olanı seçtiğiniz de sonucunun ne olacağını bilir ve doğru olanı seçtiğinizde de sonucunun ne olacağını bilir. İnsan’a düşen, iki yoldan bir tanesini seçmektir.
16- İnsan, ölüp de imtihanı sona ermediği sürece her yol ayrımından sonra karşısına başka bir yol ayrımı gelir ve sürekli birini seçmeniz istenir.
17- Bir takım kimseler vardır ki onlar, her yol ayrımında sürekli yanlış olanı tercih etmiştir. İyilik yolunu tutmaları gerekirken, kötülük yolunu seçmişlerdir. Onların iyiliğe ve doğru yola yönelmemeleri, sürekli kötü ve yanlış yolu seçmelerinden dolayı artık kalpleri katılaşıp mühürlenmiştir. İşte onlar, yaptıkları kötülükler yüzünden ALLAH’ın doğru yola iletmek istemediği ve seçtikleri yanlışların cezasını hak olarak çekmesini dilediği kimselerdir.
18- ALLAH’a giden yol, ALLAH’tan gelen yoldur. Müşriklerin durumu, düz bir yol üzerinde giderken karşısına biri doğru diğeri de yanlış olan iki yol ayrımı çıkan, iki yoldan bir tanesini seçmesi istenirken her ikisini de seçmeye çalışan, her ikisinden de aynı anda gitmeye çalışan kişinin durumu gibidir. Oysaki bu, mümkün değildir! Doğru yola girmedikleri gibi doğru yolun üzerine otururlar ve her yol ayrımına gelen kişiyi kendileri gibi saptırmak için çalışırlar. Çoğunluk olursalar, kurtulacaklarını sanırlar. İşte onlardan istenene karşı gösterdikleri bu tavır, doğrudan ALLAH’ın öfkesini üzerlerine çekmektedir. ALLAH’da yaptıklarına karşılık onların amellerini boşa çıkarır ve onları topluca çılgın alevli cehennem azabına sokarak hıncını tattırır. Şüphesiz insanların çoğu cehennem’e girecektir.
furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Güzel bir açıklama
Cennet'e ve cehennem'e gidecekler kaderde bellidir.
Ancak Hud suresi 107-108 ayette cennet ve cehennem dekiler için (ancak Rabbinin dilemesi hâriç) diyor. Yani cennet ve cehennem'e girmek kader. sonra Allah'ın başka bir şey dileme olasılığı var.
Ancak dikkat edin ALLAH dostlarıyla ilgili ayetlerde bunlar değişmez hükümlerdir söz veriyor
Daha bir elektrok paracığının dalgamı yoksa parçacık mı olduğunu çözemiyoruz. Hamd olsun Yüce Allah'a. Onun ilminden aklımızın alacağı kadarı nasibimiz olsa ne bahtiyar oluruz. Şüphesiz o dilediğini öğretendir.
❤️❤️
☝🏻☝🏻☝🏻
Herseyi bizim seçim ve yapmamız mümkün degil ki çabalayabilmek bile bi nimet
Hocam Kader konusunda kafayı kırıyordum artik hiçbir şey demiyorum
Çok zor bir konu
İnsanın özgür iradesi vardır ve fiillerini seçip yapmada bir ölçüde hürdür. Ancak bu seçme özgürlüğü de ona Allah tarafından verilmiştir. ‘’ O dilemedikçe siz dileyemezsiniz’’. İşin sırrı buradadır. Bizim hem seçme ve dileme özgürlüğümüz vardır, hem de bunu bile ancak Allah’ın dilemesiyle yapabiliriz. Yani bizim dilememiz o’nun dilemesine bağlıdır. İşte burası tam da Cebrilikle Kaderiyye’nin temas noktasıdır. Bir taraftan bakarsanız Cebriyyeci, öbür taraftan bakarsanız Kaderiyyeci olursunuz. Necip Fazıl’ın dediği gibi:
Kader, beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı
Elindeyse beyazdan gel de sıyır beyazı
Kaderi belki daha güzel anlatan bir örnek; Bilgisayar oyunları olabilir. Oyunu kurgulayıp tasarlayan irade oyuna sınırlı ihtimaller koymuş. Sizin seçme ve uygulamalarınıza göre o ihtimallerden birisi gerçekleşiyor. Eğer iradenizi öbür düğmeye basmakta kullansaydınız sonuç sistemde var olan başka bir durumun oluşmasına sebep olacaktı. Ama hiçbir zaman siz tasarlayanın oyuna yerleştirdiği ihtimallerden dışarı çıkamayacaksınız. Hem önceden yapılmış bir yazılım var, hemde siz ona müdahale edebiliyorsunuz ve yazılım dışına asla çıkamıyorsunuz. Yani sizin iradeniz de arka plandaki o büyük iradeye bağlı.
Misal güzel ama bir farkla sır yine ortadan kalkmıyor. O fark bilgisayar yazılımı senin hangi ihtimali seçeceğini bilmiyor. Ama Allah biliyor. Şöyle düşün bilgisayar oyunundaki program senin neyi tercih edeceğini bilseydi ne olurdu? Bir de şöyle düşün. Senin gibi ve henüz doğmamış milyarlarca insanın da bu oyunu oynama imkanı olsa oyunda neleri tercih edeceğini bildiğini düşün. Ve devam et. Milyarlarca trilyonlarca insan bu oyuna dahil edilse hepsinin neleri tercih edeceğini bildiğini düşün. Şimdi eğer anlayabilirsen önünde sonsuz yaratma ihtimali olan bir irade bunlar içinden birkaç kişiyi seçtiğinde o kişilerin tercih ettiği edeceği şeyleri kendisinin de istediği manasına gelmez mi? Mantık ilmi gereği bu böyledir. Bu bilgi dönüp dolaşıp kötülük ya da zulüm meselesine bağlanır. Kötülüğün izahı kaderde saklıdır. Bu durumda yapılan her işi hareketi Cenabı Hak istemiş dilemiş oluyor. Lakin bir bebeği suçsuz bir insanı öldüren kişi zalim olurken Cenabı Hak zulümden münezzehtir. Çünkü insan bu fiili kötülük olsun diye Cenabı Hak ise hikmeti gereği istemiştir. Elhasıl sır külli irade karşısında cüzzi iradenin nasıl var olabildiğidir. Furkan-ı Hakimde Allah cüzzi iradenin varlığını ifade ediyor. İmtihan da buna bağlanıyor.
@@sevginkucukkoylu323 İslâm bilginlerinden Râgıb el-İsfehânî Allah’ın varlıklarla ilgili takdirini yarattığı nesnelere güç vermek, ilahi hikmetle onları nihai özelliklerine ve şekillerine getirmek olarak tarif etmiştir. Bu seyirde gök cisimleri gibi bazı nesnelerin nihai evrede yaratıldığı ve son hâllerinin verildiği bildirilirken çekirdekten ağaç ve meyvenin, sperm ve yumurtadan da insanın yaratılması hatırlatılmış; her ikisinin yaratılışının ise zamana bırakıldığı belirtilmiştir. İlahi yazgının içeriği ve keyfiyetine dair bazı ayetler meseleyi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Mesela Allah’ın buyruğunun düzenlenmiş bir kader olduğu (el-Ahzâb 33/38), her hazinenin O’nun katında olduğu, O’nun her şeyi belli bir ölçüyle (kader) indirdiği (el-Hicr 15/21), yine her şeyi bir kaderle (bir planla) yarattığı (el-Kamer 54/49) belirtilmiştir. Allah dişilerin taşıdığı yavruların rahimlerde nasıl gelişim gösterdiğini, O’nun katında her şeyin bir düzen dâhilinde olduğunu bize bildirmektedir (er-Ra’d 13/8). Yılların hesabı için aya evrelerin konması, geceyi dinlenme, gündüzü çalışma vakti olarak tayin etmesi; insanların yaratılışlarını, rızıklarını, yaşayacakları ömrü ve nihayet ölecekleri vakti bilmesi gibi pek çok örnek bu kapsamda anlatılmıştır. Bütün bu örneklerde asıl vurgu ise her şeyin yerli yerinde, olması gereken kıvam, durum, görev, hedef ve tabiat çerçevesinde öne çıkmaktadır. Bir bakıma ilahi yazgı insan da dâhil tüm varlığın olması gereken kıvama getirilmesi demektir. İçinde uyumsuzluk, adaletsizlik ve kaos olmayan bu düzen ilahi yazgı ile tayin edilmiştir (bkz. el-En’âm 6/96; el-Furkan 25/2; Fussilet 41/10; el-Müzzemmil 73/20; el-Â’lâ 87/2-3 vd.).İnancımızda ilahi yazgının Allah’ın sıfatlarıyla irtibatlandırılması söz konusudur. Özellikle Allah’ın ilmi, iradesi ve kudreti bağlamında tartışılan bu konuda öne çıkan hususlar şunlardır: Allah’ın bu üç sıfatı ile bunlarla irtibatlı yaratmak, yaşatmak, öldürmek, diriltmek, rızık vermek, peygamber göndermek gibi fiillerinde mutlak otoritesinin tanınmasının gereği, bunun yanında insanın fiillerinde özgürlüğü ve yetkinliğinin de teslim edilmesinin gereği birlikte ele alınmalıdır.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
FURKÂN /DİRİLİŞ /15- Ey İnsanlar! Kur’an’ı anlamadan okuyarak tıpkı İbrahim’in kavmi ve putperestler gibi, kendinize bir fayda veya zarar veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz? ALLAH size onu bir put olsun diye değil, anlamanız ve düşünüp öğüt almanız için indirmiştir. Tahtadan yapılmış sayfalarına değil, içinde yazana ve sizi çağırdığı şeye iman etmeniz için indirmiştir.
16- Onu, ölülere değil, dirilere indirmiştir. Kur'an, ölülere değil, dirilere gönderilmiştir.
17- ALLAH bütün elçilerini ancak anlaşılsın diye, kavimleri O’nun mesajını iyice anlasınlar ve kavrasınlar diye kendi dilleriyle göndermiştir.
18- Kur'an'ı anladığınız dil’de ve kolayınıza geldiği gibi okuyun, ayetleri üzerinde düşünüp öğüt alın ve gereği gibi tasavvur edip onunla amel edin. Bilin ki Rabbiniz sizden bunu istemiştir, O, böyle emretmiştir.
19- Kur’an’ı ölülere okumak da anlamadan okumak da, ALLAH’ın ayetlerini yalan saymak ve inkar etmektir. Kendisine gelen gerçeği yalan sayandan, inkar edenden daha zalim kimdir?
20- Kur’an, zikir’dir. Kur’an’ı anlayarak okumak, en büyük ibadettir ve o bir doğru yol rehberidir. And olsun ki Kur’an’ı terk edilmiş bir kitap haline getirdiniz. Onu her gün anlayarak okuyun ve terk edilmiş bir kitap haline getirmekten vazgeçin!
33- Din'de söz sahibi olan, yalnız ALLAH'tır. Din, ALLAH'ın dinidir.
34- And olsun ki O, size eksik bir kitap indirmemiştir. Noksanlıktan münezzehtir. Rabbiniz tek bir İlah'tır.
35- Hak, bir’dir ve tek’tir. Hak, ALLAH’tır.
36- ALLAH’tan gelen hüküm, Kur’an’dır.
37- ALLAH’tan gelen dışındaki bütün kitaplar, sizin ellerinizle yazdığınız putlardır.
38- Kur’an’a ortak koşmak, ALLAH’a ortak koşmaktır. Kur’an’ı, ALLAH indirmiştir. O, tek bir İlah’tır. Yalnız sorumlu olduğunuz Kur’an ile amel edin ve O’nun dışındaki bütün ilahlarınızı terk edin! O, ortağı, eşi ve benzeri olmayan ALLAH’tır. 14- İnsanlar arasında en çok zarara uğrayanlar, ALLAH’ın sözüne ortak koşanlardır.
15- Kur’an’a ortak etmek, ALLAH’a ortak etmektir, denk tutmak, ALLAH’a denk tutmaktır.
BİLİM /44- Hüküm, sadece ALLAH'ındır, Kur’an’ındır. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
45- Kur’an’ı indiren ALLAH’tır. Yoksa Kur’an’a ortak koştuklarınız, ALLAH’a yeryüzünde ve gökyüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorlar? ALLAH, yerlerde olanı da göklerde olanı da hakkıyla bilir.
ÇAĞRI/42- Evren, O’nun yazdığı harikulade bir kitap’dır. Bir bakın, O, ne güzel yazmıştır.
43- Kur’an, O’nun yazdırdığı bir kitap’dır. Bir bakın, O, ne güzel yazdırmıştır.
EMİR/34. Kur’an ile sorumlu tutuldukları halde onunla amel etmeyenler, kitap yüklü eşekler gibidirler.
35. Sihirbazlar, insanları ondan alıkoymak ve saptırmak için bir takım yaldızlı sözler fısıldarlar. Onların bu yaptıkları, kayanın üzerine serilmiş ince bir kum'a benzer. Üzerine düşen ilk yağmurda, suyla beraber kaybolup gider. İşte gerçeğin, batılı yok etmesi de tıpkı böyledir.
36. Tevrat ve İncil’de, alemlerin Rabbi olan tek ALLAH tarafından indirilmedir. Onları okuyacağınız vakit, içindeki bilgiden kuşku içinde kalırsanız, Kur’an’ı hakem kılmanız gerekir.
37. İnsanların çoğu, Kur’an'ı anlamadan okumayı ki Kur'an anlaşılması için gönderilmiş olan bir kitap’dır din zannetmektedir. Onlara uzak bir yerden bağırılıyor da duymuyorlar! Kulaklarına bir ağırlık koyulmuş ve gözlerine de perdeler çekilmiştir. Hiç düşünüp öğüt alan yok mudur?
38. Biz, Kur'an'ı bir şarkı olsun diye indirmedik! O, bir şair sözü de değildir! And olsun ki Biz, onu anlasınlar ve düşünüp öğüt alsınlar diye Arapça olarak indirdik.
39. Kur’an’ı anlamadığı halde ezberci olup, öğrenip uygulayıcı, üzerinde tasavvur edip düşünücü olmadıkça, kurtuluşa eremeyeceklerdir.
40. Anlaşılması için gönderileni anlamadan okumak, apaçık bir inkarcılıktan başka nedir?
41. O Kur’an, kalplerde olana bir şifa, hidayet rehberi ve insanlara gönderilmiş olan büyük bir müjdedir. Hiç ders alan, anlayan, ayetlerinin üzerinde tasavvur edip, düşünüp öğüt alan yok mudur? Kesin kanıt, ALLAH’ındır.
42. Övgü, İslam’ı bütün dinlere üstün kılan ALLAH’a dır
ÇINAR/ 37- Ortak koşanlardan bir kısmını gördüğünde, dış görünüşleri hoşuna gider, konuşsalar sözlerini dinlersin ancak onlar, öğretilmiş kütükler gibidirler.
38- Kur’an üzerinde düşünüp tasavvur etmezler. Çoğunun Kur’an’dan anladıkları, anlamayarak harf seslendirmekten ibarettir. Şeytan “Kulağa hoş geliyor” diyerek anlamadan okumayı onlara güzel göstermiştir. Sanki kendilerine uzak bir yerden bağırılıyor da duymuyorlar! Düşünüp akıl erdiremezler.
39- Kur’an’ın dosdoğru yolunun üzerine otururlar ve insanları da ondan, düşünüp öğüt almaktan, ayetleri üzerinde tasavvur etmekten alıkoymak isterler. Kendileri düşünüp akıl erdirmedikleri gibi, insanların da kendilerine benzemesini dilerler.
40- ALLAH’tan başka dostlar edinirler sonra da “Biz bunlara ancak bizi ALLAH’a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. ALLAH’ın merhameti yerine, O’ndan başka edindikleri şefaatçilerinin şefaatlerine güvenmeyi tercih ederler. ALLAH, onlara bir zarar dileyecek olsa, şefaatçilerinin kendilerini, O’nun elinden kurtarabileceğini zannederler.
41- Onlar, şahitlerin şahitliklerini doğru olarak yapacakları günde, sözü tutulur şefaatçilerinin kim olduğunu mutlaka bilecekler. O vakit, derin bir pişmanlık duyarlar ama ne fayda, artık pişmanlık duymak için çok uzak bir yerdeler.
42- Ne zaman bir uyarıcı göndermiş olmayalım ki, oranın varlıklı şımarmış olan ileri gelenleri ve kibir sahipleri onları hemen yalanlamış olmasın.
43- Hangi topluluk Resullerini yalanlamış olmasın ki, azabımız onlara hiç beklemedikleri bir sırada ansızın gelmiş olmasın.
44- Sizin, O’ndan başka ilahınız yoktur. Artık yalnız tek ALLAH’a kulluk edin. Namazı kılın ve zekatı verin.
Namaz/ 14- Din, yalnız ALLAH’ın dini’dir ve sadece O’nun indirdiği gibidir. Kulluk, yalnız ALLAH’a ve sadece O’nun emrettiği şekilde edilir.
15- Kur’an’ı, ALLAH indirmiştir. O halde siz de dininizi yalnız Kur’an’a has kılın ve sadece size Kur’an’da ALLAH’ın emrettiğini yapın! İşte bu, halis din’dir.
furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Hocam yorumlamadan olmuyor sanki kendini tam veremiyormuşum gibi hissediyorum düşünmeyince
Kader fizik kuralı gibidir ancak Allah'ın dilemesi kader değildir. Ne dileyeceği belli değildir. Her insanın kalu beladaki sözü kaderdir ama bu gün ama cennet veya cehemde bunu
söylediğini ve gerçekleştiğini görecektir
Sevgili Psikologum'un manipulasyon kadercilik ogrenilmis caresizlik videosu cok yararli
(*DÜNYA TÜRKIYE FILISTIN LA ILAHE ILLALLAH MUHAMMED RESULALLAH(*LOVE ISLAM TEVHID DAVAH4EVER(*
Biz doğmadan Kaderimizi, yaşacaklarımızı, ölümümüzü biz bilemeyiz Allah bilir. Allah biz
insanlar gibi zaman ve mekanla sınırlı değil ve olacak bitecek olanları an içinde ve bir noktada bilir...
Değişmeyecek sabit olan kader Allahın iradesinde ve bilgisindedir ve biz bilemeyiz, müdahale edemeyiz. Kıyametin vakti bilgisi Allahta gizlidir onun bilgisini insanlara açmayacağını söylemiştir. Kıyametin yakın olduğunu işaretlerinden bilselerde insanlar, tam saat ve vaktini o gerçekleşecek an'a kadar bilemeyecekler, tahmin edemeyeceklerdir.
Bizim nerede, ne zaman, hangi ana babadan, hangi coğrafyada dogacağımız Allah'ın bize yazdığı kaderimizdir ve müdahale edemiyoruz. Evlilik, iş, meslek, araba, ev seçimi bize bağlı gerçekleşen kader planımız olsada Allah biz seçimimizi yapmadan bilir yaşanacakları..
Allah Cemali ve Celali isim ve sıfatların sahibi ve insanlarda O'nun isimlerinin tecelli yeri ve Allah kendisine özgür irade verdiği insanında iradesini kimi zaman doğru kimi de yanlış kullanacağını da çok iyi bildiğinden merhamet ve cezasını göstereceği, Cemal ve Celal sıfatlarını çıkaracağı cennet ve cehennemi var etti. Yoksa insanı aynı fıtratta İslam fıtratı üzere yarattı, kimseyi iyi isimlerle cennet için, yada diğerlerini celali isimlerle cehennem için yaratmadı....
Insana tüm isimleri öğretti ve öğrendiği bu isimleri doğru kullanma kılavuzu olan Kuranı da oku dedi...
Gizlenme değil idrak edecek kapasite verilmemiş
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🌷🌹🌷💙❤💚
Vesvese batağından nasıl çıkacağız hocam
özür dilerim ama size bir sorum var bundan 100 sene önceki bir dadammi zeki yoksa şimdiki insanlarımı zeki bunu bilenler zeki adamdır vessellam
Hiç tatmin edici gelmedi 😭
Kader,anlaşılamaz bir konu değildir.
Bilmek ve yaptırmak arasında fark vardır.Kader genel itibariyle "Allah'ın bilmesi" demektir.
İnsana telkinlerde bulunan iki gurup vardır melekler; kâfir cinler,nefîs insanların bir 2.gurubu seçer ve sapar lakin burada Allah haşa suçlanmamalıdır nitekim Allah bilse de haşa bilmese de aynı durumlar yaşanacaktı
Allah zamandan münezzehtir bu sebeble geçmişi, geleceği, şimdiyi müşahade edebilmektedir mesela sizin 4 saat sonra ne yapacağınızı görür ve bilir
Madem biliyor neden imtihan var demek saçma olur "Ben insanları ve cinleri bana kulluk etsinler diye yarattım." İnsanların bir çoğu nankörlük eder lakin şükredenler de vardır şayet bütün insanlar şeytan olsaydı o vakit bu ayet imtihanın gayesi ile çelişirdi
"Dileyen iman etsin dileyen inkar etsin."
Bu tür sorular şeytanın tuzaklarından birisidir fazla üstüne düşmeyin kaybolur gider.
Risalei nurda 26. Söz de kader konusu işlenir kader konusunu tam halletmiş
Ey kardeşim! Allahü Teala (c.c) Affetmeyi sevmeseydi Hiç bir insanı yaratmazdı. O zelil olanları aziz eder,O Af dileyenleri bağışlar, Layık olmayana bile dünyada Rızıklandırır. Ama ahirette Nimete Şükredenlere Mükafat, Nankörlük edip,Nimetlere Tecavüz edene ve kendini zulmedenlere Azab vardır. Allahü Teala'nın bildiği sen bilemezsin. Allahü Teala'nın bir şeyin olacağını bilip,Kalem vasıtasıyla Arabi lisanıyla Ümmül kitaba yazmasına Kader,Zamanı gelince yaratmasına Kaza denir. Allahü Teala (c.c) Kulun kaderini çabasına bağlamıştır.
Ama ultrosyondaki birebir çıkıyor hemde sadece maddi durumu iyi olanın ki en iyi koşulda biliniyor
Yada biliyordu ama paylaşmaması gerekti
Peki basımıza gelen olumsuz şeyler yanlış hamlelerimiz Allah askına biri bana ulaşsın
Bende bir bunu merak ediyorum
Hocam anlaşılmaz bir meseleyse neden imana dahil oldu
O zaman bu hususta bir çok ekol ortaya çıkması ve insanların bunlara inanması gayet normal. Yani kader inancı varsa insan da bu ekollerden birine inanabilir. Bunu da kimse yadırgayamaz.
Cevabını veremediğiniz konular sizin için gizli bir sırdır.
İlahiyatçıların kütüphaneleri derken yıldıznameyi falan diyor heralde
ultrasona kadar iyiydi
Anlamadım herkes kendi kaderini kendi mi çiziyor ?
Allah zamandan münezzehtir bu sebeble geçmişi, şimdiyi, geleceği en ince ayrıntısına kadar müşahade etmektedir.
Kader:Genel itibariyle Allah'ın bilmesi
Bilmek ve yaptırmak arasında fark vardır.
@@kagankral6475 bir şey sorabilir miyim şimdi diyelim x kişisiyle evleneceğini yaradan biliyor diyorlar peki seçmezsek ne olur kafam çok karıştı ?
@@m.e215 Allah'ın bilgisinde yanılma olmaz yani kiramen ve kâtibin meleklerinin defteri ile Allah'ın defteri(manevî) birebir örtüşmektedir.Bu sorunuz şu manaya gelmektedir "Ya haşa Allah yanılırsa" bu ifade ne akla ne de İslam'a uygun değildir.Mesela;
Allah benim 2 elma yiyeceğimi sonsuz ilminden dolayı biliyor nitekim geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda gözlemlemektedir ben dersem ki "Ya ben 2 elma yemeyi tercih etmezsem?"
Böyle dersem Allah'ın geleceği gördüğünden haşa şüphe etmiş olurum -ki bu şeytanın bir tuzağıdır.Ehemmiyet vermezseniz zamanla kaybolup gidecektir
Size tavsiyem namaz kılmıyorsanız başlayın çünkü şeytan sizde Allah yolunda kararlılık görürse sizden uzaklaşacaktır.
@@kagankral6475 yoo ben namazımı hiç kaçırmıyorum sadece merak ettim sordum
@@m.e215 Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Anlattığın bilgiler çok iyi ama ses tonun ve anlatım biçimin hem sert hem çekici değil hocam maksatiniz insanların dinlemesi olsun
Ha şöyle yaa. Siz anlamazsınız gerizekalısınız diyin çıkalım işin içinden. Aradığım cevabı buldum sağolasın
Bu adam hiç birşey bilmiyor yanlış bilgi veriyor videoyu iyi izlemeden dua edip durmayın.daha yararlı videolar var izleyin.
Kaynak sun bu sayede insanlar izlemez herkes hidayete erer
Kader ALLAH ın sırrıdır , Yaratan ALLAH tan başka Hiç kimse bilemez,Peygamberler bile melekler bile, aman kadere girmee yoksa vesveselerin içinde kaybolursun , Ben bu cümlelerin içinde hiç bir yanlışlık göremiyorum Sen neresinde yanlışllık gördün
abdest almayı bilmeyenler alimlere birşey bilmiyor diyor hadi cahilsiniz de birisi size ciddiye alır da sonra hsbı nasıl vericeksin şuursuz kendine faydan yok yorum yazma peşindesin çok biliyorsan çık ekran karşısına seni de dinleyelim
@@erkanuresin930 oncelikle Senin gibi boyle insanları kutsallastiracak kadar odun değilim.İslamda hersey acik ve nettir Bu adam kaderi
Kurandaki gibi anlatacağına daha da gizemli kılıyor sır diyor.ve bu videoyu da senin gibi kendini bı bk sanan odunlar gelmiyor.BOYLE VİDEOLARİ İSLAMİ TANİMAK İSTİYEN YAŞAMAK İSTİYENLER GELİYOR!!
@@waizgaming8768 neye dayanarak söylüyor nerde yazıyor.en basit örnek ihtiyari kader vardır doğum ve ölüm izdirari kader vardır bizim elimizde olan bunlardan neden bahsetmiyor. insalarin kafasındaki soru işaretlerini çözmesi lazım dahada gizemli biseymis gibi anlatıp durmasin
Allah razı olsun hocam
Allah razı olsun
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla;
1- Bu sahifeler, ALLAH'ın izniyle indirilen, Kur'an'ı doğrulayan, inananlara bir yol gösterme, inkar edenleri başlarına gelecek azaba karşı uyarma, rahmet ve öğüt olarak gelmiş olan sahifelerdir.
2- Kitap ehlinden bir gurup, kendi aralarında ALLAH hakkında tartışmaya giriştiler ve şöyle söylediler; "ALLAH, bir insanın önceden ne yapacağını bilmiyor" yada "ALLAH, bir insanın daha doğup dünya'ya gelmeden ne yapacağını biliyor".
3- ALLAH, bilmek istediğini bilir. Dilediğini yapandır, hanginizin iyi iş yapacağını ve Kendine kulluk edeceğini bilmek istediği için, ortaya çıksın diye sizi imtihan edendir.
4- O, size yazılan imtihanları bilendir. O imtihanlar, size yazılan zamanda başınıza gelir ve size yazılan imtihanın başınıza ne zaman geleceğini de bilir.
5- İmtihan başınıza geldiğinde tercih, tamamen sizindir. İki seçenek verir ve birini seçmeniz beklenir.
6- İki seçenekten hangisini seçtiğinizi bilir. Eğer hangisini seçeceğinizi bilseydi -ki isteseydi bilirdi- ancak o halde sizi imtihan etmezdi.
7- Bununla birlikte O, başınıza gelecek olanları yazandır, başınıza gelecek olan iyilikleri de kötülükleri de bilir. ALLAH size bir şey yazdı mı, o mutlaka başınıza gelir ve sonra size yazılan karşısında nasıl davranacağınız beklenir.
8- Bunun misali tıpkı şöyledir; O, yardıma muhtaç bir kişinin, sizden ne zaman ve nerede yardım isteyeceğini bilir. Sonunda önceden takdir edilen o vakit gelip çatınca, yardıma muhtaç o kişi, ALLAH’ın takdir ettiği o yerde yanınıza gelir ve sizden yardım dilenir. O kişiye yardım etmeniz veya yardımdan yüz çevirmeniz, ALLAH’ın önceden bildiği bir şey değildir ve size seçenek hakkı vermiştir ki bunun karşılığında iki seçenekten birini seçmeniz istenir.
9- İşte bu, kader’dir. Hani Musa’da bir kader üzerine Rabbi ile buluşacağı yere gelmiş sonra da bir kader üzerine Firavun ve erkanı ile İsrailoğullarına gönderilmişti.
10- ALLAH, Firavun’a da İsrailoğullarına da Musa ile bir soru sormuş ve iki seçenek verip sonra da ne cevap vereceklerini beklemişti.
11- İki seçenekten bir tanesi inanıp iman etmekti, ikincisi ise yalanlayıp inkar etmekti.
12- Firavun, yalanlayıp inkar etmeyi ve İsrailoğulları da inanıp iman etmeyi seçti. Büyüklük taslayarak inkar etmeyi seçenler helake uğrayıp azaba girdi ve inanıp iman edenler ise ferahlığa çıkıp kurtuluşa erdirildi. Her iki seçeneğin sonuçları da önceden belirlenmişti. Sadece insanlardan sonuçlarına katlanacakları iki seçenekten bir tanesini seçmeleri istendi.
13- Kader, düz bir yolda varacağınız yere giderken önünüze çıkan yol ayrımları gibidir. Yol ayrımı da, yol ayrımına ne zaman ulaşıp varacağınız da Rabbiniz tarafından önceden belirlenmiştir.
14- Sonunda belirlenen vakit geldiğinde, düz bir yolda giderken önünüze iki yol ayrımı gelir ve bu iki yoldan bir tanesini seçmeniz gerekir. Seçeceğiniz her iki yolunda nereye çıkacağı bellidir. Bu iki yoldan bir tanesi doğru ve diğeri de yanlıştır.
15- Rabbinizin yolu doğru olandır ve diğeri ise yanlış olandır. ALLAH, sizden, doğru olanı, kendine ulaştıran yolu seçmenizi istemiştir. Yanlış olanı seçtiğiniz de sonucunun ne olacağını bilir ve doğru olanı seçtiğinizde de sonucunun ne olacağını bilir. İnsan’a düşen, iki yoldan bir tanesini seçmektir.
16- İnsan, ölüp de imtihanı sona ermediği sürece her yol ayrımından sonra karşısına başka bir yol ayrımı gelir ve sürekli birini seçmeniz istenir.
17- Bir takım kimseler vardır ki onlar, her yol ayrımında sürekli yanlış olanı tercih etmiştir. İyilik yolunu tutmaları gerekirken, kötülük yolunu seçmişlerdir. Onların iyiliğe ve doğru yola yönelmemeleri, sürekli kötü ve yanlış yolu seçmelerinden dolayı artık kalpleri katılaşıp mühürlenmiştir. İşte onlar, yaptıkları kötülükler yüzünden ALLAH’ın doğru yola iletmek istemediği ve seçtikleri yanlışların cezasını hak olarak çekmesini dilediği kimselerdir.
18- ALLAH’a giden yol, ALLAH’tan gelen yoldur. Müşriklerin durumu, düz bir yol üzerinde giderken karşısına biri doğru diğeri de yanlış olan iki yol ayrımı çıkan, iki yoldan bir tanesini seçmesi istenirken her ikisini de seçmeye çalışan, her ikisinden de aynı anda gitmeye çalışan kişinin durumu gibidir. Oysaki bu, mümkün değildir! Doğru yola girmedikleri gibi doğru yolun üzerine otururlar ve her yol ayrımına gelen kişiyi kendileri gibi saptırmak için çalışırlar. Çoğunluk olursalar, kurtulacaklarını sanırlar. İşte onlardan istenene karşı gösterdikleri bu tavır, doğrudan ALLAH’ın öfkesini üzerlerine çekmektedir. ALLAH’da yaptıklarına karşılık onların amellerini boşa çıkarır ve onları topluca çılgın alevli cehennem azabına sokarak hıncını tattırır. Şüphesiz insanların çoğu cehennem’e girecektir.
furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
8ci sırada yazmışsınız ki Allah önceden bilmiyordu. Allah her şeyi bilendir bu hangi ayet ?
@@ebu_zerr FURKAN KUL 11- ALLAH’ın rahmeti, inananların üzerine olacaktır. Temelli kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetler ve bakışlarını yalnız kendilerine tahsis etmiş olan eşler, onlaradır. Güzel yurt, onlarındır.
12- Kafirler, müşrikler, münafıklar ve fasıklar ise O’nun rahmetinden uzak kılınmışlardır. Onlar zalimlerdir, temelli kalacakları çılgın alevli derileri yakıp karartan cehennemler ve mahrumiyet onlaradır. Zaten zalimlerden başkası, ALLAH’ın rahmetinden uzak kılınmamıştır. Kötü yurt, işte onlarındır.
13- Şimdi, ALLAH’ın rahmetinden uzak kıldığı zalimleri, edindikleri şefaatçilerinden hangisi kurtarabilir?
14- İnsanlar, O’nun huzurunda bir araya getirilip toplanınca, Azim olan ALLAH emir verdikten sonra, O’nun emrine ses çıkartabilip “Hayır” diyerek itiraz edebilecek olan kimdir?
furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Allah razı olsun hocam