Gerçek Mersin Hikayeleri 'Helenistik Kule' Mayıs 2024

Gökyüzüne yükselen taş kule...
Uzuncaburç' ta saklı, bin yılların sırlarını taşıyan bu yapı, zamanın derinliklerinden bir sesle bize sesleniyor.
Uzuncaburç sahip olduğu Zeus Olbios Kutsal Alanı ile Hellenistik Dönem’de bölgenin en önemli dini merkezidir. Bu özelliğinden dolayı, Romalılar tarafından Tanrı İmparator Kenti olarak adlandırılır.
Helenistik Kule, Uzuncaburç’ta geleceğe bir miras….
Hellenistik dönemden günümüze uzanan köklü bir geçmişe sahip olan Uzuncaburç, Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Diokaesareia (diokayzerya) olarak adlandırılır ve zaman içinde birçok medeniyetin izlerini taşır.
Sütunlu caddeleri, heybetli tapınakları ve anıtsal yapılarıyla Uzuncaburç, Zeus'un ihtişamlı tapınağından Tyche'nin (tiçe) görkemli mabedine, tarihin derinliklerinde kaybolmuş bir medeniyetin izlerini taşır.
Zafer kapılarından tiyatrosuna, her köşesi bir hikaye anlatır Uzuncaburç.
Hellenistik anıt mezarlarıyla, kaya mezarlarına uzanan nekropol alanlarıyla, geçmişin ruhu bu topraklarda hala canlıdır.
Ve Hellenistik kulesi, şehrin yükseklerinden gökyüzüne doğru yükselirken, geçmişin sırlarını korur.
26 metresi korunmuş, 30 metre yüksekliğe sahip olan bu kule, adeta zamanın izlerini taşıyor. Beş katlı olduğu bilinen kule, üzerindeki yazıtta, Tarkyaris’in oğlu Teukros (tökros) ismi yer alıyor, bu da onun yapının yapımında etkili olduğunu gösteriyor.
Kulenin Geç Antik Dönem'e kadar onarılarak kullanıldığı tespit edilmiş. Katlarında bulunan odaların boyutu, havalandırması ve aydınlatması açısından farklı tasarımlara sahiptir.
Özellikle üçüncü kattaki iki odanın büyüklüğü ve aydınlatması dikkat çekiyor. Bu odalar, yaklaşık 40 veya 50 metrekare büyüklüğünde ve 5 3 metrenin üzerinde oda yüksekliğine sahip. Bu katın Rahip Kralların kabul törenlerini gerçekleştirdikleri kat olduğu düşünülmektedir. Bu katın sahip olduğu geniş ve yüksek pencereler de bu görüşü destekler.
Kulede yapılan kazılar, yapının tam 1000 yıl boyunca kesintisiz kullanıldığını ortaya çıkardı. En son kullanım aşamasının MS 7. yüzyıl başlarında olduğu belirlendi.
Bu dönemde kule, büyük bir tahribat ve yangın geçirdi ve kullanımı sona erdi.
Antik kentte Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Mersin Üniversitesi tarafından, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Mersin Valiliği, Çukurova Kalkınma Ajansı ve Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu işbirliği ve destekleri ile kazı ve restorasyon projeleri sürdürülüyor.
Antik kent sahip olduğu kırsal mimari eserlerle de korunuyor. Bu kapsamda alanda bulunan Yörük Evleri de koruma altına alındı ve restorasyonları gerçekleştirildi. Böylece çok katmanlı bir yerleşim ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.