SW EPISODE IX'u JJ ABRAMS YÖNETECEK // SEN NE DİYON #41 // Oyuncaklar
Vložit
- čas přidán 18. 09. 2017
- Ve beklenen an geldi! Orjinal üçlü geri döndü. 2 haftalık aradan sonraki bu bölümün konusu oyuncak anıları. Yine kah gülecek, kah düşünecek, kah su falan içeceksiniz. Çünkü bölüm neredeyse 1 saat!!!
Gelecek haftanın konusu; "Çocukken izlediğiniz, ya böyle bişey vardı ya, adı neydi ya, ay deliricem! dediğiniz diziler, filmler, çizgi filmler varsa onları anlatın, bizimkiler de tahmin etmeye çalışsıncılık!"
---
SEN NE DİYON’un TÜM BÖLÜMLERİNİ İzleyin!: goo.gl/sFFhU3
Geekyapar’a Abone Olun, Yeni Bölümleri Kaçırmayın!: goo.gl/4E9U4I
Geekyapar’ın Sitesini Ziyaret Edin!: goo.gl/J9wdHq
Facebook’ta Bir Like’ınız Varsa, Alırız!: goo.gl/zAzQL6
---
Sen Ne Diyon?; Can Türkdoğan, Ömercan Güldal ve Can Sungur’un sunumuyla, yok efendim konuklarıyla, yok efendim çiçek tanesi yorumuyla her Salı karşınızda. Siz yorum atıyorsunuz, Geekyapar ekibi muhabbetini çeviriyor. - Zábava
6 sene oldu curizon diye birşey hala yok
7
Millet yılbaşına sevgilisiyle giriyor ben bu bölümü beşinci defa izleyerek giriyorum.
Öyle bir baktı ki yüzüme giderken yaralı yaralı,ben ömrümde bu kadar yıkılmamıştım.
thats deep
Bruh
sevgilin olunca da bir şey değişmiyor oturup sevgilimle izliyoruz
@@jaklaban what a chad
OHA 1 SAAT LAN BUNU EKONOMIK KULLANMAM GEREKECEK 1 haftaya yayarim ben bunu
ben 2 gune yayabildim yaa
4. Günde bitti :(
@@123574596 Ben 1 yıla yaydım
@@yusufturgut8460 ohamk
Hala devam, selamlar saat sabahin 4u
2:10 CT uyuyamıyor
3:39 Ya sev ya terk et
7:13 Gizemli beyblade
9:30 Cürzon 10:10
12:36 Kırılan oyuncak
14:07 Yaramaz çocuk
15:03 Uzaktan kumandalı arabası olmayan Ömercan
16:12 Zengin zalim CT küçükken de zenginmiş
20:00 PlayStation dan paralar yatmış
20:41 Kinex
22:23 Eyvah
25:10 Küçük Nerd CS
25:36 Şanslı CS
25:52 Kinexlerin hakkını veremeyen CS
27:31 Ahh eski günler
28:10 İHANET
30:32 Mefta Hasan
30:57 Hasan öldü artık gelmeyecek 31:18
31:42 Zalimlik
32:45 Koleksiyon
35:03 Dandik oyuncaklar
37:08 Evet
39:50 Güçlü adam
42:20 Oley be
43:20 Çocuk olmak
45:38 Barbilere giden action man
47:46 İntikam
48:53 Alman Robocop
51:29 Masum olmayan robot
51:56 Sana neden çelik diyorlar
52:03 Eeehhh 52:20 53:29
53:07 Kötü Çelik
54:31 Çeliknaz
*İhanet*
Bu uyku düzenini oturtmaya çalışan binlerce insana yapılan bir hakarettir
GEEKYAPAR KENDİNE GEL !!1!!
Katılıyorum yorumun üstüne 2 ay geçmiş saat 7,21 biraz önce annem tarafından basıldım neden uyumadığım sorgulandı :D
Dostum bu yorumu yüzüncü okuyuşum.
@@haisenat7286 benim de
Çelik robot hikayesi bu serinin en komik olaylarından biri hiç şüphesiz. Saat geç olmasaydı kahkaha atacaktım
Dakka kaç acaba?
@@saidmertknkloglu6438 48:35
Oğlum ne demek 5 yıl önce ? Nasıl bu kadar hızlı geçti bu zaman, daha dün izlemişim gibi ilk yayınlandığında. :(
dude 6 yıl olacak
5. günün şafağında CZcams'a bakın...
Bu şafaktan sonra biz mi bakalım
yoksa şafak mı bize baksın
Kocaman bi lego koleksiyonum vardı. Yapıp yapıp yatağımın altındaki plastik kutulara koyardım. Bi gün dışarı oyun oynamaya çıktım. Geri geldiğimde bütün legolarımın yerlerde kırık halde olduğunu gördüm. Odam çok büyük değil ama küçük de değildi ve buna rağmen odamın tamamı lego parçalarıyla kaplanmıştı. O gün legolara küstüm ve bir daha yapıp oynamadım. Onun yerine kardeşimle tek taraflı eğlenceler yaşadım.
Bu bölümü kaçıncı keç izliyorum bilmiyorum ama hâlâ oyuncakları zalim ebeveynleri tarafından gasp edilen insanlar için çok fazla üzülüyorum. Sizin için yas tutmaya devam ediyorum dostlarım. Tramvalarınızı umarım atlatmıştırsınız.
eğitimsiz aileler ...
Bazen sadece Ömercanı izlemeye başllıyorum, böyle garip garip kafa hareketleri, birşeylere şaşırması falan kafadan bi 20 dakika kitleniyorum.
Çelik robotlu yorumu okuduğunuzda duygulandım resmen. Bende de ondan vardı. Hatta hala masamın en uç köşesinde duruyor. Ama ben onunla fazla oynamazdım. Çıkardığı seslerden çok korkardım çünkü. Açık olduğu zaman sürekli 'ben Çelik, Arçelik ya sen kimsin?' diyip dururdu.Kapatırken de saçma sesler çıkarırdı. Şimdi özledim onu biraz. Gidip biraz ilgi göstereyim bari.
"Cürzon" nasıl yazılıyor hala merak ediyorum. Kafayı yemek üzereyim
Bunu asla öğrenemeyeceğiz...
yıllarca araştırdım ama olmadı başaramadım...
cs güzel sallamış yok öyle bir şey ben de bulamadım
@@muratkaban18 yalan yalann soyluyorsun cürzon gercek cürzon vağğr hisssediyoruuğhhhgğm
lütfen birisi keşfetsin artık
CS'nin sesi böyle daha güzel sjdsajdhadskj
Sanırım izlediğimde 6-7 yaşlarımdaydım. Asla aklımdan çıkmayan sahneleriyle "Who Framed Roger Rabbit"... Türkçesini Masum Sanık Tavşan Roger olarak çevirmişler ama filmde masum olan tek bir şey yoktu. Filmi izlerken sürekli çelişkiler yaşıyordum, tavşan ve çizgi film izlemek bir yandan hoşuma giderken bir yandan da tavşanın sapık sapık kırmızı elbiseli, tavşan mı insan mı olduğunu anlayamadığım kadına şehvetle yaklaşması ben de sanırım yanlış bir şey izliyorum hissiyatı yaratıyordu. Bir de kötü adam bunları yeşil asit gibi bi sıvıyla dolu varile atmaya çalışıyordu ama becerememiş ve sonunda adamın üstünden silindirle geçmişlerdi. Hem korkuyordum hem de hoşuma gidiyordu, ben fredinin kabusunu ve it (o) filmlerini de 6 yaşımda izlemiştim, sanırım ebeveynlerle ilgili sorgulama için geç kaldım.
Şimdi benim de iki kızım var, biri 1,5 diğeri 5 yaşında, prenses gibi yetiştiriyorum, pamuklara sarıyorum ama sanırım okula başlayıp kendileri gibi 300 prenses daha olduğunu öğrenince yaşayacakları tramva, benim Roger Rabbit tramvamdan daha acı olacak...
Not: Arçelik'de çalışıyorum, bize zamanında piyasanın 3 de 1 i fiyatına Çelik robotunu satmışlardı, evde duruyor kızlar arada oynuyorlar ama ben yine de riske atmayım hiç, gece mece yatmaya kalkarlar, size göndermek istiyorum, arada bakar oynatırsınız, hangi adrese yollayayım bir de hesap no rica Arçelik'ten paralar yatmadı olmasın. Sizi seviyorum :)
Damla Yıldıztekin abla çok iyisin be :) arkadaşlar beğenin de yukarı çıksın haftaya o robotu görmek istiyorum :))
Abla hangi Arçelikde çalışıyorsun bende buzdolabında çalışıyorum
Bir film vardı. Böyle iki kahraman kapışıyordu. Sonra annelerinin adı aynı çıkıyordu, birinin annesi küçük yaşta ölmüş öbürününkü kaçırılmış filan. Yeşilçam drama filmiydi galiba. Hatırlayan söylesin lütfen.
Hayyatan Bezmiş Ezik Yok ya ona benziyor ama değil :)
Bevese
batman vs superman lan o
Ömer çip
Aşk acısı goes on
Geçti.
@@alimei2090 En kral terapistten daha yararlı bu videolar. Benim de 1 haftada acımı geçirdiler hsadhashd
Fox kids'te andy'nin nesi var isimli bi çizgi fiilm vardı. İki arkadaş kasabalarında çevrelerine şaka yaparak kendilerini ilginç durumların içine sokarlardı. Çocukken anlamıyosun ama şimdi şimdi replikleri hatırlayınca anlıyorum ki ; o amerikan şakalarını nasıl güzel çevirirlerdi.
Berkem Vural EVEEEEEEET LAAAN
hesap lütfen
ah be en sevdiğimdi
Bölümlerini hala izleyebilirsiniz.
Benimde aklıma ilk gelen bu olmuştu aslında.
yıl 2021 ve akıllarda hala bir soru var, CÜRİZON NASIL YAZILIYOR ?!
bulabildin mi nasıl yazıldığını?
@@harrypotter3307 var bi hayalimiz
Şafak operasyonu sdfhjgsdf
Bir tane program vardı zamanında böyle 3 şüşko oturup muhabbet çeviriyorlardı falan
Bir gece ansızın gelebilirim...
Neğğğğğ??
ÖMER CAN GÜLDAL: BENİM HİÇ UZUKTAN KUMANDALI ARABAM OLMADI !
Oooooooooooooooooooooooooooooo!
@@bendiingbenderrodriguez571 ooooooooooooooo
Ben bu olayi yasadigimda 9-10 yaslarindaydim korsan cd satanlarin allince kurup her yere dukkan actiklari zamanlar, bizde arkadaslarla para biriktirip film aliyoduk bir gun bir film aldik izliyoruz filmde adam her dakika sigara icip seytan olduruyodu kolundada alti uzun bir arti vardi( sonra ogrendik hac mis) biz bunu adamin fani olmustuk gece yatarken adam bizmisiz gibi hayal ediyoduk. Muhafazakar bir dedeye sahip olanlar bilir arkadaslarla camide oyun oynarsiniz bir gun biz yine camide oyun oynuyoruz seytan avlamacilik oyunun adi kolumuza o adamda olan sembolleri ciziyoruz ne yapiyosa yapiyoruz falan caminin imami riza abi geldi ne yapiyosunuz falan diye sordu bizde kotuluge karsi savasiyoruz dedik adam kizini doktorla evlendirmis teyze gibi sevindi sonra cok gecmeden riza abi vucudumuza cizdiklerimizi gordu hic sesini cikarmadi cikti gitti dedelerimiz disarda oturup dini sohbet ediyolar falan sonra yukari geldi haci dedem beni iki sopayla arti isareti yaparken gordu ve lawful good priest olan dedem birden chaotic evil oldu ve beni kovalayip dovmustu bastonuyla harikalar yaratiyordu adeta ondan sonra kendime bir soz verdim etrafta kimse yokken hristiyan ol john constantine yuzunden dayak yiyen tek cocuk benim galiba
Ben inanılmaz bir Nickelodeon müptelasıydım (zaten hayatta en zevk aldığım dizilerden biri olan Avatar'ı bana kazandırmıştı) Sabah, öğle ve akşam sürekli onu izliyordum. Arada sürekli kısa stop-motion çizgi filmler olurdu ve bir tanesini vardı ki, bir çocuk için zor unutulur türdendi. Konusunu bir ailenin yaşadığı olaylardan alıyordu ama mutlaka saçma sapan şeyler oluyordu. Mesela ailedeki babanın ayak mantarının canlanıp kaçması gibi. Küçükken beni en çok etkileyen ise ailenin kız çocuğunun yaşadıklarıydı. Bir keresinde aylarca yıkanmayıp saçında bir arka bahçe oluşturmuştu ve hatta annesi yemek yaparken havucu kızın kafasından koparıyordu, bir keresinde de kelebek olmak istiyorum deyip aylarca bir şeyin içinde kuluçkaya yatmıştı ve sonunda kelebek olarak çıkmıştı.
Bizde de babam dağ yürüyüşleri yaptığından uyku tulumu vardı ve bende aylarca salonun ortasında onunla yatmıştım. Bazen yemeği bile orada yiyordum belki kelebek olurum diye (Ama bir süre bel ağrısı çektikten sonra onu da bıraktım .)
İşte bana türlü türlü travmalar yaşatan bu şeyin adını hiçbir zaman öğrenemedim ve bilemedim. Ama hala ne zaman uzun süre banyo yapmasam, ne zaman birinin ayağında mantar görsem küçük küçük travmalar yaşarım. Teşekkürler Nickelodeon.
aa evet hatırlıyorum hatta bir kere tabiat ana ile bowling oynamıştı :D
Çizgi filmin ismi life with loopydi. Şimdi hatırladım baya saykoydu ya :D
Kızın saçları mavi falandı bide bi erkek kardeşi vardı galiba
Evet evet, adını aratıp suratları görünce ne kadar creepy olduğunu daha iyi hatırladım..
Ben de bunu yazdım da OHA BE SONUNDA BE NE OLDUĞUNU ÖĞRENDİM BE
Rahatladım
Nickelodeon'da böyle oyuncaklı bir çizgi film / animasyon vardı. He-man'e benzeyen bir sarışın abi(tek net hatırladığım o) ve başka saçma sapan oyuncaklar vardı. Anlamsız bir şekilde çok korkuyordum o çizgi filmi izlerken, ama korkumun da üstüne gitmeye çalışıyorum, acayip merak ediyorum ne oluyor diye, işin ilginç tarafı, tamamen ingilizce ve ben o dönem sadece renkleri sayabiliyorum(kreşte o kadar öğretiyorlardı.) Sırf onu izlemek için gece gizli gizli kalkıp salonu iyice kontrol edip izleyip izleyip ağlıyordum korkudan. Bir gün kreşte "serbest oyuncak" günü yaptılar. Ben actionmanlerimden birini götürdüm. Burçin diye bir kız vardı, o da o çizgi filmde gördüklerime benzer bir oyuncak getirmişti. Oyuncağı görünce beni bir ter bastı, ateşim çıkıyor hissediyorum. Kıza anlamsızca "onu nerden buldun onu nerden buldun?!" diye bağırıyorum, kız da haliyle anlamsızca bana bakıyor. En son "Arthur (actionmanimin adı) göster gücünü, koru beni!" deyip kızın oyuncağına actionmanimi fırlatmıştım. Kızın oyuncağı kırıldı, kız üstüne ağlayarak beni öğretmene şikayet etti falan, ama hiç umrumda değildi, bir zafer kazanıp korkumu yenmiştim, o günden sonra da hiç izlemedim o çizgi filmi, adını zaten bilmiyorum, araştırmadım da, siz sorunca aklıma geliverdi, ne kadar salakmışım!
Tolga Şenel Senin dediğin animasyon action league. NICKELODEON DA KABLAM diye bir program vardı. Birkaç mini seriyi verdikleri. Mağara adamı Bob ve prometheus, loopy nin hayatı, ren and Stimpy felan vardı bu programın içinde.
Eve geçince bakacağım mutlaka, teşekkür ederim 😂
Aaa hatırladım ya baya komikti o
Onlar çok iyiydi ya korkuyor muydun sen ondan
Ahmet Çakal saçma bir şekilde korkuyordum 5-6 yaşındaydım çok görmeyin yani 😂
google'da cürzon arıyorum ilk çıkan görsel bu videonun görseli :(
Curzon nesnesi dünya üzerinde yalnızca bu videoda da kullanılmıştır. Tüm sırları CS bireye aittir. Onun dışında bu nesnenin varlığını kimse bilmemektedir. Söylentilere göre 21. yüzyılın en büyük efsaneleri arasındadır.
1997 doğumlu biri olarak 99 yapımı yeşil yolu ilk kez 6 yaşındayken tekrarında televizyonda denk gelmiştim.Film beni etkilemişti fakat asıl mevzu filmde tom hanksin yaşlılığını oynayan adama çok benzeyen birini semt pazarında görmüştüm.Fakat o zamanlar koskaca Dabbs Greer in semt pazarına gelmesi bana mantıklı gelmiş olacak ki hemen adamın yanına gidip filmdeki sahneye atfen "pipiniz nasıl amca" diye sormuştum.O sırada yanında alışveriş yapan eşi oldğunu tahmin ettiğim teyze ise bana "hiç utanman yok mu evladım" dedi.Ben de teyzeye "Sizin eşiniz pipisini adamlara elletiyor gene de utanmaz ben miyim?" deyip teyzenin sinirlendiğini görünce kaçmıştım.Olayı anneme ve babama anlatınca önce güldüler sonra da yaşlılara saygı konulu nutuk çektiler.
Not:BİR ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR CT.
İzlediğim en absürt çizgi film sahnelerinden bir tanesi; Ayıcıklı falan bir grup bir maceraya atılıyorlar ve olayların sonuna doğru bir volkanın kenarındalar, volkan patlamak üzere, çok zor durumdalar. (Heyecan dorukta) Aralarından tanesi çıkıyor ve "HEY BENDE YANARDAĞDAN SON ANDA KURTULMA BİLETİ VAR" diyor ve uçan bir araç gelip bunları son anda kurtarıyor. :) Şu an Rick and morty gibi bir şaheserler varken belki hafif kaçar ama bu çizgi filmi yanılmıyorsam en az 25 sene önce izlemiştim...
Bir tane daha.. Nickelodeon bir çizgi filmde süper kahramanlardan bahsediyordu. (Sanırım Kene Adamdaydı) Süper Kahraman ve yeneklerini anlatırken bir kahraman gösterdi yıllar geçti hala unutamıyorum. Kahranın özelliği; Sahip olduğu yetenek sayesinde bütün gün televizyon izleyebiliyordu...
hehehehehehe 3 yıl önceki videoya mesaj atym
hehehehehehe ben de 3 yıl önceki videodaki en yeni yorumlara bakayım
90larda, hatta ilk yarısı olması gerek. Çok sevdiğim bir çizgi film vardı. Konusu ilkel zamanlarda geçiyordu yanlış hatırlamıyorsam. Kaslı güçlü uzun saçlı sarışın bir adam, her bölüm farklı farklı yerlerde, çeşit çeşit maceralar yaşıyordu. Ama beni etkileyen her bölümün sonundaki aynı sahneydi. Adam, bölüm sonunda her şey bitince, bıçağını çıkarıp bir taşın üstünde döndürüyordu ve bıçak hangi yönü gösterirse oraya doğru yolculuk ediyordu. Zaten bir Red Kid'in Lonesome Kawboy'lu bitişi bir de bu çizgi filmin bitişi beni benden alıyordu.
Bense o dönemler her ne zaman annem ben dışarıdayken, bana "Umuuut, hadi eve!" diye seslense, etraftan hızlıca bulduğum bir dal parçasını bir taş üstüne koyup çevirip gösterdiği yöne doğru koşardım. Tabi bu koşular belli bir parabolik eğri ile apartmanın merdivenlerinde biterdi. Ta ki yeni bir macera için dışarı çıkıncaya kadar.
İşte bu çizgi filmin ismini hafızamı ne kadar zorlasam da hatırlayamıyorum ve işin kötü tarafı daha hatırlayan biri çıkmadı karşıma.
Edit: Şimdi yıllar sonra bir daha arayayım dedim ve çıktı karşıma. RAHANmış ismi!
ARKADAŞLAR ARADAN NEREDEYSE 5 YIL GEÇTİ. BU CÜRZON NEDİR, NEREDE SATILIR, CÜRZON DENİLEN ŞEY ZAMAN VE MEKAN İÇİNDE CAN SUNGUR DIŞINDA BAŞKA TEK BİR İNSAN EVLADI TARAFINDAN GÖRÜLMÜŞ BİR ŞEY Mİ?! 15 YAŞIMDAN BERİ Bİ SORUNUN CEVABINI MERAK EDİYORUM. GELDİM 20 YAŞIMA, ARTIK ÜNİVERSİTE 2. SINIF ÖĞRENCİSİYİM, HÂLA ARA ARA TANIŞTIĞIM İNSANLARA SORARIM, BİR ALLAHIN KULU YOK ŞU CÜRZONUN NE OLDUĞUNU BİLEN.
büyük bi palavra ve sallama olduğuna kanaat getirdim.
Abi belki popüler oldu ve sonradan bozdu ama Ben 10 çok iyi bir çizgi filmdi. Origin az çok biliyorsunuzdur , ilk bölümlerde ana kahramanımızın kol saatini ve süper güçlerini dünya üzerinde kahramanlık yaparken eğlendiğini fakat kolundaki saat yani Omitrix'in evren için ne kadar güçlü bir silah olduğunu ilerliyen bölümlerde öğreniyoruz sonrasında galaksiden Omitrix'in dünyada olduğunu öğrenen villianlar dünyaya gelip savaşıyordu en büyük galaksiler arası villian Vilgax'tı Ben'in amcası Tesisatçı denen Shield gibi bir gizli istikbarat üyesi çıkması gibi kuzeni Gwen'in mistik sanatları öğrenmesi gibi Omitrix'in Alien X karakterini ekleyip evrende gerçekliği değiştirmesi gibi çok iyi twistleri vardı ilk bir kaç sezonu gerçekten çok harikaydı.
ben küçükken günde 6 saatimi çizgiflime ayıran bi çocuktum (şu an da 6 saat anime izliyom bir şey değişmedi ) yani evet gün benim günümdür dostlar az açılın bakem. geçen günlerde aklıma takılan sahnelerini çocukluğumdan hayal mayel hatırladığım bir çizgifilm vardı. ilk başta batman sanmıştım lakin değildi batmane benzeyen tek noktası vücudunun tamamını kaplayan siyah dar bir bodysuit giymiş olmasıydı(ip ucu 1). 6 yaşında ölduğum ve aşırı gerzek olmanın getirileriyle neden böyle giyindiğine anlam verememiştim zira diyer süper kahramanların aksine ne bir sembol ne bir pelerini vardı. arkasında imza olarak bir BIÇAK ( ip ucu 2) bırakıyordu. ayrıca aklımda kaldığı kadarıyla batman gibi zamazingoları vardı lensleri gördüğü herşeyi kaydediyordu. çok özellikli ajan arabası flan vardı ( ip ucu 3) ayrıca amerika değilde daha çok avrupa vari bir ülkede geçtiğini düşünmeme yol açıyordu çünkü her amerikan çizgifiliminin yaptığı amerika bayraklarını ota boka asma prensibini bu çizgifilmde göremiyordum( ip ucu 4) çizgifilm hakkında tüm hatırladıklarım bunlardı. sonra artık 17 yaşındaki bir yabancı dil öğrencisi olarak bilidiklerimin ingilizce bir özetini çıkartıp internete yazdım yaklaşık 40 dklık araştımamam ve 007 linklerini elemem sonucunda geride parıl parıl parlayan zafer vardı. DIABOLIK fransız yapımı 70ler sonrası çizgiroman olarak çıkmış ve popüleritesini takiben çizgifilim olmuştu. artık çocukluğumda hatırlıyamadığım tek çizgifilmi de öğrenmiş olmanın vermiş olduğu gururla sokaklarda özgüvenle yürüyorum ayrıca en sevdiğim çizgifilmde last air bender Dünya avatarın değerini anlayana kadar en iyi çizgifilm olduğunu bas bas bağarmaya devam edicem (POKEMON BEYBLADE ANİMEDİR [ANİMELERDE ÇİZGİFİLM AMA OLSUN ANİMEDİR])
OLLEY BE DİABOLİK BE buradan Diabolikin kardeşinin ağzına dışkı fırlatayım
sen daha siyah sembolsüz bodysuit dedin benim aklımdan ilk geçen şey ''Aha Diabolik'' :D
38:05 Skibidi'yi önceden nasıl biliyor
Bundan yaklaşık 11-12 yıl önce cine5'de çıkardı. Karı koca ajanlardı mor deri kıyafetleri havalı motorları vardı, izleyebilmek için gece 5 gibi kalkmak gerekliydi. Gerçek miydi bilmiyorum ama öpüştüklerini veya sarıldıklarını falan hatırlıyorum bi çocuk olarak çok ilgimi çekmişti. Umarım hayal değilsindir bir gün seni bulup izlemenin umuduyla yaşıyorum güzel çizgi dizi (bilen hatırlayan varsa yanıtlasın )
aynen diabolik
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM
Bu bölümü her izleyişimde Cs'nin hırıltılı sesiyle "curizon" deyişi saatlerce kulaklarımda çınlayıp boğazımın gıcıklanmasına sebep oluyo
Sene tahminen 2001 annemle babam sınıf öğretmeni ama Malatya'nın bi köyünde, dağın başında, insanlıktan çok uzakta bir yerde yaşıyoruz. Benim de o zamanlar tek eğlencem atari oynayıp televizyon izlemek. Çok eski tüplü bi televizyonumuz var ve tek kanal var o da TRT. Her gün tam annemlerin okuldan geliş saatinde başlardı o muazzam çizgi film. İlk kez aşkı o çizgi filmde tattım. Normal bir lise öğrencisi olan kız sihirle güçlenerek şeytanlarla savaşıyor sabah okuluna gidiyordu. Bi de onun sevgilisi gibi smokinli pelerinli dallama vardı onu da hiç sevmezdim, çok kıskanırdım. Kız özel güç kullanacağı zaman üzerindeki kıyafetler parçalanır yeni kostümü gelirdi ama hiçbir zaman o sahneyi net göstermediler, hiçbir zaman umduğumu göremedim. Sonra oradan taşındık, okula başladım bir daha da hiç izleyemedim. Yıllaaaar yıllar sonra lisedeyim, arkadaşım telefonunda anime izliyor. Gittim baktım ne izliyor diye. O'ydu, sarı iki topuzundna uzanan saçlarıyla, mavi gözleriyle... Ayrıca görüntü kalitesi de 720p'ydi. Hemen telefonu çektim adını sordum bana dedi ki Sailor Moon. Yıllar sonra ilk aşkımın adını öğrenmenin heyecanıyla eve koşup izlemeye başladım. Adını öğrenmemin üzerinden 3 yıl geçti, üniversiteye başladım, hala sıkılınca açar izlerim. NOT: Aq pelerinli zibidisinden şu an da nefret ediyorum.
Yıllar önce bir çizgi filmin hastasıydım. Her sabah erkenden kalkar (kreşe falan gitmediğim için çocukluğumu evde çizgi filmler ile geçirmiştim ) mutfaktaki televizyona sırtıma yorganımı alır giderdim.Çok severdim o çizgi filmi ama bir sabah kalķtığım her sabah izlediğim dizi yerine ceylan belgeseli bulmuştum ekranda. Çok şaşırdım ve üzülerek annemlerin kalkmasını bekledim. Anneme sorduğumda oğlum o çizgifilm bitmiştir dedi ve birdaha hiç bulamadım o güzelim şeyi. Ta ki 2 sene önce yengemler İzmir'den Bursa'ya geldiklerinde anneme anlattığı şu olaya kadar " Ay kızzzzz benim oğlan bir çizgifilm izliyor sonra da evde gugugu gu gugugu gu diye bağırarak kafasını koltuklara vuruyor " diyene kadardı kafamda şimşekler çaktı, beynim su da beklemiş mutfak bezi kıvamına gelmişti bir anda.Sonra ansızın bir ampul yandı beynimde ve o çizgifilm Ağaçkakan Woody'di
Robot çelik sütyenini geri istiyor
İzleyip de hatırlayamadığım bişey yok ama bir anımı anlatmak istiyorum. Küçükken kuzenimin evlerinde jetix denen bi kanal vardı. Bigün beni çağırdı çok güzel bi çizgi film var gel beraber izleyelim diye neyse izledik çok sevmiştim. Bizde de o zamanlar kalçalı pc lerden vardı onun oyununu oynamak istemiştim. İsmi neydi neydi düşünürken " -Haalk ezeeer." Diye bağırdığını hatırladım . Evet aklımı seveyim googlea Halk Oyunları yazmıştım :') Folklor,Halay,Zeybek gibi şeyler çıkmıştı. Sonradan öğrendim ismini o gün benim için tam bir travmaydı
Bi film vardı 1 kere denk gelmiştim. Sihirli bir ağacı kesip eşyalar yapıyorlardı. Film çok parçalıydı ve hepsi birbirinden bağımsızdı diye hatırlıyorum. Bi bölümünde dolap tarzı bişey yapıyorlardı bu ağaçtan. Kitap koyuyorlardı kapatıp açınca pasta oluyordu. Pastayı yiyen tüm bilgileri öğrenebiliyordu. Çok güzeldi. Yıllardır arıyorum hala adını bulamadım.
Yazmışken şunuda yazayım; Fırat gölüne tekneyle gezmeye gitmiştik. Sene 2008-2009 civarları. Spiderman 3 yeni çıkmış teknenin en alt katında televiyonda oynuyor. Her şeyi bırakıp 3 saat o filmi izlemiştim. O filmin televizyona çıkması yıllar almıştı kendimi VIP gibi hissediyordum herkesten önce izlemiştim. Seni seviyorum Tobey
Küçükken Jetix miydi, Nickelodeon muydu neydi, birisinde değişik hayal dünyasına sahip bir dizi izlemiştim.Dizideki başrol oynayan koca kafalı çocuk,üç tekerlekli bir bisiklete biniyordu.Biraz da kendimle özleştirdim belki de patates gibi kafam var :D Garip garip, Kubrick'in The Shining filmindeki tarzında(ya da ben öyle hatırlıyorum) bir atmosfere sahipti.Başlarına tuhaf tuhaf olaylar gelirdi( Örneğin;yüzme kursuna gidilen bölümde suyun altında nefesi geliştirebilmek için, kafayı suya sokup baloncuklar çıkarma çalışması sırasında, amcasının sadece beline kadar suya girip balon çıkarabilmesi çocuğu hayretler içerisinde bırakır ve eğlendirirdi,ayrıca garip garip yaratıklar hayvanlar vardı dizinin içinde ve hep bir etkileşimde bulunulurdu) Ben bu diziyi izlerken bir süre sonra kafam tamamen uçmuş artık delirmiş gibiydim.Kadıköy'de ailemle birlikte yürürken yolda oraya buraya,cama falan yapıştırılan sülük gibi oyuncaklar vardı.Ondan almıştım o dizide gördüğüm gibi bir yılana benziyordu.Oraya buraya kamçı atar gibi atıyordum.Bir gün evde annemin konken günü vardı.Birlikte anneannemin arkadaşlarıyla kendi arkadaşlarıyla oturup kağıt oynuyorlardı ve bu haftaki sıra ondaydı.Okuldan eve geldiğim gibi o sülük oyuncağımla oynamaya başlamıştım.Oraya buraya savuruyordum yine.Gelen misafirler beni çağırdığında sülüğümle birlikte salona gittim,onlarla konuşurken nasıl olduğunu hatırlamadığım bir şekilde herhalde oynama arzusuyla yanıp tutuştuğumdan sülüğü bir kadının suratına "şılaak !" diye atmıştım.Kadın da çığlık atıp "Bu ne biçim çocuk be !" diye bağırmıştı.Annem çok sinirlendi aldı sülüğümü arka balkondan aşağıya fırlattı, gidip aramama rağmen bulamadım çünkü oturduğumuz yerin arkası ağaçlık bir araziydi.O zamandan beri de o diziyi izlemedim,adını zaten bilmiyorum, araştırmadım da hiç.
Eğer herşey yolunda giderse hepinize 100'er bin dolar yollayıp sen nediyonları devam ettireceğim #rez
Bekliyoruz :D
Yalniz bir yıl oldu hala bekliyoruz
şey ayrı ama abi bekliyoruz
100.000 doları bana ver ben o ekibi toplar 30 bölüm çekerim.
100k doları bana ver ben o üçü olup tek başıma çekerim
Ben küçükken annem güzel sanatlarda okuduğundan bazen eve garip garip filmler gelirdi(arkadaşları verirdi). Neyse bir gün bir film getirdi arkadaşı vermiş, ismini de unutmuş tabi "Kukla Filmi" dedi. Ben de büyük bir heyecanla açıp izlemeye başladım. Evet bütün karakterler kuklaydı ama bir terslik vardı. Film çok karanlıktı(renk olarak). Ayrıca hiç de çizgi film gibi gözükmüyordu. Sonra birden bire diğer kuklalar bir başka kukla alıp üstündeki ipler yardımıyla bir yere bağladılar. Ve buna işkence etmeye başladılar. Tabi ben dehşete düştüm. Kukla adama bir şeyler soruyorlardı ve cevap alamadıkça daha da işkence ediyorlardı. Ben daha fazla dayanamayıp kapattım ve anneme götürüp bu çok korkunçtu ben bunu istemiyorum falan dedim. Sonradan öğrenmiştim o filmi anneme arkadaşı annem izlesin diye vermiş, annem de çok dinlemediğinden olsa gerek kukla lafı yüzünden bana vermiş.
BURADAN BÜTÜN EBEVEYNLERE SESLENİYORUM; LÜTFEN ÇOCUKLARINIZA İZLETMEDEN ÖNCE FİLMLERİ BİZZAT İZLEYİN!
filmi merak ettim araştırsammı
Çok güzel olur CT Puppet Master demiş ama baktım başka bir şeydi.
aynı film benimde çocukluğumun korkulu rüyası. tek bi cd de 2 film vardı. hatırlıyorum 1. film bitince hemen bu başlıyodu. kapatmak için uğraşırken elim ayağım dolaşıyodu. sen yazınca hatırladım filmin adı muhtemelen strings.
Mert Sivri SEN NE KADAR MUHTEŞEM BİRİSİN FİLM OYMUŞ BAKTIM ŞİMDİ
KAÇ YILLIK MERAKTAN KURTARDIN BENİ
ABİ 1.34 BAKIN LUTFEN OMERCAN ABİDEKİ DUYGU DEĞİŞİMİ İNANILMAZ,YOKSA BUNLAR BİZE YAPILAN BİR OYUN MUYDU ASD.ASD:sd:asdaSD
Küçükken ben de her geek çocuk gibi Yu Gi Oh, Pokemon, Beyblade(selam sana karizmatik Kai reyiz) ve TMNT(ergen kablumbağalar) izlerdim. Buraya kadar bi sıkıntı yok. Ama aynı zamanda her hafta sonu erken kalkar TRT'de Dikkat Bebek Var ve Çiçek Taksi; Kanal D'de Godzilla izlerdim. Hatta Godzilla solucan kılıklı ağzı 500 m² kendisini yemeye çalışan yaratığın kıçını üfürüğü ile patlattığı an gururdan ağlamıştım. Büyüdüğümde nasıl bi manyak olacağım çocukken belliymiş.
Ben çocukken babam bana arada sırada çizgi film cd'leri alırdı, internetsiz bilgisayarda
yapacak fazla bir şey olmadığından onları defalarca izlerdim.Bu cd'lerden biride Temel Reis'di.
tabi cd korsan, pembe bir cd. üzerine kalemle Temel Reis yazılmış. sanırım tvde yayınlanan bölümlerden değildi,daha çok Uzun bir çizgisinema gibiydi.
onu da birkaç defa izleyip çantaya kaldırdım.
belki bir ay belki bir sene sonra cd elime geçti "Aaa ben bunu yine izlerim" deyip çizgi filmi izlemeye başladım.
Yine temel reis çizgi filmi idi ama benim önceden hatırladığım çizgi film değildi. Alakası bile yoktu.
Evde başka o renkte cd yoktu. Cd'yi oraya ben koymuştum, emindim.
Babam başka bir temel reis cd'si alsa oraya koymuş olamazdı, üstelik üzerindeki el yazısı da aynıydı.
O zamanlar "herhalde cd öbür tarafa doğru dönünce başka bölüm çıkıyor" falan demiştim.
Şimdi ise akıl sır erdiremiyorum.
Cs'nin Rahmi M. Koç müzesinde kitapla gezmesini duyunca kendi geçmişimi gördüm. Ben de o müzede saatlerimi geçirirdim.
Yaşanabilecek belki de en utanç verici olayı daha 10 yaşımdayken yaşadım. Televizyon izlemeye bayilirdim ve aynı zamanda televizyon benim için uçsuz bucaksız gizemlerle dolu bir uzay gibiydi. Özellikle annemle babam bir yere giderlerken babamın kilitledigi hotbird uydusu... O gün gizem sonlanacakti. Hava ölümüne yağmurluydu ve annemle babam ablami okuldan almak için aceleyle çıktılar. Aceleyle... Benim gizemli uzayimi keşfe çıkma vaktim gelmişti. Hotbird uydusunun bütün kanallarını sırayla gezmeye başladım. Hiç bilmediğim dillerde konuşan insanlar. Yemek programları filmler maçlar.. Heyecanim sonmek üzereydi ki o kanala denk geldim. Bir adam bir kadına bir şeyler yapıyordu ve ikisi de ciplakti. Öyle donup kalmış gözümü kırpmadan izliyordum. Ama unuttuğum öyle bir şey vardı ki. Bizim orası köy yeriydi ve her yağmurda elektrik kesilirdi. Bazen sebepsiz yere bile iki gün elektrik olmazdı. Ben hayatımın en büyük keşfinin ortasindayken yine kesildi lanet. Ve televizyon açıldığında en son açık olan kanal açılır. Elektrik annemler gelmeden gelmezse bitmistim. Tabi ki gelmedi. Babamlar gelir gelmez odama kaçtım. Uyuyormus gibi yaptım. Bütün gün odamdan çıkamadım. Annem geldi napiyosun dedi hastayım dedim yüzüne bakamadan. Sonra o stresle sabaha kadar uyumusum zaten. Annemle babam bana bu konuyla ilgili bir şey demedi ama 1 hafta sonra hotbird uydusu silinmisti
Ya bir çizgifilm vardı, oyun hamuruna benzeyen konuşan gemiler vardı.
Hatta asker kamuflajlı dişi bir gemi vardı. Günde iki üç kere izliyordum, bende bağımlılık yapmıştı . hatırladığım bu bende VCD si vardı 6 yıl önce kayboldu. Filmin ismini çok atadım ama bulamadım. (Gemili filmin stüdyosundan patalar yattı.)
Bu sene de buradaydım.
Happy meal hikayesinden sonra McDonald's reklamı çıkması
Çocukken bayağı bir kaç bölüm izlediğim ama adını falan hiç hatırlamadığım bir çizgi film, başkahraman sıradan bir çocuktu ve mikrofonlu kulaklık gibi bir şey takıp farklı alemlere giriyordu, dijital ortamlarda düşmanlarla savaşıyordu. Siyahi bir arkadaşı da vardı onu da götürüyordu bazen. Çok eğleniyordum onu izlerken ama ne olduğuna dair bir fikrim yok hatta ara ara aklıma gelir acaba neydi o derim.
2:08
7:16
14:58 yapma be abi
25:44 kinekler hikayesi
26:00 teyze hanım
31:05
31:22
39:02 ski
40:30
43:05 damarlı oyuncak
43:47
44:10 1 adama 3 kişi falan düşüyordu
45:38
47:42
51:27
51:56 bana neden çelik diyorlar bilmek ister misin
55:44
Ufak bir notla başlayayım: Amacım kesinlikle herhangi bir grup ve dinle dalga geçmek ya da o fikri yermek değildir. Yaşadıklarım ve anlatacaklarım sadece çocuksu bir saflığın vermiş olduğu yanılsamadır. Bu yaşımda bile kimseye bahsetmediğim bir şeyden bahsetmek istiyorum. Kaç yaşında olduğumu tam hatırlayamasam da 4 ten büyük 7 den küçüktüm sanırım.( Yeni evimize taşınmış ve daha okula başlamamıştım henüz) Televizyon karşısında elimde abimden kalan batman oyuncağını sıkı sıkı tutmayla gelen terin verdiği ıslaklıkla sabahın köründe kalkıp çizgi filmler izlerdim. Batman, bayblade, pokemon, looney toons vb. Bir gün o sabah başlayıp kahvaltıya kadar devam eden bütün çizgi filmleri her zamanki gibi izlemiştim. Fakat bu sefer doymamıştım. Bilgisayar gibi bir şeyin de sadece devlet dairelerinde olduğunu düşündüğüm zamanlardan bahsediyorum. Bunu göze alırsak bir sonraki çizgi film ta ertesi sabah izlenebilecekti. Çizgi film sınırını aşmanın vakti gelmişti ve kollarımı sıvayıp karasal yayın veren televizyonumuzun nokia 5110 ile yarışacak fizikte olan kumandasını alıp, çok büyük bir internet firmasının sisteminde açık arayan hacker gibi kanallar arasında dolaşıp o saatte de çizgifilm veren başka bir kanal aramaya başlamıştım. 50 kanal içerisinde aradığım şeyi bulamadım. Daha sonra 150 ye kadar giden televizyonumuzun 50 den sonraki karıncalı kanallarının arasına girdim. Bu katman benim için adeta deep webti. Asıl konudan uzaklaşmadan aradığım kanalı 90. kanallarda (bana göre deepweb 8. katman) bulmuştum. Bu bulduğum kanalı hatırlamıyorum. Zaferin verdiği sarhoşlukla o gün kendimi tatmin edecek kadar çizgi film izlemek için koltuğa uzandım. Birinci çizgi film çıktı. Uzun yıllar geçtiği için hatırlayamıyorum bile aşırı çirkin bir çizgi filmdi. İkincisi? O da aynı şekilde. 4. ve 5. çizgi filmden sonra bu kanalın yeryüzünde izlenmeye değmeyen en çirkin çizgi filmleri verdiğini anladım. Şimdiye kadarki çizgi filmleri hatırlamıyorum ama unutamadığım ve asıl hikayemden bahsedeceğim şimdi. Çizgi filmde transformers gibi bir kaç farklı güçte yaratıkların karşı karşıya gelip savaştığını hatırlıyorum. Fakat bu yaratıkların herhangi bir cihazla alakaları yoktu. Dolayısıyla transformers la da. Gel gelelim bu çizgi filmde yaklaşık 30 40 metre boyunda, uzun, ince, vücudu ağaç gövdesi gibi olan fakat tamamen alevlerden oluşan bir yaratık vardı. Ben o yaşıma rağmen fazlasıyla dini eğitimden geçmiş ve hala bu ahlakla ve eğitimle büyüyen bir çocuktum. (doğru ya da yanlış söz konusu bu değil.) O yaşlardaki soyut kavramları (tanrı) anlayamama durumu yaşıma özgü bir olaydı ve ben de bu alevli yaratığı o zamanlar Allah olarak görmüştüm. Artık her öğlen bu deep televizyondaki iğrenç çizgi filmler veren kanalı açıp Tanrıyı izliyordum. Çok geçmedi ve kanal bir kaç gün sonra deepwebten kalktı. (150 ye kadar gittim nafile) Benim kafamda nasıl bir tramva ve eşleştirme olduysa ben ilkokulda soyut kavramları öğrenesiye kadar tanrıyı bu yaratık zannettim. Daha ilerleyen yaşlarımda ise tanrı kavramının soyut bi kavram olduğunu anlamama rağmen hala Allah kelimesini duyduğum zaman aklıma bu garip alevli yaratık geliyordu. Bu bende tramvatik bir etki yarattı ve daha sonra internetle kavuştuğumda adını bilmediğim çizgifilmleri ararken aklıma bu Tanrılı (alevli yaratıklı) çizgi film geldi. Çok aradım ama bulamadım. Şimdi hatırlayınca bile bi garip oldum. Yani sonuç olarak hayatta sizi neyin etkileyeceğini bilemezsiniz. Beni etkileyen batman in kötülüğe karşı verdiği savaş değil, temel reis in ıspanak yemeyi özendirmesi değil saçma bir televizyon kanalında saçma bir çizgifilmde izlediğim ve tanrıyla bağlantı kurduğum alevli yaratık olmuştu.
Burak Daylan bu çizgifilm de normal boyutta insanlar da var mıydı peki?
Çünkü ........ kahramanlar diye bişi seyretmiştim benim aklıma o geldi
Samuray Jack olmasın dedigin çizgi film .O alevli yaratık Aku yu çağrıştırdı bana da.
Düş Mavisi vardı da dediğim gibi baya öncedendi sadece tanrı figürünü hatırlıyorum :/
Çok Amaçlı İnsan yok abi direk ghost rider gibi her tarafı alevler içerisinde olan bir şey düşün. Dediğin çizgi film kadar kaliteli çizimleri yoktu ayrıca benim bahsettiğimin.
Bahsettiğin şey diplodos olabilir mi?
İlkokulda sabahçıydım. Okulda geçirdiğim 6-7 saat tek motivasyonum eve gelince izleyeceğim çizgi filmdi. Bu çizgi film show tv'de yayınlanıyordu. Göbeğinde Z harfi olan bir adam(zorro değil tabii ki) insanların rüyalarına girip kabuslarla savaşıyordu, insanların huzurlu uyumalarını sağlıyordu. Allah rızası için bulun bu çizgi filmi.
Neyse buldum "captain zed and the zee zone" imiş adı
ÖMERCAN AYNI ÇİZGİ FİLMİ BEN DE YILLAR ÖNCE HASTAYKEN İZLEDİM VE BIR DAHA HİÇ DENK GELMEDIM. Allah'ım o gün gerçekten yaşanmış şu an emin oldum :'))
30:24 darth vader sesi ile "noooooooooo"
Gececiler için özel hazırlanmış #SENNEDİYON
Samet Girginer işsizler içindir o
Yıllardır her yerde arayıp da bir türlü bulamadığım bir çizgi film var. Çok uzun beyaz sakallı bir profesör ve çevresinde 6-7 tane genç olan ve her bölümde bilimsel olayları veya dünyanın farklı yerlerindeki kültürleri ya da gelecekte teknoloji ve medeniyetin alması beklenilen hal gibi ,çocuklara şu an izletilen şeylerle kıyaslayınca, aşırı üst seviye kalan bir çizgi film vardı. Lütfen, bilen varsa bana bu yorumun altına yazarsa çok sevinirim. Çocuk yaşımda ufkumu açan bir çizgi filmdi bulursam ben de ileride çocuğuma izletmek isterim.
15:45 en içten(!) "yoo"lamalar :DD
BEKLEMİYOZ MU SANDINIZ HA, RICK AND MORTY 3X7 NEREDE
jimmy çok iyiydi abi uzay mekigi ile uçardı einstein paralel evrenleri felan ilk onda görmüştüm
EEEEYYY CT! Bu konuda anlatacak komik bir anım var. 5-6 yaşlarındaydım.Çocukken bağımlısı olduğum, hatta saatinde gelen komşuları evden kovduğum sadece iki dizi vardı: zeyna ve Herkül. Psikopatçasına severdim. Kendimi hep zeyna gibi hayal eder, bir koltuktan diğerine "telelelele" diye bağırarak uçardım. Fakat okulda sürekli diğer çocuklardan bit kaptığım için, bütün bir çocukluğu Amerikan tıraşlı şekilde geçirdim. Saçlarım uzun olmadığından kafama annemin ördüğü kırmızı örgü eteği geçirir, zeynanınki gibi uzun saç imajı yaratırdım. Kıyafetlerini kombinleyemediğimden kendime üç beden büyük gelen beyaz atlet ve külotla, kafama geçirilmiş kırmızı bir etekle(böyle havada uçarken çekilmiş fotoğraflarım var) zeynacılık oynardım. İzleyenler bilir zeynanın iki tane yuvarlık diski vardı. Havaya atardı ve o diskler zeynaya geri dönerdi. Ben de pazarlarda eskiden (90ların ortaları) çok satılan, uzun bir çubukla kendi kendimize yürüttüğümüz, hiç bir manası olmayan, ne zeka geliştiren ne de çoşku veren plastik bisiklet tekerini kırmış, kendime zeyna diski yapmıştım. Fakat bir sorun vardı. Benim disk bana geri dönmüyordu. O yüzden fırlattıktan sonra koşup ben diski yakalamaya çalışırdım ki bana geri dönmüş gibi olsun. Fakat zeyna gibi atmaya çalıştığımdan çok hızlı fırlatıyordum.Bu yüzden disk yere düşmeden yakalamıyordum ama yine de koşuyordum. İşte yine böyle bir gün koşuyorum. Yaz mevsimiydi ve vantilatörümüz açıktı. Diski de öyle bir yere atmışım kı vantilatörün yakınına düştü. Ben koşarken benim kafadaki kırmızı eteği vantilatör kaptı. Ben ne olduğunu anlamadan kafam vantilatörle birlikte çılgınlar gibi dönmeye başladı. Etek lastikli olduğu için kafamı sımsıkı sarmıştı. Bağırmaya başladım " annnneeeeeğ vantiliyööör vantiliyööö, gafamıı yiceeeek, gafaaaam!!!" diye. Annem koştu geldi. Panikle aleti kapattı. Beni de bir güzel patakladı. Zorluklar karşısında zeyna gibi olamamıştım neredeyse korkudan altıma sıçacaktım. Ama yine de zeynacılık oynama devam ettim. Vantilatöre de piçlik yapıp beni kapamayacağı uzaklıktan kırmızı etekli saçımı savurmaya başladım. Belki zeyna gibi olamadım ama temkinli olmayı öğrendim . Bu arada zeynanın en sevdiğim bölümü de Herkül'le sevgili olduğu bölümdü. Kıh kıh kıh :D
Nickelodeon da kahverengi ve mavi hamur gibi şeyler vardı gözleri de vardı her daim salak salak şeyler yaparlardı ama yine de izlemeyi çok severdim, hala isimlerini bilmiyorum ve patito feo var çocukluğum ya çocukken sürekli onu izlerdim bi kez bile kaçırmazdım, hatta ilk dinlediğim yabancı şarkılar hep ispanyolcaydı o dizi yüzünden.Bir gün annemlerin köyünde 1 ay kaldık ve geldiğimde dizi artık yoktu. Öyle çok sevmiştim ki 13 yaşıma kadar aradım ama bulamadım. Hala da birisi çizgi film deyince aklıma o dizi gelir. Çizgi film olmadığını biliyorum ama geliyo işte
En coollarından biri de Kick Buttowski değil mi ?
Sövdüm.
Abi müthiş bie bölümdü ya ilaç gibi geldi hepinizi çok seviyorum özellikle cs
Kesinlikle DORA abi o kız varya cocukluk aşkımdı hayrandım bu kadar 'zeki' bi kız olamaz ya
8-9 yaşlarındayken evde tek başımaydım ve arkadaşlarla oynamak için anahtarıda aldım ve evden çıktım. Arkadaşlarla oyunlar oynarken evin biraz ilerisinde yerde
bir cd buldum üzerinde hiçbir şey yazmıyodu ve bende içinde ne olduğunu merak ettim. içimdeki bir umut ta belki içinde animasyonlu bir film vardır diyordu herneyse ben o cd yi çocukluk merakıyla aldım ve eve götürdüm.CD yi, DVD ye taktım ve ayarlardan filmi başlattım keşke başlatmasaydım çünkü filmde ki ilk sahnede yataktaki çıplak kadınla eve yeni gelen bir adamın sevişmesiyle başladı. İleriye atladım ama gördüğüm sahne öncekinin daha beteriydi ve hızlıca filmi dvd den çıkarttım o cd yide kırıp camdan aşağı attım. Şok olmuştum daha 9 yaşındaydım ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyordum.O gün ile ilgili en sevindiğim şey ise ailemin evde olmaması çünkü evde olsalardı o filmi izlemek için hep beraber oturucaktık ve ailecek pornografik bir film izleyecektik
ruya mi gercek mi anlayamadim :(
Her rüyada bir gerçek yatar...
Bu bir ruya ise hic uyanmamayi diliyorum.
Çocukken annem ve babam çalışırlardı ve ben de kardeşimle evde kalır bütün gün çizgi film izlerdik.Aramızda yaş farkı da olmadığı için aynı şeyi izleyebiliyorduk.Çiftlik temalı bir çizgi film vardı.Traktörler kamyonetler ve aklınıza gelebilecek diğer çiftlik araçları canlanabiliyor hatta konuşabiliyordu.Araçların önünde koca gözleri ve ağızları vardı.Günün sonunda hepsi garajlarına çekilip uyuyorlardı.Öyle manyak bir çiftlikti ki hayvanlar falan da konuşuyorlardı.Çiftliğin sahibiyle birlikte her yeni günle yeni maceralar yaşıyor ve musmutlu yaşayıp gidiyorlardı.Ve biz kardeşimle acayip severek izliyor , müptelası oluyorduk.Derken yine birgün aynı saatte izlemek için tv başına geçmiştikki ne görelim kanal kapanmış ya da şifrelenmiş öyle bişey tam hatırlamıyorum o günden sonra o çizgi filmi izleyemedik kaç yıl geçti ama hala aklıma gelir.
15:42 uzaktan komandalı araç.
ÇOK BEKLEDİK ÇOK BEKLEDİK
Sonunda snd geldi!!
3:40 ömercan:ya sev ya terket kardeşim. -etti
nerede yasiyor?
@@malkavian4656 almanyaya taşındı ct
Benim çocukken izlediğim süper bir film vardı. Adam ruhunu şeytana satıyordu ve süper güçlere sahip oluyordu. Böyle daredevil gibi batman gibi kostümü vardı. Sanırım danny devito da oynuyordu ama açıkçası çok araştırmadım, bulup aynı tadı alamam diye. Sonra onlar savaşırken şehri yerle bir ediyorlardı, devito'da batman'deki penguen'e benzer bir karakteri oynuyordu. Ne olduğunu biliyorsanız söylemeyin, araştırıp o anımı mahvederim kesin.
Rick&Morty S03 E07 incelemesi NEREDE!?
Onu yoğunluk nedeniyle yapamayacaklarıni açıkladılar
Kimse de öyle bir açıklama yapmadı. CS Bey tek başına uzuun uzuun inceleyecekmiş vakit bulduğunda.
cs özel olarak ilgilenıcekmış sakinn
The King in the North ,ilgilendikleri zaman
Yaw böyle japon çizgi filmi gibiydi ama tam böyle değildi yani bit tane çoçuk vardı her bölüm çoçuğa bir koyuyorlardı(nedenini bilmiyorum)çoçukta gökyüzüne uçup yıldıza dönüşüyordu geri döneceğğğmmm diye bağırırken , tam bir başyapıttı.
Ben 1990 doğumluyum. Yanlış hatırlamıyorsam 4-5 yaşlarındayken televizyonda izlediğim bir çizgi film vardı. Böyle kanatları olan, çeşit çeşit renklerde, kimisi göbekli , kimisi zayıf, kimisi yaşlı , kimisi de genç olan yaratıklar vardı. Çocukken kısa bi dönem televizyonda oynadı, biz de izledik ve geçtik tabi. Daha sonra lise yıllarıma geldiğimde arkadaşlar arasında bir sohbet oldu ve bu çizgi film birden aklıma geldi. Adını asla hatırlayamıyorum tabi falan. Birkaç dakika geçtikten sonra, bu güne kadar oynadığım RPG oyunlarının ilk kez günlük hayatımda bir faydasını gördüm. Yaratıkların görüntüleri aklımdaydı ama çizgi filmin adını asla hatırlayamıyordum. Biraz düşündüm ve bu yaratıkların ne olabileceğini tahmin ettim. Google ladım ve doğru çıktı. Adı " Gargoyles " dı...
Not: Bu arada geçen hafta defalarca Kinect dediğiniz oyuncağın asıl adı K'Nex :( dayanamadım yazayım dedim. Kinect Xbox ın ürünü :D
Aa yeni formata başlamışsınız, güzel duruyo tutar bence.
The Addams Family korkunç sayılacak tüm klişeleri fazlasıyla eğlenceli hale getirmiş mükemmel bir kült yapımdı kanımca. O siyah tatlış universe'e çok özenmiş olacağım ki, karakterleri canlandırmaya çalışıyordum.Yeri geliyor saçlarımla suratımı kaplayıp gözlük takıp dizideki o saçtan kuzenleri gibi ibibik ibibik (copyright free sound effect of aptal youtuber) konuşuyordum. Yeri geliyor saçlarım iki yandan örülü, siyahlar içinde her şeyden nefret ediyorum triplerine giriyordum. Keşke kırmızı ojeli el şeklindeki sabunluğu kırıp parkeyi çizerek pıtı pıtı yürütmeseydim. Annem The Addams Family ruhundan hiç anlamıyormuş...
Is this the real life? Is it just fantasy?
oguzhan ural open your eyes, look up to the sky and see
Im just a poor boy I need no sympathy
Any way the wind blows doesn't really matter to me, to me.
Mama just killed a man put a gun agains his head pulled my trigger now hes dead
Mama, life had just begun
But now I've gone and thrown it all away
Hayal meyal ama..
Çok küçükken, (tam olarak hangi yaşımdayım o zamanlar hatırlamıyorum.) Tv de bir uzaylı filminin fragmanı yayınlanıyordu.( Eğer çok popüler bir şeyse rezil olacağım şimdi.) Uzaylılar, insanları kaçırıp tuhaf deneyler yapıyorlardı. Mesela bir çocuğun burnuna parmaklarını boylu boyunca sokuyorlardı falan. Fragmandan çok etkilendim ve o gece kabus gördüm. Kabusumda, annemle evde saklanmaya çalışıyorduk. Mahallemizin heryerini uzaylılar basmış durumdaydı. Evde sanki başka bir yer yokmuş gibi buzdolabına saklanmışız. Uzaylılar bizim sümük kokumuzu alıp bizi bulabilmişler. Sonra buzdolabını açtılar ve kötü kötü *HEHEHEUHE* diye gülmeye başladılar. Tipleri aynı o filmdeki gibiydi. Bizi dolaptan çıkarıp, burnumuza parmaklarını soktular ardından çok kötü bir çığlıkla uykudan kalktım ve ağlamaya başladım..... Hala o lanet filmin ismini bilmiyorum ama öğrenmeye uğraşmadım bile.. O günden beri korku filmi izleyemez oldum. İzlesemde o gece daima kabus görürüm.
not: ya çok yorum gelmiş kesin siçilmicim :c ( seçilirsem şu sıralar başıma gelen en güzil şiy olabilirdi :c )
Birbardaklemon +1
Benim böyle bir çizgi filmim var. O zaman küçüklük zamanlarımdı küçükken hergün yaptığım ritüeli yapıp sabahın köründe erkenden kalkıp çizgi filmlerimi izlemek için uyanmıştım. O zamanlara ait anılarım pek net değil, ama genellikle batman izlerdim ve ondan sonra ne gelirse artık izler günüme güzel başlardım. Günlerden o gün galiba her zamankinden bir tık erken kalkıp televizyonu açtım. Çizgi filmin yayınlandığı kanala geldim. İşte o an o absürt süper kahramanı tanımış bulundum. Temel reis ve tick çakması gibi olan muz yiyince kaslanıp,güçlenen süper kahraman bananaman çocukluğun verdiği heyecanla yeni bir süper kahraman çizgi filmi 'hihu' deyip izlediğim o gün güne ekstra iyi başladığım o komik süper kahraman çizgi filmi. Hem günümü güzelleştiren hem de o günden sonra üzüntü kaynağım olan o lanet çizgi film. Ertesi sabahlar tekrar tekrar erken kalkmama rağmen asla izleyemediğim uğrunda günün kalan zamanlarını zombi misali geçirip okulda uyuyup aileme telefon edilmesini sağlayan o lanet çizgi film. Hala yakamı bırakmadı arada arkadaşlarımla bu konular açıldığın da büyük bir hevesle söylediğim 'bananaman de vardı hatırlarsın o zaman sende' deyip ortamı sessizliğe boğduğum,ama google den görseli gösterdiğim de aa gerçekten varmış dedikleri o çizgi film. Kimsenin izlemediği bana ve anılarıma ait olan o çizgi film. Şimdi soruyorum size geekler siz bananamani izlediniz dimi ? O müthiş tek bölümü sizde gördünüz. Abi seneler geçti o net olmayan anıların içinde daha dün izlemiş gibi bölümü bile hatırlıyorum. Birisi çıksa da 'evet bende izledim.' Dese bende 'yeyyy tek değilim hihu desem.' Ama galiba o tek bölümü birtek ben izlemişim :(
abi cürzon nedir ya lütfen biri konuya açıklık getirsin
Tutenstein diye bir çizgi film vardı.
Son yorumda gözümden yaşlar geldi. Dünden beri de uyumuyorum zaten korkunç bir hale geldim şu an hahah.
Çok derinlerde kalan ama halen aklıma gelmişken ben ne izlemişim o yaşta dedirten bi diziydi Ürkünç İndiana (Eerie Indiana). Indiana şehrinin ufak bir kasabasında, gelişen garip olayları çözmek için ipuçları arayan; bölüm sonlarında da onlardan birini koleksiyonuna ekleyen bir çocuk ve başından geçenleri tüylerim diken diken seyrederdim. Çocukları asla yaşlanmasın diye tupperware de uyutan ölümsüz aile, kaybolan her şeyin ışınlandığı kayıp eşyalar bürosu, süt kutularında kayıp kızın ilanı, diş telleriyle köpeklerle anlaşan tip, atm deki histerik yapay zeka, yer yer kameraya takılan elvis-kocaayak-yeti fazlasıyla aklıma kazınmıştı.
Çoçuklugumuzu Yaşadikmmii be abi
cürzon ne hala bilmiyorum
Elbet bir gün..
jack's toys teşekkür etmenize gerek yok
Okuldan gelince yemek yerken izleyeyim diye bekledim bütün gün. Eve bir geldim, mutfakta devasa bir gece kelebeği. Sessizce ağlıyorum.
Sabahları Pokémon'dan önce çıkan Körby diye bi çizgifilm vardı. Çizgifilmi hayalmeyel hatırlıyorum ama Jigglypuff çakması bi yaratıktı bu Körby ve çevresiyle etkileşime geçerek daha farklı özellikler alabiliyodu. Bir bölümde bi tavayla etkileşime girip Tava Körby olmuştu ve izlediğim en dandik Körby bölümü buydu. Ama o zamanlardan bu yana 13 14 sene geçti ve Körby denince aklıma sadece tava gelir..
Benim izlediğim çizgi film bir tane çocuk ,robot ,kız ve garip bir yaratık insan vücudunda geziyorlardı. Sanırım vücudunuza girip vücudunuzu inceliyor. Bir keresinde o çocuk vücududda yanlışlıkla bir şey yapmış ben öksürmüştüm ve sevinçten çığlık ,çığlık attım artık hayallerim gerçek olmuştu onlar genelde bizi hapşurtuyor ve mekikleriyle kaçıyorlardı. Ben ise sevinçli idim çünkü artık onları burnumdan çıkar çıkmaz yastıkla düşürüp robotlarını hizmetçi olarak istiyordum. Eh bide kız var mekiği saymıyorum ama o çocuk için ne yapacağıma hiç karar verememiştim yaratıklada oyun oynardım. Pusuyu kurdum elimde yastık daracık bir yerdeyim kendimi hapşurtuyorum ama mekik yok bildiğiniz travma oldu hele kız gitti ya bir daha o programı izlemedim.
aynısını ben de izlerdim allah aşkına birisi bana ismini söylesin yaklaşık 3 yıldır arıyorum
Umarım yorum tutar ve sesimiz uzaklara ulaştırabiliriz.
umarım ;-;
Oha aynen
Ben bu elemanı tanıyorum.
5-6 yaşlarımda falandım galiba ozamanlar hergün süngerbob izlerdim zaten theme song'unu ezberlememle ailem her yerde benle dalga geçiyorlardı (hatta bir keresinde anasınıfında sevdiğim kızın ailesinin yanındada bundan bahsetmişlerdi bu ayrı bi hikaye)neyse bu fairy odd parents'in introsunuda ezberlemişdim (en azından öğle sanıyordum)her başladığında ♪♫ciminizi gevıçgid novala dısla mamaana disduhi givitohana BEHİİİİİİ!!! duna buna behes sakin insuli anıs mahıdivigibinivi meveviş ibibikbikbik oooo pahı o o o pehıs vanzınvih nodipıraynıtin♪♫ falan çıldırıyodum bu introya sonra dedemin yan komşusunun kuşadasında yazlığı vardı hep oraya giderdik ve 30 gün falan kalmıştık(televizyon yokdu) eve dönünce hemen televizyona koşdum annem nasıl geçti falan cevap vermedim(ozamanlar saate bakabiliyordum ve theme song'un nerede başladığını biliyordum okadar seviyordum bu fairly odd parents'i)baktım saate tam başlama saati theme songu söğlemeye başladım ♪♫ciminizi gevıçgid novala dısla mamaana♪♫ve o kanalı çevirdim herşey slow mo oldu annemi gördüm HIAAAAAYIĞĞĞĞIIR diye bağırıyodu (bu olmadı aslında ama biraz aksiyon katıyim dedim) ve kanal açıldı kocaman "BU KANAL ŞİFRELİDİR BLA PLA İBİBİK"yazıyodu kulağımda bi çınlama oluşdu ve ağlamaya başladım (okumayı bilmiyodum ama kanal şifreli olunca anlıyordum ne demek istediğini)NİKOLODYIN'ım gitmişti süngerbobla arada selamlaşıyoduk cnbc nikelodyın kuşağında ama feyri od perınts sonsuza kadar gitmişti hala açar açar dinlerim theme song'unu.
NOT: buradan noktalama kurallarının annesine küfür ettiğim için özür dilerim saygılar.
geçmiş olsun krdş
şit
Küçükken (tam hatırlamıyorum galiba 7-8 yaş arası) bir genç grup saçma ve anlamadığım bir şekilde bir adaya gidiyordu ve galiba adanın ismi ped markasıydı bir sürü yılan vardı her türden sonra bu çılgın sayko genç grup bir mağaraya iniyordu burda dev bir kral kobrayla muhabbet ediyorlardı.Sonra kahraman ve aşık genç elindeki sopayı ateşe verip bütün yılanların arasından uçağa atlayıp geri kaçıyorlardı.ALLAH KAHRETSİN İZLEMEZ OLAYDIM O FİLMİ.Köye gittik Güneydoğu Anadolu bölgesinden batman şehrinin 1 kilometre uzağı bende salak gibi kendimden büyük abilerle dışarı çıktım.Ben baya uzaklaştım (saklambaç oynuyoruz) elimdede sopa var dev denmeyecek derecede ve minik denmeyecek derecede bir yılan gördüm.Zaten inanılma korkuyorum yılanlardan mal gibi elimdeki sopayı bir şekilde yaktım (nasıl yaptım bende bilmiyorum) ve yılana beni kralına götür yada yan dedim.Aramızda yalnızca 2 metre vardı yılan beni ısırdı tek başımaydım kendimi açlık oyunlarında zannedip yılana 2 defa vurdum ve kaçtım köye nasıl döndüm bilmiyorum ama yaklaşık 2 saat boyunca baygın kaldım.O GÜNDEN BERİ İSTANBULDA VE BİR SİTEDE YAŞIYORUM 6. KATTA AMA YİNEDE YILANDAN KOKUYORUM.Ah aptal ben
Daha 6-7 yaşlarındayken babannemin evinde bir akşam tek başıma televizyon izliyordum . Annem ve babannem yan odada konuşurken ben de kanalları zaplıyordum ve ilgimi çekecek bir oluşumla karşılaştım . Televizyonda animasyon tarzı bi uzay filmi vardı . Tam kanalı açtığımda ise uzay gemisi dünyaya inmiş ve insanlarla tartışma içerisindeydi (çok saçma) . O dokungaçları ve ilginç teni olan canlılara televizyon karşısında donuk bi şekilde bakakalmıştım . Resmen vietnam flashbacki yaşamış gibi aklımdan inanılmaz düşünceler geçiyor . Pür dikkat uzaylıları incelerken annem geldi ve televizyonu kapattı uyuduk . Annemle ben çekyatta yatıyorduk . Geceyarısı gözümü yarım yamalak açmaya çalıştım ve karşımdaki silüete doğru dikkatli baktım . Birşey ayakta durmuş bize bakıyordu . Aklıma hemen uzaylılar geldi . Bir yandan neden ben diye düşünürken bir yandan da çığlığı bassam acaba azar işitir miyim derdindeyim . Titreye titreye örtüyü kafama çektim ve bekledim . Biraz sonra mutfak lambası açıldı ve örtünün altından ışık göründü . Ben de içimden ''AHA BABANNEMMİŞ'' dedim . Örtüyü kaldırdığımda faltaşı gibi açılmış bana bakan iki göz vardı . Korkuyla karışık bir çığlık atarak herkesin uyanmasına sebep oldum . Uzaylılar beni mi istiyordu . Hayır bu sadece uyurgezer olan küçük amcamdı .
Beni en çok etkileyen çizgifilm o uzay temalı olan olsa gerek . Daha sonra arasam da bulamadım .
HIGH SCHOOL DXD küçükken izlediğim erotik anime