Mezhepli olabilirsin mezhepçi olma ! | Mehmet Okuyan
Vložit
- čas přidán 21. 08. 2024
- Kanalımıza abone olmayı unutmayın: bit.ly/3Amme4L
Mezhebini din yapan adam öbür mezhebi dinsiz görüyor demektir. Mezhepli olabilirsin mezhepçi olma ! Millet birbirini öldürüyor. Suriye , Irak , Yemen , Mısır , Libya , Tunus böyle. İslam dünyası için için kan ağlıyor.
Mustafa İslamoğlu Tüm Sohbetleri: bit.ly/3fIuXXd
Siretü'l Kur'an Tüm Bölümler: bit.ly/3s1XHPE
Cuma Hutbeleri: bit.ly/3CtwPwH
Mehmet Okuyan Sohbetleri: bit.ly/3iw3LNi
#kuranveislam #tefsir #sohbet #mezheb #kuran
Allah razı olsun hocam tüm müslümanları Rabbim Kur'an'ın altında toplanmamizi nasip eysin
Ehli Sünnet mezhepleri, İslamda bölünme ve hizipleşme olarak tanımlayanlar, kendilerine bir mensubiyet vasıflaması yapmaksızın Kuran'da geçen "Müslüman" ismini tümden kendi İslam algılarına hasredince, kendilerini mezhebsiz ve hizipleşmemiş zannetmesinler.
İşin aslı öyle değil, kendilerini kandırıyorlar.
Asıl hizipleşenler, kendilerini hakikatin merkezinde görüp, kalanı uydurulmuş dinci ilan ederek Sebîl'ul-Müminîn'den ayrılan ve "İslam adına" ümmetin icmâsına muhalif tavırlar sergileyenlerdir.
Ve bu "indirilmiş din" dedikleri Kur'an maskeli uyduruk yolları da, kendilerinin bâtıl mezhepleridir.
Hattâ bolca sahte mezhep müçtehidleri de vardır. Lâkin İsim isim saymaya sanırım gerek yok...!
Sizin o Kuran'da toplandığıniz iddianizda hiç ortak bir karar, akide çıkmıyor..
Daha namaz bile belli değil sizin kuran mezhebinizde..
Dillerine sağlık Rabbim sayınızı artırsın güzel insan
@@huseyinsezen487 amin Allah mealist, selefist, inkaristlere fırsat vermesin..
Bunların takipçilerine feraset versin ve daha dinin temeli namaz konusunda anlaşamadıklarını görmeyi nasip edip Tevbe nasip etsin..
Ağzınıza emeğinize yüreğinize sağlık Allah sizden razı olsun Hocam
Allah siz ve sizin gibileri her zaman daim etsin hocam.Ağzınıza yüreğinize sağlık.
Allah razı olsun sizden inşallah değerli hocam
Allah razı olsun hocam
😪😪😪😪 bu ne doğru anlatım! Bu ne güzel net anlatım
Peygamberlerimiz Vefat edene kadar "Meshep ve Tarikat" YOKTU...
Onlar Bir Allah'a ve Kuran'a inanan TEK BIR ÜMMET İDİ...
İslam Birliğe çağırır AYRILIĞA, PARÇALANMIŞLIĞA ÇAĞIRMAZ...
HAK TARİKATA GELİNCE:
Tarikat, tasavvuf nedir; onu da bileceksiniz! Hepsi İslam’ın metnine, ruhuna uygun olandır, ama aralarında meşrep farkları olabilir. Ufak tefek zikir sayısı yönünden, kimisi beş yüz bin çeker, kimisi beş yüz çeker, bu yönden bazı şeyler farklı olur ama temelde ve esas da hepsi Kur’an’ın ruhuna, metnine uygun.
Ama gelin görün bugün tekkelerin hali yürekler acısıdır. Cahil cühela doludur! Kimse darılmasın;
Cahillerin, ehliyetsizlerin elinde kaldı o mübarek tekke, tarikat ve tasavvuf müesseseleri, adeta çığırından çıktı. Şimdi her kafadan bir ses geliyor; kadınlara el öptürmeler, bilmem hay huy etmeler, acayip kılığa, kıyafete bürünmeler bu müesseseleri çığırından çıkardı.
Siyasi sahada nasıl bir dağınıklık varsa, tasavvufi sahada da bir dağınıklık var, onu da mutlaka yerine oturtmak lazım geliyor.
Bakınız Kur’an Tasavvuf hakkında ne diyor:
Bismillah: “Ela İnne Evliyaallahü, La havfün aleyhim vela hüm yehzenun. - Bilin ki, Allah’ın dostları, veliler o kimselerdir ki, onların üzerine ne bir korku vardır ne de üzüntü.
Yani ne üzülürler ne de korkuya kapılırlar; onlar kimseden korkmadığı gibi gelecekten de korkmazlar, geçmişe de üzülmeyeceklerdir“.
Kim onlar ya Yabbi? Kim O senin dostların? Arkadan gelen ayet cevap veriyor:
Bismillah: “Ellezine Amenu. Onlar iman edip takva ehli olanlardır!“
Demek ki, Allah kitabında Veli olmanın,
Evliyaullah olmanın iki şartını gösteriyor! Birisi İman, diğeri de Takva. İman belli; İmanın altı şartına inanmak; Takva nedir? Haramlardan gereği gibi sakınmak ve farzları da gereği gibi yerine getirmek.
Buyurun işte takvanın kısaca manası bu! Haramlardan gereği gibi sakınmak, hatta şüpheli şeylerden bile! Sonra farzları da gereği gibi yerine getirmek. Şöyle de tarif ederler
Tasavvufu: Tasavvuf, tarikat nedir? Peygamber cevap veriyor:
’’İhsandır! İhsan ne demek? Allah’a öyle ibadet etmelisin ki, sanki Allah’ı görür gibi. Her ne kadar sen onu görmüyorsan da, O seni görür.’’
Demek ki, Allah’a ibadet ettiğin zaman, O’nu görür gibi ibadet edersen, işte sen tasavvuf ehlisin ve tasavvuf yolundasın.
Ulema diyor ki, takva zaten bellidir, hiç mürşide ihtiyaç yok, ancak mürşidin sırası ve yardımının kendini gösterdiği yerler vardır, o Allah eridir. Manevi sahada dolaşırken, seyahat yaparken o tehlikeleri bilir, bildiği için de o, müritlerine tehlikeli yerleri gösterir, “Burada dikkatli olun; ayaklarınız kaymasın“ der.
Burada faydası vardır. Ama öyle yetişmiş kâmil, eli öpülecek tasavvuf ehl-i şeyhi nerede bulacağız? Bir kere on iki ilmi bilecek. On iki ilmi bilmeyen şeyh filan olamaz ve hatta derviş bile olamaz! İşte bunu basbayağı kendi gözlerimizle görmekteyiz.
Ben burada kayıt etmiştim; Nakşibendi Şeyhi Şeyh Said’i tanıyor musunuz? m.kemalın inkılaplarına karşı gelen şahsiyet, aynı zamanda bir Nakşibendi şeyhi, aynı zamanda da bir Âlim ve bir Hoca. Medreseden geçmiş bir müderris. İşte öyle bir şeyh
Sonra Türkistan’da Nakşibendi şeyhi, Şeyh Şamil hareketi. Hindistan’da Şeyh Farukî Müceddidî hareketi. Lübnan’da Şeyh Sûnusî hareketi. Sudan’da dervişlerin cihad hareketlerini hiçbir zaman unutmayın. Gerçek şeyh onlar, bir elinde kılıç, bir elinde teşbih!..
Fakat bizim şeyhler, tembel yatağı gibi toplanmışlar tekkelere; ’’tesbih çekeceksiniz, şimdi cihad devri değil, zikir devridir!’’ diyorlar! Müslümanları uyutuyorlar, dolayısıyla rejime bekçilik yapıyorlar. Böyle şeyhlik, böyle tekkelik, böyle tasavvuf olmaz. Bir kere tekke sakini veya tekke sahibi âlim olacak, tahsilini yapmış olacak, ikincisi de bir elinde teşbih, bir elinde de silahı olacak ve cihada hazır olacak. Gerektiği zaman, cihada doğru yürüyecek.
Bir kitaptan aldım. O büyük mutasavvıflardan sonra öyle devirler geçti ki, cahil sofular mücadele mevzunu ihmal ettiler, hatta unutturdular ve hatta mücadelele edenlere düşman oldular. Şimdi tekkeler de mücadele kaçkını tembeller gibi oturmaktadır. O halde tasavvuf müessesesini de ıslah etmek gerekmektedir, bu müesseseyi de aslına döndürmek. Tekkelerde, bir taraftan nefisle mücadele edilirken, diğer taraftan da dış düşmanlarla mücadele edilmelidir
Evet demin söyledim; tasavvuf erbabı her müslüman, inşaallah, mutasavvıftır ve tarikat ehlidir. Ben size ödev olarak vermiştim, her gün yüz kere ne yapacaksınız?
’’Estağfirullah’’ diyeceksiniz, yüzkere; ’’La ilahe illallah’’ diyeceksiniz yüzkere; ’’Allahümmesalli’’ okuyacaksınız.
İşte sizin tarikat dersiniz bu!
Bunlar hep sağlam kaynaklara dayanıyor, hepsi de hadis’tir ve bunlar tespit edilmiştir, hadislere dayanıyor. Binaenaleyh hiç tereddüt etmeden günlük zikrinizi en azından bu kadar yapabilirseniz ne olur? Elhamdülillah, siz hem tasavvuf görevini yapmış olursunuz ve hem de iç âleminizi arındırmış ve temizlemiş olursunuz. Evliyaullahın zümresine dâhil olmayı umabilirsiniz.
Tespitlerim var, tabirimi mazur görün, biraz da cahil olan bu şeyhlere ve dervişlere bu konuşmalarımızı götürün ve cevabını bekleyin.
Cahil sofuların bir sözü var, her yerde söyler dururlar:
Şeytan’’; Kimin şeyhi yoksa onun şeyhi şeytandır“. Duydunuz mu hiç, hepiniz duymuşunuzdur; ’’Şeyhi olmayanın, şeyhi şeytandır“ derler. Bu uydurma bir şey, bunun manası o değil. Kendi cahil, ilimden irfandan haberi yok, öğreneceği adamlar da var, ama öğrenmiyor, ilim tahsil etmiyor; ama kendi başını çekmiş gidiyor veyahut da bir cereyana kapılmış ve o cereyanda takılıp kalıyor. ’’İşte bunun şeyhi şeytandır’’.
İlimsiz olmaz bu şeyler, evet, ilimsiz olmaz. Evvela Şeriatı öğreneceksiniz.
Sistemimiz var; evvela Medrese, sonra Tekke
Medresede, şeriatı öğreneceksiniz. Şeriatı öğrendikten sonra, tekkeye geçersiniz, evet o da öyle, burada tasavvufla ilgili birçok sözler var.
Emevîlerin elinde câhiliye Araplarının şirkine bulandırılan İslam’ın saf akidesi; Abbasîlerin sultası altında tamamen politize edilen İslam’ın âdil hukûku; Osmanlıların mârifetiyle ‘atalar kültü’ne çevrilen İslam’ın tertemiz ruhu, kendi özüne dönebilmek, Hz. Peygamber zamanındaki orijinal hâline geri gelebilmek için, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, şeyhler ve dervişler ülkesi olmayan laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği modern ilahiyatçıların zuhûrunu; fikri hür, vicdânı hür ekran hocalarının çıkışını beklemek zorundaydı.
👍👍👍
Valla devrin şeyhüslamısın hocam.Allah razı olsun.
Mezhep diye bir şey yok ki..
Selyamun aleyküm abim, ezan dinimizde varmı? Bilyali hebeş ilk okuyan insanmı?
Mezhep diye bir seymi var ki kulun uydurması özet partilesme
Ehli Sünnet mezhepleri, İslamda bölünme ve hizipleşme olarak tanımlayanlar, kendilerine bir mensubiyet vasıflaması yapmaksızın Kuran'da geçen "Müslüman" ismini tümden kendi İslam algılarına hasredince, kendilerini mezhebsiz ve hizipleşmemiş zannetmesinler.
İşin aslı öyle değil, kendilerini kandırıyorlar.
Asıl hizipleşenler, kendilerini hakikatin merkezinde görüp, kalanı uydurulmuş dinci ilan ederek Sebîl'ul-Müminîn'den ayrılan ve "İslam adına" ümmetin icmâsına muhalif tavırlar sergileyenlerdir.
Ve bu "indirilmiş din" dedikleri Kur'an maskeli uyduruk yolları da, kendilerinin bâtıl mezhepleridir.
Hattâ bolca sahte mezhep müçtehidleri de vardır. Lâkin İsim isim saymaya sanırım gerek yok...!
Allah ımın kuran da hiziplere bölünmeyin buyuruyor.
Peygamberin mezhebi var mıydı?
Az önce bir videosunu izledim bu deusun diyorki alemler Hz Muhammed sav. İn yüzü suyu hürmetine yaratıldı ise ondan öncekiler nasıl sebeplendi nasılsın faydalandı diyor Hz adem as. Peygamber efendimizin ismini zikrederek Allah'a duada bulundu yüce Allah onu affetti o affedici ve bağışlayıcıdır
Öyle birşey yok Allah adina yalan uydurmayi bırakın valla kurtuluşunuz olmaz
Cahilliğin ortada Sen önce terbiyeli ahlaklı ol.sonra yorum yaz
@@barantozlu1127 terbiyem muhattabın terbiyesi kadar saygı hak edene duyulur cahil aklıyla insanların en güzeline hadsizlik yapmasın
@@selviboylum4419 Ben size laf etmedim başkasi etti silmiş yorumunu neyse yine yanlişsiniz ama uydurma şeyleri kabul ediyorsunuz ve hadsizlik ne yapmiş soyler misiniz
@@selviboylum4419 Hadsizlik yapsa bizde kizariz kimse yapamaz izin vermeyiz