Çocukluk - Olmaz Öyle Saçma Felsefe - Ömer Aygün - B13
Vložit
- čas přidán 22. 04. 2022
- Çok özlediğiniz Olmaz Öyle Saçma Felsefe yeni bölümüyle geri döndü! Ömer Aygün'le bu kez çocukluğu ve çocuk sahibi olmayı konuştuk.
Çocuk sahibi olmanın artıları eksileri nelerdir? Ebeveyn olmak ne demektir? Çocuklar neden çok soru sorar? Çocuk sahibi olmamak bir kayıp mıdır?
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur.
Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun:
➡ bit.ly/FluTv
#OlmazÖyleSaçmaFelsefe #ÖmerAygün #Çocukluk
Olmaz Öyle Saçma Felsefe serimizin diğer videolarını izlemek için:
➡felsefe.flutv.online
Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Çocukluk - Olmaz Öyle Saçma Felsefe - Ömer Aygün - B12 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Süper Kahramanların Devri Bitti Mi? - Puxa Vida! - B01
• Süper Kahramanların De...
➡Avrupa Rüyası - (H)ey Türk Gençliği! - Mina Ekeman - Konuk: Dicle İriz -B04
• Avrupa Rüyası - (H)ey ...
➡Bir Paket Film - İlker Canikligil & Duygu Uysal & Gülsema Tuğay
• Bir Paket Film - İlker...
➡Gökçe Coşkun - Flu Sahne - B01
• Gökçe Coşkun - Flu Sah...
➡Arınma Gecesi - Yazar Burada Ne Demek İstemiş? - Aytuğ Akdoğan - B30
• Arınma Gecesi - Yazar ...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online
FluTV Discord: discord.flutv.me
Flu TV'nin en iyi serilerinden biri geri dönüyor. Yaşasın felsefe !
+1
Galiba felsefe serisi sonlandırıldı diye beklentimi bitirmişken 28 yaşımda 23 Nisan sevinci yaşattığınız için hem Flu ekibine hem de Ömer hocama çok teşekkür ederim🙏 Geri dönüş videosu olmasının yanı sıra Ömer Hocamın her videosu gibi sıradanlığa kafa atan müthiş bir konuşma olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler iyi ki varsın Flu TV
@@BicekFaruk nice try 👌
Lütfen devam edin bu seriye lütfeeeeen! 🙏🏼
Sonunda hocam bir daha bu kadar ara vermeyin gözümüz yollarda kaldı
Alper Hasanogluyla Omer Aygün bi araya gelse konuşulacak seyleri çok merak ediyorum.
KESKE YAA KESKE
Benim hayatımdaki en büyük kırılmayı ve içimdeki iki sesi konuşurken buldum bu bölümde. 35 Yaşında anne olduğum zamana kadar çocuklara karşı bir şey hissetmezdim - İlker Caniklgil'in ifade ettiği gibi nefret etmezdim ama ebeveynlerin çocuk meselesini iş yerinde suistimal aracı olarak kullandığı görüşü ağır bastığı için fazla hoşlandığım bir olgu değildi. Ama temelde çocukları değil de ebeveynliği dert ettiğimi söyleyebilirim. Dünyaya çocuk getirmek byük bir sorumluluk ve, "ya getirdiğim çocuk da buradan benim kadar nefret ederse" endişesi 34 yaşıma kadar kırılmayan bir dirençti içimde. Tam olarak nasıl kırıldıysa bu direnç bir noktada kırıldı. Belki arkadaşımın bebeğini kucağıma aldığımda hormonlarım aklımın kontrolündeki rolü arttırdı tam hatırlamıyorum. Sonra 35. doğum günümden 3 gün sonra kızımı kucağıa aldım ve ne kadar büyük bir işe kalkıştığımı hemen anlayamadım. Kızım ilkokula başladığında pek çok başka annelikler de görmeye başladım. Artık sanırım çocukların tarafını tuttuğumu, 1 çocuktan tüme varımla tüm çocukları sevdiğimi, ama ebeveynlerin o muhteşem yaratıklara ne kadar kör ve sağır kalarak ne büyük kaynakları harcadığını düşünmeye o süreçte başladım. Hayatı yeni baştan yaşıyormuşum gibi kafamın içinde kapattığım meseleler açılıp durdu. Her aşamada çok benzerlikler gösterse dahi, onun benimle aynı kişi olmadığını ispatlayarak bu güne geldik.
İçimdeki eski benliğimin sözcüsü İlker Canikligil her ne kadar çocuklardan hoşlanmadığını dile getirse de aslında hoşlanmadığı şeyi paylaştığımı sanıyorum. Çocuklar değil, ebeveynlikler can sıkıcı olabiliyor- benimki de dahil- herkesle paylaşamayacağın çok özel bir deneyimi herkes seninle aynı hissetmeliymişçesine dayatarak sosyal medya paylaşımları yapmalarım çok uzak değil. (şu an 13 yaşındaki kızım kesinlikle izin vermiyor- kısmen akıllandım) Ömer Hoca'ya da hak veriyorum, öyle büyük bir karar ve yolculuk ki şu an olduğum kişiye başka türlü ulaşamazdım.
Evet içimdeki farklı dönemlerimin iki sesinin tartışmasının daha zengin bir versiyonunu izlemiş oldum. Çok güzel bir bölümdü, teşekkürler.
Harika bir yorum olmuş👏
@@zelihabayri3961 teşekkür ederim :) sizin yorumdan sonra tekrar okuyunca o zaman yazarken biraz toparlama heyecanıyla "şu an olduğum kişi" den çok hoşnut tınısı bıraktığımı farkettim, . Bu hoşnutluktan ziyade başkalarını anlamaya daha yaklaşabildiğimi hissettiğim için olumlu geliyor bana. Ebeveynlik çok yüksek düzeyde empati gerektiriyor ve sıfırdan geldiğim nokta yetersiz bile olsa öncülünün sonsuz katı olduğu için çok sarsıcı bir değişiklik benim için.
Şimdi memnun musunuz yoksa degilmi
@@GaiaTree Annelik yepyeni özellikler ekledi ve çoğunu olumlu kabul ediyorum ama bir yandan da kaygılılık artışı, dış etkilere karşı daha duyarlı ve kırılgan birine de dönüşmüş olmam benim açımdan olumsuz tarafı. Zaten insan kendinden ne zaman tam olarak memnun olur ki?
"Islanırsan üşürsün, üşürsen hasta olursun." Annemin 30 yıldır anlatmaya çalıştığı şey.
Bu konu sıklıkla ve her yerde konuşulmalı. Çocuklar "bizim" değil, bizimle beraberler. Vakti geldiğinde gitmelerine müsaade edelim. Kendine yetebilir hale getirelim.
Savaşmayın çocuklarınızla lütfen.
Ppp
İlker hocanın çocuklar için dediğini "bi tane vurmak istiyorum" falan laflarını kediler için desem nasıl linç yerim nasıl, ama çocuklara sallamak serbest ve çok havalı. Ben de kedi sevmiyorum napalım. Bir çocukla diyalog kurduğumda resmen başka bir dünyaya yolculuğa çıkıyorum. Dediği şeyler o kadar saygı duyulası ve hayranlık uyandırıcı ki. Umarım bir gün size bunu hissettiren bir çocuk dokunur hayatınıza İlker hocam, ama dokundu diye vurmayın aman :)
Şimdi doğan çocuklar 13. bölüm geldiğinde buraya kendi imkanlarıyla yorum yapabilecek. O yüzden bu bölümün kıymetini bilin :D Seviliyorsunuz ✌🏻🤘🏻😁
Özlemişiz
17:43-18:04 arası için şu denebilir: Var olmakla yükümlü hâle getirdiğin bir insanı bir süreliğine dinlemek gerek. Çocuğun senin dinlemene ihtiyacı olmayacağı noktaya gelene kadar yanında bulunmak, günü geldiğinde de tek başına var olacağı gerçeğine alıştırmak ve hazırlamak daha mantıklı.
15:03 Ömer Hoca bir çocuğun gözünden olanları fevkalade aktarmış👍
Çocuk her şeyi gözlemliyor, yetişkinlerin birbirleriyle konuşurken görece özenli, dikkatli, saygılı oluşu, ama kendisiyle konuşurkenki net özensizliği, ciddiyetsizliği.. Çocukta, ben çocuk olduğum için şimdilik ciddiye alınmıyorum ilerde alınacağım gibi bir düşünce olmadığından (çünkü bu, yetişkine özgü bir düşünce biçimi, çocuk hep anda) ciddiye alınmadığı hissi yerleşiyor içine.. bunun gibi birçok şey var.. pek çok insan değersizlik hissiyle boğuşuyor ama yine yetişkine özgü düşünce biçimiyle çocukluklarını anlamlandırmaya çalıştıkları için (e zaten bu böyledir gibi ezber düşünceler) defektleri görebilmeleri de çoğu zaman mümkün olmuyor..
Ömer bey'in çocukları ne kadar şanslı
Chomsky "On being truly educated" diye bir videosunda şöyle bir cümle aktarıyor: It's not important what you cover in class , but what you discover
Teşekkürler. İzlensin.
Müthiş bir system
way way way kimler gelmiş? hoşgeldiniz hocam vallahi özledik! 🎉❤🎉
Hocanın yorumları çok etkileyici. Ama daha deneyimin çok başında. İşler, çocuk büyüdükçe çığırından çıkıyor. Burada bence asıl derin felsefeyi kavrayan İlker Bey. Tercihen çocuk sahibi olmayanları çok akıllı buluyorum.
Ömer hoca bana geçtiğimiz bayramda başıma gelen bir olayı hatırlattı.
Kendim tek çocuğum ama kalabalık bir geniş aileye sahip olmam sebebiyle ailemdeki birçok çocuğun gelişimine yakından şahit oldum. Aralarından en özeli olarak adlandırabileceğim çocuk, 3 yaşına kadar konuşmuyordu. Bu yüzden de tüm aile çocuğu konuşturmak için onunla sohbet etmeye çalışmıştı. Çocuk konuşmaya başladıktan sonra da çevresindekilerle olan bu iletişimi kopmadı ve çevresindekiler onunla bir bebek/çocuk gibi değil bir birey gibi iletişim kurmaya devam etti.
Kendisi bu aralar 7 yaşında. Yer yer akranlarından hiç işitemeyeceğimiz kapasitede sözleri ondan duyup şaşırıyoruz ama geçenlerde çok ilgimi çeken bir olau oldu. Bana objelerin adlarının neye göre verildiğini, neden koltuğa koltuk veya ateşe ateş dediğimizi, koltuğa ateş ateşe koltuk demediğimizi sordu. İlk bakışta basit bir soru gibi geliyor ancak ben birçok kuzenim arasında ilk kez ondan bu kapasitede bir soru işittim. Küçük bir ilçede yaşıyorlar, anne babası çiftçi ailenin bir çocuğu için ciddi bir soru. Normalde bu yaşlarına kadar merak duyguları çoktan örselenmiş olur, bir seviyenim üstünü geçtim herhangi bir soru dahi sormazlardı. Konuşmak, sorularımıza yanıt almak, insan yerine konulmak sandığımızdan çok daha değerli olabilir.
O kadar iyi ki bazı kısımlarını kesip, cebimden bütçe koyup, ebeveyn hedeflemeli atlanamayan CZcams reklamları ile zorla anne babalara izletmek istiyorum. Ilker hoca'nin dediği gibi bir çocuk yetiştirme ehliyeti olacaksa bu video ders olarak okutulmali.
Belçika'da yaşıyorum. Eşim Belçikali doktor. Islanirsak üşürüz ve hasta oluruz veya ıslak saçla dışarı çıkarsak hasta oluruz diyince garip garip bakıyor bana. Bu konsept sadece bizde var sanirim.
Sadece çocuk sahibi olmak değil evlenmek için de ehliyet gerekli
Ömer Hocam içimdeki çocuğu çok mutlu ettiniz. O kadar güzel anlattınız ki. Çocukluğumda tek istediğim şey büyümekti. Ailem haricindeki hiçbir insan tarafından ciddiye alınmamak beni en çok üzen ve sinirlendiren şeydi. Şu an çocuklarla iç içe olduğum bir işim var ve onları dinlemeye, dikkat göstermeye, geçiştirmemeye çalışıyorum. Genel kanının da bu yönde gittiğini görmek çok sevindirici.
Nedir üstünlüğümüz, tam anlamadım.
Davul konusu efsane bi diyalogtu hocam. İçimdeki çocuk müteşekkir.
"Düşünme derken de, bir şeyi ciddiye alıp, onu gündeme getirip, cümle olarak ona tahammül etmek." (:
OOOOO FLUTV'NIN SERSERI UYESI GELMIS NERDE KALDINIZ OLDUK YUHHHHH
Ömer hocanın geri dönmesini hiç beklemiyordum. Teşekkürler bayram sevinci yaşattınız 😊
"Dilin mutluluğa katkısı" çok güzel bir konu başlığı olurdu. Sevgiler
Dünyaya karşı bakış açımdan ötürü birini dünyaya getirmek ona çok büyük haksızlık gibi geliyor. Bir karmaşanın içine atmak. Varoluşsal olarak da anlamsız gelen dünyada acımasızlıkların da içine atmak. Benim gelişimime fayda sağlayacak ya da yaşlanınca yanımda olacak diye çocuk yapamam. Ayrıca maddi manevi, zaman olarak da çok masraflı bir şey. Çocuğu düzgün yetiştirecek birikime de sahip olmak gerek. Bunca etken kendi adıma çocuk sahibi olmamam gerektiği fikrine götürüyor beni. Tabi bu durum şu anlık böyle. İleride fikrimde değişiklik olur mu bilmem.
Özellikle de adeta vahşi habitatin içine atmak bu korkunç geliyor senin çocuğun hassas narin erdemli ,idealist vs ama yaşıtları ve karşılaştığı yaşıtları büyükleri öyle değil kurulacak üzülecek belki edindiği değerlerden doğrularından vazgeceçek
Emanet; birine, geri alınmak üzere, geçici olarak bırakılan, teslim alan kişice korunması gereken eşya, kimse vb.
Harika bir program olmuş, bütün Türk anne ve babalara seminer olarak dinletilmeli😏
Bu ne kadar güzel bir bildirimdir 🎉😍
ve nihayet. hoş geldiniz hocam.
Ömer Hoca iyi ki döndü. Eski videoları tekrar tekrar izlemekten iyi
Ebeveyn ehliyeti konusunda size katılıyorum.
Her ne kadar uygulanamayacak bir ütopya da olsa, bu fikrin olmuş olduğunu kabul ettiğimiz bir ortamda; yüksek ihtimalle bu ehliyete sahip değilken baba olmuş birisiyim.
8 yıllık ebeveyn deneyiminden öğrendiğim şu ki:
Bir çocuğa kızamazsınız.
Onları sevmeyebilirsiniz, onlardan rahatsız olabilirsiniz, ama kızıyor olduğunuz konular yüksek ihtimalle, ebeveyninin veya çocuğun çevresinin suçudur.
Suçlu olmayan birine kızmak, ya onu tanımamaktan ya da kendinizdeki bir eksiklikten kaynaklanıyor olabilir.
Kafa açıcı programlarınız için teşekkür ederim.
Bebeklik felçli birinin iyileşme sürecini izlemek gibi.
Çocukluk oyun hamuruna şekil vermek gibi.
Gayet iyi
Çok güzel bir konu, birey kendini oluşturmaya bebeklik ve çocukluk evresinde başlıyor. Bireyin oluşmasında ki önemli faktör olan etrafındaki insanlar özellikle de ebeveynseler gerçekten bir insan yetiştirdiğini göze almalı.
sıraya girmek olgusu evet o kadar çok şeyi açıklıyor ki mesela bir insanın o yaşına kadar gerekli terbiye eğitimi alıp almadığını. üniversite öğrencisiyim maalesef öğrenciler sıraya girmeyi bilmiyor hatta daha kötüsü sıraya girmeyi önemsemiyor. yapabiliyorsa haksız şekilde öne geçmeye çalışıyor 🤔
Ömer hocanın videoları benim için entelektüel ekstazi yaşama kapısı. Umarım özletmez kendini, daha sık görürüz buralarda.
Tamamı çok iyi ama 14:23 -17:30 arası efsane. Döner döner dinlerim ben bu kısmı.
CZcams'a not tutma amaçlı yorum yazmak da nasip oldu ya, Flu TV bize neler ediyorsun.
Ömer hoca gelmiş koşuuun! 🏃🏻♀️🏃💨
Ömer hocam ne süper adamsınız siz yahu. Gençliğimde Sizin gibi bir mentörüm olsaydı keşke.
yine bir şey olmazdı muhtemelen çok takma kafaya
@@mustafaurkmez8983 arkadaş mısınız?
@@mustafaurkmez8983 Kibar ol. Sivri zeka
3 Aylık kızım kucağımda iken izledim. Kızım sana okuyacağım masalları seçmek için Çocuk Edebiyatı dersi aldım. Sen daha doğmadan Okul Öncesi Eğitim lisans kaynaklarını okudum. Çocuk psikolojisi, Ergen Psikolojisi. Anne-Bebek sağlığı dersleri aldım. Bunlar dışında sen anne karnında iken 20 ye yakın kitap okuduk annenle. Eğitim programlarına katıldık. Sağlıkla ilgili sorunlar yaşama diye temel bilgileri öğrendik. İlk Yardım mesela. Seni dünyaya hazır hale getirmek ve dünyayı da senin için güzelleştirme amacıyla öğrenmeye devam ediyorum. Benim dünyam seninle güzelleşti, ben de senin dünyanı güzelleştireceğim. Seni çok seviyorum. 24 Nisan 2022
(Çok romantik oldu İlker Hocam kızacak.) :))
İlker bey ;anne baba olmak için lisansın bile yetersiz olduğunu,hatta ebeveyn polis birimi olsa keşke diyorum. İnsanın en önemli evresinin,çocuğun sahibi gibi davranan ebeveynler ve hatta mecburen bile olsa tutulan dadıların keyfi ve bilinçsizliği ile harcanmasına çok üzülüyorum. Her çağda ve coğrafyada en çok mağdur olan kesim çocuklar sanki;bazı ayrıcalıklılar bile ayrıcalıklı olmanın sürgününde gibi;( NY dan sevgiler. Ömer beye vakit ayırdığı için ve keyifle sohbet ederken bir sürü bilgi aktardığı için teşekkür ederim🙏🏽🙌
İki çocuk büyüttüm..Öğrendiğim şu.. Ebeveynler dinlemeyi bilmiyor... Dinlemeyi bilmediği için de öğretemiyor...Bu yüzden çocuklar bağırarak konuşuyor...Çocuklarla yumuşak bir ses tonuyla konuşmak, onlardan da aynı şeyi beklemek lazım.... Çok güzel program olmuş... İnsan duygusal açlıktan ölür...İşitilmemek çok kötü...
Felsefe serisinin sürmesine seviniyorum.
Ama bunun yanında her serinin kendi içinde yaşattığı fikir uçuşması bana çok iyi geliyor.Hayattan keyif alınabilir umudunu yaşatabiliyorum.Teşekkür ederim.
6 aylık taze bir baba olarak bu "baba vücudu" meselesini bedenimde günbegün hissettim :) ilk ay belli kas ağrıları oluyor. hiç kullanmadığım kasları, bebeğimi kucağımda uyuturken ya da onu yatağından alıp geri yatırırken kullandığımı fark ettim.. bebek, insanın kaslarını ve zihnini açıyor. aldığım en can alıcı ders ise, ona bir şeyler öğreteyim derken, aslında onun bana sürekli yeni şeyler öğretmesi oldu. daha doğrusu, ebeveyn olarak insana yeni bir öğrenme iştahı geliyor! ebeveynliğin en kıymetli yanlarından biri olsa gerek.
Bir kez daha ikna oldum; ebeveyn olmak insanı olgunlaştırıyor, hele hele öncesinde bir birikim varsa...
Daha önce bir çok değişkeni inceleyen bir insan, bu yeniliği iyi gözlemleyebiliyor...
14:22 "Ağlayan çocuğun ağzını burnunu kırmak istemek." Bu cümleyi düşünelim isterim.
Çok mutlu oldum programı yeniden görünce. Teşekkür ederim arkadaşlarım.
Konu ve anlatim cok guzeldi.
Bunun yaninda ışık ve “yeşil”de çekilmemiş olması da çok hoş olmuş
Sabahtandir iste flu tv izliyorum yeni bolum guzel oldu
brakin flu tv yi benim için tüm internet ortamında izlediğim en keyifli verimli içerik bu olabilir muhteşem
En sevdiğim seri arkadaş. İnanılmaz sevindim.
Çocuk kararını biz aldık, onlar bize borçlu değil ama biz onlara her şeyi borçluyuz bence. Ufuk açıcıydı teşekkürler.
Efsane geri döndü 🔥🔥🔥
Ömer Hocam iletişime ait anahtarları vermiş :) Özlemişiz, teşekkürler.
bence serinin en güzel bölümüydü. ümit özdağ ve yalın alpayı bir arada dinlemek isterdim.
ÖZLEDİK!
Ömer Hocamızı özlemiştik.
Bu kadar ara vermesin artık. Öyle bi konu gerekmiyor. İlker hocamla karşılıklı sohbet etseler bile dinlemekten zevk alacağım ikili. İyiki varsınız.
İlker hoca yine zihnimizi okumaya devam ediyor
Ömer Hoca'nın kendi kanalından videoları önüme düşüyor; dün artık FluTivi'de en son ne konuşmuşladı diye düşünmeye başlamıştım :)
Bu video, üniversitelerde ders olarak izletilmeli. Emeği geçen başta Ömer hocam olmak üzere tüm Flu TV ekibine teşekkür ederim.
Ömer hocayı çok özlemişiz.....onu çok seviyoruz....🙃
Nasıl özlemişiz
15.02 harikaydı! Çok özlemişiz hocam
31:36 Annelik içgüdüsü işte 😊😊 insanın ya da herhangi bir hayvanın yavrusuna olan sevgisi dünyada başka bir şeyle kıyaslanamaz derecededir. Belki bitkilerin ağaçların bile yavrularına bir sevgisi vardır 😊 sadece biz göremiyoruzdur belki..
“İşitilmemişim, işitilmek istiyorum. Varolmak öyle bir şey.“ 17:30 Ömer Aygün
Sonunda geldi yeni bölüm, sohbet müthiş zevkli.
31:25 Tabiki yap Mina baksana Ömer hoca resmen laboratuvarını kurmuş, akademik olarak müthiş faydası olur😄
Hadıdduddıoeeğğ butonu >> 15:02
Teşekkürler hocamlarım
Oha İlker Bey, Ömer Bey'i ikna etmiş! İkinize de ayrı ayrı teşekkür ederim.
Hoşgeldiniz Ömer hocam, Flutv formatında da sizi dinlemek çok keyifli
'Anne babama bazen çok kızıyorum. Yıllarca neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretip beni yürüyen bir adab-ı muaşeret kaidesine çevirdiler. Sonra da kocaman bir nezaketsiz öküz sürüsünün içine attılar, kaç yaşıma geldim hala insanların görgüsüzlük seviyesine şaşırmam geçmedi.' diye bir yakarış okumuştum. Sohbetle anlam kazandı.
Hiçbir zaman gürültücü olmadık. Ne ben, ne de kardeşim. Oyalanacak şeylerimiz vardı. Resim yapardım, yap-boz merakım vardı. Bir de legovari şeylerle gerçekte var olan arabadır, motorsiklettir onların modellerini çıkarmaya çalışırdım. Çok hareketli olmadığım için bu hâl ve tavrım Babam'ın ve Annem'in üzerime titremesine sebep oldu. Anormal karşılandım. Her gördüğümü istemedim ve merakımı giderecek şeyler elimde vardı. Ansiklopedi vs. biriktirdiğim gazete kuponlarıyla aldırdım. Onları elde ettiğimde odama çekilip okumak hoşuma giderdi. Ailem tv seyrederken ben o sırada sözlük ve ansiklopediyle hemhâl oluyordum. Derslerim kötüydü, okuldan gına gelmişti. Okula gitmek istemiyordum. Ailemle kültür farkı da oluştu. Anlaşamamaya başladım. Yalnızlaştım. 24 yaşına kadar okula düşmandım. Okul arkadaşlarımla samimi olamıyordum. İnsanlardan sürekli kaçardım, iletişim zordu. 24 yaşıma kadar sessiz kaldım. 24 yaşında üniversitede okumak için şehir değiştirdim. Sessizlikten vazgeçtim. Bildiklerimi ve öğrendiklerimi paylaşmayı denedim. 24 yıllık suskunluğu saçma buldum. Bazen elimdeki Tarih diplomasına ve Öğretmenlik belgesine bakıyorum. Çocukken atladığım veya denemediğim şeylerin ceremesini ileriki yaşlarda çektiğimi fark ediyorum. Bende "hayattan bıkmak" şeklinde tezahür etti. Bilhassa 9-16 bu şekilde geçti. Çocukların hayatın gerçekleri ve ideal arasında sıkışmamasını dilerim.
Ömer hocayı görünce ailemden birini görmüş gibi oldum. Yaşasın Felsefe 🎊🎉🎊🎉
Hocam özlemiştik sizi yine harika bir bölümdü.Emeginize saglık.
Yeniden hoş geldiniz Ömer hocam, özlemiştik sohbetlerinizi. 👏👏👏👏
Ömer Hocayı görünce izlemeden bastım like’ı.
Ömer Hocam gerçekten muhteşem bir insansınız. 🤗🙏
Ben bunu dinlerken 7 yaşındaki kızım geldi, başlığı okudu ve şöyle dedi: çocukluk mu? Bana sorsana, bu koskoca adam ne bilsin çocukluğu 😄
Ömer Hocam sizi çok özlemiştik. Müthiş oldu gerçekten.
Teşekkürler.
o kadar mutluyum ki anlatamam. bu seri benim için çok önemliydi lütfen devam edin
Çok keyifliydi. Sizi dinlemeyi özlemişim hocam.
Hocam hoş geldiniz özlettiniz kendinizi
Videonun bildirmini görünce o kadar mutlu oldum ki anlatamam :) Ömer hoca çok özlenmişti ilaç gibi geldi
Sonsuza kadar dinleyebilirim Ömer hocayı.
Bir gün de depresyon konusunu ele alsanız ❤
Çok güzel bir konuyla dönmüş olmanız.. Özlemişiz
Hocam çocuklara yaklaşımınıza tek kelimeyle bayıldım.
Felsefe bölümlerinde arayı çok uzatmayın yahu, harika bölümdü.
Ah tam bir bayram havası herkesin de dediği gibi. Nasıl bir sevindim anlatamam. Hosgeldiniz Ömer hocam!
Ömer hocayla yapılan her sohbet kısa... tam başlıyoruz bitiyor... bu ne yaman bir kastrasyon böyle:(
Çok güzel ve ufuk açıcı bir bölüm olmuş. Ömer Hocayı tekrar görmek çok güzel.
Harika bir programdi cok tesekkurler.
Cennetten haber gelmiş gibi sevindik
Dinlerken çocukluğum film şeridi gibi gözümün önünden geçti. :)
'Köpeğin eline anahtar verdim; açamadı kapıyı.'
İlker Hoca'mın rahatsız edici pesimist yaklaşımına rağmen çok güzel sohbetti, çok teşekkürler Ömer Hocam sabrınız için :D
ben daha 4-5 yaşlarında beni dinlemedikleri için diğer insanları salak zannediyordum. daha da ileri gidip onların bir bot olduğunu düşündüm. o zamanlar böyle izah etmiyordum tahmin edersiniz ki. bilgisayarın disket yerini disket nedir bilmediğim için resim çizip, sokuşturdum; bilgisayarda oyun olarak oynarım diye. fakat sonrasında bilgisayarın benim çizimimin bir insan olduğunu anlamayacağını, ona nasıl hareket etmesini anlatamayacağım için anlasa anlasa onu resim anlar o da belki diye çıkarmıştım. bugün bile hâlâ babam bunu anlatır iken salak gibi içine kağıt doldurmuştunuz diyor. okula gittiğimde bu inancım kırıldı ve ortalama bir insan olduğum kaanatine vardım. bugün şuna inanıyorum ki insan büyüdükçe salaklaşıp daha bilgili bir hale geliyor. bunu kendim için değil genelleme yapıyorum aksini düşünen insanlar çocukluklarını anımsayamıyorlar zannımca. felsefeci gibi kabul görülen mutlak doğrularımızı eleştirdikleri için onları hakir görmek cahillik. adem in bir meyve yiyerek cennetten atılmasına insanlığın bu hikaye oturtulması inanan insanların yaş ortalaması 4-5 değil.
Mutluluktan ağayacağım 💛
Özelsin.ilker hoca ben özel onda özel özelsin.cok duygusal gördüm kendimi 😀