Yavuz Bingöl - İnsan Olmaya Geldim

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 22. 03. 2024
  • Bağlamasıyla "İnsan Olmaya Geldim" eserini canlı söyleyen Yavuz Bingöl, unutulmaz bir canlı performansa imza attı.
    Sevilen sanatçı Yavuz Bingöl'ün en özel canlı performans videolarını, resmi CZcams kanalından siz değerli müzikseverlerle buluşturuyoruz.
    Birbirinden özel eserleri duygu yüklü yorumuyla seslendiren usta sanatçı Yavuz Bingöl, dinleyenlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunuyor.
    İNSAN OLMAYA GELDİM ŞARKI SÖZLERİ:
    Söz: Nimri Dede - Müzik: Arif Sağ
    İkilik Kinini İçimden Atıp
    Özde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Taht Kuralı Ariflerin Gönlüne
    Sözde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Serimi Meydana Koymaya Geldim
    Meğerse Aşk İmiş Canın Mayası
    Ona Mihrabımış Kaşın Arası
    Hakkın İşlediği Kudret Boyası
    Yüzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Bütün Mürşidlerin Tarif Ettiği
    Sadıkların Menziline Yettiği
    Enbiyanın Evliyanın Gittiği
    İzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Ben De Bir Zamanlar Baktım Bakıldım
    Nice Yıllar Bir Kemende Takıldım
    O Aşkı Mecazla Yandım Yakıldım
    Közde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Süregeldim Aşk Meyini İçerek
    Her Bir Akı Karasından Seçerek
    Varlık Dağlarını Delip Geçerek
    Düzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    Gör Ki Nimri Dede Şimdi Neyleyi
    Gerçek Aşkı Her Gönüle Söyleyi
    Her Türlü Sefaya Veda Eyleyi
    Sazda Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
    #yavuzbingöl #türkü #müzik
    Sosyal Medya Hesapları :
    Instagram : / yavuzbingolofficial
    Facebook : / yavuzbingolresmi
    Websitesi : yavuzbingol.com.tr/
  • Hudba

Komentáře • 5

  • @kezbanofluoglu520
    @kezbanofluoglu520 Před 3 měsíci

    Çok sevdiğim sanatçıdan bir tanesi yüreğine sağlık

  • @azimlikitapcsuleymankirve9863
    @azimlikitapcsuleymankirve9863 Před 3 měsíci +5

    elindeki sazın teline, o tel'e mızrap vuran eline kurban olayım yavuz hocam. ayağının önünde hürmetle eğileyim. sizi çok seviyorum kıymetli üstadım. diyarbakır'dan görme engelli kardeşiniz azimli kitapçı süleyman acar

  • @user-vx7wn4wc2h
    @user-vx7wn4wc2h Před 3 měsíci +1

    Okul Bahçesi
    Yağmurlu bir Kasım günü,
    Cebimde ıslanmış bir mektup,
    Zar zor toparlamışım kendimi,
    Sol yanım alev, alev,
    Seni bekliyorum okul bahçesinde,
    İçimde deli bir cesaretle,
    Hayatım boyunca unutamayacağım
    O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor,
    Merdivenlerde bir koşuşturmaca,
    Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun bahçesine,
    Bilinmez bir korku kaplıyor içimi,
    Ve sedyede görüyorum seni rengin soluk bembeyaz, bir melek gibi,
    Koşuyorum hiç durmak sızın boş sokaklarda yağmura karışan göz yaşlarımla, mezarlıkta alıyorum
    soluğu Annemin başucunda,
    Bir yandan dua ediyorum, bir yandan kendime, kaderime kızı yorum, ben sevdiğim için mi ölüyor
    insanlar önce Annem şimdi sen,
    Sevmem bir daha kimseyi,
    Mezarlıkta biraz ağladıktan sonra eve gidiyorum, dua ediyorum sabaha dek,
    Ve ertesi sabah okulda alıyorum acı haberi küçük kalbin hayata dayanamayıp durmuş kalp krizi
    geçirmiş sin ve melek olmuşsun.
    Şimdi yıllar geçti hala aynı mahalledeyim, evlendim çocuklarım oldu, hatta kızım bizim okulda okuyor
    o bahçede geziyor, seni son gördüğüm yerde, Annemi her ziyaretimde, senin yanında uğruyorum, her
    seferinde iki gülle gidiyorum mezara, biri sana biri Anneme iki beyaz gül, hayatıma giren iki meleğe.
    Birde o mektup var senden kalan,
    Sana vermek için beklediğim o ıslak mektup hala saklıyorum onu,
    Merak ediyorsundur ne yazıyor diye,
    Şöyle başlıyor;
    Bunları yazı yorum çünkü seninle konuşacak cesaretim yok, sana saçma gelebilir ama öyle işte,
    Annemi kaybettikten sonra fazla çevrem olmadı yalnız gezdim hep, sessiz yalnız bir çocuk oldum , bu
    yüzden okulda deli diyende oldu bir sürü şey zırvalayanda oldu, ama sen, sen başkaydın benim için,
    Annemin gülüşleri vardı sende, belki bu yüzden farklıydın, seni her gördüğümde boğazım
    düğümleniyor konuşamıyordum bu yüzden bu mektubu yazma kararı aldım bilmiyorum cesaret bulup
    da vere bilir miyim sana, ha birde ricam var senden tek sen okursan sevinirim, sana olan hislerime
    karşılık vermesen bile aşkıma saygı duymanı isterim...
    Sen hatırlar mısın bilmiyorum ama, benim hiç unutamadığım bir gün var. Hani okul gezisine çıkmıştık
    ya, sıcak bir haziran günüydü, okulların kapanmasına sayılı günler kala, hayatımda ilk defa uzun bir
    yolculuğa çıkacaktım çok korkuyordum. Cam kenarında oturuyordum, korkularım epilepsi nöbetlerimi
    tetiklemişti, kriz geçiriyordum ve sen yaklaştın o an, gözlerinden süzülen bir iki damla yaşa inat, güçlü
    gözüküyordun. Elini saçlarıma atıp kulağıma fısıldadın " ölmek için çok küçüksün lütfen yaşa" dedin .
    Boynuma , yüzüme kolonya sürüyordun. Öğretmenler dahi panik olmuşken, sen o minicik kalbinle,
    minnacık ellerimle bana şifa olmuştun. O gün aşık olmuştum sana, evet sana aşığım...... Yazıyordu o
    mektupta, bak ben hâlâ yaşıyorum, bak hâlâ ölmedim. O gün, o minik ellerini tutup sana şifa
    olamadım, " ölmek için çok küçüksün" diyemedim. Sanki sen doğa üstü güçlere sahiptin, sanki orada
    bütün gücünü bana verip beni hayata döndürdün, sanki bu yüzden, benim yüzümden yorgun
    düştün... Sen, sen öldün. Maalesef ben hâlâ yaşıyorum...
    (Sana Adanmış Şiirler - Cem BOSTAN ).