Makam-ı Kırklar ( Miraçlama ) Cihan cengiz

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 9. 08. 2017
  • Geldi çağırdı Cebrail
    Hak Muhammed Mustafa’ya
    Hak seni Mirac’a okur
    Dâvete Kadir Hüdaya.
    Evvel emânet budur ki
    Piri, rehberi tutasın
    Kadim erkâna yatasın
    Tariki müstakiyme.
    Muhamed sükuta vardı
    Vardı Hakk’ı zikreyledi
    Şimdi senden el tutayım
    Hak buyurdu vedduha.
    Muhammedin belin bağladı
    Anda ahir Cebrail
    İki gönül bir oluben
    Hep yürüdüler dergâha.
    Vardı dergâh kapısına
    Gördü orda bir arslan yatar
    Arslan anda hamle kıldı
    Korktu Muhammed Mustafa.
    Buyurdu Sırr-ı Kâinat
    Korkma Yâ Habibim dedi
    Hatemi ağzına ver ki
    Arslan ister bir nişane.
    Hatemi ağzına verdi
    Arslan orda oldu sakin
    Muhammed’e yol veruben
    Arslan gitti nihaneye.
    Vardı Hakk’ı tavaf etti
    Evvela bunu söyledi
    Ne heybetli şirin varmış
    Hayli cevreyledi bize.
    Gördü bir biçare derviş
    Hemen yutmak diledi
    Ali yanımda olaydı
    Dayanırdım ol Şahıma.
    Gel benim sırr-ı devletlim
    Sana tabiyim ey habibim
    Eğiliben secde kıldı
    Eşiği kıblegâhına.
    Kudretten üç hon geldi
    Sütü elma baldan aldı
    Muhammed destini sundu
    Nuş Etti Azametullaha.
    Doksan bin kelam danıştı
    İki cihan dostu dostuna
    Tevhidi armağan verdi
    Yeryüzündeki insana.
    Muhammed ayağa kalktı
    Hep ümmetini diledi
    Ümmetine rahmet olsun
    Anda dedi kibriya.
    Eğiliben secde kıldı
    Hoşkal sultanım dedi
    Kalkıp evine giderken
    Yol uğrattı kırklara.
    Vardı kırklar makamına
    Oturuben oldu sakin
    Cümleside secde kıldı
    Hazreti Emrullaha.
    Muhammed sürdü yüzünü
    Hakka teslim etti özünü
    Cebrail getirdi üzümü
    Hasan Hüseyin ol Şaha.
    Canım size kimler derler
    Şahım bize Kırklar derler
    Cümleden ulu yolumuz
    Eldedir külli varımız.
    Madem size Kırklar derler
    Niçin noksandır biriniz
    Selman şeydullaha gitti
    Ondandır eksik birimiz.
    Cümleden ulu yolumuz
    Eldedir külli varımız
    Birimize neşter vursan
    Bir yere akar kanımız.
    Selman şeydullahtan geldi
    Hü deyip içeri girdi
    Bir üzüm tanesini koydu
    Selmanın keşkullahına.
    Kudretten bir el geldi
    Ezdi bir engür eyledi
    Hatemi parmakta gördü
    Uğradı bir müşkül hale.
    Ol şerbetten biri içti
    Cümlesi de oldu hayran
    Mümin müslüm üryan büryan
    Hep girdiler semaha.
    Cümlesi de el çırpıben
    Dediler ki Allah Allah
    Muhammed bile girdi
    Kırklar ile semaha.
    Muhammed’im coşa geldi
    Tacı başından düştü
    Kemeri kırk pare oldu
    Hepsi Sardı Kırklara.
    Muhabbetler galip oldu
    Yol erkân yerini aldı
    Muhammed’e yol göründü
    Hatırları oldu sefa.
    Muhammed evine gitti
    Ali Hakkı tavaf etti
    Hatemi önüne koydu
    Dedi saddaksın Yâ Ali!
    Evveli sen ahiri sen
    Zahiri sen bâtını sen
    Cümle sırlar sana ayan
    Dedi Şah-ı Evliya
    Şah Hatayi ’m vakıf oldum
    Ben bu sırrın ötesine
    Hakkı inandıramadım
    Özü çürük ervaha.

Komentáře •