Kurumlar ve Sansür Kıskacını Kırmak

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 11. 09. 2024
  • Burak Delier, Osman Erden
    Moderatör: Ezgi Bakçay
    Sansür Konuşmaları
    Nereden veya neden geldiği her zaman net olmayan sansür uygulamalarının sanatçılarda ve sanat alanının aktörlerinde yarattığı otosansür derinden, sessizce çalışıyor. Bu görünmez mekanizmaların sonucu ortaya çıkan otosansürü belgelemek ve ölçmek nerede ise imkansız. Böyle olunca da karşısında duruş alınamamakta. Tek çare, otosansür ve sansür üzerinde konuşmak, sansür yöntemlerini deşifre etmek, hak arayış yöntemlerini paylaşmak ve böylelikle dirençliliği artırarak sanatsal ifadenin yer alabileceği alanları mümkün mertebede açık ve yaygın tutmaya çalışmak.
    Kıraathane’de Ocak ayı boyunca, Asu Aksoy ve Ekmel Ertan'ın koordinatörlüğünde, Susma24 ile ortaklaşa yapılacak “Sanat Alanında Sansür/Otosansür Sarmalını Konuşuyoruz” başlıklı üç etkinlik, dijital ve sosyal medya platformlarında içerik yönetimi düzenlemelerinin sansüre varan boyutları, kültür ve sanat kurumlarının işleyişini ve son dönemde daha sık tartışmaya açılan sansür vakalarının kamusallaştırılmasında basının rolünü tartışmaya açacak.
    Serinin “Kurumlar ve Sansür Kıskacını Kırmak” adlı ikinci etkinliğinde Ezgi Bakçay ve Burak Delier, Osman Erden moderatörlüğünde, son dönemde yerel örneklerini sıkça konuşmak zorunda kaldığımız kurumsal sansür uygulamalarını değerlendirecek.
    Burak Delier: Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde (Yüksek Lisans ve Sanatta Yeterlik) eğitim gördü. Delier'in sanat ve siyaset ilişkisini tartıştığı yazıları Koç Üniversitesi Yayınları'ndan Sanat Dünyasının Senaryoları (2016) başlığıyla yayımlandı.
    Birçok formatta ürünler ortaya koyan sanatçı, Tarihin Küçük Odası (Karşı Sanat, 2022), Hür Budalalar ve Kurnazlar Cemiyeti (Pilot, İstanbul, 2016), Sen Rolünü Oyna, Senaryo Arkadan gelir (Pilot, İstanbul, 2013), Freedom Has No Script (Iniva, Londra, 2014), Koleksiyonerin Dileği (Pilot, İstanbul, 2012) gibi kişisel sergilerin yanında Bardergi: Kendini Bar Zanneden Dergi (Eylem Akçay, Emre Tansu Keten ve Taylan Kesanbilici ile, 2018) gibi kolektif projeler de gerçekleştirmektedir. Katıldığı grup sergiler arasında; İstanbul. Tutku, Neşe, Öfke, MAXXI Müzesi, Roma (2015), Uluslararası Sanatçı Filmleri (İstanbul Modern, İstanbul, 2015 ve Whitechapel Galeri, Londra, 2014), Unrest of Form, Viyana (2013), 2010 ve 2008 Taipei Bienalleri, Fikirler Suça Dönüşünce, Depo, İstanbul (2010), 10. İstanbul Bienali (2007), Gerçekçi ol, imkansızı talep et! (2007) sayılabilir.
    Kolektif ve bireysel çalışmalarında kapitalizm ve güncel sanat pratikleri arasındaki ilişkiyi görünür kılmakla ilgilenen Delier, gerilla taktikleri ve gündelik yaşamdan ödünç aldığı stratejilerle absürd kesişmeler yaratarak hayatı bir araştırma nesnesi haline getirir. Kendini ve sanatı sorunsallaştıran bir yaklaşımla araştırmalarını sürdüren sanatçı, halihazırdaki üretim ve güç ilişkilerinin ötesinde, hayatı daraltan baskın yaşama kültürünün karşısına konabilecek nefes alma alanları yaratmaya çalışıyor.
    Osman Erden: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Batı Sanatı ve Çağdaş Sanat programında "Nasyonal Sosyalizmin Alman Sanatına Yansıması" başlıklı yüksek lisans tezini tamamlamasının ardından, "Türkiye'de Güncel Sanat Alanını Şekillendiren Unsurlar" başlıklı teziyle doktor ünvanını kazandı. Erden halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nde doktor öğretim üyesi olarak görevini sürdürüyor. UNESCO'ya bağlı Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) Türkiye Şubesi’nin 2008-2011 yılları arasında yönetim kurulu üyeliği, 2011-2014 yılları arasında başkanlık görevlerini yerine getiren Erden’in 2016’da Modern Sanatın Kısa Tarihi adlı kitabı yayınlandı. Erden halen “Erken Modern Dönem Sanatı” ve “Almanya’da Nazi İktidarının Kültür Politikaları” başlıklı kitaplar üzerine çalışmalarını sürdürüyor.
    Ezgi Bakçay: İstanbul doğumlu sanat ve kültür kuramcısı, sosyolog. Lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, Sinema Televizyon Bölümü’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden doktorasını aldı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmakta, Görsel Kültür ve Sanat Kuramları dersleri vermektedir. Karşı Sanat Çalışmaları’nın küratörlüğünü üstlenen Ezgi Bakçay çeşitli kültür ve sanat kurumlarında seminerler, atölye çalışmaları ve sergiler düzenlemektedir. Kamusal alan, imge, bellek, kültür, estetik, siyaset konularında üretimlerini sürdürmektedir.

Komentáře • 2

  • @adapancar2320
    @adapancar2320 Před 6 měsíci

    soldaki bey bu kanalda ilk defa gerçek manada özeleştirel bir tavır koymuş ortaya. Nicel olarak inanılmaz yüksek bir miktarda sanat üretiliyor. Nitelik olarak ise belirli başlı konu başlıkları (ezilen gruplar, feminizm, ekoloji) dışında yapılan bir sanatı kimse hiçbir yerde sergilemek istemiyor. Ve sanatın ontolojik, kendindeki niteliği artık bir önem taşımıyor, bu bağlamda bir kriter kalmadığı için eleştiri de kalmamış durumda. Hınç dolu erkekler ve beyni yıkanmış political correct’ler arasında bir gerginlik var küresel sanat alanında, burada da bir silüetini görüyoruz bu gerginliğin. Tüm konuşmalarınızın böyle hararetli geçmesi dileğiyle…