Osman Ünlü hoca videonun 9. dakikadan sonraki kısımının bir yerinde, İmam Gazali hazretlerinin El-mükızü mined-dalâl kitabının son kısmını İmam-ı Rabbani hazretleri mektuplarında bu kitabın sonunu "aniddalâl " şeklinde yazdığını, ona edepsizilk olmasın diye Hüseyin Hilmi Işık rahmetullahi aleyh' de Tam ilmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabınada bu şekilde yazdığını belirtiyor. Burada şimdi bir soru sormak gerekiyor. Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabının 1994 yılı baskısı 3. Kısım 37. Maddesinde "Bir Tesavvuf Mutehasısının Mektubu" başlığı altında Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bir mektubu vardır. Bu mektubun orjinalinde, "Mürşid-i Kâmil" olarak yazılan kelime ilmihâlin 1994 yılından önceki baskılarında aynen yazarken, 1994 yılından itibaren "Velî" olarak değiştirilmiştir. Mürşid-i kamil, ilimde ictihad derecesinde, tasavvufta nihayete varmış kişidir. Velî ise, ictihad derecesinde ve tasavvufta nihayete varmamış kişi de olabilir. Her mürşid-i kâmil aynı zamanda velî dir. Fakat her velî, mürşid-i kâmil değildir. O nedenle, ictihad derecesinde olmayan ve tasavvufta yolu tamamlamamış velî, mürşid-i kâmil yerini tutamaz. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin ilgili mektubundaki ibareyi değiştirmek, ona karşı edepsizlik olmaz mı?
@@EhliKuran87 Bir evliyaya'nın yazdığına hürmet edilirken, diğer evliyanın yazdığını değiştirmek neyin edebi oluyor! Mürşid-i kamil ifadesini değiştiren edepsiz kim? diye dolaylı olarak onu sormuştum yazıda Mektubun aslını okumadığınız veya bu konuda bilgi sahibi olmadığınız anlaşılıyor.
Allahü teâlâ bu hizmetleri kıyamete kadar daim EYLESİN
Allahü teâlâ razı olsun hocam
Allah Teâlâ razı olsun
Osman Ünlü hoca videonun 9. dakikadan sonraki kısımının bir yerinde, İmam Gazali hazretlerinin El-mükızü mined-dalâl kitabının son kısmını İmam-ı Rabbani hazretleri mektuplarında bu kitabın sonunu "aniddalâl " şeklinde yazdığını, ona edepsizilk olmasın diye Hüseyin Hilmi Işık rahmetullahi aleyh' de Tam ilmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabınada bu şekilde yazdığını belirtiyor.
Burada şimdi bir soru sormak gerekiyor.
Tam İlmihâl Se'âdet-i Ebediyye kitabının 1994 yılı baskısı 3. Kısım 37. Maddesinde "Bir Tesavvuf Mutehasısının Mektubu" başlığı altında Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin bir mektubu vardır.
Bu mektubun orjinalinde, "Mürşid-i Kâmil" olarak yazılan kelime ilmihâlin 1994 yılından önceki baskılarında aynen yazarken, 1994 yılından
itibaren "Velî" olarak değiştirilmiştir.
Mürşid-i kamil, ilimde ictihad derecesinde, tasavvufta nihayete varmış kişidir. Velî ise, ictihad derecesinde ve tasavvufta nihayete varmamış kişi de olabilir.
Her mürşid-i kâmil aynı zamanda velî dir. Fakat her velî, mürşid-i kâmil değildir. O nedenle, ictihad derecesinde olmayan ve tasavvufta yolu tamamlamamış velî, mürşid-i kâmil yerini tutamaz.
Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerinin ilgili mektubundaki ibareyi değiştirmek, ona karşı edepsizlik olmaz mı?
Saçmalamışsiniz
@@EhliKuran87
Bir evliyaya'nın yazdığına hürmet edilirken, diğer evliyanın yazdığını değiştirmek neyin edebi oluyor! Mürşid-i kamil ifadesini değiştiren edepsiz kim? diye dolaylı olarak onu sormuştum yazıda
Mektubun aslını okumadığınız veya bu konuda bilgi sahibi olmadığınız anlaşılıyor.