Akıncı Üssü'ndeki Siviller: Soru Cevap - 1

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 31. 08. 2019
  • Gazeteci Kamil Maman, 15 Temmuz akşamı Akıncı Üssü'nde oldukları ve daha sonra Akıncı Üssü civarında yakalandıkları iddia edilen sivillerle ilgili yaptığı programlar sonrasında izleyicilerden gelen soruları cevaplıyor.
    =====
    Yayınlarımıza destek olmak için:
    / videontr
    Kanalımıza abone olmak için:
    bit.ly/VideonTR
    Sosyal medya hesaplarımız:
    / videontr
    / videontr
    Amazon UK: amzn.to/2HpDcIl
    Amazon US: amzn.to/2Cm8CLm
    Amazon üzerinden yapacağınız alışverişlerde bu linkleri kullanarak kanalımıza destek olabilirsiniz.

Komentáře • 87

  • @gunelhesenova5117
    @gunelhesenova5117 Před 3 lety +4

    Kamil M. In yorumları çok değerli, tekrar gazetecilik yapmasını istiyoruz

  • @huseyinc2144
    @huseyinc2144 Před 4 lety +9

    Güzel bir program olmuş. Eldeki verilere göre konusmalarınız mantıklı.

  • @coolblumen9450
    @coolblumen9450 Před 4 lety +2

    Emeğinize sağlık. Devamını bekliyoruz.

  • @enesarar
    @enesarar Před 4 lety +3

    akilli insanin hali baska, aferin Kamil bey'e

  • @enginkutlu3096
    @enginkutlu3096 Před 4 lety +1

    Bakış açılarınızı takdir ediyorum. Teşekkürler

  • @jacobjoseph423
    @jacobjoseph423 Před 4 lety +3

    Allah razı olsun sizden de Kamil beyden de

  • @veinsanaldand9642
    @veinsanaldand9642 Před 4 lety +3

    Helâl olsun guzel programlar olmus Kamil bey ve siz cok onemli noktaya değiniyorsunuz

  • @epsonecotankseries1771
    @epsonecotankseries1771 Před 3 lety +1

    Thank You. Very Good.

  • @yusufatmaca223
    @yusufatmaca223 Před 4 lety +2

    AdilÖksüz le ilgili abdullah erkan'ın youtube'da ki videolarını izlemenizi tavsiye ederim. Kamera kayıtlarındaki tarih saatleri dikkatle incelemiş, aranmadığı sorgulanmadığı yargılanmadığını ortaya koymuş! Bu çalışma bence profesyonelce ve gazeteci bir ekiple yapılmalı.

  • @mikeehrmantraut3578
    @mikeehrmantraut3578 Před 4 lety +3

    23:30uncu dkkadaki kamil mamam yorumu muhteşem... yok şu küpe takıyor bunun şöyle parası var olmuştu... şekilcilik içselliği ezmiş durumdaydı...

  • @ekvatorayakn4581
    @ekvatorayakn4581 Před 4 lety +2

    Giriş müziği güzel olmuş

  • @sinansaltuk3147
    @sinansaltuk3147 Před 4 lety +1

    Zamam zaman beğenmediğim yorumlarınızda olsa beğenerek izliyorum. Patrion da anonim ödeme yapılabiliniyor mu?

  • @alanmccoye7913
    @alanmccoye7913 Před 4 lety +4

    Bence yaptiginiz bu program "kafa " karistiriyor, Puzzle in bir kac parcasiyla problem cozmeye benziyor... Evet savunmalarda yanlis yol izleniyor olabilir ama o adamlari oraya goturen nedeni bilmeden sirf yorumlarla bir yere varilmaz.

  • @burakmete
    @burakmete Před 4 lety +3

    adil öksüz serbest bırakılması konusunu niye böyle saçma geçiştiriyor. sanki şanslıydı bırakıldı gibi konuşuyor.

  • @spookywalking5287
    @spookywalking5287 Před 4 lety +1

    Yani bu tur Abi kliki insalar neden hala korunyor

  • @bermuradmurad4460
    @bermuradmurad4460 Před 4 lety +2

    ben buraya yorum yapmıştım ama uçmuş

  • @enginacik3754
    @enginacik3754 Před 4 lety +2

    Kâmil maman seni bi türlü çözemedim

  • @burakmete
    @burakmete Před 4 lety +4

    kamil maman biraz sakin konuşşa. birini dövecek gibi konuşuyor hep

    • @burakmete
      @burakmete Před 4 lety +1

      çok da boş konuşuyor

  • @dgtbrc7678
    @dgtbrc7678 Před 4 lety +1

    Onu bunu bilmem de kafam allak bullak

  • @yusufatmaca223
    @yusufatmaca223 Před 4 lety +1

    Ergenekon yapılanması var demiş aydınlık
    vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/haberler/gladyo-nun-ergenekon-orgutlenmesini-1997-de-biz-acikladik-9433

  • @tevlisalih
    @tevlisalih Před 4 lety +12

    Namussuz insanlar masum bebekleri cezaevine attı

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety +1

      Salih Tevli namussuz hainler cezaevinde bebek doğurur.!!
      Bebeğin malzemesini nerden bulurlar anlamadım bir türlü. Haa pembe oda var sahi..!!

  • @KaRTaL-sy8og
    @KaRTaL-sy8og Před 4 lety +5

    Ahmet bey ve siz en büyük yardımı yapıyorsunuz cemaate, yanlış eksiklikleri anlatıyorsunuz yoksa cemaatin sezsiz kalarak suçu kabullenmiş gibi oluyor sükut ikrardan gelir oluyor.

  • @mehmetsahin4037
    @mehmetsahin4037 Před 4 lety +1

    Çarmanın yazısı, sizlerin hizmet lehine toparlayıcı ve objektif yorumlarınızı da karalayacakdır!

  • @spookywalking5287
    @spookywalking5287 Před 4 lety +1

    Hizmete kendin gibi asla olamasin olursan atilirsin. Ama bu abi kilklilar hla hizmete. Yazik.

  • @faruksonmez9498
    @faruksonmez9498 Před 4 lety +3

    Ya bi gidin halen daha inanıyorsunuz Allah ıslah etsin. Kaç insan sehit oldu biraz utanın

    • @user-iu8hg7ir2p
      @user-iu8hg7ir2p Před 3 dny

      İnandırıcı olsun diye kendi leri öldürdüler

  • @multikulti6173
    @multikulti6173 Před 4 lety +3

    Bi Dakka bi Dakka.!! Hocaefendiye gidip ``Darbe yapalim mi?`` diye sorulsa Hocaefendi ``Siz bilirsiniz`` falan demez, diyemez!!! Böyle bir konuda ``Siz bilirsiniz.`` diyemez. Demisse ona Hocaefendi denmez.

  • @dunyadewranayhan715
    @dunyadewranayhan715 Před 3 lety +1

    Kamil Bey pek hazırlıklı değil

  • @yusufatmaca223
    @yusufatmaca223 Před 4 lety +2

    2008de HanefiAvcı'nın
    2012de KemalettinÖzdemir'in
    Deşifre edip devlete bildirdiği 1i 17/25ten sonraki baskı sürecinden sonra bu kadar rahat hareket etmesi bence imkânsız gibi 1şey.

  • @yakuplarilkokulu6125
    @yakuplarilkokulu6125 Před 4 lety +3

    körler sağırlar birbirini ağırlar

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety

      Serpil ÇOBAN evet bacım haklısın. Bütün haşhaşiler
      Buraya toplanmış birbirinin
      Kıçını temizlemekle meşguller!!!

  • @ademozel1456
    @ademozel1456 Před 4 lety +4

    Degerli arkadaslarim, Ustadin soyledigi bir soz var mealen "her soyledigin dogru olmali, fakat her dogruyu her yerde soyleme" demistir. Ortam her dogruyu her herde soyleyememe durumu arzediyor. Sebebi ise, soylenecek dogrulardan Turkiye'deki yasayan kardeslerimizin daha fazla zarar gormesi icindir. Turkiye'de hukuk calismiyor, arastirmaya musait degil, sesimizi duyurabilecegimiz bir kanal bile yok. Cikip da neyi soyleyelim neyi ispatlayalim, meclis arastirma komisyonunu bile calistirmadilar. Adil Oksuz MIT'e calisan adam olmasaydi, simdi hucrede curuyor olacakti. Hizmet okulundaki hademeyi bile hapse atan devlet o seviyedeki bir adami yanlislikla mi birakti saniyorsunuz. Cumhurbaskani danismani niye gidip onunla konustu, onun soyledigi cevaba inandiniz mi? Evet Cemaat sutten cikmis kasik degil, hatalarimiz olmustur, yoneticelerden bir kismi hata yapmistir, bu demek degil ki Cemmat Darbe yapti. Hoca Efendi o kadar yilini insan yetistirmek icin vermis, darbe ile adinin anilmasini ve 40 yilda yaptiklarini bir gecede yikar mi saniyorsunuz. Ustadi bilen zaten hic bir darbeye bulasmaz. Onlara, Hoca Efendi darbeye katilin didi deseler bile onlarin hizmetin dusturlarini bilip o emre uymamalari gerekiyordu. Haca efendi darbenin yapilacagini onceden diyelim ki biliyordu, ne yapsaydi "aman ha darbe yapilacak" diye beyanat mi verecekti, o zaman yine Hoca Efendi icin "bir sivil nasil darbenin yapilacagini bilebilir" diye yine suclanacakti. Belki hukuk ortami olunca bildigi bazi seyleri aciklayacaktir. 17-25 Aralik olayina gelirsek, bu emri ben vermedim demesi gayet normal, sivil bir insan nasil devletin Savcisina, polisine opererasyon yapin diye emir verir ki? Zaten Hoca Efendi hic bir zaman sunu boyle yapin diye emir kipi ile konusmamistir. Hic dusunmuyormusunuz, askerine hakim olamayan komutan nasil genel Kurmay Baskani yapilir, Hakan Fidan nasil hala makamini korur. Herkesi bir gecede mi fislediler zannediyorsunuz. Darbe olmasaydi AKP hem Silahli Kuvvetlerde hem Yargida hem diger alanlarda bu kadar kiyim yapacak gucu olamazdi. Kisacasi minareyi calan, kilifini uydurdu.

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety +1

      Adem Ozel daha Hocaefendi diyor yaa, Len o Vatikan'ının 2. Gizli kardinali!!!deyyus kes yalanı!!!!

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety

      Adem Ozel benim adım bu haşhaşi. Sen adını verdiğine göre kaçaksın zombi!!

    • @ademozel1456
      @ademozel1456 Před 4 lety +2

      Çelik bilek Ben kimseden kacmiyorum. Allah’tan baska kimseden de korkmuyorum. Korksam adimi yazmazdim. Inandigim davam ugruna kellemi vermesini bilirim aynen 12 Eylul oncesi gibi. Adimi Kominist abilerine sorabilirsin Curuk Bilek.

  • @IT-dn1xh
    @IT-dn1xh Před 4 lety +1

    Hizmet acik sekilde zulum altindayken, hizmet icinde olmus veya oldugu tahmin edilen hatalari konusmak uygun degildir, zalimin degirmenine su tasimaktir. bunlar zulum ortadan kalktiktan sonra konusulmali.

  • @nihatsavmaz6677
    @nihatsavmaz6677 Před 4 lety +3

    Niye konuyu böyle uzatip duruyorsunuz. Gidin Fetullah hocaya sorun ne olmus diye. O persembe aksami peygamberimizden ne olup bittigini istisarede ögrenir size detayli sekilde aciklar. Muhahaha.

    • @YusufYusuf-nx4sw
      @YusufYusuf-nx4sw Před 4 lety

      Bos laflar vataniniza sahip cikin yoksa tasma takar gezdirirler

  • @mustafacansz5887
    @mustafacansz5887 Před 4 lety +3

    Kamil verdi mi bugün yeterli dozda haşhaşınızı sayın seyirciler

    • @aragorn._
      @aragorn._ Před 4 lety

      Mustafa Cansız
      1- Darbeyle Gülen Hareketini ilişkilendirecek tek bir hukuki delil yok. Hukuki delil gazete kupürü veya dedikodu değildir. Boş itham ve iftira hiç değil! Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin yaptığı uluslar arası savunmaları ve hukuki talepleri reddedildi, sundukları hukuki delil olarak kabul edilmedi. İddiasını doğrulayan maddi delil sunamadı. İsveç, Norveç, İsviçre, Yunanistan, Almanya, İngiltere, Amerika, Hollanda, Danimarka vb. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesi olan, güçler ayrılığı prensipleriyle yönetilen medeniyetlerin mahkemeleri ve idari makamları Türkiyenin iddialarını ve delil diye sunduğu belge ve olguları yeterli kabul etmedi. Hukuki bulmadı. czcams.com/video/i8KASL5Lw2Y/video.html (makalenin 2,58. Dakikasından sonraki bölümü)
      Tam tersi BM, Avrupa Parlementosu, AİHM vb. uluslararası hukuk mercileri Türkiye aleyhine kararlar alıyor ve hak ihlalleri yapıldığına karar veriyor. Uluslararası akreditasyonu olan birçok STK, kurum veya kuruluş hazırladıkları insan hakları ve özgürlüklere ilişkin raporlarda Türkiyedeki hak ihlalleri ve geriye giden özgürlükleri somut olaylarla delillendiriyor.
      Bu güne kadar 15 Temmuz olaylarının Fethullah Gülen’in talimatıyla yapıldığını gösteren bir tane hukuki delil görülmedi, okunmadı, duyulmadı. Mesela bir belge bir kayıt. Teyit edilen ve kabul edilmiş bir beyan var mı? Mahkemelerdeki tüm ifadeler okunmalı, savcıların iddianamelerinin tamamı incelenmelidir. Basında ve avukatların paylaştığı kadarıyla belgelerin tamamını bilen biri olarak diyorumki darbe girişimini hizmetin yaptığına, organize bir faaliyet içinde planlandığına dair hukuki delil yok. Adı geçen birkaç sivilden başka darbeyle cemaati ilişkilendirecek bir hukuki olgu yok. Bu kişilerin ilişkileri ve beyanları darbeyle ve askerlerle somut olarak bağı kurulamıyor.
      Cemaat soruşturmalarında kişileri suçlayan savcılar, basit bir yurt dışı gezisi veya umre faaliyetine katılanları, grup sorumlularını, para toplayanı, teşvik edeni ayrı ayrı bulup örgüt yöneticiliği, örgüt üyeliği, üye olmayan ancak yardım eden diye sınıflandırıp çeşit çeşit hapis cezaları kesiliyor. 3-5 sene önce yapılmış bir sohbete veya himmet toplantısına kim katılmış ne kadar yardım yapmış ne bağışlamış tespit ediyor. Ancak olabilecek en önemli soruşturma olan darbe girişimi ve Akıncı üssü mahkeme evraklarında aynı hassasiyet gösterilemiyor. Bazı kişiler mahkemeye bile çağırılmıyor. Tabi böyle davranılmasının bir sebebi olmalı!
      Akıncı üssündeki sivillerin oraya kim tarafından nasıl ve niçin geldiği veya getirildiği belirsiz. Şüpheli beyanlar ve çelişkiler var. Bu sivillerin hangi subay ve generalle görüşüp ne dediği belirsiz. Bu kadar belirsizlik ve tutarsızlıkla milyonlarca insan suçlanamaz. En önemli yer ve zamanlardaki giriş çıkış kayıtları yok. Kamera kayıtları yok. Bu deliller ve kayıtlarla ilgili asker ve sivillerin ifadesi bile alınmıyor, hala görevlerinin başında maaş almaya devam ediyorlar. Darbenin başı belli değil harekat planı yok. 15 Temmuz gecesi tüm haberlerde belirtilen ve Amerikadan gönderildiği iddia edilen faks mesajı var dediler, nerede bu faks mesajı? Faks mesajlarında iki telefon numarası kullanılır. Biri kaynak diğeri hedef. Eğer bu haber doğru olsaydı bu numaralar yayınlanırdı. Demek ki yalanmış, 15 Temmuzu planlayanlar uydurulmuş.
      Darbe gecesi genel kurmay başkanının “Seni F. Gülen’le görüştürelim, dediler.” beyanı, o anda yanında bulunanlar tarafından yalanlandı. Hulusi Akar da zaten net bir isim söylemedi. Yani yalan söyledi. Uydurdu. İftira attı. Normalde böyle bir teklif olsa, o telefona şerefli bir Türk Subayı gibi çıkmalı ve telefonun diğer ucundaki kim olursa olsun ona haddini bildirmeli, gerekli uyarıları yapmalı ve bu yanlıştan dönmeye zorlamalıydı. Bu görüşme hiçbir işe yaramasa bile konuşma kaydı delil olurdu. Normal bir kurmay zekası bu kadarını düşünebilir. Ama görünen o ki darbeyi planlayan kendisi ne yazık ki!
      Pensilvanyada resimleri çıkan adil öksüz ün mit ajanı olduğu ana muhalefet lideri tarafından TBMM de grup toplantısında dile getirildi. Bence bunu doğrulayan ve teyit eden en önemli davranış, adil öksüzün önce gözaltına alınıp iki gün sonra da serbest bırakılması ve bir daha da bulunamamasıdır. Bir başka somut ve kesin delil de 4700 den fazla hakim savcı görevinden sorgusuz sualsiz atılabildiği bir ortamda adil öksüzü serbest bırakan hakim ve savcıların görevinde olmasıdır. Bu korumasının başka bir açıklaması olamaz.
      Allahın verdiği aklı mantığı asgari bir şekilde kullanarak, hayatın doğal akışına uygun düşünürsek; 15 Temmuzdan birgün sonra Fethullah Gülen tüm dünya medyasına çok açık net ifadelerle, darbeyle ilgisi olmadığını olamayacağını, kendi ömrünün darbecilerin sebep olduğu mağduriyetleriyle geçtiğini, darbeye katılanların suç işlediğini, eğer kendini cemaat mensubu olarak görüp bu motivasyonla darbeye katılan olduysa çok açık bir İHANET içinde olduklarını söyledi. Şimdi basit bir şekilde insani duygularımızla empati yapalım. Darbe emrini doğrudan veya dolaylı olarak F.Gülen’den alan bir general veya başka rütbeli bu beyanı duyunca nasıl bir tepki vermesi gerekir? Bu basit empatiyi vicdanı olan her insan yapınca şu cevabı verebilir. “Haayııııır! Yalan söylüyor, bana emri o verdi” Şu kişi bana, şurada, şu zamanda, şu şekilde, şu şu şu emir ve talimatları verdi. Ben de şu kişilere şurada şu zamanda şu şekilde aktardım. Demesi gerekmez mi? Onca işkence ve kötü muameleye rağmen teyid edilmiş hukuki nitelikte böyle bir beyan yok. Bilgi belge zaten yok. Kaldı ki uluslararası istihbarat örgütleri ilerleyen zaman dilimlerinde bu darbe girişiminin Gülen Hareketi ile ilgisi yok anlamına gelecek açıklamalar yaptı. Hatta İngiliz istihbaratı Alman Focus Dergisine tayyip erdoğanın darbeden önceden bilgisi olduğunu, bunu planladığını ve cemaat yaptı diye açıklama yapılması yönünde talimatlar verdiğini, ellerinde bunu doğrulayan ses kayıtları olduğunu sızdırdılar. Belli ki gerektiği yerde Türkiye aleyhine ve kendi çıkarlarına uygun olarak kullanıyorlar.

    • @aragorn._
      @aragorn._ Před 4 lety +1

      Mustafa Cansız
      2- Biraz mantıklı ve vicdanlı düşünürsek... Ordudaki kurmay subayların yüzde doksanı terörist diye atılıyor ama onları atayan genel kurmay başkanı bakan oluyor. Darbe girişimi enişteden öğreniliyor, ama mit müsteşarı hala görevinde kalabiliyor. Hatta genel kurmay başkanı ve mit müsteşarı yargıya ve meclis araştırma komisyonuna ifade vermeye bile gelmiyor. Mahkemelerde kimseyle yüzleşmiyor. Bu da bir anlam ifade etmez mi? Askeri okul öğrencilerini köprüye gönderene bir şey olmuyor ama çocuklar müebbet hapse mahkum ediliyor.
      Daha yüzlerce buna benzer soru ve karanlık nokta var. Soru soracak gazeteci ve savcı yok artık. 15 Temmuz ile ilgili kim sorgulayıcı bir soru sorduysa cezaevine gönderildi. Milyonlarca insan korkuyla susturuluyor, sindiriliyor.
      Son olarakta bu mit müsteşarının açıklaması gereken hayati bir soru var. Reza Zarrabın şimdilerde iran ajanı, amerikan ajanı, hain... vs. olduğu, önceleri çok yardımsever ve hayırsever bir işadamı olduğu söyleniyordu. 2013 de Reza Zarrabın hırsızlık ve yolsuzluk yaptığı, bakanlara ve çocuklarına rüşvet verdiği kara para akladığı gibi kanunsuz işler yaptığını yetkililere ileten mit mensupları işlerinden atıldı. Tutuklanıp hapse kondu. Ama mit müsteşarı hala görevde. 15 Temmuz olayındaki görevi ve ne yaptığı veya ne yapması gerekirken yapmadığı sorgulanmıyor. Belli ki 15 Temmuz bir istihbarat operasyonu. Ne yazık ki 17/25 Aralık soruşturmaları “Hükümete yargı darbesi” olarak gösterildi. Görevlerini yapan polisler hakimler savcılar hapse atıldı Reza Zarrab ve ekibi cari açığı kapatan kahraman işadamı sıfatıyla ödüllendirildi. Cemaata da “Paralel Yapı” lakabı ve iftirası atıldı. Sonra Zarrap, Amerikan mahkemelerinde Amerikan savcılarıyla işbirliği yaptı. İtirafçı oldu. Bir hayırsever işadamı veya kahraman olmadığını, uluslararası sahtekarlık şebekesinin bir üyesi olduğunu, bunu yaparkende Türkiye Cumhuriyetini yönetenin ve yöneten siyasi idarenin desteği ve talimatıyla yaptığını, elde ettiği paraları kimlerle nasıl nerede ne zaman ve ne kadar parlaştığını, bilgi, belge, kayıt ve şahitler eşliğinde günlerce anlattı. 2013 teki ses kayıtlarının gerçek olduğu ispatlanmış oldu. Mahkemede Türkiyenin parasını ödediği müdafi avukatlar da anlatılan tüm yolsuzlukları doğruladı, kabul etti. Suç sübuta erdi.
      Demek ki 17/25 Aralık olaylarında adı geçen tüm gazeteci, polis, savcı ve hakimler işini en iyi ve en doğru şekilde yapmış. Hatta siyasi iradeye rağmen yaptığı için asıl kahraman olan onlarmış. Muhalefet liderleri bu olayları hükümet aleyhine kullanıyor ama yapılan haksızlıklara göz yumarak iki yüzlü olduklarını ve hukuka inanmadıklarını ortaya koymuş oluyorlar. 15 Temmuz ile 17/25 Aralık olayları arasındaki organik ilişki ile ilgili ciltler dolusu bilgi ve olgular yazılacaktır. Eğer Reza Zarrab ajan ve hainse 2013’te onu tutuklayan hakim savcı ve emniyet mensupları neden hala hapiste? Yetmezmiş gibi eş ve çocukları da hapse kondu. Kim bilir ne kadar işkence ve kötü muameleye uğruyorlar. Ülkede vicdan sükut etmiş maalesef.
      Bunlara benzer binlerce çelişki, soru ve sorun var. Yazarken kendi ismimi ailemin geleceği ve güvenliği için gizli tutmak zorunda kalıyorum. Doğruları ifade etmek bedel ödemek demek. En az hasarla atlatma gayretindeyim. Cezaevlerinin durumunu gören herkes tedbirli davranmak zorunda kalıyor. Gerçeklerin aydınlatılması için basın ve ifade özgürlüğü gerekir. Masum insanlara “FETÖ” dendiği sürece doğrulara ulaşılamayacak. Bu söylem bir yalan ve iftiradır. Kim kullanıyorsa bilin ki insan hakkı ihlali yapmaktadır. Bir milyon yanlışı ister toplayın ister çarpın bir tane doğru etmeyecek. Gerçek suçlu bu kelimeyi üretenlerdir. Görünen o ki Türkiye hukuka dönecek durumda değil. Ülke büyük yalanlar ve iftiralarla yönetiliyor. Hukukun ve basın özgürlüğünün yok edilmesinin asıl sebebi bu gerçeklerin ortaya çıkma endişesi. “Türkiye de hırsızlar ve darbeciler birbirlerinin yarasını yalıyor.” Olan millete ve gelecek nesillere oluyor. Belliki daha çekilecek çileler var. Türkiye yapılan haksızlıklarla yüzleşmeden hukuk devleti olamaz. Hukuk gelmeden huzur ve mutluluk gelmez. Ekonomi veya diğer tüm alanlardaki iyileşme hukuki iyileşmenin bir sonucu olabilecektir. Dünyadaki gelişmişlik ve mutluluk endeksi, ülkelerin demokrasi gelişimi ile doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Eleştirirken ahiretin varlığını unutamayız.
      Çünkü vicdanınız kadar insan olabilirsiniz. Saygılar.

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety

      Mustafa Cansız 👏👏👏👍👍👍

    • @dogucalsn9571
      @dogucalsn9571 Před 3 lety

      @@aragorn._ sana göre delil fettulahın çıkıp evet darbe benim bilgim dahilinde ve fetö üyesi askerler tarafından düzenlenmiştir deyip noter huzurunda imzalı parmak izli belge sunup pendilvanyadan yanında abileriniz olduğu bir açıklama yapmasıdır sadece.. Binlerce kişinin ifadeleri geçmişleri kullandıkları bayloc ankesör vb yollar suç üstü yakalsnmalar VS VS hiç ehemmiyeti yok... 🤭🤭🤭Memleketinizde anneler artık çocukları fetöyle korkutuyor haberiniz olsun...

    • @aragorn._
      @aragorn._ Před 3 lety

      @@dogucalsn9571 Söylediğin bu yalanlara inanmak istediğin için inanıyorsun hepsi bu. Hakka hukuka inanmadığın için zırvalayıp duruyorsun. Binlerce mahkeme evrakı inceledim, onbinlerce zabıt okudum Ben daha cemaat üyesi olupta darbe konulu baylok veya ankesörlü telefon içeriği görmedim. Ama senin gibiler için içeriğin bir önemi yok. Annelerin çocuklarını korkutmasının vebali günahı suçu sen ve senin gibilerin boynunda. İnşallah hem bu dünyada hem mahşerde yalan ve iftiralarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Biraz oku. İnsanlardan özür dile. Allah tan da af dile. Adam ol.

  • @yakuplarilkokulu6125
    @yakuplarilkokulu6125 Před 4 lety +2

    sanki ifadelerine bakınca , tüm kişilerin doğru söylediğine mi inanacağız , ulan başta hocanız yalan söylüyor ( adil madil tanımam !!)

    • @aragorn._
      @aragorn._ Před 4 lety

      Serpil ÇOBAN
      1- Darbeyle Gülen Hareketini ilişkilendirecek tek bir hukuki delil yok. Hukuki delil gazete kupürü veya dedikodu değildir. Boş itham ve iftira hiç değil! Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin yaptığı uluslar arası savunmaları ve hukuki talepleri reddedildi, sundukları hukuki delil olarak kabul edilmedi. İddiasını doğrulayan maddi delil sunamadı. İsveç, Norveç, İsviçre, Yunanistan, Almanya, İngiltere, Amerika, Hollanda, Danimarka vb. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesi olan, güçler ayrılığı prensipleriyle yönetilen medeniyetlerin mahkemeleri ve idari makamları Türkiyenin iddialarını ve delil diye sunduğu belge ve olguları yeterli kabul etmedi. Hukuki bulmadı. czcams.com/video/i8KASL5Lw2Y/video.html (makalenin 2,58. Dakikasından sonraki bölümü)
      Tam tersi BM, Avrupa Parlementosu, AİHM vb. uluslararası hukuk mercileri Türkiye aleyhine kararlar alıyor ve hak ihlalleri yapıldığına karar veriyor. Uluslararası akreditasyonu olan birçok STK, kurum veya kuruluş hazırladıkları insan hakları ve özgürlüklere ilişkin raporlarda Türkiyedeki hak ihlalleri ve geriye giden özgürlükleri somut olaylarla delillendiriyor.
      Bu güne kadar 15 Temmuz olaylarının Fethullah Gülen’in talimatıyla yapıldığını gösteren bir tane hukuki delil görülmedi, okunmadı, duyulmadı. Mesela bir belge bir kayıt. Teyit edilen ve kabul edilmiş bir beyan var mı? Mahkemelerdeki tüm ifadeler okunmalı, savcıların iddianamelerinin tamamı incelenmelidir. Basında ve avukatların paylaştığı kadarıyla belgelerin tamamını bilen biri olarak diyorumki darbe girişimini hizmetin yaptığına, organize bir faaliyet içinde planlandığına dair hukuki delil yok. Adı geçen birkaç sivilden başka darbeyle cemaati ilişkilendirecek bir hukuki olgu yok. Bu kişilerin ilişkileri ve beyanları darbeyle ve askerlerle somut olarak bağı kurulamıyor.
      Cemaat soruşturmalarında kişileri suçlayan savcılar, basit bir yurt dışı gezisi veya umre faaliyetine katılanları, grup sorumlularını, para toplayanı, teşvik edeni ayrı ayrı bulup örgüt yöneticiliği, örgüt üyeliği, üye olmayan ancak yardım eden diye sınıflandırıp çeşit çeşit hapis cezaları kesiliyor. 3-5 sene önce yapılmış bir sohbete veya himmet toplantısına kim katılmış ne kadar yardım yapmış ne bağışlamış tespit ediyor. Ancak olabilecek en önemli soruşturma olan darbe girişimi ve Akıncı üssü mahkeme evraklarında aynı hassasiyet gösterilemiyor. Bazı kişiler mahkemeye bile çağırılmıyor. Tabi böyle davranılmasının bir sebebi olmalı!
      Akıncı üssündeki sivillerin oraya kim tarafından nasıl ve niçin geldiği veya getirildiği belirsiz. Şüpheli beyanlar ve çelişkiler var. Bu sivillerin hangi subay ve generalle görüşüp ne dediği belirsiz. Bu kadar belirsizlik ve tutarsızlıkla milyonlarca insan suçlanamaz. En önemli yer ve zamanlardaki giriş çıkış kayıtları yok. Kamera kayıtları yok. Bu deliller ve kayıtlarla ilgili asker ve sivillerin ifadesi bile alınmıyor, hala görevlerinin başında maaş almaya devam ediyorlar. Darbenin başı belli değil harekat planı yok. 15 Temmuz gecesi tüm haberlerde belirtilen ve Amerikadan gönderildiği iddia edilen faks mesajı var dediler, nerede bu faks mesajı? Faks mesajlarında iki telefon numarası kullanılır. Biri kaynak diğeri hedef. Eğer bu haber doğru olsaydı bu numaralar yayınlanırdı. Demek ki yalanmış, 15 Temmuzu planlayanlar uydurulmuş.
      Darbe gecesi genel kurmay başkanının “Seni F. Gülen’le görüştürelim, dediler.” beyanı, o anda yanında bulunanlar tarafından yalanlandı. Hulusi Akar da zaten net bir isim söylemedi. Yani yalan söyledi. Uydurdu. İftira attı. Normalde böyle bir teklif olsa, o telefona şerefli bir Türk Subayı gibi çıkmalı ve telefonun diğer ucundaki kim olursa olsun ona haddini bildirmeli, gerekli uyarıları yapmalı ve bu yanlıştan dönmeye zorlamalıydı. Bu görüşme hiçbir işe yaramasa bile konuşma kaydı delil olurdu. Normal bir kurmay zekası bu kadarını düşünebilir. Ama görünen o ki darbeyi planlayan kendisi ne yazık ki!
      Pensilvanyada resimleri çıkan adil öksüz ün mit ajanı olduğu ana muhalefet lideri tarafından TBMM de grup toplantısında dile getirildi. Bence bunu doğrulayan ve teyit eden en önemli davranış, adil öksüzün önce gözaltına alınıp iki gün sonra da serbest bırakılması ve bir daha da bulunamamasıdır. Bir başka somut ve kesin delil de 4700 den fazla hakim savcı görevinden sorgusuz sualsiz atılabildiği bir ortamda adil öksüzü serbest bırakan hakim ve savcıların görevinde olmasıdır. Bu korumasının başka bir açıklaması olamaz.
      Allahın verdiği aklı mantığı asgari bir şekilde kullanarak, hayatın doğal akışına uygun düşünürsek; 15 Temmuzdan birgün sonra Fethullah Gülen tüm dünya medyasına çok açık net ifadelerle, darbeyle ilgisi olmadığını olamayacağını, kendi ömrünün darbecilerin sebep olduğu mağduriyetleriyle geçtiğini, darbeye katılanların suç işlediğini, eğer kendini cemaat mensubu olarak görüp bu motivasyonla darbeye katılan olduysa çok açık bir İHANET içinde olduklarını söyledi. Şimdi basit bir şekilde insani duygularımızla empati yapalım. Darbe emrini doğrudan veya dolaylı olarak F.Gülen’den alan bir general veya başka rütbeli bu beyanı duyunca nasıl bir tepki vermesi gerekir? Bu basit empatiyi vicdanı olan her insan yapınca şu cevabı verebilir. “Haayııııır! Yalan söylüyor, bana emri o verdi” Şu kişi bana, şurada, şu zamanda, şu şekilde, şu şu şu emir ve talimatları verdi. Ben de şu kişilere şurada şu zamanda şu şekilde aktardım. Demesi gerekmez mi? Onca işkence ve kötü muameleye rağmen teyid edilmiş hukuki nitelikte böyle bir beyan yok. Bilgi belge zaten yok. Kaldı ki uluslararası istihbarat örgütleri ilerleyen zaman dilimlerinde bu darbe girişiminin Gülen Hareketi ile ilgisi yok anlamına gelecek açıklamalar yaptı. Hatta İngiliz istihbaratı Alman Focus Dergisine tayyip erdoğanın darbeden önceden bilgisi olduğunu, bunu planladığını ve cemaat yaptı diye açıklama yapılması yönünde talimatlar verdiğini, ellerinde bunu doğrulayan ses kayıtları olduğunu sızdırdılar. Belli ki gerektiği yerde Türkiye aleyhine ve kendi çıkarlarına uygun olarak kullanıyorlar.

    • @aragorn._
      @aragorn._ Před 4 lety

      Serpil ÇOBAN
      2- Biraz mantıklı ve vicdanlı düşünürsek... Ordudaki kurmay subayların yüzde doksanı terörist diye atılıyor ama onları atayan genel kurmay başkanı bakan oluyor. Darbe girişimi enişteden öğreniliyor, ama mit müsteşarı hala görevinde kalabiliyor. Hatta genel kurmay başkanı ve mit müsteşarı yargıya ve meclis araştırma komisyonuna ifade vermeye bile gelmiyor. Mahkemelerde kimseyle yüzleşmiyor. Bu da bir anlam ifade etmez mi? Askeri okul öğrencilerini köprüye gönderene bir şey olmuyor ama çocuklar müebbet hapse mahkum ediliyor.
      Daha yüzlerce buna benzer soru ve karanlık nokta var. Soru soracak gazeteci ve savcı yok artık. 15 Temmuz ile ilgili kim sorgulayıcı bir soru sorduysa cezaevine gönderildi. Milyonlarca insan korkuyla susturuluyor, sindiriliyor.
      Son olarakta bu mit müsteşarının açıklaması gereken hayati bir soru var. Reza Zarrabın şimdilerde iran ajanı, amerikan ajanı, hain... vs. olduğu, önceleri çok yardımsever ve hayırsever bir işadamı olduğu söyleniyordu. 2013 de Reza Zarrabın hırsızlık ve yolsuzluk yaptığı, bakanlara ve çocuklarına rüşvet verdiği kara para akladığı gibi kanunsuz işler yaptığını yetkililere ileten mit mensupları işlerinden atıldı. Tutuklanıp hapse kondu. Ama mit müsteşarı hala görevde. 15 Temmuz olayındaki görevi ve ne yaptığı veya ne yapması gerekirken yapmadığı sorgulanmıyor. Belli ki 15 Temmuz bir istihbarat operasyonu. Ne yazık ki 17/25 Aralık soruşturmaları “Hükümete yargı darbesi” olarak gösterildi. Görevlerini yapan polisler hakimler savcılar hapse atıldı Reza Zarrab ve ekibi cari açığı kapatan kahraman işadamı sıfatıyla ödüllendirildi. Cemaata da “Paralel Yapı” lakabı ve iftirası atıldı. Sonra Zarrap, Amerikan mahkemelerinde Amerikan savcılarıyla işbirliği yaptı. İtirafçı oldu. Bir hayırsever işadamı veya kahraman olmadığını, uluslararası sahtekarlık şebekesinin bir üyesi olduğunu, bunu yaparkende Türkiye Cumhuriyetini yönetenin ve yöneten siyasi idarenin desteği ve talimatıyla yaptığını, elde ettiği paraları kimlerle nasıl nerede ne zaman ve ne kadar parlaştığını, bilgi, belge, kayıt ve şahitler eşliğinde günlerce anlattı. 2013 teki ses kayıtlarının gerçek olduğu ispatlanmış oldu. Mahkemede Türkiyenin parasını ödediği müdafi avukatlar da anlatılan tüm yolsuzlukları doğruladı, kabul etti. Suç sübuta erdi.
      Demek ki 17/25 Aralık olaylarında adı geçen tüm gazeteci, polis, savcı ve hakimler işini en iyi ve en doğru şekilde yapmış. Hatta siyasi iradeye rağmen yaptığı için asıl kahraman olan onlarmış. Muhalefet liderleri bu olayları hükümet aleyhine kullanıyor ama yapılan haksızlıklara göz yumarak iki yüzlü olduklarını ve hukuka inanmadıklarını ortaya koymuş oluyorlar. 15 Temmuz ile 17/25 Aralık olayları arasındaki organik ilişki ile ilgili ciltler dolusu bilgi ve olgular yazılacaktır. Eğer Reza Zarrab ajan ve hainse 2013’te onu tutuklayan hakim savcı ve emniyet mensupları neden hala hapiste? Yetmezmiş gibi eş ve çocukları da hapse kondu. Kim bilir ne kadar işkence ve kötü muameleye uğruyorlar. Ülkede vicdan sükut etmiş maalesef.
      Bunlara benzer binlerce çelişki, soru ve sorun var. Yazarken kendi ismimi ailemin geleceği ve güvenliği için gizli tutmak zorunda kalıyorum. Doğruları ifade etmek bedel ödemek demek. En az hasarla atlatma gayretindeyim. Cezaevlerinin durumunu gören herkes tedbirli davranmak zorunda kalıyor. Gerçeklerin aydınlatılması için basın ve ifade özgürlüğü gerekir. Masum insanlara “FETÖ” dendiği sürece doğrulara ulaşılamayacak. Bu söylem bir yalan ve iftiradır. Kim kullanıyorsa bilin ki insan hakkı ihlali yapmaktadır. Bir milyon yanlışı ister toplayın ister çarpın bir tane doğru etmeyecek. Gerçek suçlu bu kelimeyi üretenlerdir. Görünen o ki Türkiye hukuka dönecek durumda değil. Ülke büyük yalanlar ve iftiralarla yönetiliyor. Hukukun ve basın özgürlüğünün yok edilmesinin asıl sebebi bu gerçeklerin ortaya çıkma endişesi. “Türkiye de hırsızlar ve darbeciler birbirlerinin yarasını yalıyor.” Olan millete ve gelecek nesillere oluyor. Belliki daha çekilecek çileler var. Türkiye yapılan haksızlıklarla yüzleşmeden hukuk devleti olamaz. Hukuk gelmeden huzur ve mutluluk gelmez. Ekonomi veya diğer tüm alanlardaki iyileşme hukuki iyileşmenin bir sonucu olabilecektir. Dünyadaki gelişmişlik ve mutluluk endeksi, ülkelerin demokrasi gelişimi ile doğru orantılı olduğunu gösteriyor. Eleştirirken ahiretin varlığını unutamayız.
      Çünkü vicdanınız kadar insan olabilirsiniz. Saygılar.

    • @celikbilek2740
      @celikbilek2740 Před 4 lety +1

      Serpil ÇOBAN 👍👍👍👏👏👏

  • @rasiterkurt5214
    @rasiterkurt5214 Před 5 měsíci

    Bu kadar uzun ve hiç bir sonuca varmayan aptal bir program görmedim.insanların boşuna zamanını almayın