Beyaz Yaka Artık Hayal Kuramıyor I Hülya Mutlu
Vložit
- čas přidán 7. 07. 2024
- Yüzlerce Farfara’nın yeni bölümünde Hülya Mutlu ile "Beyaz Yaka Artık Hayal Kuramıyor" ve dahası üzerine konuşuyoruz.
FutureBright Group tarafından hazırlanan Yüzlerce Farfara’da pazarlama dünyasının gündemlerini, ülkenin çok konuşulan konularını, dedikodularını, trendlerini kendi bakış açımızla değerlendiriyoruz. İçerikleri sevdiyseniz beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın.
Konuğumuz;
Hülya Mutlu / hulyammutlu
Sunucularımız;
Akan Abdula / akanabdula
Melis Alphan / melisalphan
Zeynep Aksoy / itszeynepaksoy
Videonuzu izleyince aklıma Zygmunt Bauman’ın mutlulukla ilgili kısa bir röportajı aklıma geldi. Goethe’nin güzel bir sözünü referans veriyordu: “The worst nightmare is a long row of sunny days.” Çok isabetli tespitlerde bulunduğunuzu düşünüyorum. Emeğinize sağlık.
Sorun ya da depresyon olarak gördüğümüz şeyin büyük kısmı aslında "fakirlik". Sürekli ay sonunu düşünme, her hareketini hesaplı yapmak zorunda kalmak, bulunduğun evden bir kere çıkarsan bir daha başını sokacak ev bulamayacağını bilmek insanın iç ayarlarını bozuyor. Sürekli kendini kısıtlamak seni olmadığın birine dönüştürüyor. Hülya hanımın dost sofraları artık kurulamıyor maliyetten dolayı... Merak ediyorum meşhur hamburgercilerin "X TL farkla büyük boy" seçimlerinde satış miktarları düştü mü? Aynı ya da arttı mı?
Diğer programların aksine beğendiğim şey doğru sorularla zamanı iyi değerlendirdiniz. Sinerjiniz çok hoş. Bir sonraki sorunun tatmin edecek cevabını bilerek dinlemek ayrı güzel hissettiriyor. Teşekkürler.
Teşekkürler 🙏çok sayıda pencere açtınız bana …
Çok güzel bir sohbet olmuş. Yalnız hayal kuramamak Túrk insanın çocukluktan elinden alınmış bir yetenek.
Belirsizlik insanı en çok strese sokan durumdur. Günümüzde belirsizlik bir norm oldu. İş hayatı, özel hayatımız belirsizliklerle dolu. Artık stresi yaşamamak değil, stresimizi kontrol altında tutmak, duygusal olarak dayanıklı olmamız kazanmamamız gereken temel yetkinlik oldu. Bu konuda farkındalık sağlayan herkese selam olsun.
Hülya hanımın takipçisi olarak buradayım, herzaman ki gibi müthiş maaşallah. Beyfendinin objektif bakış açısına çok sevindim.
Merhaba, öncelikle Hülya Hanım ın takipçisi olarak bu programı izlerken sizleri de görmüş oldum. Programdan bilgim yoktu, gerçekten çalışan olarak durumlarımıza, düşüncelerimize ayna olmuşsunuz. Teşekkürler.
Lider ve persona ekip, tutku, birliktelik aşılama konuları hatta sadece ekip olma hali ülkemizde gerçekten zor ve doğru noktadan anlaşılır bir konu değil. Çünkü biz iş çerçevesinde kişisel tavrımızı bir yana koymaktan uzaklaşamadık. Kişisel tavır olarak kastım, bireysel negatif tepkilerimi. Çıkar çatışmalarımız. Dilerim çeşitlilik esasını, ekip ruhunu ve lider ortamında çalışmayı yaşarız.
Hep beslendigim sohbetler.Tesekkurler
Harika..
Teşekkürler..
"düşsüz" ne kadar ağır bir kelime
Önceden, ailelerin veya çevreden büyüklere gidip yol gösterenler vardı. Şimdi oda olmayınca insanlar çözüm üretemeyince yanlızlaşmaya başladılar.
Ayrımcılık konusunda çok güzel tespit. Brova, harikasınız. Bir bahçede tek çicek mi hoştur. Farklı çıceklerin görüntüsü mü hoştur.
Firmalar içsel motivasyon ile çalışanları harekete geçiremiyor. Örneğin iş dışında bir etkinlik düzenlendiğinde bile katılım az olmasın diye zorunlu tutuluyor. Neredeyse insanlara alın etkinlik zorla eğlenin diyorlar :) Çalışanları gider olarak gören firmalar yönetici pozisyonuna da yetkinliği olmasa bile firma çıkarlarını savunacak kişiyi getiriyor. Bu durum da mutsuz, verimsiz ve en kısa zamanda başka bir işe kaçma hayalindeki çalışanları doğuruyor.
Çok güzel paylaşımlar :) Bazı düşüncelerimi paylaşmak isterim ;
Toksik veya zorlama pozitiflik genellikle olumsuz duyguların bastırılmasına veya göz ardı edilmesine neden olur. İnsanlarla duygusal olarak oldukları yerde buluşmakla başlayan, tüm duyguları ortaya çıktıkları ve oldukları gibi yüzeye çıkarıp etiketleyerek, yargılamadan ve duyguları ve rahatsızlığı kucaklayarak bir koçluk kültürünü teşvik ediyor ve destekliyorum. Bu şüphesiz psikolojik güvenliğin temelidir.
Zaman içinde değişen değerlerimize uyum sağlamak anlamlı bir yaşam için çok önemlidir. Zorluklar sırasında kendimizi temel değerlerimize bağlayarak, akıllıca ve olgun bir şekilde yanıt verebilir ve özerklik gösterebiliriz.
Empatinin temelinde dinleme eksikliği yattığını düşünüyorum. Herkes birşeyler konuşuyor, birşeyler söylüyor çünkü birşeyler söylemek ve konuşmak en kolayı... Zor olan dinlemek... Çoğu insan (yönetici, iş arkadaşı, eş vs.) seni dinliyorum diyor. Ancak yaptıkları tek şey işitmek... Yani gelen sesin varlığından haberdar olmak. Kimsenin duymak gibi bir kaygısı yok sanki. Duymak, "duygu"dan yani hissi bir eylemi yaşamaktan gelir, aynı şeyleri hissetmekten... Eski Türkçede empati için kullandığımız çok güzel bir kelime var. "Hemhal olmak". Bana göre empatiden de öte bir kelime. Bir insanın içinde bulunduğu durumu anlamak, halinden anlamak. Onun haliyle hallenmek, o hale bürünmek ve duygudaş olmak anlamlarına gelir. Empatinin günümüzdeki noksan tarafları da beyaz yakalılar başta olmak üzere yakınımızdaki insanları yeterince anlamamanın altında yatan nedenlerden biri de bu. Hülya Hanım'ın çok değer verdiğimiz mizahi yönünü de buna bağlıyorum. Mizah sadece insanı çok iyi gözlemlemek sonucunda ortaya çıkan bir yetenek değildir. Öyle olsaydı başta Akan olmak üzere FutureBright çalışanları bu kadar gözlem ve analizlerle ve elde edilen içgörülerle çok daha iyi mizah yapabilirdi. Hülya hanımın yaptığı mizahta onları anladığını ve onlarla empatik bir yaklaşım içinde olduğunu hep vurgulamıştır, bu mizah sonucunda onları daha iyi anlamaya başlamıştır. Yani mizahın kendisi Hülya hanımı beslemiştir.Onları anladıkça mizahi yönü gelişmiştir. Sözün özü; biraz dinlemek, biraz tebessüm ettirmek de çok büyük bir empati yeteneğidir. Empati yapmak için psikolog veya uzman olmaya gerek yok.
İş hayatı ile sosyal hayatın inceliklerini derin ama anlaşılabilir şekilde anlatan Sayın Hülya Mutlu ve program ekibine teşekkür ederim.
evet ben bir satırım silersin ama loglarda kaydım kalır :) teşekkürler. kitabımı isterim ;)
😅😅😅
Hülya hanımı tam konuya girecek, tam konuyu bağlayacak pat peki bişi sorucağım, bir yorum yapacağım diye çok kesiliyor. Panel, konuşmacıyı biraz daha iyi dinlemeyi öğrenmeli. devamlı sözlerin kesilmesi beni çok rahatsız etti. Paneldeki beyfendi soruları güzel topluyor. Ama malesef diğer iki sunucumuz yorumları ve soruları konuimacının gustosuna yetişememiş. Nacizane üç panelcinin videodan önce biraraya gelip soruları aralarında paylaşmalı. Paneli uyumsuz buldum.
Derinlikli gibi gözüküp bu kadar sığı sorular, fakirliğin ve gencler arası sınıf farkının arttığı,beyaz yakalının mobbingden kavrulup işsizlik korkusu ile ses çıkaramadığı ülkemizde polarixasyonu bağladığınız yer içler acısı.Siz yaptığınız sohbetten razı mısınız??😢
Maslow'un ihtiyaçlar pramidinin ilki fizyolojik ihtiyaçlardır. Beyaz yakalılar sürekli buraya doğru sürüklendiği , belirsizliklerin olduğu sürece psikolijik bunalımdan çıkmaları kolay değil. Süreç bu şekilde devam ederse usta bulamayan işveren yetişmiş beyaz yakalı bulmakta da zorluk çekecek.