Çekiç Ali - Yoruldum da Yol Üstünde Oturdum I Kızılırmak © 1999 Kalan Müzik
Vložit
- čas přidán 27. 04. 2015
- Kalan Müzik CZcams kanalına abone olmak için tıklayın: goo.gl/hzYosd
Apple Music: bit.ly/3YSn2e0
Spotify: bit.ly/3jYAGxA
Bizi takip edin!
itunes.apple.com/tr/album/kal...
/ kalanmuzikk
/ kalan_muzik
/ kalanmusic - Hudba
Neden geç tanıdık be güzel insan Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
Bu insanların türküsü ile sesi ile dertlenmeyen ,gözlerinden yaş gelmeyen mi var...Allah rahmet eylesin.
Bu çığlıklar çoğuna ağır gelir, anlamazlar, dinlemezler ama bizler varız...
Sorsan bana 2 yıl öncesine kadar bu adam eşek gibi anırıyor derdim,ya yaşlandık,ya hayat ağzımıza sıçtı artık bu parçalar ruhumun bir eklentisi gibi geliyor 😢
Ciğer yakan bir ses canım Anadolu insanları ne derdin vardıda böyle candan ciğerden söyledin çekiç Ali emmi mekanın cennet olsun güzel insan
Eskiden ağıt yakan lar vardı.İnsanın ciğerine işlerdi. Bir ölüm bir felaket.bir vurma vurulma ardından ağıtlar yakılır söylenirse.İşte Rahmetli Çekiç Alide yakılan bir ağıdı en güzel ve içli söylüyor.Etkilenmemek elde değil.Allah rahmet eylesin bütün üstadlara.Şimdi çok az kaldı böyle içten okuyan Aşık.
Ah usta yorulmasaydın, erkenden göçüp gider miydin bu dünyadan ?
RABBİM gani gani rahmet eylesin büyük usta böle türküleri dinliyen insanlar çok özel insanlardir
Rabbim gani gani rahmet eylesin. Duygu seli yaşatıyor insana eşi benzeri yok.
Yerde yatma da nurda yat çekiç ali dayı
değerlerimiz... Yitik hazine gün yüzüne çıkmış.. teşekkürler Kalan müzik 🌹
Geç keşfettiğim ama iyi ki dediğim eserlerden biri daha. Allah'ım iyi ki günümüz saçmalıklarını dinlemiyorum.
TÜRKÜNÜN HİKAYESİ
AHMET ÇAVUŞ ŞAHİNOĞLU
Yoruldum da yol üstüne oturdum
Derdim elli idi yüze yetirdim
Ben yavrumu da Kırşehir’de yitirdim
Kınaman komşular ben oldum deli
Yollara düştüm de sayıklar gibi
Dağlara düştüm de geyikler gibi
Ne dağlar koydum ne taşlar dibi
Kınaman komşular ben oldum deli
Aşağıdan gelim gelim geldiler
Avlumuza dolum dolum doldular
Ağ bebeğimi elimizden aldılar
Kınaman komşular ben oldum deli
Bir elekçi gelse de bir elek alsam
Salını salını da toprak elesem
Kınalı beşiğe de bebek belesem
Kınaman komşular ben oldum deli
Yitirdim yavrumu ben bulamadım
Bu nasıl dert imiş ben bilemedim
Ben yavrumu da Kırşehir’de yitirdim
Kınaman komşular ben oldum deli
Bir ana da kuzusuna meliyor
Bulamamış yavrusunu arıyor
Dağı taşı gezmiş ortalığı deliyor
Kınaman komşular ben oldum deli
Yanayım da ben kuzuma yanayım
ATATÜRK’e telgraflar vurayım
Müjdesine beş yüz altın vereyim
Yitirdim yavrumu ben oldum deli
SÖZ: Ahmet ÇAVUŞ ŞAHİNOĞLU
Okuyan: ÇEKİÇ ALİ
KADER KADER DERLER DE
BU NASIL KADER
Kader kader derler de bu nasıl kader
………………….….sebep oy kader
Kötü olursa kader başaca gider
…………...…………gider oy kader
Gurbet ellerinden bir yetim gibi
Ellerim koynumda bıraktı kader
Bulamadım şu dünyanın tadını
……………………….…….sebep oy!
Alamadım dünyada ben muradımı
……………………………..zalım oy!
Kırdı felek kolumu kanadımı
Aman bu dalımdan inmiyor kader
………………….………….kader oy!
SÖZ: Ahmet ÇAVUŞ ŞAHİNOĞLU
Okuyan: NEŞET ERTAŞ
1885 Kırşehir ili Mucur’a bağlı Dalakçı Köyü’nden babası Abdullah, annesi Hatice’den doğan Ahmet ÇAVUŞ “6” yaşında iken annesini kaybetti.
Köyde okul olmadığı için okula gidemez Babası Abdullah, Kara Fadime isimli bir kadınla ikinci evliliğini yapar. Böylece Ahmet ÇAVUŞ analık ile yaşamaya devam eder. 19 yaşına geldiğinde halasının kızı Ümüş ile evlenir. Nedeni belli olmayan sebeplerden dolayı ayrılır. Bu sırada askerlik pusulası gelir ve askere gider. Terhisine yakın zamanda babasının ölüm haberini alır ve terhis olur. Çok geçmeden Balkan harbi çıkar tekrar askere gider. Rus Harbi, Yunan Harbi derken ta ki Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarihe kadar devam eder.
12 Aralık 1919’da Atatürk’ün Kırşehir’e geldiğinde Kayseri yolunda yanına 200 atlı alıp Atatürk’ü karşılamıştır. İçlerinde, Karacaörenli Kurt Mehmet Çavuş ve Kara Deli’nin oğlu Hidayet… Boztepe’den Küt Oğlan… Yazıkınık Köyü’nden Sağır Hacı Mehmet… Gümüş Kümbet Köyü’nden Haydar Çavuş ve Omoon Mustafa… Dalakçı Köyü’nden İsmail Doğan... Gibi ünlü cesur kişileri alarak Atatürk’ü karşılar.
Tekrar, Atatürk’ün halktan topladığı orduya katılır. Başarısından dolayı çavuş olur ve bu çavuşluk Ahmet adıyla bütünleşir. 1915’ten 1923’e kadar cephede, çadırda, revirde yara sararak başarılı bir cerrah olarak ismini duyurur.
Cumhuriyetin ilanından sonra terhis olur ve Ayşe kız ile evlenir. 2 oğlu, 3 kızı olur.
1925 yılında sınav ile Kırşehir devlet hastanesinde cerrah olarak göreve başlar. Bir oğlu daha olur ve adını babasının adı Abdullah koyar. Kırşehir’de Hacı Hasan Mahallesi’nde ikamet ederken hanımı Ayşe 7 yaşındaki oğlu Abdullah’ı bakkala gönderir. Çocuk bir daha dönmez. Ahmet Çavuş her yeri arar, deli divane olur. Ne çare çocuk bulunmaz. Ciğer acısı ile bu çocuğa bu ağıtı yakar. Dilden dile söylenen bu ağıtı mahalli sanatçı Çekiç Ali plak ve kasetlere okuyarak daha çok kişiye duyurmuştur.
1925 yılında Elif Hanım'la üçüncü evliliğini yapar. 1 oğlan 3 kız da Elif’ten doğar.
3 erkek, 6 kız ile hayatına devam ederken hastaneden istifasını vererek ayrılır. Kırşehir’in Kındam Mahallesi’nden Fadime Hanım’la 4. evliliğini yapar ve köye taşınır. Kendi imkânları ile aldığı neşter, makas, sonda, enjektör, dinleme aleti, lastik şırınga ve ilaçlarla kimseden hiçbir ücret talep etmeden bütün hastalara koşar. Çiftçi, çoban, ırgat tutup çalıştırır. Evinden çok kişiye ekmek kapısı açmıştır.
1940-45 yılları arasında 1 dönem muhtarlık yapar. Muhtarlık görevinden köye çok başarılı hizmetler vermiştir. Köyün bütün resmi davalarında bizzat kendisi gider ve devlet dairelerinde hep sözü geçen kişilik sahibi bir insan oluştur. Köyün sınır davalarında; Karacaören Köyü ile Dalkara davasında, Seyfe ve Gümüş Kümbet köylerinin sınır davalarında çok başarılı hizmetler vermiştir. Seyfe Köyü ile sınır davasında kendisine pusu kurulup o zamanın en iyi silahı olan “mavzer” ile kurşuna tutulur. Kıvrak zekâsı ve harp tecrübesi ile yara almadan kurtulur. Atılganlığı, cesareti ve iyi silah kullanmasıyla tanınmış; hatta köy davası için 77 yaşından sonra 40 gün hapis yatmıştır.
Muhtarlığı bıraktığı zaman dahi resmi işlerde vilayete ve başkente hep Ahmet ÇAVUŞ gönderilir. Nerede ne konuşulacağını ve yolunu yordamını iyi bilir.
Büyük oğlu Mehmet Mustafa’ya 1945- 46 ders yılında mezun olduktan sonra özel hoca tutar ve bütün dini vecibeleri öğretir. Kuran-ı Kerim’i hatim ettirir. Aynı yıl Mehmet Mustafa’yı Hatice Hanım’la nişanlar ve kendisi Hicaz’a(hac) gider. Döndükten sonra 1947 yılında Mehmet Mustafa ve Hatice’nin düğününü yapar.
Haksızlığa tahammülü olmayan, fakirleri kayıran, sofrası geniş, halk arasında sevilen, odası belli, namus ve şerefi üzerinde çok titiz olan bir kişiydi. Erkek ve kız çocuklarına ayrım yapmadan eşit hak veren tek örnek babaydı Ahmet Çavuş… Böylece, diğer iki oğlunu ve kızlarını da evlendirdikten sonra kendisini istirahata çekti. İşi gücü çocuklarına teslim etti. İstirahata çekilirken 400 dönüm tarla, 10 dönüm bağ ve 30 odalık büyük bir ev bırakmıştır.
15-08-1965 tarihinde 80 yaşında hayata gözlerini kapatarak ebedi İstirahata çekilmiştir. Örnek bir babaydı Allah rahmet eylesin…
Sevgili okurlarım. Ahmet Çavuş’u yazıp tanıtmak benim için büyük bir şereftir. Yazmaktaki asıl amacım, buna bir belge niteliği kazandırmak. Çünkü birçok kitap gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Birçoğunda Ahmet Çavuş’un ismi verilmemiştir. (Neşet Ertaş belgeseli. Bayram Bilge Toker)
Benim için sanat adına en büyük mutluluk suyu kaynağından avuçlarımla içmektir. Aldığım bu hazzı da okurlarımla paylaşmak istedim. Bunun için diyorum ki bir eser kimin ise söylemekten korkmayalım. Söylemeyen kişiye de dur demekten utanmayalım
Derleyen Kaynak kişi:
Mehmet Mustafa ŞAHİNOĞLU
Çok teşekkürler bilgi için emeğine saglik
Teşekkür ederim iyiki paylaşmışınız sağolun vârolun
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah çok büyük hizmetler vatan millet aşkı iyi bir ömür sürmüş dolu dolu sizdende Allah razı olsun tanımamıza vesile oldunuz
Ne acı, Allah kimseye evlat acısı vermesin. Kesin köyünden bir istemeyeni o çocuğu öldürdü köyde başka kim olacak öyle kaybolacak. Çok üzücü insan ağıtı okurken bile acısını hissediyor.
@@esra8926 Köyde değil. Bu olay Kırşehirde gerçekleşiyor ve köye göçüyor.
Mekanlari cennet olsun
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun Nur içinde yatsın inşallah Amin unutulmaz bir üstatdır çekiç Ali Emmim 😢😢
BEN YANARİM YAVRUMA ODA YANAR YAVRUSUNA RABBİM EVLAT ACİSİ YASATMASİN
Anadolu beyindir
Anadolu bilektir
Anadolu herşeydir...
Super allah rahmet eylesin ustad
Bende varım canimla kamimla duygularımla canlarım
çekiç ali dinleyen birisi kötü biri olamaz.
Yoruldum da yol üstüne oturdum
Allah rahmet eylesin üstad Ali çekiç
Beni benden alıyor bu parça bilmedigim zamana götürüyor beni 😭😭😭hayatın boş anlamsız olduğu geliyor aklima
Super...
Doktor istemem Annem gelsin Annemmmmm❤😢😢😢
Kara dayının adamı
Ali dayımın
Tek bildiğim bu yaşıma kadar insan oğlu aciz ve zayif
Çekiç ali emmim yazsaa gırtlağı bu şiirlere uygun değil idi ..👍
19.02.2024.19.44
Siz bakmayın Neşet Ertaş türkülerindeki dinlenme oranlarının düşüklüğüne. Çünkü Neşet Ertaş dinleyenler özel insanlardır ve özel insanlar az bulunur.
Onlar reymen dinlemeye devam etsin toprağım ne anlarlar ...
Kardes bu cekic ali yanliz
@@600rrhonda7 🤭🤭😁
Ben Neşet Babayı ömür boyu dinlerim hemdi parçaları ve Kendisini çok çok Hemimde çok Seviyorum Türkiye'ye böyle bir daha üstat gelmez Toprağın Bol olsun üstat Koça çınar ışıklar içinde uyu inşallah Amin 😂😂😂😂
Çok çok Hemimde çok Teşekkür ederim saygılarımla selamlıyorum
Bir khontkar olmasada önemli sanatcı
Khontkar Çekiç Ali’nin çaldığı sazın telinden havaya uçuşan toz bile olamaz. Kaldı ki Khontkar bir sanatçı değil. Sanatçı sanatını adam gibi icra edendir
Khontkar kim amj
İroni yapmış
Bu insanların türküsü ile sesi ile dertlenmeyen ,gözlerinden yaş gelmeyen mi var...Allah rahmet eylesin.