KİRAZIN TADI (Taste Of Cherry / Ta'm-ı Gilas)
Vložit
- čas přidán 5. 09. 2024
- Kirazın Tadı etkileyici ve özgün bir film. Çok geniş coğrafyaları etkileyen, hayat ve ölüm arasında İran yapımı bir şaheser.
Ben de bu videomda, Abbas Kiyarüstemi’nin yönettiği ve en iyi filmlerinden olan, Kirazın Tadı filmi hakkında konuştum.
Umarım beğenirsiniz:)
İyi seyirler!
Abbas Kiyarüstemi hakkında konuştuğum videom;
• ABBAS KİYARÜSTEMİ | Kö...
/ kalkansule
Şule Hanım, film hakkında gayet yerinde açıklamalar yaparak iyi bir iş ortaya çıkarmışsınız. Anlamlandıramadığım bazı sahneleri uygun bir kalıba soktunuz bunun için teşekkür ederim. Ama “Azeri Türkü” demeniz beni biraz üzdü. Azeri, Türkleri gruplara bölmek isteyen Stalinist rejimlerin ortaya attığı bir kavramdır. “Azerbaycan Türkü” demeniz daha yerinde olacaktır. Çalışmalarınızın ve başarılarınızın devamını diliyorum. İyi akşamlar.
aa bilmiyordum. düzeltirim tabi, teşekkür ederim
Azərbaycanlı deməniz daha doğrudur. Gərək yoxdur "türk-ü" sözünə. Çunki, biz türk deyiliz, biz yalnız və yalnız Azərbaycanlıyıq.
Hörmət və ehtiramla Shebnem.
Ismet Özelin ve ya başqaları, dedikləri subyektden ötə bir kəlam deyildir. 🌸Sizə tafsiyem, orta əsr tarixini və türk dünyası tarixini oxumanız.😊 Sevgilər sayqılarla...
@@jensenshebnem3951 siz rusyanın türkleri bölme politikasına inanmış kurban düşmüş bir insansınız muhammed ali kardeşim azeri türkü kelimesinin bile ne kadar tehlike olduğunu söylemeye çalışırken sizin türke gerek yok demeniz gerçekten çok yazık böylesine önemli ve hasas olan bi konuda böyle düşünmeniz beni üzdü
Əfəndilər, nolursunuz.... Lütfən, gedin tarix oxuyun,🙏 biz kimləriz ya Türkiyə türkü, osmanlısı, ya Azərbaycan oğuzu nə deməkdir-i bi öyrenin. Burda kəlmə davasına çıkmak çox vaxt itkisidir mənim üçün.
Sizlərdən ricam🙏tərbiyyə və etikanı lütfən qoruyaq. 😊
Sayqı və hörmətimlə Shebnem. 😊
Bence filmin en çok dikkat çekici yeri; badi beyin Azeri türk'ü ile anlaşıp hazırlık yapmaya giderken sevgili olan iki kişinin onların resmini çekmesini istedikten sonra alel acele türk olan adamın yanına geri dönüp (birileri ondan küçük bir yardım istedi ve teşekkür ettiler burada var olduğunu bir kez daha hatırladı)3 kez seslendikten sonra karşılık vermez ise badi bey in yattığı yere 3 adet taş atmasını istemesi tedirgin davranışlarla (iş biraz ciddiye binince korku sardı tabi) eğer yine ses vermezse mezara gelip omuzlarından sallamasını istemesi. Benim film yorumuma göre badi bey'in en başından beri yapmaya çalıştığı şey gömecek bir el değil onu gömüldüğü yerden çıkaracak bir el bulma çabasıdır
Yorumunuz gerçekten muhteşem...
Son cumlen cok guzel olmus aga guzel yorum
Yorumunuzu çok beğendim🙌🙌
mütiş❤
Yorumları okudum ama yanlıs düşünceler var. Şöyle ki; Bedi bey ilk önce askeri alıyor araca. Asker cesaretin timsaliydi. Ama cesareti onu bırakıp kaçıyor. Zaten cesur olsa kendini hemen öldürür ve sonrasını yani toprak atılıp atılmayacağını düşünmez. Ama yeterince cesur değildi tabii.. sonra din bilginini alıyor araca o da kendi inancı. Ancak inancı da ona yol göstermiyor ve tatmin edici cevaplar değilde bilindik şeyleri söylüyor. En son damdan düşenin halini damdan düşen anlar misali o yoldan geçmiş birisini alıyor araca. Söylediklerini dikkatli dinliyor bedi bey bu amcanın. Sözünü kesmiyor hiç. Amca geçtiği süreçleri anlatıyor. Bedi bey daha temkinli davranıp müzeye gidip adamı buluyor. (Düşüncesini son ana kadar değiştireceğini düşünüyor) artık eskisi gibi kararlı değildir. Ancak söz vermiştir o mezarda sabah olmaya. O yüzden taksi ile gidiyor. Taksi ile gitmesinin sebebi ölmekten vazgeçmesidir.
çok güzel yorum olmuş
Aydınlandım resmen☺️ harikasınız
Taksi kısmını ben anlayamadım hocam neden taksiyle gidiyor
@@zirvestudio ölmekten vazgeçiyor bence.
@@Emrah.1 Ben de vazgeçtiğini düşünüyorum fakat taksiyle gitmesinin bunda nasıl bir rol oynadığını anlamadım onu soruyorum hocam
Şimdi bitirdim filmi. Ve İran sinemasını sevdiğimi fark ettim bir kez daha. Yorumlarda herkes çok güzel ayrıntılara değinmiş siz de çok güzel anlatmışsınız. Bende şunu farkettim. Bedii bey, iki kez kendisine seslenilmesini isterken isminin telaffuz edilmesini istiyor. Hatta Türk nasıl seslenecegini söylerken ismini söylemeyi unutup beyim beyim diyor. Bedi bey hemen düzeltip ismini ekliyor. Hülasa bir insanın ismi bile onu hayata bağlar. Yaşayan, varlığı olan insan için bir anlam ifade eder isim. Yoksa harflerden teşekkül etmiş, bir kıymeti olmayan kelimelerdir.
Molla, kitaptan konuşuyor olmasına rağmen bedi beye te'sir edemezken, sıradan bir amcanın te'sir edebiliyor olmasının sırrı da işte bu, acısını hissedebiliyor olması, acısını hissedemediğimz kimselerin hayatına dokunamayız, onun için en kaliteli şifacılar hep en yaralı olanlardan çıkmıştır
Belki de Beethoven de duymadığı halde bunca eseri bu yüzden yazdı: Kendi duyamasa da duyabilenlerin müzik dinleme yoluyla yaşamın değerine varması için.🕊🍒 Zira kim 26 yaşından sonra duyamayan birisinden daha iyi bu hissi anlardı?📸🏅
Kesinlikle
Tam tersini söyleyebiliriz. Sıradan dediğiniz amca kitaptan konuşuyor. Kitaptan konuşmak demek zahiri anlatıp kalbe dokunmamak değildir. O İlahiyatçı genç ise manayı bırakıp zahirle anlatma çabasını gösteriyor. Bu günümüzün en büyük sorunlarından biri. "Dindar" denilen kişiler şekilcilikten ibaret. Halbuki dindarlık şekilciliği reddeder.
👍👍
KİRAZIN TADI 💘
"Uzun yoldan gidelim, taşlıdır ama daha güzeldir." cümlesine dikkat çekince Tarkovski'nin Stalker'ını hatırladım. Orada da 'Yazar' karakteri Oda'ya ulaşmak üzere kısa yoldan yürümeye başlayınca nereden geldiği belli olmayan bir "Gitme!" sesi duyulur ve Yazar duraksar. Belli ki Yazar Oda'ya girmek için henüz kemâle ermemiştir. Uzun yolu tercih etmek daha evlâdır.
Bir de Türk'ün anlattığı fıkrada günümüz psikoloji biliminde geçerli olan kognitif (bilişsel) terapi tekniği var aslında. Kognitif terapiye göre, duyguları oluşturan şey düşüncelerdir, kişinin iyi veya kötü hissetmesi olayların kendisine değil olayları nasıl hikâye ettiğine, anlamlandırdığına bağlıdır. Yani Kiyarüstemi, Kürt askerin gözünden devlet otoritesinin, Afgan ilahiyat öğrencisin gözünden dinin intihara bakışını aktarırken Türkün gözünden de modern bilimin intihara ve depresyona bakışını aktarmış bence.
modern bilimin bakışından çok geleneksel ve sözlü kültürün iyi bir örneği olarak var gibi geldi bana
Okuduğum bi psikoloji kitabındaki şablonla birebir uyduğu için ben öyle düşünmüştüm. En azından Türkün dedikleri, "intiharı düşündürten bir bunalım için insanın mantığı ve aklı ne der"in cevabı gibi gelmişti bana. Sadece kişisel bir yorum tabi:)
Bu sorunun yanıtını Bedii’nin bir diyaloğunda buldum ben. Ona neden ölmek istediğini soran kişileri hep yanıtsız bırakmıştı Bedii; ancak bir diyalogda, gömülmek istediği yer konusunda bir söz söyledi: Ben bir ağacın köküne saçacağı gübreyim.
Kendine mezar olarak belirlediği yer bir mezarlık değil, yol üzerinde cılız bir ağacın altı. Tam da bu ağacın dibine kendine yer kazmış olması, ağaca en azından gübre olmak istemesinden, yani ölümünün doğaya bir faydasının dokunmasını istediğinden. Bu noktada, intihar etmek istemesini, yaşarken kendini faydasız biri olarak görmesi olarak yorumlayabiliriz. Ancak yukarıda da söylediğimiz üzere intihar sebebiyle çok ilgilenmiyoruz. Ölümünün bir ağaca gübre olmasını isteyen bir insan, faydalı olmak isteyen bir insan var karşımızda. İşte film boyunca bu sebeple üzerine toprak atacak birini arıyor. Yoksa çoğu intihar vakasında kimse düşünmez böyle bir şeyi. Canına kıymak isteyen kıyar geçer ve sonrasına çok bakmaz.Bu korona günlerinde, bu umutsuzluk ve belirsizlik günlerinde, hayatı duyumsamanın önemine ve hayatın güzelliğine dair izlenesi bir film Kirazın Tadı. Ağzımızdan, zihnimizden ve ruhumuzdan eksik olmasın dutun, kirazın tadı . Hatta çoraklaşan dünyamıza ve ruhlarımıza gereken, ihtiyacımız olan, daha fazla kirazın tadı…Hayatımda izlediğim en güzel filmlerden bir tanesi eğer hala izlemediyseniz size naçizane bir önerim sizde bir kez daha kirazın tadına bakmak istemez misiniz...?
Aslında "senin ellerin lazim bana diyor" düşüncelerin hiç bir şeyin değil yani insan istese kendisi de ölebilir aslında filmin sonu bizi anlatıyor bize bırakmış istersen intihar et veya yaşa .Şöyle bir söz vardır; Bir iple intiharda edebilirsin salıncakta kurabilirsin ipler senin elinde bize bu mesajı veriyor belki de
filmi izledim sonra sizi dinledim şunu itiraf etmeliyim sizin yorumunuz olmasa idi izlediğim en anlamsız film olacaktı ama sizin yorumunuzdan sonra daha iyi anlamış oldum teşekkür ederim.
ben teşekkür ederim bu güzel yorum için :)
@ 😇
Bunu ben yazacaktım ya.;)
orhan bey aşşağılamak için söylemiyorum ama böylefilmler izleyip anlam çıkararamak beni çok şaşırtıyor bence altında kendi hayatınızın gayet sıradan ve zulme uğramamamnız vede algınızın bu konularda gelişmediğini gösteriyor
@@leyliasmen6621 bu algıyı geliştirmek için neler yapmalıyız?
Diğer videolarını da izleyeceğim ve tavsiye edeceğim. Güzel olan senin iki katın bir hayat yaşadığım halde senden bir şeyler alabiliyor olmam bu ne güzel bir şey.
bu ne güzel bir yorum :) çok çok teşekkür ederim..
Açık sonlu filmler için hep şunu düşünürüm.Bir şeyi yapmak için de yapmamak için de güçlü gerekçeler var ise ikisinden birini seçmiş olmanız ayıplanabilir mi? Veya doublethink denilen birbiri ile çelişen iki farklı düşünceye de hak verebiliyor iseniz birinden birini tercih edip yanılmış olmanızda ne kadar suçlu olursunuz ? Bahsettiğiniz gibi filmde geçen şu diyalog '' beni anlayabilirsiniz ama hissettiklerimi hissedemezsiniz'' çok önemli. Çünkü kendi kendimize de bir sorunun sebeplerini algılayabilir, tespit edebilir , çözümleyebiliriz.Anlamak çözmek değildir ve hissettiklerimizin dayanılmazlık derecelerine göre çok zayıf bir teselli olarak kalabilir.Hatta bazen anlaşılıyor olmak, çektiğimiz ızdırabın hafife alınması olarak algılanır.İnsanların anladığından çok daha zor anlaşılır ve hatta hiç anlaşılamaz derecede bir ızdırabın içinde hissederiz çünkü.Anlaşıldığımızı duyduğumuz zaman da bu bizi daha fazla huzursuz edebilir.Birisini sevdiğimiz zaman sevgimizi anlaması bizim için yeterli olmaz.Onun da bizi sevmesi gerekir.Duygular rasyonel şeyler değildir çünkü.Sadece hissedilebilirler.O yüzden bu film için şahsi olarak hem intiharı seçenleri anladığını hem de intiharın karşısında bir yerde durduğunu söyleyebilirim.O yüzden sonunda ne olduğunun bir önemi olduğunu düşünmüyorum.Herkes için sonlar ve tercihler değişecektir.Birisinin kararı diğerine referans olmayacaktır.Birinin yaptığı diğerinden daha doğru yada yanlış olmayacaktır.Olsa bile odaklanılan düşüncenin bu olduğunu düşünmüyorum.Sınırında gezilen düşünceler için bu durum hep böyledir.Her ikisi de doğru,biri doğru biri yanlış veya her ikisi de yanlış olabilir.Burda odaklanılması gereken düşünce,birbirine çok yakın ve tercih sebebi olacak farklılıkların ayırt edilemeyecek kadar küçük olması diye düşünüyorum.Doğru veya yanlış olmaları değil. O yüzden burada bir din eleştirisi de yoktur aslına bakarsanız.Film bize bu doğrudur bu da yanlıştır demiyor çünkü.Sen de haklısın diyor..
"Acımı anlayabilirsiniz, ama hissedemezsiniz"
Çok haklı bir cümle
'' Kirazın tadından vazgeçmek mi istiyorsun? '' , çok güzel olmuş yine eline sağlık ...
Necip Fazıl'ın Bir Adam Yaratmak adlı tiyatrosunu getirdi aklıma. Kahramanımızın babası kendini bahçedeki incir ağacında asmıştır ve kahramanımızda incir ağacı takıntı haline gelir tabi bunda yaşadığı farklı olayların etkisi de vardır. Annesi de oğlu kendini asmasın diye incir ağacını keser.
intihar edicek adam benim yumurtaya alerjim var diyor...
oradan bir an önce uzaklaşıp, kendini gömecek adam aramaya devam etmek için öyle diyor.
Filmi indi izləyib bitirdim. Və üstündən bu videonu izləmək çox yaxşı gəldi. Çox təşəkkürlər ❤️🌻
Badii Bey intiharı için bir sebep sunmuyor,onun sebebi varoluşsal bir problem.Kendisi yaşamak istiyor. Bir arayış içinde,yaşamak için ikna olmaya çalışıyor,mezarının olduğu tepe Tur dağını simgeliyor,tanrıya ulaşmak ve onunla konuşmak istiyor,en son sahnenin anlamı ise şudur.Kiyarüstemi bize orada bir sahneyi filme çektiği görüntüyü gösterir.Bizi yabancılaştırır.Yani bu izlediğiniz bir filmdir der.Size önerim,Abbas Kiyarüstemi'nin mezar taşına bakmanız.
Annem sizinle İran sineması izlemeye başladı Abbas KİYARÜSTEMi'nin bütün filimlerini izledi sonrada kırka yakın film izledi yine İran sinemasından hatta bize de offside filmini izletti biz de çok beğendik. Annem adına size teşekkür ederim
ah ne güzel, çok sevindim :)
Bedii Bey haklı. Alman felsefesinde empathy yerine Einfühlung, yani duyumsama vardır. Bir başkasının yerine kendinizi asla koyamazsınız. Sadece duyumsarsınız ve asla ötekini gerçek anlamıyla hissedemezsiniz. Belki duygusal benzerliklerden istihraç ile anlayabilirsiniz...
İnsanı kendinize çeken bir ses tonunuz var abla inşallah iyi yerlerde olursunuz :)
çok teşekkür ederim:)
Adaşım güzel kızım aferin bu videoyu izleyince gençlere olan ümidim arttı. 🌸
ne mutlu bana :)
Film ilk baslarda pek akmiyordu. Fakat arabaya insanlar binince, bir sekilde akmaya basladi. Bunun metaforunu soyle dusunuyorum. Yalnizlik hosumuza gitse de bunu uzun sure devam ettirdigimizde bir sonuca varamiyoruz ve duygularimizi dusuncelerimizi paylasacagimiz ortam bulamayinca bunalimlar bas gosteriyor. Onun icin hayatta bizim secimlerimiz olan arkadaslari alip guzellestiriyoruz. Kahraman ve yan karakterler birbirlerini tanimiyorlardi fakat birbirlerine arkadasim diye hitap ediyorlardı, araba yolculugunda kahramana eslik ediyorlardi. İkinci olarak kahramanin maddi olarak durumu iyi, arabasi land rover, neden olmek istiyor ki? Demek ki her sey para pul degilmis demek istiyor kahraman. Filmin gectigi yerde bulunan insanlar savastan kacmis ya da para kazanmaya gelen gocmenler. Bir sekilde hayata tutunmaya calisiyorlar, kimisi icin dini sebepler, kimisi icin okulunu bitirmek. Onlar da intihar edebilirdi, diymi? Son olarak Azerinin filmde gecen yapmak soylemekten daha kolaydir cumlesi dikkatimi cekti. Arabaya binen Afgan ve Kurt sadece konustular ve bu yolun dogru olmadigini soylediler. Kahraman kimseden bir sey dinlemek istemiyordu, ona hayatta kalmak icin verebilecekleri bir neden ariyordu. Bunu verebilen tek kisi filmde Azeriydi. Cunku o da bu yoldan gecmisti :)
filmin sonunda yemyeşil olan arazi ,bu dünyadaki ölümün son olmadığına,bizi belki de daha güzel şeylerin beklediğine bir atıftı 👏.taksiyle gitmesinin sebebi bence azerbaycan türkünün bıldırcınları işi gereği öldürdüğünü söylediğinden dolayı.sonuçta o adam badii nin isteğini de bir iş olarak görüp parayı işi yaptıktan sonra alırım diyordu :)
İhtiyar bey amcanın milliyetine nasıl kanaat getirdiniz?
@@arifsafarov5899 filmde söylüyor.isim kullanılmadığı için öyle hitap ettim
@@beyza835 ismini söylüyorlar bakari bey diye geçiyor
değişen şeylerin değişip değişmediğini gözlerinizle arayıp bulmaya ve fark etmeye çalışmayın. Düşünceleriniizi ve bakış açınızı değiştirin, fark edebilen varsa ne âlâ . Filmde azeri Türkünün verdiği türk ve doktor hilayesi de çok güzeldi. Genel olarak İran sinemasını seviyorum, düşük bütçeli filmleri seviyorum, kültür filmlerini seviyorum, etnografik filmleri seviyorum. Adını çok duyduğum halde ilk defa filmini izlediğimi fark ettim. İntiharın bir anlık ama intihara ulaş sürecinin bu denli uzatılıp uzatılmayacağını bilemiyorum. Gerçekten de filmin tamamı yaşam ve yaşamanın süreci. Çorak ve ağaçsız yerlerde , taşlı yollarda , koca bir araçla dolanıp durmak intihar etmekten çok daha zor geldi bana. Kasvet çöküyor insanın üzerine bir süre sonra. Genel olarak beğendim filmi.
Filmin sonunda Bedii Bey'in arabası oradan uzaklaşırken gösteriliyor. Yani ölmüyor. Ayrıca bir şey dikkatimi çekti: Film boyunca çıplak kırmızı toprak olan alan filmin sonunda yemyeşil oluyor.
Ben de az önce bitirdim. Hakikaten insan yaşamı, varoluşunu aslında çok önemli bir deger oldugunu anlatmaya çalışır. Sonunda da, bize bırakıyor yönetmen
Bu film beni çok etkiledi adeta filmin içerisindeymişim gibi oldu . Hümayun Ershadi'❤ nin ilk oyunculuğu ama resmen bedii karakterini yaşamış , filmin sonuna gelecek olursak bence bedii vefat ediyor taksiyle gitmesinin sebebi kararından vazgeçip geri dönme korkusu olabilir onun için taksiyle gidiyor son kez gün batımına bakıyor bahsettiği uyku haplarını içip kazdığı kuyuya girip bekliyor ve dikkat ederseniz yüzü bakışları donuklasiyor kaskatı oluyor sonrası karanlık yani vefat ediyor ; kamera arkası görüntülerinde sabah olması çiçekler dikilmesi ise bedii vefat etti ama filmin sonu ölmeden de bitebilirdi demeye getirmiş olabilirler diye düşünüyorum
Tekrar tekrar dönüp bu videonuzu izliyorum... Daha fazla bu tarz videolar çekerseniz çok seviniriz...
Teşekkürler 🌸
teşekkür ederim, neden olmasın :)
Kirazın tadı filmini izledikten sonra burdayım, çok güzel tespitlerde bulunmuşsunuz bunun dışında Sadık Hidayet hakkında da bir video çekebilirsiniz çok sevinirim🌸
Filmin başından beri Bedi beyin gözlerinde sürekli sanki onu gömecek biri değil de ikna edecek birini arıyormuşcasına bir bakış sezdim belki de bana öyle geldi bilmiyorum. Amele pazarında bu kişiyi aramaya başlaması zaten en çok paraya ihtiyacı olanın bunu yapabileceğini düşünmesinden kaynaklı keza genç asker de öyle fakat, ilahiyatçı ya da yaşlı adamı dinlerken ikna olmak istediğini fakat o kararlılıktan vazgeçirecek tatmin edici birşey duyamamanın hayal kırıklığı da hissediliyor bazı bölümlerde. Son sahne bana da çok ilginç geldi. İş bitiminde bırakacağı para arabasındayken taksi ile gitmesi sanki filmin sonunda intihar vazgeçtiğini gösteriyor gibi.
Şule hanım çok güzel açıklamışsınız .Dozerle kum boşaltıldığı sahnede Bedi Bey oturup düşünüyor . Bana kalırsa orada HZ. Musa'nın Tur Dağında ki kıssaya telmih yapılıyor. Daha sonra da bir uçağın çizgisi ve okulun bahçesindeki çocukların bir çizgi üstünde koşması dünyada ki her şeyin bir nizam içinde olduğunu bize gösteriyor.
Filmi güzel yorumlamısınız tebrikler. Sorunuza gelince yani neden çantayı yanına çukura aldigiyla ilgili aslında müze sahnesindeki iki taş atın hatta dürtün tembihiyle bağlantılı. Olaki hala yaşıyorsa adam çantayı almaya çalışırken belki farkına varır diye yapmıştır diye yorumladım.
hmmm olabilir. bu yorum cevap oldu sayılır bana. teşekkürler :)
@ Belki ölmeyi gerçekten istemediği için parayı arabada bırakıp arabayla gelmek yerine çantaya koymak istedi ve çantayla beraber mezara girmesinin sebebi azeri türkün mezara girip onu sarması sırasında uyadıramama ihtimaline karşı arabayı da görmeyince çantayı fark edip almaya çalışırken onu uyandırma ihtimalinin daha yüksek olabileceğini düşündü. Ayrıca bedi beyin arabası filmin sonunda sanki görünüyor askerleri durdurup filmi bitirdiğini söylerken yönetmen yanda her kimse gördüm gibi. Ve ayrıca gerçekten teşekkür ederim ben de kendi adıma eğer bu videoyu izlememiş olsaydım benim için de biraz anlamsız bir film olabilirdi. Emeğinize sağlık :)
Bir çanta ile gelip çukurun başına oturuyor büyük ihtimal para orada idi, ya da gitmeden önce zaten intahardan vazgeçmişti, ki zaten bu ve bunun gibi seceneklerin olması filmin sonunun ucu açik bitmesine bir sebep :)
Psikolojik bir yorum olarak şunu söyleyebilirim Bedi Bey hiç bir zaman intihar edip ölmek istemiyordu her zaman yaşamayı arzulayan biriydi, çünkü gerçekten ölmek ve intihar etmek isteyen kişi bir şekilde bunu kesin yollarla yapabilir fakat psikolojide ilaç ile intihar etmek isteyen kişiler genelde var olmak, görülmek ve yardım isteyen kişilerdir Bedi Bey ne kadar da mezarına toprak atmak için birine ihtiyaç duyduğunu söylese aslında yaşamak için yardım istiyordu.
Kirazın Tadı'nı daha önce yarım bırakmıştım çünkü çöle benzeyen sarı sıcak o arazide arabanın kıvrımlı yolları geçip durması beni hayli sıkmıştı. Bugün uzunca bir zaman sonra kaldığım yerden başladım ve bitirdim. Demek ki bu filmi izleyebilmek için zamanın geçmesi ve benim belki de değişmem gerekiyormuş; kıvrımlı yollarda ilerlediysem demek ki... (Bugün pozitifim sanırım :) Dikkatimi çeken bir diyalog oldu Badii Bey ve Afgan güvenlik görevlisi arasında. Özeti şöyle: Bazen her yer toz toprak görünebilir ama bütün güzel şeyleri bize toprak verir. İşte bu cümleler bence filmdeki bakış açısını değiştirmeyle ilgili. Çok da hoş çünkü iki insanın bakışını ve hayatı anlamasını görüyorum ben. Ayrıca dikkatimi çeken bir diyalog daha oldu. Afganistan'daki savaştan kaçıp İran'a gelen bu insanlar İran'daki savaştan kaçmıyorlar çünkü buradaki savaş ne kadar ızdıraplı olsa da onları o kadar da ilgilendirmezmiş... Bütün bunları neden söyledim bu videoyu daha önce de izlemiştim ancak gerçek manasını şimdi buldu. Teşekkürler Şule ❤️
janım benim :) ben teşekkür ederim bu güzel yorum için
Araca binen kişilerden sadece sonuncusu Bedi Beyi etkiledi bence bunun sebebide onunda zamanında intihar etmek istemesi aklıma şu olayı getitdi İmamı Azam Ebu Hanife ye bal yediği için vücudunda alerji olişan küçük çocuk getirirler oda kırk gün sonra gelin der kırk gün sonra İmam çocuğa bal yeme evladım der ve çocuk bal yemeyi bırakır ailesi İmama bu işin sırrını sorar oda size 40 gün sonra gelin dedikten sonra bende 40 gün bal yemedim ve sözüm tesirli oldu der.
Merhaba. Bu filmi bugün izledim, akşam bir arkadaş grubumla değerlendirmek üzere. Sonra da sizin videonuzu gördüm. Bence biz film içinde bir film çekimi izledik. Filmin sonundaki sürpriz buydu. Taksiyle gitmesi, yaşlı amcanın o sabah gelmemesi de bunu gösteriyor bence. Fakat filmin içindeki filmin sonunu bilmiyoruz; yoksa o da mı bir film çekimiydi? :) Biz intihar mı edecek, vaz mı geçecek diye beklerken bize böyle tatlı bir sürpriz yaptı Kiarostami. Ruhu şad olsun. Zaten önemli olan da "yoldaki deneyim"di, son değil. Yorumlarınız da çok güzeldi. Sevgiler.
Merhaba, bu çok farklı ve ne güzel bir yorum :) belki de tüm film kamera arkasıdır😀
@ Filmde iç içe bir sürü katman olduğunu hayal ettim ve filmin hayatın çok katmanlılığına işaret ettiğini de hissettim. Bu dünyadaki varlığımızı anlamlandırırken bu çok katmanlılık belki de bize ışık tutacaktır; çünkü "dünya göründüğü gibi değildir", bu filmin de göründüğü gibi olmayışı gibi. O halde asla oyunu bırakmıyoruz ve pes etmiyoruz, hep keşif halinde olmaya devam....gibi.
Filmi izledikten hemen sonra karşıma çıktı. Yorumlarımızı sevdim.
Küçük bi eleştiri ; keske videoda el hareketlerini biraz azaltsanız izlerken beni çok yordu :((
🙏🏽 başarılar
Azeri Türkü 3 kişinin içinden görevi tek kabul eden gibi görünse de aslında onu en çok caydırmaya çalışan kişi olmanin yani sira o gorevi gercekte en kabul etmeyen kisi de o bana göre. Çünkü kendi deneyimlerinden bahseden uzuun konusmalarinin yani sira Bedi Bey'in isteklerini her defasinda soguk kanlilikla kabul ediyormus gibi yapti. Aslinda kendini naza cekmeye calisan bir cocuga yuz vermeyerek onu yapacak oldugu bir yaramazliktan caydirmak ister gibiydi. Bedi Bey bence ölmek degil, ilgi ve sevgi gormek istiyordu.
Bence adamın gelip gelmeyeceğini merak ettiği için ölmedi. Çünkü o kadar kendinden emin söyledi ki merak uyandırdı.
Bir de "otör" yönetmenlerin bir geleneği var, filmin bir sahnesinde kendileri de görünüyorlar. Bu filmde de, filmin içindeki filmi çeken yönetmen olarak görüyoruz Kiarostami'yi.
Pek fark edilmeyen küçük bir detay ama ilahiyatçının omlet davetine bana yumurta dokunuyor demesi de hala bir yanının yaşamaya dair umudu olduğunu gösteriyor gibi.
teşekkürler güzel video için, tespitler için. yalnız ilahiyyatçı fars değil afgandı(ırkından ve aksanından da anlaşılıyor) , çeşitli milletleri göstermesi Kiarostaminin tarzıdır. Senaryosunu yazdığı Beyaz Balon filminde aynısını yapmıştı. İranın çeşitliliğini gösteriyor bence.
Yeni Videolar gelsin diye oturdum bekliyorum,harika bir anlatım
Çok teşekkürler🌿
Çok güzel yorumlamışsınız görmediğim şeyleri anlatmışsınız teşekkürler
iki videodır bayağı beğendiğim bir profilsiniz şule hanım, böyle devam 👊🏻 bir de biraz yorgun gördüm sizi. sınav haftanızdan ötürü sanırım. başarılar diliyorum. eşarp da sizi küçük göstermiş, sanki fetüs değilmişsinizcesine! 😉
teşekkürler ezocum:) sınav haftasından ziyade konudan ötürü çok neşeli gözükmuyorum sanırım:)
+1
Anlattığın kişileri filmleri kitapları merak edip listeye alıyorum 👍🏻👍🏻
Biraz önce bitirdim filmi. Üzerine sizin yorumunuz çok iyi geldi. Ağzınıza sağlık..
Filmi ara ara izleyerek 6-7 günde bitirebildim. 4-5 defa izlemek için sabr taşı olmak gerek.☺️☺️
Aradan uzun zamanlar geçtikten sonra tekrar izledim tabi :)
Aslında Bedi ölmeyi kesin olarak düşünseydi amale pazarından birini bulurdu. Onlar işini mekanik ve duygusuz olarak yapacaklardı. O, onu bu düşüncesinden vazgeçirecek birini aradı. Ve buldu
Filmi izlemedim henüz yalnız videonun sonunu oldukça anlamlı bitirmişsin zira bence de anlamak ve hissetmek çok farklıdır: Hissetmek pek bir şahsidir, kendi hislerimizin yaşadığımız hayattan neden ve ne denli etkilenip etkilenmemesi ile ilgilidir. Anlamak ise gördüklerimizin ve duyduklarımızın sonucunda oluşan bir çeşit farkındalık hâlidir gibime geliyor.🕊🍒
Güzel anlatım, teşekkürler. 🍒
Evet, duygular anlaşılır, amma aynısını yaşamayan hiss edemez. Ifade edilse bile, aynısı yansıtmak, tasvir etmek mümkün olmaz.
Bu arada "Azerbaycan Türkleri" diye düzelteyim. Bir yerden geldik siz Anadolu'ya gittiniz biz burda yerleştik. 🙂
Şule hanım bende sizinle Bedinin ölmedigine dair aynı fikirdeyim ki zaten filmin genelinde sıkıcı kurak görünen yerler filmin son sahnesinde yemyeşil bi hal alıyor bununda yaşamı ifade ettiğini düşünüyorum..
keşke muhteşem finali hakkında da konuşsaydın. baya etkilemişti beni.
Filmin sonunda Bedi Bey çanta ile gidiyor, muhtemelen para çantanın içindeydi.
Azeri adam ne olursa olsun gelecem diyor ama filmin sonunda gelmiyor adam kendisi kalkıp çıkıyor mezardan 🤔
Sonundaki film çekme sahnesinde adamı sağ görüyoruz. Ben yanlış bir şey mi gördüm? Ayrıca film çekme sahnesinde anlatılmak isteneni de anlamadım.
çok güzel yorumlamışsınız
Benim ilgimi çeken başka bir ayrıntı da evinden çıkarken kapıyı kilitlemesiydi.
evet. ama o kısım yine anlaşılabilir, çünkü insan geri dönmeyecekse bile evinin kapısını kilitler. alışkanlık olarak yani :)
Güzel filmdir.mutlaka izleyin arkadaşlar.
mezarının başına elinde para çantasıyla geliyor Şule. çantayı koyup oturuyor dikkat edersen. ayrıca ilahiyatçı farisi değil, afgan. Azeri Türkle tanışma kısmı kaynamış, sona da kamera arkasından alakasız bir sahne koyarak bitiriyor. Nuri Bilge Ceylan uzunluğunda sahnelerden dolayı 1.25 hızda seyredince normale dönüyor.
Emeğine sağlık,köker üçlemesinin diğer iki filmi için de yorumunu duymak isterim
çok teşekkürler :) czcams.com/video/oQ-qzkqEufU/video.html
şu videomda bahsediyorum
@ teşekkür ederim :)
Eşarp çok yakışmış 🍒🍒🍒
Benim de dikkatimi sonda taksi ile gitmesi çekti. Bence adamın gelecegine inanmadığı için böyle yaptı. Zaten gelse ve ölmese kendisi verecek.
Doğru ama adam çıkarken evini kilitledi. Bu da bence umuttu.
@@emregul57 Ben CZcams dan izledim ve son arabasına binen Azeri türkü bir anda beliriverdi. Qaliba bazı sahneler kəsilmiş. Bir arkadaş taksiyi doktorun gonderdigini, hatta o Azeri ile ilk once doktora gitdiklerini soyluyor. Qaliba CZcams'daki film tam degil.
Filmde Azeri ve Türkü ayrı olduğunu kabul ediyor ve zaten Azeriler türkleşmiş irani bir halktır Azeri demek daha doğru
Baştan sona kendi yorumumdur. Takdirinize bırakıyorum. Saygılar. Arabasıyla gitseydi ölmeye kararlı olduğu ihtimali yarı yarıya olurdu. Bence daha yaşlı adamla son konuşmasında ikisi de yaşama isteğinin ağır bastığını anladı. O yüzden ölseydi yaşlı adam onu kesin gömerdi. Parayı almazdı belki ama alsaydı da onun tercihi olurdu. Zaten Bedii Bey de her ihtimale karşı çukura girmeye kararlıydı bence. Ama yaşamayı seçeceği için arabasını götürmemeye karar verdi. Parayı vermesine gerek kalmayacaktı. Parayı verip vermemesinden ziyade önemli olan para dolu arabanın orada olmamasıyla yaşlı adama ben yaşıyorum, yanıma gel ve beni kaldır mesajı vermesiydi.
Zaten yaşlı adam, bu mesajı çok rahat anlayacak ferasetteydi. Bedii Bey ölmeye kararlı olsaydı söz verdiği gibi para dolu arabanın orada olması gerekirdi.
Teşekkürler 👏🏻😊
Kiorastaminin diğer filmlerinide anlatcanmı
bence bedi ölmek istemiyor neden doğduğunu sorguluyor çoğumuz gibi..
Bedi Beğ’in hissettiğini hissediyorum, varoluşsal kriz ki ben ona buhran-ı tekvin diyorum histen başka bir şey değildir. Varlığa katlanamama ve varlığa hayranlık duyma… dualizm
Çok hoş bir hanımefendi
Acaba kendi arabasını kabul eden herhangi bir kişiye bırakma eylemi mi oldu ?
Mesela en son kabul eden adama bırakıp taksiyle gitmiş olabilir sonuçta eve gidişini göstermediler ben baştan beri öyle algıladım 😅
Bence başkasının acısını hissedebiliriz...
Cocuk korkan bir adem ( insani) ham halinde temsil ediyor. Ilahiyatci musanin seriatini . sondaki azeri ise hizirin irfanini
Kanalınızı film sayesinde keşfettim filmi izlemek istiyordum ama filmi izlemek için site bulamadım...
merhaba, ben izleyeli çok uzun zaman oluyor o yüzden Şurdan izleyin, gibi bir öneri veremiyorum malesef
@ yine de sağ olun
czcams.com/video/UYVNKERl7ZQ/video.html
@@ilyaskose1711 sağ olun
Bir hafta da iki aile intihar ile yok oldu... Toplum şu anki psikolojisi ile izlesin mi?
Teşekkürler
Bu filmi izlemedim Videoyu izlemek üzere kayit ediyorum fil hangi dilde
farsça
TÜRKÇE OLARAK KANALLARDA NEDEN YAYINLAMIYORSUNUZ
anlamadım
@ yani türkçe dublajlı olarak
🌿
Tabi ki intihar etmedi, filmin sonunda kendi arabasıyla uzaklaştı oradan, ertesi gündü ve askerler çukurun kazıldığı ağacın yanına geldiler, atılacak yirmi kürekle orada bunan ceset kapanmaz askerler farkeder. İntihar etmesine engel olan şey ise kirazın tadı hikâyesi gibi son anda gördüğü guzel mehtap yaban hayvanlarının sesi, bir kaç damla yağmur, gecenin gizemli karanlığı.
filmin sonunda kiyarüstemi kendini de gösteriyor. onu görünce ben de intihar etmediğini düşündüm :)
@ film sonundaki kamera arkası ama ne alaka
normalde filmlerde kamera arkası gösterilmez. kiyarüstemi'nin bunu filme dahil etme sebebini böyle yorumladım ben :)
@ böyle bir kural mı var ki :)
tabi ki yok. ama kaç filmin sonunda kamera arkasını gördünüz? benimki de yorum elbette, alakası olmayabilir de
taksiyle gitmiyor sanırım. Kendi jipinin üstündeki gece farları o sizin taksi levhası sandığınız yer.
Merhabalar filmle ilgili kendime aynı zamanda da sizede sormak istedigim birkaç soru var.
- Bedi bey neden uzerine toprak atacak birini bulmak zorunda hissediyor?
- Türk adam arabadayken cok samimiyken işyerinde neden mesafeliydi ?
- Bedi bey Turk amcaya "kuslari öldürdün ve hala mutlusun yani" diyerek acaba yasama olan inancini o an kayip mi ediyor ? ( taksiyle gitmesinde belki boyle aciklanabilir yani kesin oldurecek kendini)
- asker karar verirken arabanin camı yariya kadar acik bırakılmış. Acaba karar anlaminda tam ortada durdugu ama cesareti olmadigindan mi boyle birsey tercih etti yonetmen ?
Selamlar.
merhaba :) bence bedi beyin bu isteğinin 2 sebebi var. öncelikle bu istek çok insani. yani kişi ölmek istese bile bedeninin açıkta çürümesini istemez. 2.si ise ölümünden sonra da doğaya karışıp bir ağacın dibinde yeniden hayat bulmak istemesi bence.
2 soruya gelirsek, türk adam bedi beye söyleyeceği her şeyi söyledi ve ona düşünmesi ve kararından emin olması için süre tanıdı. yani bu kararda sorumluluğun sadece bedi beye ait olduğunu göstermek için öyle davrandı.
3. soruyu hatırlayamadım. yani o sahneyi hatırlayamadım
4.sü ise yoruma kalmış :) ben asla böyle yorumlamazdım ama filmdeki her şeyi bir sembol olarak görebiliriz elbette. tamamen seyirci gözüyle ilgili :)
Bedii hiçbir zaman kesin karar veremiyor. Kesin karar veren biri evin ışığını, perdesini, kapısını sağlam bir şekilde kapatır da çıkar mı evden? Ayrıca para çantada. Taksiyle gitmesinin sebebi, son bir umut taksicinin "belki" bir sorugusu sonucu vazgeçme umudu olabilir.
@@SuperOffline tamda hayat bu işte bence. En insani olan bu.
Haklı
Açıklama yok mu 🤗
ben böyle düşünmedim hiç :) ama her türlü yoruma açık bırakıyor kiyarüstemi
@ yoruma açık bırakması daha iyi olmuş bence . Yoksa hepsinin cevabını vermiş olsaydı kim üzerine ne düşünebilirdi ki :)
spoiler içerir dediğiniz için izlemedim.
filmi izledikten sonra beklerim o zaman videoya:)
Güzel içerik
kesinlikle amaç intihar değil. o bir dost arıyor. yaşamak için bir sebep
Adam haklı beyler
İlahıyatçı farsi değildi afgandı dil sürşmesi oldu sanırım :)
Bazen bakarsınız hiç tahmin etmediğiniz biri hatta tanıdığınız biri böyle bir işe girer, o kelimeyi söylemek bile istemiyorum. O yüzden insanlara nazik olun özellikle yakınlarınıza ve onlarla ilgilenin, bir gülümseme hâl hatır sorma çok şey değiştirir. Size gülümseyip selam veren biri iki dakika sonra hayatına son verebilir. Biri size gülümsüyor diye gamsız veya dertsiz değildir.
Güzel filmdi
ilahiyatci olan afgandi farisi değil 😊
Farisi sadece İranlı demek değildir. Afganistan'da da çok sayıda Farisi vardır.
Bu kadar el kol hareketi...videoyu bitiremedim.
Sağlık olsun :)
Azeri Türke paranın yeri hakkında bir şey söylemiyor ama Kürt askere söylüyor diye hatırlıyorum
🍒
Film okuması mı yapıyorsun ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama çok kötü, gerek yok böyle popülist hareketlere.