33- Recommendations from Abdülkerim Ciyli. | ADAB Book. - Muhammad bin Abdullah al-Hani

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 6. 09. 2024
  • We would like to recommend to you some of the important points stated by His Excellency the Great Sheikh Abdülkerim Ciyli in his book "al-Esfar Risâletü'l Envar". Because it is obvious that these will be beneficial as they are completely true.
    Religion is advice for God. I try to do it myself, believing in these things. If you want to achieve peace and make your heart and body comfortable, I advise you to do the same.
    First Recommendation:
    My brother, may God have mercy on you. I traveled to many distant countries. I have interacted with a variety of people. I have never seen people worse and uglier than those who claim to be among the perfect pure people and say that they belong to them, but do not believe in Allah, do not believe in the afterlife, and do not consider themselves responsible for religious obligations, even though they appear to be like them. They do not have faith in God Almighty, the Messenger of Allah (Prophet Muhammad Mustafa s.a.w.) and the afterlife, or their steadfast devotion to religious obligations and the states of the prophets. Think about how harmful those who make some discoveries among them will be!
    We have seen many of their atrocities in the towns of Azerbaijan, Shirvan, Ciylan and Khorasan. May God curse them all. Fear God, my brother. Fear Allah and do not live in towns where even one of these exists. Allah says, "Beware of a fitnah, so that when it comes, it will not only affect those among you who oppressed you. Don't you know that Allah is severe in punishment!'' (Quran / Surah Anfal / 25)?
    If it is not easy for you not to meet with them, not to be neighbors with them, do you know what will happen to you if you stay with them and stay among them? If you don't listen to advice, I have nothing to say to you.
    It is only Allah who guides to the right path.
    Second Recommendation:
    Brother, do not fight with the jurists of Muslims about sharia and sect. They are also people of truth. They remained at the apparent border. Because their ability is only to be busy with the external. If you have to argue, "fight with them in the best way possible!" Struggle according to the verse "Surely, your Lord knows best those who go astray from His path and knows best those who are on the right path!" (Quran / Surah Nahl / 125).
    Third Recommendation:
    Try to follow the belief of the people of hadith. Try to be one of them. They are the only heirs of the prophets. Avoid being an imitator of theologians. They are toys in the hands of the devil. Do not make the people of Qibla unbeliever. Speak well of them.
    Fourth Recommendation:
    Avoid interpretation, because interpretation is the dead end of ilhad and atheism. If you make an interpretation according to the method of the people of sign, do not change the apparent meaning of the word. By negating the apparent meaning of the word, one becomes a blasphemer. Take Imam Malik's stance on mutashabihat as an example. When he was asked about the subject of "istiva" (Quran / Surah Taha / 5), which is from mutashabihat (the word mutashabih means "similar, resembling each other in such a way that it is difficult to distinguish"), he said: "Stiva is known, its quality, that is, how it is unknown, is necessary to believe in it." Asking about it is heresy and causes discord.'' Do not be one of those who engage in mutashabih (the word mutashabih means "similar, resembling each other in a way that is difficult to distinguish") just to create discord and deviate from interpretation of the Quran! Because "only Allah knows their interpretation." (Quran / Surah Al-i Imran / 7) Be with those who believe. Don't go against this advice. Otherwise, you will be among those who have a trace of misguidance in their hearts. If you insist on dealing with mutashabihat, you may get into trouble at any time. You may lose your foot and be disappointed. Always pray to Allah, "O our Lord! Do not lead our hearts astray after You have guided us to the right path! Give us mercy from you. Because you are the one who gives without expecting anything in return!'' (Quran / Surah Al-i Imran / 8) pray.
    Fifth Recommendation:
    Let it rest for a while according to your etiquette. Know the situation and mood of the time well. Treat them the way they deserve. Don't get too involved with the public. Consider loneliness a blessing. Protect all my limbs from unnecessary work by presenting yourself to the blessings that will come from Allah and watching over him at all times. Because God has an evil eye on you every day. Watch out for that kindness and do not mix with the worldly people. Turn away from them. Keep yourself away from them by telling them nice, manageable words that are not hurtful. Question yourself before being drawn into accounting. Punish him as much as he deserves before the big day of punishment. Before death comes, which takes away the pleasures, die at your own will, so that when death comes, you may be resurrected.

Komentáře • 1

  • @AbdullahCANCAN
    @AbdullahCANCAN  Před měsícem +1

    ADAB Kitabı Tüm Videolar► czcams.com/play/PLsKrX3tYke0Kn_H0YsLtHah4kQRD-jEyI.html
    33- ABDÜLKERİM CİYLİ'NİN HZ. MÜHİM TAVSİYELERİ | ADAB Kitabı - Muhammed bin Abdullah el-Hânî
    Büyük şeyh Abdülkerim Ciyli Hazretlerinin ''el-Esfar Risâletü'l Envar'' kitabında söylediği bazı mühim noktaları biz de sana tavsiye etmek istiyoruz. Çünkü bunlar baştan başa hakikat olmakla fayda vereceği aşikârdır.
    Din Allah için nasihattir. Kendim bunlara inanarak yapmağa çalışıyorum. Eğer necata ermek, kalbini ve bedenini rahat ettirmek istiyorsan sana da aynı şeyi tavsiye ediyorum.
    Birinci Tavsiye:
    Kardeşim, Allah seni rahmeti içine alsın. Birçok uzak memleketlere seferler yaptım. Çeşit çeşit insanlarla muaşerette bulundum. Kendilerinin kâmil safilerden olduğu iddiasında bulunup, onlara mensup olduklarını, söyleyip, sureta onlardan göründüğü halde Allah'a iman etmeyen, ahiret gününe inanmayan, kendini dinî mükellefiyetlerle yükümlü saymayan kimselerden daha kötü, daha çirkin kimseler görmedim. Bunların, Cenab-ı Hakk'a, Resûlullah'a (Peygamber Muhammed Mustafa s.a.v.) ve ahiret gününe imanları, dini mükellefiyetlerle peygamberlerin hallerine sebatla bağlılıkları yoktur. Bunların içinde bazı keşiflere nail olanların ise ne kadar zararlı olacaklarını düşün!
    Azerbaycan, Şirvan, Ciylan ve Horasan beldelerinde bunların azgınlıklarının pek çoğunu gördük. Allah bunların hepsine lanet etsin. Allah'tan kork ey kardeşim. Allah'tan kork da bunlardan birinin bile bulunduğu beldelerde oturma. Allah'ın, ''Bir fitneden sakının ki geldiği vakit sizden sadece zulmedenlere dokunmakla kalmaz. Bilin ki Allah cezası çok şiddetli olandır!'' (Kuran/Enfal sûresi / 25) buyurduğunu bilmiyor musun?
    Onlarla görüşmemek, onlarla komşu olmamak senin için kolay değilse, onlarla düşüp kalktığın, onların içinde bulunduğun takdirde başına neler geleceğini biliyor musun? Eğer nasihate kulak vermezsen sana diyecek sözüm yoktur.
    Doğru yola kavuşturan ancak Allah'tır.
    İkinci Tavsiye:
    Kardeşim, Müslümanların fakihleri ile şeriat ve tarikat konusunda mücadele etme. Onlar da hak ehlidirler. Zahir sınırında kalmışlardır. Çünkü onların istidadı sadece zahirle meşgul olacak kadardır. Şayet mecbur kalır da münakaşa edersen, ''onlarla en güzel şekilde mücadele et! Şüphesiz ki rabbin, yolundan sapanları da en iyi bilen, doğru yolda olanları da en iyi bilendir!'' (Kuran/Nahl suresi / 125) ayetine göre mücadele et.
    Üçüncü Tavsiye:
    Hadis ehlinin itikadına uymaya çalış. Onlardan olmaya gayret göster. Peygamberlerin vârisleri ancak onlardır. Kelamcıların taklitçisi olmaktan sakın. Onlar şeytanın elinde oyuncaktırlar. Ehli kıbleyi tekfir etme. Haklarında iyi konuş.
    Dördüncü Tavsiye:
    Tevilden sakın, Çünkü tevil ilhad ve zındıka çıkmazıdır. Şayet ehl-i işaretin usulü üzere bir tevil yaparsan, lafzın zahirî manasını değiştirme. Lafzın zahiri manasını nefyeden küfre düşmüş olur. Müteşâbihat konusunda İmam Malik'in tutumunu örnek al. Ona müteşâbihattan (müteşâbih kelimesi “benzeşen, ayırt edilmesi zor olacak şekilde birbirine benzeyen” demektir.) olan ''istiva'' (Kuran/Taha suresi / 5) konusu sorulduğunda: ''İstiva malum, keyfiyeti yani nasıl olduğu meçhul, ona iman vacip, onu sormak bidatti ve fitne doğurur.'' Sakın, sırf fitne çıkarmak ve tevile sapmak için Kur'an'ın müteşabihâtıyla (müteşâbih kelimesi “benzeşen, ayırt edilmesi zor olacak şekilde birbirine benzeyen” demektir.) meşgul olanlardan olma! Çünkü ''onların tevilini ancak Allah bilir.'' (Kuran/Al-i imran suresi / 7) diye inananlarla beraber ol. Bu tavsiyeye karşı gelme. Yoksa kalplerinde dalalet nüvesi bulunanlardan olursun. Eğer müteşâbihâtla uğraşmakta ısrar edersen her an başına bela gelebilir. Ayağın kayıp hüsrana uğrayabilirsin. Allah'a daima ''Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalplerimizi saptırma! Bize tarafından bir rahmet ver. Çünkü sen karşılık beklemeden verensin!'' (Kuran/Al-i İmran suresi /8) diye dua et.

    Beşinci Tavsiye:
    Adabına göre bir müddet uzlet et. Zamanın durumunu ve ihvanını iyi tanı. Onlara layık oldukları şekilde muamele et. Halk ile çok düşüp kalkma . Yalnızlığı ganimet bil. Allah'tan gelecek fûyûzata kendini arz eylemek, her an onu gözetlemek suretiyle bütün uzuvlarımı lüzumsuz işlerden muhafaza et. Çünkü Allah'ın sana her gün nazar vardır. O teveccühü gözet, ehl-i dünya arasına karışma. Onlardan yüz çevir. Onlara kırıcı olmayan, güzel, idare yollu sözler söyleyerek kendini onlardan uzak tut. Muhasebeye çekilmeden evvel kendini kendin sorguya çek. Büyük ceza gününden önce onu layık olduğu kadar cezalandır. Lezzetleri gideren ölüm gelmeden önce kendi ihtiyarınla öl ki ölüm geldiği zaman dirilesin.

    Altıncı Tavsiye:
    Allah'ın haklarına riayet et. Allah da sana riayet eder. Her an Allah'tan kork. Onu her an önünde bulursun. Sıkıntılı zamanlarında Allah'ı nasıl hatırlıyorsan, rahatlık zamanında da Allah'ı unutma. Marifetullaha ermeğe çalış. Yani Allah'ı tanımağa çabala. Tek muradın Allah olsun. Yârdim isterken ancak Allah'tan yardım iste. Dünyada başına ne gelecekse hepsi hakkında kalem kurumuştur. Eğer bütün insanlar Allah'ın senin için yazmadığı bir şeyle sana fayda vermek için bir araya gelseler buna güç yetiremezler. Aynı şekilde sana zarar vermek için bütün insanlar bir araya gelseler, Allah o zararı senin için yazmamışsa yine sana zarar veremezler. Eğer yakinen sadâkate ermek, her yaptığını sadıklara mahsus kalbî yakınlıkla yapmaya gücün yetiyorsa derhal yap. Eğer bunu yapamıyorsan istemediğin sabırda senin için rahatlık vardır. Bil ki Allah'ın yardımı sabırladır.
    Ferahlık sıkıntıdan sonra gelir. Her zorluktan sonra bir kolaylık vardır. Yapmak isteyenlere bu kadar tavsiye yeter. Şüphesiz ki Allah dilediğini hidayete erdiren, dilediğini dalalete düşüren ve dilediğini mutlaka yapandır.