ÖTEKİ ve BEN | Yanlış Okumalar - Yalın Alpay | B10
Vložit
- čas přidán 12. 09. 2021
- SPONSOR: yemeksepeti.com
"Ben" dediğimiz kimdir? İçten mi gelir, dıştan mı işaret edilir? Ötekinin dikilmiş gözleri altında, uzlaşmaya, onay almaya çalışan kişi, ötekinin rehberliğinde bir benliğe mi açılır? Bu bir "rehinelik" olmaz mıydı? Ben, rehinelikle kendi arzuları arasında bir uzlaşı gözeten kişinin baskılar altında her gün yeniden ürettiği bir yapıntıdır: Tutsaklık içerisinde bir özgürlük arayışı.
-
İnsan, dış dünyayı zihnine ancak belli işaretler, yorumlar ve okumalar aracılığıyla atabiliyor. Bu zihinsel faaliyette her şey bir işaretler sistemi, dış dünya zihinde yalnızca bir temsil. Oysa gerçek yerine temsilin olduğu her yerde kriz var. Zihnimiz bir kriz yönetim merkezi ve bu krizi yönetmeye çalışırken bulduğu her çare bir "yanlış okuma". Yanlış Okumalar, her okumanın bir indirgeme, çarpıtma, şaşırma, isabetsiz algılama olduğunu baştan kabul ediyor fakat yine de olabilecek en isabetli okumaların peşine düşmek istiyor. Ödevi imkansız, bunu da ihbar ediyor; yine de hiç değilse deniyor: "Hep denedin, hep yenildin, olsun. Yine dene, yine yenil, daha iyi yenil..."
-
Destek olmak ve ayrıcalıklardan yararlanmak için:
/ avangart_tv
/ @avangarttv
Gelişmelerden haberdar olmak ve duyuruları takip etmek için:
/ avangart_tv
/ avangart_tv
-
#avangart #yemeksepeti - Krátké a kreslené filmy
En kadim ve cevabı en zor olan soruya yanıt gibi olmuş. “Kimsin sen ?”. Yalın Alpay’ın Türk olarak doğması her Türkçe bilen kişi için hazinedir. Hiç susmayın hocam, her sohbetinizi kayda alın lütfen. Müthişsiniz. 👏
Yani yalın bey reklamı da oyle bi entellektüel şekilde yaptın ki şimdi nası zurna dürüm siparisi veriyim en kötü sushi felan söylemek gerekiyo ordan
Ahahaaa
😂😂
sabahtan beridir CZcams a Yalın Alpay yazıyorum izlemediğim bir şey var mı diye 😀😀
Ya hic ayna ile karsilasmazsa cocuk ?
Tum degerlendirmeleriniz Lacan'nin dogrulugu tartismali varsayimindan yola cikiyorsunuz. Otekilerde benlerden olusuyor yani otekiler diye yeknasak ayni fikirde olan bir grup yok.Otekini veya beni yaratan ve toplumsal deger adi verilen seyi ortaya cikaran yada olusturan devlet ve din gibi kurumlari hic dusunmuyorsunuz.
Kendimi dışarıya göre konumlandırdığımda hep yaşam enerjimin çekildiğini hissettim, buna dayanamadım ve o ortamlardan ve insanlardan ayrıldım ya da mesafe koydum. İnsanlar kendilerini dışarıya göre konumlandırdıklarında topluma uydukları için güven ve huzur içinde hissediyor bense boğuluyorum. Kendimi hiçbir görüşe ve düşünceye de ait hissetmiyorum. Böyle olunca da zaten bir noktadan sonra kimseyle ortak bir nokta yakalıyamıyorum.
nietzsche ve üst insan. hayırlı yolculuklar.
Zaten bütün düşüncelerin hakikati tam olarak kavrayamadığı için seçim yapmanın gereksiz olduğunu düşündüğünüz için mi kendinizi bir görüşe bağlı hissetmiyorsunuz?
büyük ihtimalle içe dönük birisin ve toplumun istediği gibi olmak seni yoruyor ben de aynı durumdayım
@@wha3894 ben de öyleyim peki sence bu durumu düzeltmeli miyim herkes gibi olmadığım için kendimi hasta gibi hissediyorum da çünkü
Aynı benim şimdiki ruh halim, ne güzel dökülmüş kelimeler, ifadeniz çok güzel
"Ben" kimdir biliyor musunuz? Ben Dünyanın ta kendisiyim. Ben dünyayı anlamlandıranım. Bu Dünya benim anlamlandırdığım Dunyadır.
Müthiş müthiş… bir yazı halinde sunulsa altını çizerdik her cümlenin… 👍👍👍
Yalın hoca anlatınca insan Yemeksepeti reklamini bile felsefi bir konu sanıyor
Herkesin bir şekilde olduğu gibi değil kendini sunduğu gibi yaşaması kısmında aklıma "günlük yaşamda benliğin sunumu" isimli kitap geldi.. Aslında hepimiz bu sahnede ötekilere oynayan oyuncularız..
"BEN ve ÖTEKİLER " üzerinden yaptığınız tesbitler muhteşem.👍
İnsan evrende yalnız kişidir ve kendi beynine hapsolmuştur..
BEN; ; kendini ötekiler üzerinden inşa ederken değişir , ötekiler'in zihin ve duygu durumları hakkında tahminden öteye gidemez ..Tam da bu noktada J.PAUL SARTRE'IN muhteşem tesbitiyle yorumumu sonlandırıyorum..BAŞKALARI BENİM CEHENNEMİMDİR👍⚘
giris cumleniz o kadar iyi bir genelleme ki herhalde 200 bin yillik dunyada yasayan 100 milyar kadar yasamis tum insanlari kapsiyor. helal olsun, buyuk kisiliksiniz.
Her dinlediğimde beni bambaşka düşüncelere, farkındalıklara ulaştıran bir anlatım olmuş Yalın hocam. Düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için çok teşekkürler.
bu konuyu çok seviyorum, yalın alpay'dan dinlemeyi daha çok seviyorum. birkaç farklı yerde dinledikten sonra her şey oturmaya başlıyor.
Arthur Rimbaud ne güzel söylemiş; Ben, bir başkasıdır.
İyi anlayabilmek için birkaç kez dinledim. Epeyce sarsıldım diyebilirim. En çok da; "ben"in kendi özü yoktur, öz içerden değil dışardan inşa edilir" cümlesinden.. Açıklamanız çok mantıklı, ikna oldum. Ama kendimi; bir bilgisayar tuşuna basan çoklu sistemin ekrana çıkardığı bir harf gibi hissettim. Bir dahaki sefere hangi tuşa basacağını bilmediğim bir harfe... Dilerim herşeyi yanlış anlamışımdır.
@Murat Cin bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim, inceliğiniz için de.. Kendimi kendim inşa ettiğimi düşünüyordum, doğrulamanıza çok sevindim.
Ya insan doğuştan iyiye, güzele, doğruya yatkınsa. Bu ihtimale dönük bir video istiyoruz.
tanımlamalarınız her zamanki gibi muhteşem. tam bir dahisiniz yalın bey
Hersey olabilmek veya hiçbirsey olmamak,gerçek özgürlüğe,kendimize ruhumuza uygun olmayandan arınmayaÖzbenliğimize kavuşmaya🎉!
Owwwww..... Dakika 1 aydınlanma zirve.... Harikanin müthişin bedenlenmis hali🥰
Benlik hiç böyle açıklanmamıştı, tekrar dinleyip notlar alacağım, müthiş müthiş müthiş
Harikasınız, iyi ki varsiniz🙏
Hocam bence Twitterda fikirlerin paylaşılması ve kendileri gibi düşünen insanları takip etmek onay almak(beğeni almak) için yapılıyor. Hocam sanki böyle de hep kendimiz gibi düşünen insanlarla bir arada oluyoruz ve diğer hakikatlere kendimizi kapatıyormuşuz gibi geliyor.
Anladım ki şiddetle inandığımız , savunduğumuz ben ,içler -dışlar toplamı kaçınılmaz olarak böyle, ağırlık içimize olsun,🙏😊
Teşekkürler her zaman yeni perspektiften bakmayı sağlıyorsunuz,sevgiler !....
Yani aslında, toplumsal uzlaşıda başarılı olduğumuzu gösteren sertifikalarımız ne kadar eskiye dayanırsa o kadar güvenilir bir öteki oluruz. Daha eski toplumsal olumlu ilişkilere (sertifikalara) sahip olanlar, toplum karşısında daha güvenilir olur. Günümüz postmodern dünyasında güvenilirliğin ölçütü her ne kadar çok sayıda takipçiye sahip olmak gibi görünse de aslında öyle değildir. Aslında, daha eski toplumsal uzlaşı kanıtları (organik postlar), yani sosyal medya geçmişinin organik, gerçekçi ve toplumla uzlaşı halinde görünümü veren postlar güvenirliğimizin temel taşıdır. Benim de savım şu: Ne kadar çok takipçiniz olduğu değil, ne kadar eski ve istikrarlı toplumsal uzlaşı kanıtına sahip olduğunuz (organik post) güvenirliğinizin ve itibarınızın güçlü olmasını sağlar.
Yalın bey , bu bilgi birikiminizle ruh halinizi nasıl sağlıklı tutabiliyorsunuz? ''Ötekiler'' arasında kendinize yakın insanlarla mı zaman geçirmeye özen gösteriyorsunuz? (Tahminim bu şekilde)
Süper bi bölüm olmuş
Şu hayatı bir defa yaşayacağız ve Yalın Alpay'ı FluTv'de İlker'le izlemek isteriz şu hayatta.
Var zaten
" Ötekinin ben üzerindeki basısı yüzünden uzlaşmış gibi yapıyoruz. " Bazı iç sıkıntılarımız bu yüzden mi oluyor hocam? Yine merakla beklediğim, kıymetli bir tadla izlediğim doyurucu bir yayındı teşekkürler.
Yaaaaa yirimmmm … yemek sepeti 😊
Cem Bey ne kadar yakışıyor programa. Içerik zaten hep çok kaliteli. Yine harika bir bölüm olmuş.
Teşekkürler
Birbirini tamamlayan bu guzel ikilinin devamını dilerim...
Thank you bro❤
Yalin Alpay, su dort bes kisiyi bul da bi tazele memleketi, oyum sana..
...Başka bir biçimde zaten savunulmamis olan bir bakış açısına sahip olmak bile artık mümkün değil.En iyisi, karar verdiğiniz bakış açısında diretmek ve başkalarının onu yanlış bulacağını ya da onaylasalar bile muhtemelen yanlış anlamış olacaklarını en baştan kabul etmek.Zaman diyalog değil, monolog zamanı. Elbette hâlâ ortak temalar var,ama bu temalarin ardinda toplananlarin bunlardan ne anladıkları belli değil. Sonsozlerde buna dahil.Coktandir moda oldular, öyle ki en iyisi sonsozler çağı hakkında bir sonsoz yazayım diyor insan.Sonsozlerin konusu hiç önemli değil-ister tarihin,ister modernizmin, ister de resim sanatının.Onemli olan, sonsozlere duyulan ihtiyacın bir dönemi karakterize etmesi.Yeni bir şeylerin kesfedilmedigi ve eskinin artık bildik olmadığı yerde, sonsoz her zaman akla yatkindir.
Gunumuzdeyse sonsoz, okurun ya da dinleyicinin hoşgörüsünu fazla zorlamamak için, kişinin kendi savlarina karşı hemen bir cekincesini bildirdiği bir maske işlevini de görür...Daha en baştan başka,farklı bir anlamda hesaba katılıyor, ama bir uzlaşma ongorulmuyor. Bu arada artık her kavramın üzerine ,kullanıcısını tanıtan bir kartvizit ilistirilmis durumda;bu kartvizit, genel kavramı bireysel bir anlamda sinirlandirmaya yarıyor...
Bugün kavramların ve savlarin başına, daha önce sanatın başına gelmiş olan şey geliyor:kendilerini mesrulastirmalarinin tek yolu, kendilerine yönelik bir cekinceyi de icermeleri. Elbette birçok kişi de geçimini, onu hayatta tutan söylemi değiştirerek sürdürüyor
.Gelgelelim, günümüzde bilinç neyin muhasebesini yaparsa yapsın, tüm temalarda ve dil duzenlemelerinde sonsozcudur;tıpkı bir zamanlar modernligin başlangıcında onsozcu olması, hat safhada geleceğe düşkün ve şimdiye tahammülsüz olması gibi...
Kitle iletişim araçları, dogalari gereği küresel oldukları için,her türlü yerel ya da bireysel kültür deneyimini ortadan kaldırıyor.Herkese ulaşıyor ve herkese yöneliyor;bu yüzden teknik açıdan yüksek, ama icerik açısından düşük düzeyli bilgi ve eğlence tüketimi, başlıca amaçları oldu.Bildik sanat kavramı buna tosluyor..
KAYNAK:Sanatin mi yoksa sanat tarihinin mi sonsozleri?/Hans Belting/Sanat Tarihinin Sonu
Yalın bey çok güzel lakin şu anda çorba gibiyim. Birkaç kez dinledikten sonra oturacak yerine.😊
Müthiş
Hocam umarım yorumları okuyorsunuzdur. Tümden gelerek ben ve öteki arasındaki iletişimin kudretiyle şekillenen alışkanlıklar hatta toplumlarca kabullenilmiş bazı ortak kavramlardan bahsettiniz. Peki profesyonel iletişimler, duygusal olmasından ziyade bir öğretmenin bir matematik formülü anlatması mesela? Ne söylemek istersiniz?
35:28 Dedikodu nedir? Oh ne güzel açıklanmış oldu. Çok Teşekkürler
" bir ben var ki benim içimde: Benden öte
Benden ziyade...
Geç keşif benim için ama şu an hastasıyım
Ay bunları keşke hiç öğrenmeseydim. Masumiyet anlayışım yıkıldı
Hocam foucaulttaki öznellik deneyiminin oluşturduğu özne kavramından mınyola çıkıyosunuz
Maslow un kendini gerçekleştiren insan ında Öteki etken midir.
2.Persona ları sunum olarak ben e örnek verebilirmiyiz
Teşekkürler,
Yaaa tutamıyorum içimdeki sığ vatandaşı. Parti kur oy verelim aday ol president yapalım hocaaaammmm.
Yahu bu kadar güzel bir videoyu yuklemissiniz sesi azıcık çıkıyor lütfen bir mikrofon alın.
Mikrofonla çekildi. :) Muhtemelen ses ayarlarınızdan birisi düşükte kaldı. Sevgiler.
29:10 Aha:)
Benlik inşası tek seferlikmidir? Demek istediğim insanlar bulundukları ortama göre kabuk değiştiriyorlar yani birden fazla benliğimiz varda uygun olanımı kullanıyoruz. Benlik ve ekonomi, benlik ve duygular da benlikler evreninde vitrinde duran beni nasıl etkilediği konusu ilgi çekici gibi. Örneğin onaylanma peşinde inşaa ettiğim benliğimin bir ekonomik bunalım sonucunda
👏👏
wow
Misler gibi 💜 Dead End 💀
Mustafa Can la aynı anda aynı temayı işlemeniz.. Siz daha önce başlığı açmıştınız gerçi
Günlük insan ve onlar alan
Martin Hedigger in yazısı var.
sanat sanat içindir
❤👏❤👏👏👏
Yine harika arkadaş yaaa
Dayı be
Reklam okumalarına yüz puan şef
17:47
Hocam bu kendini inşadaki yalanımız, hangi noktadan sonra gerçeklik kaybına ve bir hastalığa dönüşür ve neden? Bunu sizden duymak isterim
Sonuç olarak, “ben ötekidir”
İbrahim Tatlıses haklıymış o zaman abi " Beni siz var ettiniz".
Merak edenler için unabomber örneği : ted kaczynski.( Toplumda onaylanmayan, akıntıya karşı gelen bir kişi )
Selamlar
45:10 "BEN" kimim?
BAŞLAMAYA BAŞLIYOR...
4. Dakika reenkarnasyon gibi mi hocam
Dogustan Kör olanlar icin Benlik olusamaz Lacan in teorisine göre. Hatta kör olan bir cok hayvan da bu konuda kör olmayanlar ile bir farka sahip olmalı
26:40 - 26:45
30:07 😔
33:57 😒
44:18 😑
Şöhretli kişiler ve popülist liderlerin durumu tipik bir durum
Hocam İbrahim Tatlıses’ten ne istediniz 😄
Yani İnsan; MİTOMANİ PITIRCIĞI😉😁😁😁😁😁😁😁😁
Emeğinize sağlık lakin felsefi içeriklerin haftada bir ve bu kadar uzun yapılması videonun izlenebilirliğini azaltıyor. Bu seriyi haftada bir yerine ayda bir vs. yaparsanız izleyicilerinize de bir iyilik yapmış olursunuz.
Karşı taraf 50 dakika boyunca hiç konuşmayınca sohbet niteliği kayboluyor. Sadece bana "siz" yerine "cem" denmiş gibi hissediyorum. Bence ya birlikte hazırlanmalı ya da tek başınıza, doğrudan bize seslenerek program yapmalısınız.
bu yoruma nerdeyse aynen katılıyor, tamamen yapıcı bir amaçla, bu kanaldaki videoları izlemeye başladığımdan beri ben de böyle düşünüyorum.
@@ferdikavak Başlangıçta konuklarla aynı ortamda çekim yapılıyordu ve o zaman konukların yüzlerini bile göremiyor, Yalın Beye ve arkadaşlarının sırtlarına bakıyorduk. Açıkçası ben buraya zaten kendisini dinlemek için geliyorum, fakat bir dost meclisinde tek başına konuştuğu zaman tuhaf bir his duyuyorum; misafirlerin sürekli onaylaması da bu duyguyu pekiştiriyor: Sanki Yalın Bey bir hakikat güneşi gibi süzülüyor, biz de aydınlanmak için onun yörüngesinde savruluyormuşuz gibi... Bu müritlik hissi aldığım hazzı çok azaltmaya başladı. Ben de iyi niyetle eleştiriyorum, programı seviyorum ve daha iyi olmasını istiyorum. Benim de felsefe anlattığım bir kanal var ve biliyorum ki eleştiri almak yaralayıcı olabiliyor, ama gerekli olduğu kesin.
namaz kıl, Allaha kulluk yap hocam...gelir geçer bu dünya...bu kadar bilgi sana seni yaratanı da buldurur inşallah...
Giriş bölümü Platonun birlik ve çokluk betimlemesinden alıntı sanki.
Küvet sahneniz hiç olmamış size yakıştıramadım 😁
hocam bu reklamlar konuşmalarla hiç uyum sağlamıyor
"Ben"'i evrenle aynı olup olmaması üzerine temellendirirken lütfen bilimsel araştırmaları göz önüne alarak düşünce deneyi yapalım. İlk defa bu konuda yaptığınız düşünce deneyine takıldım ve rahatsız oldum. Onun dışında sorun yok.
az uğrassanız ıman edeceksınız:)
Reklamın sunucusu olmak entellüktel biri için ne kadar doğru?