İbn Arabi ve Vahdet-i Vücud Düşüncesi - Mustafa Öztürk
Vložit
- čas přidán 12. 04. 2024
- Üyelere Özel Videolar Kısmına Katılmak İçin: / mustafa Öztürk arşivi
Not: Herkese açık videolar kanalda aynı şekilde yayınlanmaya devam etmektedir. Üyeler, herkese açık bu videolara herkesten önce erişebilmektedir. Üyelere özel videolar ise üyeler tarafından sorulan sorulara cevap olarak ayrı bir şekilde oluşturulup yayınlanmaktadır.
Mustafa Öztürk Instagram: / mustafa.ozturk.tefsir - Zábava
Tarihselci değilim ama bir hazine hükmünde olan bu adam gibi adamı seviyorum.
👍
Ahahahahahajajajajaha Mustafa öztürk mü hazine
@@yusufatasou8793 Onların gözleri vardır görmezler (;
Tarihselci ne demek oluyo. Ya tarihci olur, yada tarihsel olur bildigim.
@@bluelake9974 Kur'an'a bakış "evrenselci", "tarihselci" gibi kavramlarla ele alınıyor.
Çok güzel bir "Yeni başlayanlar için vahdet-i vücud dersi" olmuş. Teşekkürler
Sizi destekliyoruz hocam.Siz tam bir hazinesiniz
2005 yılında keşfetmiş biri olarak Mustafa hocam benim için bir değerdir. Allah kendisinden razı gelsin.
Ağzına sağlık hocam. Bu konuşmanızda vahdet-i vücudu en anlamlı ve anlaşılır birşekilde anlattığınız için müteşekkiriz. Saygılarımla
Hocam , aydınlatıcı bilgiler için çok teşekkürler.
Şuhut ile vücut arasında gider geliriz.
Üstad, tebrik ederim, nihayet biri varoluş meselesiyle ilişki kurmuş ortalama bilgiye sahip insanların anlayabileceği bir biçimde anlatabildi şu meseleyi, yani konunun içine isterlerse dahil olabileceklerini gösterdi. Azıcık gayret. Güneşe aya gölgeye taşa ummana bakıp düşünebilen herkese. Eyvallah. Ağzınıza sağlık.
Konunun allameleri bir yıllardır bilinemezcilik sosu bulaştırarak kendi bilemezliklerini, meselenin bilinemezliğiymiş gibi örtülere bürüyüp, ifade ederek nemalanmaları bitmese de…,saygı, sevgi, muhabbetle..
Ders niteliğinde bir video olmuş. Emeğinize sağlık hocam 💐
Serinin bir sonraki videosunda, Vahdet-i Vücud'da "kötülük problemi"ne nasıl bakabiliriz, değinir misiniz?
Ağzınıza, emeğinize sağlık.
Kıymetli hocam video için teşekkür ederiz, serinin devamı olan Spinoza videolarınızı da bekliyoruz.
Mustafa bey bilinmeyeni bilmek zor.onu yarattığı bir toprak parçası üzerinde doğrulaŕı kanıtlamak şifreyi çözmek.aramak.iyi bir tasuuf insanısın.sağol.devamı gelir bekliyoruz.
Aslan hocam yine gelmis. Hayatimda fazla keyifli hallerim ve aliskanliklarim yok. Ama sizden video gelince mutlu oluyorum hemen kosturup geliyorum. Emeginize saglik.
ÇOK TEŞEKKÜRLER HOCAM,RABBİMİ SEVİYORIM
Ağzınıza sağlık değerli hocam, harika anlattınız. Serinin devamını merakla bekliyoruz. Var olun.
“Renkten renge bürünür, her yönden O görünür” Hz. Pir Ahmed-i Garibullah
Ahmet Garibullah ile İsmet Garibullah aynı zat'mıdır??
@@S.O.Z. hayır değil
@@MuratErzene
Teşekkürler. Allaha emanet olunuz
@@S.O.Z.Eyvallah, çok sağolun
Görülemez
Ne söylesem duyan yok, konuşmak içimden gelmiyor demeyin çünkü bizler birbirimize böyle güç veriyoruz. Anlamayanları bırakın zaten.
Kur'an daki Nebe suresinin sonlarındaki ayetin türkçe açıklamasında “Mümin erkeklere cennette Üzümler, şaraplar ve göğüsleri yeni çıkmaya başlamış kızlar verileceği" söyleniyor. Evrenin sahibinin, alemlerin Rabb’inin cennet ödülü bu mudur?! Oysa nefs olsun, erkeklik ve dişilik olsun bunlar Dünyaya aittir, çünkü üremek gerek, ama cennette ne üremeye gerek var ne de ruhlarda nefs var. Dolayısıyla oradaki “huri vaadi” ancak arap kültürünün yoğun bir şekilde Kur'an'ın içine karıştığını göstermektedir.
Doğru bir tespit bence
Huri hizmetçi demektir. Hurilerle evlilik yoktur.
Aklin yolu bir . 👏
Hocam siz ve sizin gibi bu alanda emek veren, yayın yapan programları takip etmek, izlemek ve tefekkür etmek ibadetin bir parçası olabilir mi, aşk ile dinledim hakkınızı helal edin ❤
Çok faydalandık.sağolun.ufuk açıcı, derin zihni planımıza hitap eden fikriyat sohbeti olmuş.ilminize,sözünüze sağlık ❤️🧿🤲🤲🤲
Samimiyetinize güveniyoruz, sevgi ile izliyoruz
Allah, vahdeti vücut hakkında muazzam bir felsefik anlatım yaptınız. Tebrikler hocam. Bu konu hakkında bir anlatım daha iyi olur diye düşünüyorum.
Kıymetli bilgiler için teşekkür ederiz hocam. Spinoza konusunu belirttiğiniz için yazma ihtiyacı duydum, çünkü hem arabi hem spinozanin aynı kaynaktan beslendiği kanaatindeyim. Spinoza ile ilgili düşünürken, Spinozanin düşüncelerine Augustine in etki ettiği gibi bir varsayım var. Augustinein itiraflarında vahdeti vücut benzeri bir referans ile “önce tanrinin hersey içerisine nüfus eden bir ışık olduğunu düşündüm, ve herseyde Tanrı gördüm, sonra gerçeği anladım” gibi bir ifade var. Hem arabi hem spinozanin plato ve plotinos referansları var. Dolayısı ile, Spinoza ile birlikte Neoplatonism deki vahdet kavramını düşünmek belki vahdet konusuna Islam öncesi referansları anlamamiza yardımcı olabilir. Türkiyede bu tür bir değerlendirmeye denk gelmedim, yabancı kaynaklarda bu karşılaştırmalar var, ama mümin gözüyle bakan birisinin konuyu değerlendirmesi kıymetli olacaktır fikrindeyim. Tam bu sebeple, Spinoza degerlendirirken platon ve neoplatonculara deginmekte fayda olabilir.
Bu konuya birazcık bakan biri olarak bu konuyu çok güzel özetleyip takdim ettiniz hocam.
1-Eyvallah hocam, emeğinize sağlık, Allah razı olsun.Naçizane, haddimi aşmamış olacağımı umarak ve hoşgörünüze sığınarak, en öncelikle, imanın en temel düsturuna dikkat çekmeyi imani ve vicdani bir borç biliyorum, ki o düstur da şudur : ''Allah tektir(=ahaddır), mahlukat çifttir(=vahdet-i vucud=çiftlerin bütünlüğü=varlıkların bütünlüğü=mahlukatın bütünlüğü=yerlerin ve göklerin bütünlüğü=vb.)''
2-Dolayısıyle, naçizane bana göre, iman eden biri, tümceyi tam kurmalı, yarım bırakmamalı. Yani, bütünsel gerçek adına, söz ne ''Allah tektir'' şeklinde, ne de ''mahlukat çifttir'' şeklinde yarım bırakılmamalı ama ''Allah tektir, mahlukat çifttir'' şeklinde tam söylenmeli.
3-O halde, tasavvufi gelenekte, ''Varlığın tekliği=Allah´ın tekliği=Allah´tan gayr-ı varlık yoktur'' anlamında kullanılan ''Vahdet-i vücud'' ibaresinin, bir şirk sözü olup olmadığını anlayabilmek için, önce yukarıda belirttiğim temel sözün yarım bırakılıp bırakılmadığına ve akabinde de Allah´ın(=Yaradan´ın) en temel 6 niteliğine(=ilahi özgünlüğüne) bakmak gerekir.
4-Nedir o 6 temel ilahi nitelik? : a-KENDİLİĞİNDENLİK(=yaratılmamışlık=kıyambinefsihilik) b-TEKLİK(=bölünmezlik) c-MUTLAKLIK(=kesinlik=somluk) d-SONSUZLUK(=başlangıçsızlık ve bitimsizlik) e-TAMLIK(=eksiksizlik=tekamüldışılık) f-BENZERSİZLİK(=eşleştirilemezlik, eşitlenemezlik ve benzeştirilemezlik). Devamı az sonra :)
Cidden zor ve cetrefilli konuları sarih örneklerle açıklamanız hoş. Teşekkür ederiz hocam.Sizi seviyoruz. Yeni videolarınızı bekliyoruz. Video süreleri 45-50 dakikayı geçmez ise müthiş olur. Yalnızca tavsiye. İzlenirlik oranı artması için tavsiye.
Zor konuları sarih ifadelerle açıkladığınız için teşekkür ederiz hocam.🙏
Aşk ı anlattınız bugün hocam ve ihlas ve huşu yu ÂŞKOLSUN
Bilginize yüreğinize ve dilinize sağlık, emekleriniz için teşekkür ederim. 🌺💐
Mustafa hocam iyi ki varsınız. Teşekkürler.
Teşekkürler Hocam.
Çok anlaşılır anlattınız.
Hocam aklımı okudunuz. Çok aydınlatıcı bir yorumdu.
Sağol varol kıymetli hocam…çok doğru anlattınızzz….hasretle Spinoza yı bekliyorum….
Hayırlı bayramlar
Diline sağlık değerli hocam .İbn-i Arabi ve Vahdeti Vücut Paradoksu ( İnsan zihninde var olan ve de doğruluğuna kesin olarak inanılan bilgilerin ya da ifadelerin, kendi içerisinde çelişkili olması ve insan mantığının sınırlarına ters düşmesi) tamda burada sıkıntı başlıyor belirttiğiniz gibi hocam (Külli İrade ve Cüzi İrade) Kayseri ilahiyat Mezunuyum. İlahiyatçılar iyi birer de Felsefeci de olmalı. Bu konudaki eğitimi ile Erciyes İlahiyat zamanımızda 1990 yılları hocaları ve ders müfredatı ile taktire şayandı. Bende iyi bir Baruch Spinozacı (Yahudi kökenli Hollandalı filozof- O zaman için Tanrı'nın doğası hakkında çok tepki çeken fikirleri vardır. ) idim. Müthiştir Varlık Felsefe Anlayışı.Spinoza, Tanrı evrenin direk kendisidir demez. Spinozanın bakışı ile ya da Panenteizm ('Dünyanın gerçekliği Tanrı'nın gerçekliğidir.Evren'in bilincinde mutlak ve değişmez bir varlık olarak egemen olduğu inancıdır.) Özgür irade ve Hayatın yaşamın anlamı anlamlandırmasını nasıl yapacaksınız. Spinoza videonuzu sabırsızlıkla bekliyorum.Temelde Plotinos'un geliştirdiği bir teori olan Sudûr nazariyesi ve Fârâbîn de bahis açarsanız hocam.
İbn-i Arabinin Mucizelere bakışı nasıldır hocam. Sabırsızlıkla bekliyorum Kutsal Kitap’ta yer alan ve geleneksel olarak anlatılan doğaüstü mucizeleri reddet eden Spinozayı ve Mucizeleri reddedişini nasıl izah edeceksiniz. Tavsiyedir ; Videolar 45 dakikayı geçmesin. Bir videoda bir konu ile ilgili tüm fikirler enine boyuna konuşulsun. Misal; Mucize nedir ? Spinoza ve Tek Tanrılı Dinlerin Kitaplarındaki mucizelere bakışı nasıldır neden ?
Bu konular en az 60-70 dakika olur.....45 dakika az
Sukunet görüyorum sizde ne mutlu.
Kıymetli hocam teşekkürler bilgiler için geçmiş bayramınız kutlu olsun inşallah
Emeğinize yüreğinize sağlık saygıdeğer hocam,sipinoza videonuzu merakla bekliyorum.
Teşekkürler
Tşkler hocam
Teşekkür ediyorum
Sizi dinlemeye bir ara verdim, cünkü acıklamlarınızı uzun süre hazmetmekle ugraştım, biligilerinizi bizle paylaştıgınız icin minetdarım..
MASAALLAH HOCAM
Değerli hocam ağzınıza sağlık, merak ediyorduk çok teşekkürler.
Spinoza açılımınızıda bekliyoruz. Eksik olmayın. Saygılar.
hayırlı bayramlar hocam, nice bayramlarda sizi youtube'da görürüz inşallah 🤲
Teşekkür ederim, iyi çalışmalar dilerim... Selamlar, saygılar.
Konustukça kalbiniz daha da açıldı kıymetli hocam:) burası akademiye dönmek üzere 🎉
❤
Güzel hocam 🌹
Harika bir anlatım olmuş, elinize sağlık, zannımca toplumun bu tür yayınlara çok ihtiyaç var. Üstelik bu nazariyeyi anlamak tek çıkış yolu kanaatindeyim
İyi bayramlar dilerim ustam
Teşekkür.
Seni çok seviyorum canım hocam izlemediğim videon yok 😅☺️🥰
Saygıdeğer hocam, aydın zihninize ve yüreğinize keder uğramasın inşallah.
Sevgisinden taşıyor hocam.
Öğrenci hocasından “ ben tanrıyım “ kavramını öğrenmiş . Ben tanrıyım ben tanrıyım diyerek yürüyormuş . Bir fil ve üzerinde bir adamla yolda karşılaşmış . Sürücü “çekil yoldan “ diye seslenmiş bizim ki “sen çekil ben tanrıyım “demiş . Tabi fil öğrenciyi fırlatmış yolun kenarına . Öğrenci yaralı bir şekilde hocasının yanına gelmiş durumu anlatmış ;sürücüyü fili şikayet etmiş . Ben tanrıyım onların bana yol vermesi lazım demiş . Hocası da “e sen tanrısın da ,o ne demiş “ … Mustafa hocam çok güzel bir video hazırlamışsınız . Benim de aklıma bu hikaye geldi sevgi ve saygılar 🙏🙏🙏
Ama bu "panteizm"="vahdeti mevcud" görüşü, "vahdeti vücud" değil.
Teşekkürler...En el hak da bir konu
Hayırlı bayramlar canım hocam
Rabbim her gönle ayrı bir sınav vermiş. Niye biz tek çeşite indirgemeye çalışır, bölünürüz. İlla böyle inanıcak diye diretiriz.
Tek peygamber gelmemiş, tek kitap gelmemiş. Rabbim dilese tek peygamber, tek kitap olurdu insanlık tarihinde.
Rabbinden razı gönül yolu neyse o gönlün yolu o değilmidir? Rabbinden razı olandan rabbi razı olmaz mı?
Hocam idrakiniz ve bilginiz çok güçlü maşaallah. Gönül yolculuğunuzu bereketlendirsin inşaallah.
İnsani sınırlı aklımızla vahdet-i vücudun ne olup olmadığına dair modellemeler üretmek ve ona inanmak yerine.. esasen benliğimiz deki Benliğe odaklansak belki de fikir ötesi olana yakınlaşmış oluruz.
teşekkürler hocam
5-O halde, Rabbimiz´in bu en temel 6 niteliğine binaen, eğer VARLIK terimi üzerinden hareket ediceksek, ''Allah´ın varlığı mutlak varlıktır; mahlukatın varlığı ise izafi varlıktır'' ön tespitini yapmak ve dillendirmek zorundayızdır.Ve elbette, en soyut manada da, ''Allah´ın mutlak varlığına göre(=kıyasla) mahlukatın izafi varlığı yok hükmündedir, fakat Allah´ın yaratma fiilinin gerçekliğinden ötürü de var hükmündedir'' şeklindeki ikinci tespiti yapmak durumundayız, ki bu nedenle Rabbimiz, mealen ''O herşeyi(=mahlukatı) hak(=gerçek) olarak yaratmıştır=O, herşeyi, hiçbirşey değil iken, varlık haline döndürmüştür'' demektedir.Yani, mahlukat aynı anda hem varlıktır, hem yokluktur, ama salt varlık ya da salt yokluk değildir, haşa.
6-Bu noktada önemli olan, mahlukatın izafi varlığının Allah´ın mutlak Zatı´na nispet edilmesi değil, fakat mahlukatın varlığının Allah´ın yaratma fiiline(=eylemine) nispet edilmesidir, ki Allah´ın yaratma fiili gerçek ise, zorunlu olarak, yarattıkları da gerçektir(=birer varlıktır), bundan öteye taşmak, insanı Allah´ın yaratma fiilini yok saymaya ve inkara sebep olur, Allah muhafaza.
7-Dolayısıyle, TECELLİ kavramına yüklenecek anlam, iman ve küfür, ya da tevhid ve şirk, ya da hak ve batıl bağlamında, son derece önemli hale gelir.Eğer, tecelli olgusu, ''Allah´ın mahluklaşması=Allah´ın mahluka dönüşmesi=mahlukat Allah´ın mutlaklığının uzantısıdır'' olarak anlaşılırsa, bu doğrudan şirke girer, ama ''Allah´ın yaratma ilminin(=izafi ilminin) mahlukat üzerinde gerçekleşmesi'' olarak anlaşılırsa, o zaman tevhide uygun düşer, zira TEVHİD kavramı tekliğin salt Allah'a has kılınıp, çift olma niteliğinin de salt mahlukata has kılınması şeklinde bütünsel bir imani tavrı gerektirir.Yani, salt ''Allah tektir'' demek yetmez, akabinde de ''mahlukat çifttir'' gerçeğini söyleyerek, Allah´ın tekliğini, mahlukatın çiftliği üzerinden de tasdik etmek zorunludur.
8-O halde, şimdi de, izninizle, biraz Rabbimiz´in 6 en temel niteliği ile O´nun 99 isim-sıfatları arasındaki bağlantıya ve buradan hareketle, Yaradan ile yaratılan arasındaki rabıtanın(=bağın) mahiyetinin ne olabileceğine dair birşeyler söylemek isterim.Devamı az sonra :)
tşk ederim..
İki video da müthişti. Bir de toparlayarak kısa bir özetini geçseniz ne iyi olur. Teşekkürler
Teşekkürler hocam.
hacam sesiniz az çok teşekkürler
Selamlar Mustafa bey.
Iyi dileklerin öncelikle kendini bulsun kardesim. Sagol ve var ol güzel yansima.
Denizden alınan bir bardak su denizin tadını, rengini, kokusunu taşır; denizdenim diyebilir ama denizim deme hakkına sahip değildir. Ahmed-i Garibullah
Hocam selam sana olsun.
Video yarıda iken Spinoza'nın tanrı anlayışı hakkında video yapar mısın diyecektim ki bu müjdeyi verdiniz.
Spinoza'nın teolojik politik incelemeyi hem Dücane hocadan dinlemiştik bir de sizden dinlemeyi çok istiyordum bundan çok mutlu oldum. İyi ki varsınız.
Hocam ömrünüze bereket..Rabbım size, sizin gibilere istikamet, ve selamet lutfetsin.. zira siz ve sizin gibiler bu millet ve memleket için TUZ mesabesindesiniz!
Onu bunu şunu TUZlarlar bozulmasın diye;
Ya TUZ bozulursa!!!
Erzaklari ne ile korurlar?
Rabbım sizlere bizlere ümmeti Muhammede istikrar, istikbal, istikamet lutfetsin.. Rabbım ayaklarımızı sıratı müstakimde sabit kadem kılsın. Cennetine müstahak kılsın... Rabbım sizi korusun.
Güzel adamsın vesselam.Seni seviyorum güzel insan.
Abi selamlar 😊
Hocam en azından her gün yarım saat de olsa bizleri aydınlatın ailecek seviliyosun selamlar sevgiler
Bu tartışma nereye varacak merak ediyorum. Nasıl bir tanrı anlayışı meydana çıkacak.
Saygıdeğer hocam, şundan emin olun ki öğretilerinizin güzelliği günbegün bulanık zihinleri berraklaştırıyor .
Hocam Yakup Deniz'le bir münazarada sizi birlikte dinlemek gerçekten keyifli olurdu. Umarım birgün birlikte bir canlı yayın yaparsınız.
Size de hayırlı bayramlar hocam, Spinoza'dan sonra fırsat bulursanız İbn Sebin'in düşüncesini de anlatır mısınız
🙏🏻
Kainat,Allah ile "alaşım" ve "karışımdan" ibarettir.Alaşım;kainattaki tüm varlıkların Allahla özdeki ayrılmaz birliğidir.Karışım ise;Varlıkların duruma,zamana,mekana vs.değişkenlik gösterebilen şekilleridir,izafidir.(sizi dinlerken nacizane böyle düşündüm,bilmem ki baltayı taşamı vurdum?)
Hocam, kayıt yaparken ses ayarını biraz daha yükseltmenizi rica ederim.
Bilginizin zekatı bizlere de birşeyler katıyor. Allah razı olsun .
vahdet-i vücud:game over(oyun(ırk,cinsiyet)bitti
bütün gözlerin ardından bakan o
herkes"bilinç"inden sorgulanacak
bilinç:bilme hali
Slm hocam. Ömer hayyam hakkında video istiyoruz.
Mustafa Bey, izninizle Vahdet-i Vucud anlayışına küçük bir açıklama getirmek istiyorum. Bakın, her şey tanrıdır dediğinde işin içine form giriyor. Form ise duyu organlarımıza gelen enformasyona bizim biçtiğimiz kimliktir. Değer yargısı da buna göre oluşur; yaşanmışlıklar, tecrübeler, bireysel tecrübeler ve insan türü olarak edindiğimiz ortak tecrübeler. Mesela afedersiniz ‘pislik’ diyoruz; görüyoruz, tiksiniyoruz; hem kokusundan, hem renginden, hem formundan. Peki, bir pislik böceği için aynı şey geçerli midir? Dolayısıyla duyu organlarımızın gelen enformasyonu yorumlama biçimi, bize göre oluyor, insanca oluyor. Buna Antroposantrizm ve Antropomorfizm denir mi bilmem ama diyelim hadi. Zira bu iki kavramda bir özellik var, biri olmadan diğeri olmuyor. Öyle ya, insan kendini merkeze koymadan çevresini nasıl formatlasın? Duyu organlarımıza gelen enformasyon da hani öyle her şey değil. Kaç tür ışıktan sadece belli bir frekans aralığını görebiliyoruz. Kaç tür sesin belli bir frekansını duyabiliyoruz. Kaç tür dokunuş, kaç tür tad var ama ne hissedebiliyor ne alabiliyoruz. Aldıklarımız bizi doğada yaşatıyor. Yetiyor yani. Beynimiz aslında kendine gelen varlık ayetlerini tefsir ve tevil ediyor. Her canlının kendi aleminde, kendi nefsine göre bir yorumlama biçimi var. Ne diyor Mesnevi’de bahsi geçen sinek; hani eşeğin sidiğinde yüzen bir saman çöpüne konuyor da kendi kendine şunu diyor: “İşte derya, işte kalyon, işte ben. Bir meşhur kaptan olup tuttum dümen.” Canlıların, yani nefis sahibi unsurların doğada hayatta kalabilmesi için kendini merkeze koyup çevresini bu merkeze göre yorumlaması, formatlaması, anlamlandırması lazım. Ölümü tadacağı güne kadar bu böyle. Şeriat işte bu dünyevi formatın üstüne geliyor, hakikati perdeleyen formatın üstüne, ama bu başka konu. Dünya böyle! Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ayıp diyoruz, tu kaka diyoruz, aşağı, yukarı, ön arka diyoruz, ayağımın altı, başımın üstü diyoruz; bunların hepsi insanca. Siz bu insanca algılama, anlama ve anlamlandırma bilincinden dile gelip “her şey tanrı” derseniz şirk olur. Evet, Vahdet-i Vücut bir hakikattir, ama bir de Vahdet-i Şühud var. İnsan benliğini inkar etmek başkadır, yok bilmek başka. Tasavvuf öğretisi insana “benliğini yok et” derken inkar et demiyor. Yok bil diyor. Çünkü insan bilinci bu bahsettiğim dünyevi tesirlerden arınmadan Hayvanî Nefs mertebesinin üstüne çıkamaz. Unutulmamalıdır ki canlılar arasında insan, bu dünyevi tesiri, yani hakikati perdeleyici tesirleri fark edip buna karşı bir şeyler yapmaya muktedir tek canlı türü. Kendini bileceksin, bileceksin ki Rabbini bilesin. ‘Tasavvuf sana benliğini yok et derken inkar et demiyor’ demiştim. Bu noktada Mevlana Celaleddin-i Rûmi'nin güzel bir sözü daha geldi aklıma: “Allah'ı ıspat ederken inkar edenlerden olmayalım” der hazret. Yani “Havaya topluiğneyi batırsam Allah'a batar” gibi çocukça laflar, yukarda saydığım tesirleri anlayamamış sığ bir bilinçten çıkma laflardır. Bu gibi basit sözlerden Allah'a sığınmak lazım. Vesselam.
Harika bir yazı olmuş. Tebrikler. Lâkin Celaleddin-i Rûmi gelince tökezledim.Celaleddin-i Rûmiyi asla İslam (Temeli Tevhit Dinleri ) Tasavvufu dairesinde görmedim göremedim. Vahdet-i Vücud Düşüncesi/ve/Celaleddin-i Rûmi ???
@@sczccc Rûmi, Kur'an'ın hakikatini anlamış biri. Meselenin tevhid olduğunu anlamış biri. Esasın, kuyunun suyu olduğunu anlamış. Bizi diğer dinlerden ayıran, İncil ve Tevrat'ı tahrif edilmiş kitaplar yapan temel unsurun Tevhid Akidesini bozmuş olmaları olduğunu anlamış. Meselenin kıssa, hüküm veya hikaye olmadığını anlamış. Sureti aşmış, öze ulaşmış. Tarikatlar boşuna mı günde 10 bin defa LAİLAHEİLLALLAH virdini şart koşuyor müridlerine? Umulur ki anlarlar, öze vukufiyet hasıl olur. Budur mesele. Bu yüzden Mesnevi için şu sözleri gayet rahat bir biçimde söyleyebiliyor: Soruyorlar kendisine, Mesnevi nedir? Diyor ki Tevhid Dükkanı. Ve ekliyor; Muhammed öldü, ben yeni Muhammed'im, Mesnevi de yeni Kur'an'dır. Aynen öyle kardeş. Adam meseleyi tam özünden yakalamış. Evinizde Mesnevi varsa açın okuyun. İçindeki bütün hikayeler Allah ile nefsin ilişkisini anlatır. Bazı yerlerde edebi aşmış gibi görünür. O hikayelerde bile neyin insanca olduğunu gösteriyor. Neyzen'de de vardır bu hal. Küfrederek mesel yapar. Ayıp perdesine takılanlar ötede kalsın. Burada her perdeyi yırtma cesaretine sahip olanlar kalsın. Bu bir meydan okumadır. Zira bu meydanda Şeriatperestlere yer yok. Hakikatperestlere muhtacız.
@@sczccc
Nur sure 35.ayetin hakikatini öğrenmek isterseniz BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okuyunuz. Eser sitesinde açılır okunur...
Merhaba Mustafa Hocam... Son bir aydır kendimce, nacizane mercek altında ilgilendiğim bir konu. Heyecanla dinledim... Kalem yazdı, mürekkep kurudu... Tasavvufi bakış açısı kader için ne demiş?? İb'nül Arabi ve Hz. Mevlana bu konuda fikir birliği yapmış mıdır ve biz nasıl okumalıyız.... Engin bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için minnettarım. Allah razı olsun...
hocam bir de imam rabbani, imam gazali, imam buhari, ibn teymiyye, ibn cevziyye, tirmizi, ebu davud gibi alimleri de işlerseniz memnun oluruz .
"Vahdeti Vücûd"dan anladığımı şöyle bir diyalogla anlatabilirim:
+ Allah'tan başka varlıklar olduğunu neden düşünüyorsun?
* Çünkü onları görüyorum.
+ Ama bu, O'nun "Nûr" ve "Basîr" adlarının ortaya çıkması.
* Çünkü onlara dokunduğumda bir setlik, bir direnç hissediyorum.
+ Ama bu, O'nun "Kayyûm" ve "Kaviyy" adlarının ortaya çıkması.
* Onların bazısı faydalı ama bazısı zararlı.
+ Ama bunlar, O'nun "Nafi" ve "Dzarr" adlarının ortaya çıkması.
* Onların bazıları iğrenç ve aşağılık. Allahü Tealâ - hâşâ - hiç öyle olur mu?
+ Sübhanallah, elbette olmaz. Ama bu, O'nun "Muzil" adının ortaya çıkması.
........
Tüm argümanlara bu tarz cevap verilebilir. Dikkat ederseniz "tecelli"="yansıma" kelimesini bile kullanmadım, çünkü onda bile sanki ikilik var gibi.
Bu görüşü "vahdeti mevcud"="panteizm" ile karıştırmayalım. Yaratılmışlar asla O'ndan bir "parça"="cüz" değil. Öyle düşünmek de panteizm olur.
Evrende "maddî" algılarımız, tamamen enerji ve momentum değişimine dayanır (ki aslında enerji de uygun bir katsayıyla 4 boyutlu momentum vektörünün 4. boyutu olarak düşünülebilir). Enerji değişimine "güç", momentum değişimine "kuvvet" denir. Kelimei tevhidin diğer bir versiyonu:
"Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" = "Allah ile olandan başka güç ve kuvvet yoktur".
Bu kelime Kuran'da açıkça geçmez. Ama Kuran'da en az 3 yerde (Bakara 147, Âli İmrân 60, Kehf 29) bildirildiğine göre gerçek (hak) Rabbimizden gelendir.
(Bu bildirimden dolayı da yalan söylemek, gerçeği inkar etmek büyük bir zulümdür.)
14:12 spritualism (spirit-soul-body)
Mustafa hocam kelam ve tasavvufun birlikte kullanılması daha doğru değil mi? Elbette ikiside tek başına yeterli değil. Uçmak için iki kanat ve ahenk gerekmez mi?
Sayın Hocam, görüşlerinize büyük ölçüde katılıyorum, ancak ''sudur'' kısmını sıkıntılı buldum. Sudur düşüncesi Tanrının aşkınlığını ve yaratıcı kudretini büyük ölçüde, hatta belki de tamamen ortadan kaldırır.
Şudur, şumul, taşma, tecelli vs. vb. Tanrı fikriyatının MUTLAK lığını yadsır. Ner baksan tutarsızlık, nerden baksan....
@@kenannyavuz Tecelli ya da şumul düşüncesinin sorun oluşturacağını düşünmüyorum. Mutlak varlık mutlak olmayan varlıklarda tecelli edemez mi? Asıl tecelli edemiyorsa mutlaklığı tehlikeye girer bence.
@@ylmazaytan9500 Öyle olmayabilir.Tanrı mefhumunu düşünce konusu yaptığınızda ister istemez bazı kavramsal soru ve sorunlar gundeme gelir ve mevzuyu böylesi mantıksal bir zeminde tartışmak zorunludur. Hareket, devinim, her zaman bir neticeye, bir isteme, bilinçli veya bilinçsiz bir iradeye yönelir. Netice tamlıktır. Tamam olan, bütüne, kemale ulaşan hareket etmez, devinmez. O nedenle sonuç olarak Tanrı ya "Hareket Etmeyen Hareket Ettirici" denmiş, işin içinden çıkılmıştır. Tanrı mutlak ise, neden kendisinin dışında bir şeyler yaratmak zorunda olsun ki! E yaratmasa Tanrı olamayacak. ?? Tanrı nın aşkınlığı veya içkinliği ön kabulüne göre tartışma uzar gider. Felsefi tartışmalar yanında, hem buradan, hem de kutsal kitaplardan beslenen kelami tartışmalar ise tam bir çıkmaz, çelişki yumağı bataklıktır.Daha neticeye varan da görülmemiştir.
Hocam bir Spinozacı olarak Spinoza hakkındaki yorumlarınızı merakla bekliyorum.
Spinosa'nın tanrısı, Göktürklerin Tengrisi ile aynı panteistik tanrı inancıdır. Bir tengri inancındaki kişi olarak bu konuyu derinliğine araştırdım.
cüpbeli ahmet tanrının neresinden zühür etmiş(fişkırmış) güzel hocam..
yanıtın var mı..
Mustafa hocanın, senin, benim fışkırdığı yerden olsa olsa.
@@kenannyavuz yanılıyorsun,şeytanın pipisinden fışkırmıştır cüpbeli.
Dinlemeyen cok sey kaybeder
Kıymetli Üstad Bu tarz videolar bekliyoruz 👏👏
1-Çocukluğumdan itibaren, neredeyse hayatımın her anında "İslam" öğretisi ile karşılaşmaktayım. Okulda, yolda, internette, Tv'de.. Camiler, dergâhlar, öğrenci yurtları ülkenin her yerinde ve çok yoğun.. Din ile ilgili konuşulmayan, vaaz edilmeyen sanki hiç bir şey de eksik kalmıyor gibi.. Ama buna rağmen neden hala yalanda, sahtekarlıkta, amiyane tabirle her türlü daleverede en öndeyiz maalesef.
2- Sizi dinliyorum.. Mesela dabbetül arz konusunda verdiğiniz cevabı dinleyince işte aradığım cevap bu diyorum. Ama özellikle son zamanlarda anlamsız bir şekilde şuna da cevap verelim diyerek onlara evriliyorsunuz. Hocam lütfen yapmayın...
3-Şunu size sormak ve cevap almak istiyorum.
İslam dini binlerce kitaba sığmayacak kadar büyük ve siz merak ettikçe bu katlanarak artıyor.. Herkes aklı kadar müslüman olamaz mı?
Aklını kullanmama izin veriyorlar mı. Müslüman ülkeleri batıya goc etmeye çalışıyor. Aklı kullanan kim sahi
Tarik Arikdal dinleyin birde ek olur katkı ve bakış açısı olur. Dini konularsa bile açık konuşuyor.
ben allahın bilgisinin elbisesiysem kendimi bilebilir miyim? kumaşımı?bilen de bilinen de aynıysa bu kendini bilme işi nasıl mümkün olabilir?
Fâni olan tarafından özgürleşerek, Baki yönüne şahitliğe vasıl olursun. Arzu edersen tabi ki (ankebut suresi 5.-6 ve 69 ayetleri okuyunuz)
Âl-i imran suresi 18. Ayetini okuyunuz
Nur sure 35.ayeti okuyunuz...
BİİZNİLLAHİ TEALA YENİ BİR ASIR eserini okuyunuz. Eser sitesinde açılır okunur...
Hocam eleştiriyi bir kenara itmeden vahdet-i vücud bu kadar iyi savunulabilir/önemsenebilir. Yine de tarzınızı koruyup konuyu Kur'an süzgecinden geçirmeden edemediniz. Çok teşekkürler. Muhabbetler.
hocam kaynak kitap onerirmisiniz? Allah razi olsun tesekkur ederim cok faydali ilimleri aktariyorsunuz
Hocam ses kalitesini artirirsaniz çok iyi olur
👍🙏
Hocam bir videoda vahiy nedir konusunu işlermisiniz. Bir insan nasıl vahiy alır, meleklerin gelmediği aşikar