Alışkanlık oldu. Bazen geceleri nostaljik kesitleri izliyorum. Ağlıyorum uykumu da getirmiyor değil garip bi etkisi var. Öyle çok özlüyorum ki eskileri, çocukluğumu :")
HUGOLA ICIN BURDA OLANLAR ?
Olm oturdum TRT 1985 yayın akışını izliyorum.
Videoda çıkan kadının yüzü aydınlatılmadan göründü hugola'nın kanalında. Kim o kadın? Şimdi gidip onu araştıracağım. Bulduğum sonuçları nasıl paylaşacağım diğer takipçilerle bilmiyorum
Videoda Güneş alın dediği yerde sozlukten bahsediyor sanırım emin değilim ama işe yarar belki
Kapıda yakantop oynardık.. o dönemler anneler rahattı.. çocuk kaçırma taciz vs yoktu.. insanlar temizdi..simdi oyuncakla bile oynamiyorlar..ellerinde tablet..cocuklugunu yasayamadan buyuyorlar..Televizyondaki o tek kanal hepimize yeterdi.. kanaat vardı.. komşular gelirdi..nasılsın demek için ..çıkar menfaat yoktu..ne güzeldi tertemizdi hersey
A woman weeping çok haklısın bencede çok güzel yıllardı. şimdi her şey varda tadı yok.
@A woman weeping Ben de 2001 doğumluyum.Ama biz de sokakta oyun oynardık.Tamam Playstation falan da oynadık ama sokakta da az vaktimizi geçirmedik değil yani.Anneler rahattı.Oyuncaklarımla oynardım.Hatta o zamanlarda çizgi film bile izlerdim.Çizgi film kanalları çok az vardı.O dönem çok kanallıydı ama yayınlar kaliteliydi.Komşuluk hala ölmemişti.Ve en önemlisi insanlar hala sosyaldi,Temizdi.14-17 yaş aralığındaki çocuklar bile temizdi.Bu kadar suça karışmazlardı.Şimdiki çocuklara gerçekten üzülüyorum.Ellerinde tablet,akıllı telefon çocukluklarını yaşayamadan büyüyorlar.Ne büyüklerine karşı saygı biliyorlar,ne de görgü kurallarını.Bazen Matrix filminin şu anlarda cidden gerçek olduğunu düşünebiliyorum.Biz şu anda gerçekten Matrix gibi bir dünyada mı yaşıyoruz acaba diye düşünmeden edemiyorum.Eğer evlendiyseniz ve çocuğunuz varsa ve kaç yaşındaysa allah bağışlasın.
Millet işi gücü bırakmış Hürkan'ın attığı videonun gizemini çözmeye çalışıyo
o yıllarda kışın harikaydı sobalar yanardı sanki hiiç yaz gelmiyecek sanardık isveç kışını o yıllarda türkiyede yaşanırdı evler arasında patika yollar açılırdı ..yollarda kayılırdı şimdiki çoçklar bilmez
selim maral hayalimde canlandı. Bu kadarını yaşamadım aslında ama yaşamış kadar hissettim.
Ben şanslıyım herhalde yaşadığım yerde kışın çok kar yağıyor yazda ise bahar havası var.
Sırf hugolanın gizemini çozmek için buraya geldim
85 kasimliyim keşke o güzel günlere dönsek tüm sevdiklerim yanımda elektrik arada giderdi gaz lambasının etrafında herkes sohbet muhabbet. Sopalar vardı güzel kışlar vardı. Sohbet vardı mahalle komsuculuk vardı. Vardı vardı o sakin sokaklarda taşlardan kale yapıp maç yapmalar meyve bahçeleri . Okullar kışın kar yağar tatil olurdu. O kıyafetler ramazanlar yaz yaz bitmez ki çok özledim cok
25 yaşındaydım ne çok saygılı gençlerdik şimdi androit zombi gençligi hüküm sürüyor gençlik yılları soruldugunda face,instegram ,ve oyunları hatırlayacaklar yazık
Emel Sayın'ın, sıradışı güzelliğinden başka, konuşması da ne kadar tatlı.
Kim derdiki eskilerin reklamını özlersin
Margarinlerin altın yılları. O zararlı şeyleri nasıl da allayıp pullamışlar.
Allah'ım öldükte bir mucize olsada Bi daha aynı hayatı herkese versen,yeniden yaşasak bu yaşadıklarımızı (ve hayatımızda sadece 1 şeyi değiştirme hakkı verilse belkide sonrası da ne kadar güzel olurdu)😔
80 ile 90 senesi arasını şu yaşlarımda geçirmek isterdim hayali bile çok masum😊
Eskiden reklamı atla diye yazı çıksaydı bile atlamazdım heralde o kadar güzeldi eski günler
Gibbs reklamını görünce hüzünlendim 2:49 da, ne çok söylerdim o şarkıyı çocukken, hey gidi günler
Ya bağımlılık yaptı birinci videoyu izledim şimdi bunu izliyorum üçüncüyü de izleyecem bitince üzüldüm ya 😊
Hurkan sen ne demek istion
Hürkan yüzünden anasayfaya düştü video.
ne güzel ne temiz günlerdi...
Allahım keşke yine o 1980'lı yılların ortasına, tek kanallı TRT dönemine dönebilsek.
Şimdilerde ise kendimi çok mutsuz ve kötü hissediyorum.
Her Geçen bir gün daha içinden çıkılmaz buhrana, yeni bir bataklığa doğru sürükleniyorum!
Gelecekten çok endişe ediyorum, hatta korkuyorum.
Bu işin sonu nereye varır, bilinmez.
Ben 27 yaşında bir gencim. Ama Türkiye'nin yaşam şartlarıyla ilgili o kadar araştırma yaptım ki, 1940'lardan günümüze, o günleri yaşamış bir insan kadar bilgim var. Ama lütfen siz anlatır mısınız bana; O denli bir siyasi istikrarsızlık, yokluk ve darbeler döneminde, neydi bu mutluluğun kaynağı? Cidden herkes sizin gibi söylüyor...
Ben daha önce sanıyordum ki geçen zamanın kıymeti gelecekte anlaşılıyor. Bu yüzden nostalji ve geri gelmeyecek olan yılların özlemi insanları bu tip söylemlere götürüyor ve geçen yılların sadece iyi yönlerini anlatıyorlar. Ama ben kendime baktığımda 20 yıl öncesini hiç özlemiyorum, 80'li yılları yaşamış insanlar kadar geçmişe hasret değilim. Sizce nedir bunun sebebi?
@@mr.anderson7293 Aslında bana bu yazmış olduğunuz sorunun birçok cevabı var! Tabiki ben sadece yaşadığım dönem için böyle yazmıştım ve daha öncesi insana nasıl bir his veriyor orasını pek bilemem. O yaşamış olduğum yılların insana vermiş olduğu bir sıcaklık vardı. O yıllarda komşuluk ilişkileri tavan yapmıştı. İnsanlar şimdiye göre birbir(ler)ine daha çok bağlıydı. Şimdi de insanlar birbirinden kaçıyor. Ailem yine o yıllarda İstanbul'a yaz tatiline bizi görmeye geldiğinde, eğer izine geleceği tarih belli ise çok heyecanlanır ve günleri sayardım. Şayet bir sürpriz yapıp geldiklerinde ise çok sevinirdik. Ayrıca ilk başlarda gerek Türkiye'den İsviçre'ye olsun; gerek İsviçre'den Türkiye'ye, yaz tatili için izine gideceğimiz zaman daha haftalar öncesinden ortaya bavulları çıkartıp hazırlardık ve aklımıza gelen her şeyi bu bavulların içersine koyarak yerleştirirdik. Hatta bu belki de zaman zaman iki-üç ay öncesini bulurdu. Artık böyle alışkanlıklar falan kalmadı. Bir de o yıllarda çocuk olduğum için, çocuk olmanın vermiş olduğu bir de his vardı. Yani çocuklar genelde yaşadıkları dönemden eğer herhangi bir savaş ya da olağanüstü bir durum yoksa her zaman için memnundurlar. Bir de onlara hediye falan verildiğinde, belki de onlardan daha mutlusu olmuyordu. Şimdiler de ise insanı artık hiçbir şey eskisi gibi mutlu etmiyor. Yine o yıllarda cebinde biraz da paranız varsa, belkide o yıllar için gel keyfim gel. Zaten eski dizilere de baktığımız zaman bunu anlıyoruz. O yılların sinema filmlerini dizilere göre kıyaslandığında çok daha az anlaşılıyor. Perihan Abla adındaki zamanında TRT'de yayınlanan televizyon dizisinden daha çok anlaşılıyor. Daha sonra seneryosunu yine aynı kişilerin yönettiği Bizimkiler dizisi. O yıllarda senin de yazdığın gibi ülkenin durumu pek iyi değildi. Her şey şimdiye göre çok basitti. İnsanların çoğunun üzerine giyebileceği ikinci bir giysisi bile yoktu. İstanbul bile çok basit bir kentti. Metro, hafif metro ya da tramvay hatları bile yoktu. Sadece Sirkeci'deki ve Haydarpaşa'daki tren garı vardı ve onu takip eden diğer tren istasyonları... Eski model Belediye ve Halk Otöbüsleri vardı. Türkiye oldukça sıradan bir ülkeydi... Başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere Batı ile kıyaslanabilecek hiçbir şeyi yoktu. Belki de sadece Bulgaristan ve Romanya ile kıyaslanabilecek birkaç şeyi vardı. O yıllarda ezbere hayat yaşardık ve genelde insanlar mutluydu... O yıllarda sorunları çöz(ebil)mek şimdiye göre çok daha kolaydı. Ben kendim 1978 doğumluyum. Babam 1974 yılının yazında, annem ise 1977 yılının yazında İsviçre'ye gelmiş. Resmî doğum tarihim; 05.05.1978 ve Boğa burcuyum. İsviçre'nin Basel kentinde doğdum ve burada ortalama bir yıl ilkokula gittikten sonra ailem beni 1986 yılının yaz mevsiminde benden iki yaş küçük 1980 doğumlu erkek kardeşim ile birlikte İstanbul'da anneannemin yanına bıraktı. Daha sonra da annem çok pişman oldu ve yıllarca "şimdiki aklım olsaydı size oraya bırakmazdım" dedi durdu. Orada yani Beyoğlu ilçesi Kasımpaşa semtinde Kaptanpaşa ilkokulu'nda beşinci sınıfa kadar ilkokulu orada okudum. Daha sonra 1991 yılının yaz mevsiminde tekrar buraya yani İsviçre'nin Basel kentine geldim. Burada ben Almanca olarak dil öğrenebilmek için iki yıl "Fremdsprachenklasse FSK 2'ye" gittim ve daha sonra iki yıl da "Kleinklasse Sekundarschule"ye gittim ve son olarak ise bir yıl kadar da "Berufswahlschule"ye gittim. Bundan sonra da bir tarafdan hem 1986 yılında Türkiye'ye gittiğime çok pişman oldum, hem de 1991 yılında İsviçre'ye geri döndüğüme ve en önemlisi de bu ülkeye geldiğimize. Babam buraya tek başına gelmeyi başaracak biri değildi. O'nu buraya dedemin çok ısrarıyla amcam getirmiş. Amcamı da buraya birkaç yıl önce eşi yani yengem getirmiş. Madem kaderimizde bu da varmış ve olan olmuş, keşke ben 1991 yılının yazından sonra burada kalmaya devam etmeseydim de tekrar geri dönüp, önce orada ortaokulu, liseyi ve belki de üniversiteyi Türkiye'de okusaydım. Sonra da çoktan evlenip yuva kurmuştum bile... Ben daha henüz evlen(e)medim! Bu ülke bana sıkıntıdan başka hiçbir şey vermedi. Tabiki bu her insan için geçerli değil. Bazı Türk Vatandaşları da bu ülkenin zor hayat koşullarına uyarak entegre olmuşlar bile. Basel'de 09.12.2015 tarihinden itibaren ve akabinde bugüne kadar başıma gelenler hiç öyle hoş şeyler değildi! Bu tarihte sabah saat 08:00'de Basel Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından benim yalnız olarak 19.04.2001 tarihinden itibaren kiralık oturmuş olduğum iki odalı apartman dairesi; evin yazıhanesinde (büro) çalışanı Manuela Küffer adında 1983 doğumlu; resmî doğum tarihi ise, 31.12.1983 bir kadının sinsi bir tuzak sonucu zorunlu olarak boşaltıldı! Bu tarih bilgileri mahkeme belgelerinde yazıyordu! Daha sonra ben de yıllarca oturmuş olduğum apartman dairesinin boşaltılmasında emeği geçen unsurların tümüne yani herkese birçok kez küfür, çok az sayıda tehdit, baskı-dayatma, itaatsizlik, haberleşme aracını (Sabit Hat/GSM) kötüye kullanma gibi suçlardan yargılanarak ilk kez 09.08.2016 tarihinden 27.04.2017 tarihinde kadar ve yine benzer suçlardan 15.03.2018 tarihinden 28.03.2019 tarihine kadar ikinci kez tutuklanarak yine aynı cezaevine girdim! Her ikisinde de tutuklu bulunduğum sürece bana bağlanan maaşların da tümü ödenmedi! Dışarı çıktığımda tekrar bağlandı. Maalesef köpek köpeği ısırmıyor. Haklıyken haksız konuma düştüm. Bunlar yine de kendi milletini ve halkını haklı buldu! Eğer ben bu ülkeye hiç gelmeseydim, bugünkü sahip olduğum her şeye Türkiye'de de sahip olurdum. 'Daha henüz geç kalmış sayılmazsın, seni bu ülkede bağlayan mı var' diye düşenebilirsin, fakat bunca yıl burada boşuna kaldıktan sonra bu işi yapmak insana zor geliyor. Bir yandan da 'zararın neresinden dönülse kârdır' deniliyor. Aslında ben ortalama on yıldır yani 2010 yılından beridir Türkiye'ye kesin dönüş yapmayı düşünüyordum. Hatta o oturmuş olduğum evden de yurda dönene kadar taşınmayı düşünmüyordum. Yani senin anlayacağın, o benim son evim olacaktı ve oradan da ana vatanıma kesin dönüş yapacaktım. Fakat öyle olmadı; Evdeki hesap çarşıya uymadı! Ayrıca ben İstanbul'un Esenyurt ilçesinde 3+1 dört odali 128 mi ya da 132 metrekare bir apartman dairesi satın alacaktım. Bilemiyorum acaba hatırlıyor musun? Ortalama 2009 yılının sonlarına doğru ya da 2010 yılının başlarında Star TV'de yayınlanan Naber TV adında bir eğlence programı vardı ve orada programın bir bölümünde de erkek ile kızları tanıştırıp bir arkadaşlık edinebiliyordun. Belkide daha ciddî düşünüp evlenebiliyordun. O programda Osmanlı İnşaat Yapı'nın ev satışları ilânı vardı. Bu ev kampanyası fiyatından dolayı benim de aklıma yattı ve karar verip bir adet 3+1 odalı daire satın almaya karar vermiştim. Hatta burada yani CZcams'da bu Osmanlı İnşaat Yapı "Beylikevler Projesi" adı altında birçok video var ve kurumun başka birçok projesi var. Videoda insanlara fiyatı sorulduğunda herkes "ne" diye çok şaşırıyor. Satışı Star TV televizyonunda da belirtilen telefon numarası üzerinden Almanya'nın Münih kentinde bir emlâkçı olan ya da emlâk işleri ile uğraşan Erdoğan Keskin adında bir adam ile yapmıştım! Dairenin toplam fiyatı 49'999.-- Avro (€) yuvarlak hesap 50'000.-- €! Peşinat olarak 17'499.-- € tutarındaki nakit parayı T.C. Ziraat Bankası Almanya'nın Nürnberg kentindeki şubesine havale etmiştim! Fakat bu blokların tamamını iki yıl gibi kısa bir süre içinde bitireceklerdi. Bunun dışında da aylık olarak ödemem gereken toplamda ya bir, ya iki ya da en fazla üç adet, tanesi ayda 499.-- € olmak üzere aydan aya ödedim! Yani toplamda 17'499.-- €, + 499.-- €, + 499.-- €, + 499.-- € en fazla üç taksit olmalı! Fakat o zamanlar yapılacak evlerin bitmiş hallerini sadece camaken içinde maket olarak gösteriyorlardı! Toplamda olarak belkide bir düzineden fazla blok ve topkam arsa alanı 22'000 metrekare. Ben oraya 2010, 2011 ve 2013 yılının yaz mevsiminde gittim; tek bir çivi bile çakmamışlar! Paramda boşuna gitti ve ne yapacağımı artık bilemiyorum. Daha neler var eksik olarak yazmadığım, şimdilik aklıma gelmiyor!
Kırmızı Atlas halı halâ var bizde 😂 ne kaliteli halıymış pırıl pırıl duruyor daha
Yusuf sanki yürehim çikacak ESKİYİ hatırladıkça artık hayattan insanlardan ızaklaştım🇹🇷🇹🇷benim için degişmeyen tek şey AYYILDIZLI BAYRAK KALDI GEERÇEK BU🇹🇷
Tam nostalji, tesekkurler paylastiginiz icin! Eskiden reklamlar ne kadar cesitli imis, ne zamandir hali reklami, makyaj malzemesi reklami vs gormedigimizi farkettim, varsa yoksa yeni insa edilen super luks konut reklamlari, galiba memlekette insaat sektoru haricinde bir sey kalmamis :-(
eski reklamları temizleyip güzel görüntülerle bizlere sunduğun için ayrıca teşekkürler.
Vallahi ❤ güzel günleri bende çoook özledim şu zamana hiç bir şey tati tuzu yok
Hürkan'ın videosunu anlamak için gelenler burda mı???????????????????????????????
0:12
Emel Sayın hep asil hep güzel.
Annem yaşında kadın. Ama asaletine ve bu asaletten gelen güzelliğine aşığım.
23 Mayıs 1983'de yayın hayatına başlayan TAN gazetesi bir anda Türkiye’nin göz bebeği olmuştu. Renkli basılan, asparagas haberlere ağırlık veren erotik bulvar gazetesi o yıllarda tiraj rekorları kırarak Türk medyasında yeni bir çığır açmıştı.......
Hugola'nın ani değişen pp ve video içeriğini araştıran kardeşim sende hoş geldin.
12 Eylül 1980 Doğumluyum Şu Eski Reklamlarda 5 Yaşında Çok Küçük Çocuktum Rahmetli Babaannemde Bu Reklamlardan 6 Sene Sonra 13Ağustos 1991 Tarihinde 63 Yaşında Kalp Krizinden Vefat Etmişti Ölmüştü
1979 dan bugünlere geldim ama nerde o eski çocukluk yıllarım hay aq be şimdi her pislik var
Elbet bulcam
Ah paşam reklamda bile sıhhatinin iyi olmadığı belli oluyor Allah rahmet eylesin
Aksu reklamındaki müziği sabahlamış hiç uyumadığı halde 1 saat bir başka manyak aramasın diye yazıyorum David Bowie - Lady Grinning Soul ne güzel insanlarmışsınız. şu işi yapmıi, şu müziği seçebilmiş ne güzel insanlarmışsınız. Bizi bitiren ne oldu? Bizi bitiren kahpe darbeler oldu. 60, 70, 80.... absürd gelmesin, yıllardır tırım tırım soruyorum bu soruyu, bizi ne bitirdi, ne kemirdi diye... kocaman sevgiler :/
Sirf aksu reklami icin su seriyi izliyorum. Ya kamera cekimine ne demeli. Farkli acilardan rahatsiz etmeden alinisi,isigin kullanimi.kadindaki karizma ve sexilik.
Geleceğe dönüşün ilk sersinin çekildiği yıl 1985
BUNDAN BİR ANLAM ÇIKARTAN HUGOLA FANLARI CEVAP VEREBİLİR Mİ
@@ytkullananbirii hugolanın attığı videoda 1:10. Dakikada lady grinning soul şarkısından bir kesit var bilmem yardımcı olurmu bu videoda 0:43.saniyeye denk geliyor
Hala arastirmalara devam ediyorum en ufak farkları bile değerlendiriyorum
hala çozmeye çalişiyorum
Şu reklamlarda ki çocukların hepsi orta yaşlı, orta yaslilarin çoğu mefta ya da çok yaşlı... Zaman çok hızlı geçiyor. Biz nasıl bu kadar büyüdük?
Tan gazetesinin yıllar sonra izlediğim reklamda hayırlı bir işe vesile olmaya çalıştığını öğrenmekte varmış
Ne güzel ne doğal reklamlar
eski reklamlar çok güzelmiş
Bende okusagi yasayan biri olarak nasil ozluyorum fakirdik ama mutluyduk
4:12 "Tan, kral gazetedir."
Reklama bak... Şimdi aynı cümleyi kursa topa tutarlar. Malum gazetelerin taraflı olduğu bir zamandayız. Gerçi söz konusu Tan olunca o zamanlarda da topa tutanlar olmuştur.
Simtel süper, süper emer. Simtel süper, süper üfler. Şekli hep aklımıza kazınmıştı, sloganı da hatırladık sayende.
4:07 artık benimde bi işim var ilk işimi tan sayesinde buldum bi araba tamircisinde günde 4 öğün dayak yiyorum işimi seviyorum ama ilerde işimi değiştitecem tornacı olmak gayem.
Taaa altı yaşıma geri gittim kim derdiki 42 yaşına gelecem diye, hala kabullenemedim.Seni özledim çocukluğum
hürkan reiz sağolsun anasayfam rerkamla doldu
HUGOLANİN VİDEOSUNU ANLAMAK UCİN GELDM
8:40
Şimdilerde kadeh tokuşturulan bir parfüm reklamı yapmak epey cesaret işi...
Vay be Güzelim ülkem Türkiyem neymiş, şimdi ne hale getirilmiş!!!
Evet kadeh tokusturmak serbest dinini yasamak yasak, cocuklarin evlendirilmesine kimse karismiyir. Neymisiz ne olmusuz bee
Yaa bir de o yıllarımıza kafir yıllar olarak bakılıyor..şimdi çok dindar ve çok mutluyuz canım yaa
12 Eylül 1980 Doğumluyum 3 Ay Önce 43 Yaşıma Girdim Bu Atlas Halıları En iyi Markaydı 80li Yıllarda Her Evde Olurdu Yeni Halılar Çok Güzel Kokardı Her Evde Olurdu Eski Sıcacık Kuzina Sobaların Yanında Atlas Halıların Üzeride Divanlarda Yatarak Uyurdum 5 Yaşında Çocuktum
Simtel süpürgeyi senelerce kullanmıştık genelde motor kömürü biterdi değiştirirdik.
margarin alasım geldi bu reklamlardan sonra.
Atlas Halı 2007 yılında iflas etti.
Nerden geldi aklına xD
Edit : özür reklam da varmış yazık olmuş koyun yünü ile yapıyormuş çalsaymış batmazdı naylon
@@Tomorrowland1881 benim tüm akraba aile orda çalışıyordu.Sahibide akrabamız bro.Mustafa Çetinkaya😂😂
Ama sonra Naksan Holding satın aldı ne var ki o şirketteki FETÖ'cüler yüzünden TMSF'ye devredildi, kayyum atandı.
Margarin cok zararli .cok empoze etmisler bize
Sanki şuan yediğimiz şeyler çok sağlıklı ne yediğimiz içtiğimiz belli değil margarinden daha zararlı şeyler yiyoruz
Hatıralar güzeldir... İnsanı geçmişe götürür
Annemin babamın yaşadıgı yıllar ne güzelmiş
eski markaların çoğunun battığını öğrendim.
1975 ❤ten❤ 1987 ye geri dönmek isterdim başka birşey istemem 😢
Birkere insanlar çok samimiydi efem
Eskiler güzeldi çünkü insana ayrılan zaman daha çoktu....
Eskiden reklamlarda reklam gibiymis simdikiler bildigin tursu izlerken karnim agriyor
Hugola şı sıralar çok sus
Mükemmel kalite mükemmel. Reklam lar
Vay be profilo televizyon 19500 peşin 19500*16ay taksitle diyor. O Zaman asgari ücret 41000 tl yani günümüz parasıyla 12750 tl civarına denk geliyor. Ne kadar pahalıymış ya
Kardeş parada sifirlar vardı ondan yüksek 41milyon şimdiki 41 lira 750.000de 75krş a denk geliyor eskiden sıfır koyduğu için değerli görünüyordu ama bı farkıda yoktu
@@enesbayram1016 Ben onu düşünemedim demi ?
Farkettiysen asgari ücret hesabıyla yaptım . üstelik bir çok parametreye baktım
Güzel zamanlarmış
Türkan Şoray çok güzel
Bu Piyalelerden Çok Aldırdık
Atlas Hali'nin reklam muzigi Pamuk Prensesde vardi.. Cok severdik..
Biz büyüdük kirlendi dünya 😭
Trt reklam kuşağını izlemek icin reklamların bitmesini beklemek😅
4:45 te bile kurbanlik koç cadillac marka arabadan iniyor cumhurbaskani gibi heyy yavrumm heyy bee..😂😂
Ya ben yeni doğduğum yıllar
Neden 2006 da doğdum ki, ben bu zamana ait değilim
Neden 2002 de doğdum.Neden bu tuhaf zamanda 20,5-21 yaşındayım.Neden insanların droidlerden farkı yok.Neden insanlar insan değil.Neden çocuklar-gençler terbiyesiz,ahlaksız kendinden büyüklerine karşı saygısız.Neden İphone veya diğer akıllı telefonları kullanıyoruz.Neden kaydırıp kaydırıp reels ve türevlerini izliyoruz.Neden ergenler serserilik ve itlik peşinde.Neden düzgün olmayan şarkılar dinliyoruz.Neden kitap okumuyoruz.Neden bu kadar kapitalizmin kölesiyiz.Neden türkçeyi katlediyoruz.Neden kültürümüze sahip çıkmıyoruz? Neden yani neden?
Ben 2005-2012 arasını çok iyi hatırlıyorum.Bu kadar asosyal değildi insanlar.Elimizde tuşlu telefonlar vardı ama sosyaldik.Bilgisayar oyunları da vardı ama yine sosyaldik.Sokağa çıkar top oynardık,eve gelir playstation oynardık,Akşamları tüplü televizyon’dan dizi veya beyaz show falan izlerdik.Çünkü elimizdeki tuşlu telefonlarda bu kadar imkan yoktu.Ben bu zamana ait değilim.Zaman makinesi olsa da 80’lere geri dönsem.
Vernel reklamı çok güzeldi.
O yıllarda 20’li yaşlardakiler 40’lı, 40’lı yaşlardakiler 60’lı yaşlarda gibi duruyormuş..Lan şimdi o kadar kart voleybolcu mu olur? Zeki Müren’e ne demeli? 47 yaşında falan, dede gibi duruyor..
Oren Bayan markasi yurtdisinda da Madam Cotton (bilhassa Fransa'da) adiyla satiliyordu.. Sonra maalesef bu marka sahibinin esiyle bir cinayeti kurban gitmesiyle bitti..
Acaba vestel şarkısı hangisi oldu 😁
HUGOLA
Eskiden insanlar traş olurdu.
ah zeki müren sen o seneler ne hayatlar yaşadın. Biz ise orda burda süründük diyebilirim. şimdiki aklım olsa ah ah..
2.si 1.side bunun ardından olucak merak edilenler önceki kanalda son kuşakta izlediğim reklamların bazıları harika :)
Önceki terbet kanalı telif hakkı bildirimleri nedeniyle kapanmıştı. Bu yüzden ilk defa yayınladığım içeriklerle birlikte eski kanalda yer alan ve önemli bulduğum bazı eski içerikleri de zaman zaman yüklüyorum bu yeni kanala.
Çok şanslıymışım hem 60 ların sonu 70 başı hem yetmişleri yaşadım hem seksenler yaşadım çok şanslıyım 1966 1967 Ünal gümüş
vestel reklamında hangi emel sayın parçası kullanıldı acaba .D
Hürkannnn
Aksu nun reklami ne kadar da erotik ic giciklayici....vay be ne kadar özgürlük donemleriymis...şimdi mümkün değil böyle bir reklamın yayınlanması....hele trt de :)
Oren bayan reklami super
Nostalji sever arkadaşlar yeni adresim bu yorumu yaptığım hesap öteki trt tarafından kapattıril di yakında tüm videolarım bu kanalda olacak
Margarin nasıl da övülüyor oysaki yapay insan sağlığına son derece zararlı bir yağ
Eskiden marka adı defalarca tekrarlanırmış.Şimdi sadece sonda müziksiz düz bir şekilde söyluyorlar.
şimdilerde tv de reklam çıkınca kanal degiştiririm burda oturmuş reklam izliyorum ben niye böyleyim mk ya
4:42 de olan halı hala bizde var
Rahmetli kemal sunalin 100 numarali adam filminde oynadigi reklam sahneleri aklima geldl iyi gibi ama hic biri bes para etmez
6:21 den itibaren çalan müzik nedir acaba ?
Zaman makinesi olsa ah
ya arkadaşlar , 7:11 deki esem roket reklamında şemsiye tutan ne kadarda 80'ler dizisinde ki Bekçi Bekir'e benziyor :)
1977 doğumluyum-1992e kadar köyde yaşadım,dedelerim ninelerim Annem Babam hepsi sağ ve gençtiler mekanları cennet olsun inşallah.orta halli köylü bir ailedik her anını unutmadığım unutamayacağım o kadar güzel günlerdiki...şehire taşındıktan sonra hatırladığım pek öyle önemli bir anım hatıram olmadı..tekrar aynı ailem arkadaşlarımla aynı hayatı yaşamak çok isterdim çok güzel inanılmaz günlerdi