Bacak / ayak şişliğinde ne zaman doktora gidilir - Prof. Dr. Ahmet AKGÜL

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 5. 09. 2024
  • Lenfödem, doku sıvısının hücreler arasındaki bölgede, özellikle deri altındaki dokuda birikmesi ile oluşan kronik seyirli bir hastalıktır.
    Lenf sisteminin öncelikli görevi hücreler arasındaki sahadaki fazla sıvıyı, büyük molekülleri ve parçacıkları temizleyerek toplar damar sistemine aktarmaktır. Hücre düzeyinde, kılcal damarlar arasında, yaşanan sıvı hareketi, mevcut sıvının dışarı çıkma basıncı ile sıvının içeri girme basıncı arasındaki farklarının yarattığı bir denge tarafından yürütülür ve bir miktar sıvının “artık” olarak hücreler arası sahada kalması ile sonuçlanır. Lenfatik sistem yani lenf damarları bu sıvıyı içeriğiyle beraber toplar damar sistemine geri taşır. Bu döngü dinamik bir süreç olup hem kan ve hem de dokunun içeriği ve basıncıyla ilişkili olarak değişkenlik gösterir.
    LENFÖDEM NEDEN OLUŞUR?
    Hücreler arasındaki sıvının miktarı başlıca iki faktöre bağlıdır:
    1- Hücreler arası sahaya giren sıvının hacmi (lenf sıvısı üretim hızı)
    2- Hücreler arası sahadan uzaklaştırılan sıvının hacmi (lenf sıvısı uzaklaştırma hızı).
    Normal koşullar altında dokuda hücreler arası düzeyinde yaşanan bu sıvı döngüsü esnasında üretilen lenf sıvısı hacmi ile, lenf sıvısının dokudan uzaklaştırılma hızı arasında bir eşitlik söz konusudur. Böylece doku şeklini ve fonksiyonunu korur. Uygun çalışan toplar damar ve lenf damarı ile hücreler arası lenf sıvısı dengededir. Ancak sistemde olan değişiklik sıvı taşınmasını bozar ve o bölgede lenf sıvısı artar, işte bu duruma LENFÖDEM denir.
    Lenf sıvısının ortamdan alınmasını belirleyen en önemli durum lenf damarları tarafından taşınabilen sıvının hacmidir. Bu hacmin en üst değeri altındaki hızlarda üretilen lenf sıvısı, artmış hacimde olsa bile, hücreler arası sahada herhangi bir sıvı birikimine izin vermeden dokudan uzaklaştırılacaktır. Ancak taşınabilen en üst hacmin üzerindeki hızlarda lenf sıvısı üretimi veya taşıma hacmindeki kayıplar, kaçınılmaz olarak hücreler arasındaki sahada kalan artık sıvı hacminin artışı ile sonuçlanacaktır. Bu sorun, lenfödemin nasıl oluştuğunu anlamakta ve başka hastalıklardan ayırmada önemlidir.
    Ödem; hücreler arası sahaya giren sıvının hacminin artması, hücreler arası sahadan uzaklaştırılan sıvının hacminin azalması veya her ikisi sonucu oluşur. Genel anlamda ödem dokuda üretilen lenf sıvısının, lenfatik sistemin taşıma kapasitesinin üzerine çıkması sonucu oluşurken, lenfödem çeşitli bozukluklar sonucu azalmış lenfatik taşıma kapasitesi neticesinde meydana gelir.
    Protein ve büyük moleküllerden zengin lenf sıvısının azalmış taşınması sonucunda dokuda birikmesi; bir yandan dokunun içeriğini değiştirerek diğer yandan yangı süreçleri tetikleyerek lenf üretim hızını arttırır. Bu durum sürecin ilerleyici bir doğa kazanmasına yol açar; tekrarlayan lenfanjit (lenf damarı iltihabı) atakları, lenf kanalları ve kılcal kan damarlarında görülen pıhtı, deri altındaki dokunun bağ dokusu ile kaplanması mevcut lenf damarlarının daha ileri derecede hasar görmesine, tıkanmasına ve lenf sıvısının atılmasının giderek azalmasına yol açar. Artan lenf sıvısı üretim hızı ve azalan lenf sıvısı temizliği geri dönüşümsüz kronik tablonun oluşumundan sorumludur. Lenfödem gelişimi durağan bir durum olmayıp, dinamik ve aktif şekilde değişen ileryici ve bozucu etkileri olan bir hastalıktır ve tüm süreç aslında bir KISIR DÖNGÜ gibi devamlı birbirini bozarak ilerler.
    LENFÖDEMİN ÇEŞİTLERİ
    Lenfödem sınıflaması ve evrelemesi için birçok sistem önerilmiş olmasına karşın hastalığın nedenini, oluşum mekanizmasını ve hastanın durumunu açıklayıcı şekilde kapsayan kabul görmüş bir sistem bulunmamaktadır. Günümüzde kullanılmakta olan standart sınıflama yöntemlerinde lenfödem;
    Nedenine göre: primer, sekonder
    Genetik zemine göre: ailesel, ferdi
    Hastanın foksiyon ve yapısına göre: uzuvların gövde ile birleşim yerinde tıkanıklık, uzuvların uçlarında tıkanıklık
    Ödemin başlangıç yaşına göre: doğuştan, sonradan oluşan
    göre sınıflandırılmaktadır.
    Ancak bu sınıflama yöntemlerinin hiç birisi hastalığın ciddiyetini ve tedavi ile ilişkisini ortaya koymamaktadır ve evreleme amacıyla kullanılamaz. Hastalığın klinik evresi ve tedavinin planlanması ile ilgili özellikleri içeren yeni sınıflama sistemleri önerilmiş olmakla beraber popülerlik kazanmamıştır.
    Günümüzde kullanılan standart sınıflamada lenfödem; hastalığın nedenine göre primer ve sekonder olarak iki tipe ayrılır. Bu tanımlama 1934’de Allen tarafından yapılmıştır.
    Hastanın şikayet ve bulguları açısından primer lenfödem nedeni bilinmeyen (idiopatik) lenfödem olarak tanımlanırken, sekonder lenfödem ise tespit edilebilir bir nedenden kaynaklanan lenfödem olarak değerlendirilir. Tespit edilebilir bu nedenler arasında lenf bezlerinin çıkarılması, radyasyonla (ışın tedavisi) tahrip edilmesi, çeşitli ilaçlar sonucu vücudun verdiği bir tepki olarak yangı süreçlerin yaşanması, parazitler veya kanser hücreleri ile lenf kanallarının tıkanması vardır.

Komentáře • 5

  • @leylaimamoglu3394
    @leylaimamoglu3394 Před 5 měsíci +1

    Süpersiniz hocamvya

  • @saykokral3481
    @saykokral3481 Před rokem

    Hocam size nasıl ulaşabilirim

  • @OrhanBaycu-cl3fj
    @OrhanBaycu-cl3fj Před 3 měsíci

    Hocam ayaklarında ve bacaklarım şişlik var bide enfeksiyon hastasiyim yarım çorap gibiyim onunda izi oluyor ne yapmam gerekiyor

    • @drahmetakgul
      @drahmetakgul  Před 3 měsíci

      Öncelikle geçmiş olsun.
      Asistanım Can Bey’i arayınız lütfen: 00 90 533 519 50 95 Whatsapp da kullanabilirsiniz.
      Firstly, get well soon.
      Please call my assistant Mr. Can: 00 90 533 519 50 95 You can also use Whatsapp.

  • @nurdankarabulut1153
    @nurdankarabulut1153 Před rokem

    Hocam 8 yıl önce lenfoma geçirdim ayağımda şişlik çıktı iki gündür lenf ödem olabilirmi