Memleketi Kurtarmaya Çalışan Kahvehane Dayısı Oldum: Türkiye Nasıl Kurtulur?

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 9. 06. 2024
  • Memleket meseleleri üzerine sizinle dertleşmek istiyorum bu videoda.
    Son 20 belki de 25 yılın en korkunç ekonomik buhranını yaşıyoruz.
    Geçinmek inanılmaz zor, neredeyse imkansız hale geldi. Fiyatlar, kiralar astronomik düzeyde.
    Öğrenilmiş çaresizlik ve derin bir bunalım içindeyiz.
    2002-2010 yılları yalancı bir baharmış meğer, kışa döndü herşey, eski tas eski hamam.
    Başımıza gelmeyen kalmadı, evet, ama felaketlerin en büyükleri bizim kendi başımıza açtığımız felaketler:
    Sistemsizlik
    Bilimden uzaklık
    Liyakatten uzaklık
    Yolsuzluk
    Kayırmacılık
    Kısa vadecilik
    Şark kurnazlığı
    Ezbercilik
    Tahammülsüzlük
    Partiler berbat. Cemaatler, gruplar, oluşumlar berbat.
    Din ve millliyetçilik alanında tüm temiz duygular sonuna dek sömürüldü. Türk insanının kimseye güveni kalmadı.
    Türk insanı artık hiçbir cemaate, lidere, partiye, oluşuma, devlet kurumuna zerre kadar güvenmiyor. Güven yerlerde.
    Fay hatları ve kutuplaşmalar son hız devam ediyor.
    Gücü ele geçiren diğerlerini acımasızca eziyor.
    Din vatan millet Sakarya diyenler en büyük pislikleri ve yolsuzlukları bu değerlerle örtüyorlar.
    Birlik ve beraberlik, kucaklaşma çağrısı yapanlar fitne ve fesadın en kötü hallerini topluma yayanlar aynı zamanda.
    Hiçbir şey göründüğü gibi değil.
    İcraatlar ve söylemler birbirinin tam zıddı.
    Ortadoğu bataklığı asla kurumuyor, kaos ve yangınlar büyüyor.
    Kontrolsüz göçler ülkenin uzun vadeli yapısını bozacak kadar çığırından çıkmış durumda.
    Mültecilerin entegrasyonunu filan düşünen zaten yok.
    Bir sürü krizin ortasındayız, ama kriz anlarında bir şekilde işleri yürütmeyi bilecek kadar da becerikliyiz.
    Pratik zekamız, kurnazlıklarımız, yangın söndürme, idare etme becerilerimiz en üst düzeyde.
    Hiçbir şey normal değil, ama gayet normalmiş gibi de yapabiliyoruz.
    Yaratıcılığımız, potansiyelimiz, yenilik üretme kapasitemiz en üst düzeyde.
    Her şehirde ayrı bir dinamizm, canlılık, yemek kültürü, sosyal ortam, insan kapitali, misafirperverlik, sanat, ve yerel zenginlik var.
    Konserler, sergiler, şovlar, komediler, diziler, filmler, platformlar, sosyal medya hiç olmadığı kadar zengin ve renkli.
    İstanbul halen dünyanın en cazip şehirlerinden biri, dünyadan en fazla turisti alan şehir hatta!
    Çok renkli bir ülkeyiz, ama kafamız hep fitne ve fesada çalışıyor. Herkes birbirinin kuyusunu kazmaya çalışıyor. Katakulli bizde, gıybet, kaos, fitne, fesat hep bizde. Diziler sayesinde bunları tüm dünyaya da yaydık hatta.
    Düşene bir de ben vurayım denen bir coğrafya Türkiye. Herkes acımasızca eleştiriliyor.
    Birey olmak, bağımsız olmak çok zor ülkemizde. Çok yalnızsınız. Sivrildiyseniz her açıdan saldıranlar olur. Özgürce aykırı fikirlerinizi ifade ettiyseniz linç edilirsiniz, başınız illa derde girer, hakkınızda soruşturma açılır.
    Dış güçleri aramaya gerek yok, iç güçler olarak biz birbirimize yetiyoruz aslında. Birbirimizi öğütmekle ve aşağı çekmekle meşgulüz.
    Türkler kendi başlarına iş açmakta çığır açmış bir millettir, dış güçlere ihtiyaç da yok bu konuda zaten.
    Dünyanın en yorucu ülkesiyiz. Ama dünyanın en renkli ülkesiyiz de.
    Türk insanı dünyanın hem en gamlı insanıdır, aynı anda dünyanın en gamsız insanıdır. Türk insanı tezatlarla doludur.
    Aşırı duygusalız, duygularımızla karar veririz. Ama duygularımız da güvenilmez.
    Çok mu zor daha yaşanır bir ülke inşa etmek?
    Çok mu zor, birbirimize güvenebilsek, farklılıklara saygı duysak?
    Bireye engel olan oluşumları sınırlasak ve bireyin önünü açsak?
    Kendi rönesansımızı kurmak bu kadar zor olmamalı.
    Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ama bu ülkeyi birbirimiz için cehenneme çeviriyoruz.
    Bireyler hep kazıklanıyor, sürekli engellerle ve hayal kırıklıklarıyla karşılaşıyor.
    Bu coğrafya hep kendi evlatlarını yiyor.
    Oyun teorisi: Bazıları güvenilmez ise bütün oyun bozuluyor. Ortada güven kalmıyor.
    Akıllı ve yetenekli insanları kaçırıyoruz veya küstürüyoruz.
    Liyakate dayalı, uzun vadeli, bilime saygılı bir ülke olabilsek keşke. Çok zor olmamalı bu ülkeyi kurmak.
    Belki de kendimizi ülkeye feda etmeyi bırakmalıyız. Birey olarak kendimizi inkişaf ettirmeliyiz.
    Dertleşmek istedim öylece, şu an bi çözüm önerim yok.

Komentáře • 17

  • @ilkyzbrky4137
    @ilkyzbrky4137 Před 10 dny

    Bizde de çözüm üretecek akıl kalmadı. Psikoloji kalmadı.

  • @adyok3086
    @adyok3086 Před 22 dny

    tuhaf bir şekilde kaosa doğru koşuyoruz.

  • @furkan.durucan
    @furkan.durucan Před 22 dny +1

    şu olaylar bi bitsin, düzelijez inşallah bea

  • @furkan.durucan
    @furkan.durucan Před 22 dny +1

    hocam yine 1001 kazığı sizden yedik

  • @deftank6896
    @deftank6896 Před 22 dny

    20:45 O gamsizlikta olmasa hiç tutunamayiz :)

  • @deftank6896
    @deftank6896 Před 22 dny

    19:25 Benzer şeyleri Mevlüt Dinç'ten de duymuştum

  • @canansonmezler1017
    @canansonmezler1017 Před 22 dny +1

    Olanı olduğu gibi gör. Bunlarda geçecek.