ANADOL RESTORASYON 1974

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 6. 08. 2024
  • 1974 model ANADOLU RESTORE ETTİK!!!!!! Türk otomotiv tarihinde sarsılması güç bir yere sahip olan ve günümüzde bile hayranları bulunan Anadol, yerli otomobil fikrinin pratikteki yansıması olarak oldukça başarılı sonuçlar elde etmişti. Öyle ki 30 yılı aşkın bir süre önce üretimi sonlandırılmış olmasına rağmen günümüzde hala ender de olsa yollarda Anadol model otomobiller görmek mümkün. Peki, Anadol’un tarihçesi ve hikayesi hakkında ne kadar bilgiye sahipsiniz? Adı nereden geliyor, hangi serileri var ve ne tip badireleri atlatmayı başardı?
    1928 yılında Ankara’da Otokoç firmasını kuran ve 1946’da da Ford’un temsilciliğini alan Vehbi Koç, sonraki yıllarda Türkiye’nin yerli otomobiline sahip olması gerektiği fikrine daha fazla inanmaya başlar. Öyle ki bunun için hazırlıklara girişir ve Ford ile ortak bir çalışma bile yapar.
    Bu girişimlerini bir adım öteye taşımak için de 1959’a gelindiğinde Ford Otosan kurulur. Ford kamyonların montajının yapıldığı bu fabrika çalışmaya devam ederken fuarda gördükleri, cam elyaf ve polyesterin bir araya gelmesiyle oluşturulan fiberglastan yapılan bir araç, Koç ailesinin dikkatini çeker.
    Maliyeti Düşürmek Mümkün mü?
    O yılların Türkiye’sinde yaklaşık 100 bin otomobil vardır ve yılda en fazla 3 bin yeni araba satılabiliyordur. Yerli otomobil üretilmesi için yapılan araştırmalarda sac karoser kalıpların üretilmesi için 50 milyon dolara yakın harcama yapmak gerektiği ortaya çıkar. Her bir otomobilin kalıp maliyeti de 4 bin dolar civarındadır. Bu da neredeyse otomobilin satılabileceği fiyatla aynı olduğu için akıllara yatmaz. Ancak sonradan, daha önce dikkatleri çeken düşük maliyetli fiberglas malzeme tekrar akıllara gelir ve karar verilir: Yeni otomobil fiberglas malzemeden üretilecektir.
    Tüm bürokratik zorluklara ve hantallıklara rağmen, fiyatı 30 bin lirayı geçmemesi ve 10 adet üretilmesi şartıyla izinler alınır. Ford şase ve motorlar dışındaki tüm malzemeler Türkiye’de üretilir. İsim için de 10 bin lira ödüllü bir yarışma açılır ve yurt içi-yurt dışı olmak üzere 86.318 adet başvuru yapılır. En sonunda da Anadol isminde karar kılınır. Markanın logosu olarak da Anadolu’nun sembol figürlerinden Hitit geyiği kullanılır.Şubat 1967’de üretilen ilk Anadol, 26.800 liradan satışa çıkarılır. Ayrıca kalorifer ve radyo taktırmak için 1.000’er lira ödemek gerekir. 1.2 litrelik motorla üretilen iki kapılı Anadol, ilk 1750, ikinci yıl ise 8000’e yakın üretim yapılır. A1 olarak da bilinen modelin ardından 1969 ve 1971 yıllarında makyajlı modeller de piyasaya sürülür. 1972 Akdeniz Oyunları için tasarlanan yeni Anadol A1 ise aynı zamanda MkII olarak da biliniyor.
    Anadol A1’in en önemli başarılarından biri de Renç Koçibey ve Demir Bükey tarafından kullanılarak 1968 Trakya Rallisi’nde birinciliği elde etmesiydi. Ayrıca bir başka Türk yarış pilotu İskender Aruoba da 30 bin km’lik ve 8 ay süren Avrupa-Afrika-Asya Rallisi’ne Anadol A1’i ile katılmış ve yarışı tamamlamıştı.
    1975 yılında bu modelin üretimine son verildiğinde 19.715 adet Anadol A1 satılmıştı 1971 model Anadol’un tesadüf sonucu ortaya çıkan pick-up modeli, birden fazla isme sahip: Anadol Kamyonet, Anadol P2 ve Anadol Pikap. Otosan fabrikasındaki malzemelerin taşınması için üretilen model, mühendisler tarafından beğenilince bu şekilde piyasaya sürülmesine karar verilir. Bazı değişikliklerin ardından satılığa çıkarıldığı 1971 ile üretimine son verildiği 1991 yılları arasında ise toplamda 36.892 adet üretilerek markanın en çok üretilen modeli olmayı başarırbile1971 model Anadol’un tesadüf sonucu ortaya çıkan pick-up modeli, birden fazla isme sahip: Anadol Kamyonet, Anadol P2 ve Anadol Pikap. Otosan fabrikasındaki malzemelerin taşınması için üretilen model, mühendisler tarafından beğenilince bu şekilde piyasaya sürülmesine karar verilir. Bazı değişikliklerin ardından satılığa çıkarıldığı 1971 ile üretimine son verildiği 1991 yılları arasında ise toplamda 36.892 adet üretilerek markanın en çok üretilen modeli olmayı başarır.1970 yılında piyasaya sürülen Anadol A2, dünyanın fiberglas gövdeli ilk 4 kapılı sedan otomobili unvanına sahip. Güvenlik testine tutulan ilk Türk otomobili de olan A2, 35.668 adet satmayı başarır. Bu dönemde Anadol araba modellerine talep o kadar artar ki Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde ön kayıt büroları kurulur ve insanlar satın almak için sıraya girer.A4 olarak da bilinen Anadol STC-16, 1973-1975 yılları arasında üretilir. En sportif Anadol unvanına sahip modelde, 1.6 cc’lik Ford Mexico motoru kullanılır. Tasarımı ise Belçika Kraliyet Sanat Akademisi’nden mezun Eralp Noyan ve ekibi tarafından yapılır. Türkiye ve dünya rallilerine en çok katılan yerli otomobil unvanı da Anadol STC-16’ya ait.1973 yılında piyasaya sürülen Anadol A5, diğer adıyla Anadol SV-1600, dünyanın ilk fiberglas 5 kapılı station wagon otomobili olarak biliniyor. Üretiminin sonlandırıldığı 1982 yılına kadar toplam 6.499 adet Anadol SV-1600 üretilir.

Komentáře • 19