Mesele, tarihi olgulara ve dini hakikatlere nasıl ulaşabileceğimiz, efsanelerden uzak, keşf ve eleştiri yöntemini kullanarak, geçmiş ve bugün arasındaki bağlantıyı nasıl yenileyeceğimizdir. Muhammed Arkun
O dönemdekinden farklı bir yaşam, ekonomi, yönetim, aile modelimiz olduğunu söylediğimizde aslolanın o dönemki şekilde yaşamak olduğunu söylüyorlar. Her şeyi sabit tutsak köle efendi anlayışını sabit tutamayız. Kadınların aile içinde bir sorumluluğu yok denilen sistem kadını yüceltmiyor, sadeceo dönemdeki bir model. Belki de zengin ve soylu kimselerin köle edinerek problemi çözmesi ile ilişkili. Bugün çocuğunu emzirmek zorunda dahi değil diyenlere bir kadın olarak soruyorum. Kim emzirecek ? Süt anne nerden bulunacak. Ev işi yapmak zorunda değil sevap alır diyenlere sorum evin işini kim yapacak veya kim yapıyor ? Müşterek bir yaşam, çağımıza uygun çözümler yerine teorik ve asla gerçek hayatla uyuşmayan çözümler sunuluyor. Çalışan kadın evde eşinden otak iş paylaşımı bekleyince İslam'a göre kadınların çalışmasına gerek yok diyorlar. Oysa köyde de , şehir hayatında da ( saraylarda yaşahanlar hariç) kadın çalışıyor bu nasıl yok sayılır hocam ?
Mesaj araçları o dönemden beri değişmiş. Şiir panayırları yerini konser alanları almış. Elbette farklı yorumlar yapılabilir ama Kur'an'ın mesajını kendi diliyle sanatsal olarak ifade etmenin önü kapatılmış. Müslümanlar o teoriye göre de yaşamıyor.( zaten imkansız) Sadece daha çok vicdan azabı suç ve günah duygusu taşıyorlar. Bu yüzden mutlu olamıyorlar.
ben özellikle şu konulara çok değiniyorum hocam. Miras meselesinde mesela. Amcaya miras kalması o dönemde amcanın üstlendiği sorumluluktan bağımsız asla olamaz. Ancak bugün öyle mi ? hangi yetim kalmış çocuk doğrudan ve tüm toplumun ortak kabulüyle, kişisel bir tercih veya yakınlık olmadan amcaya kalıyor ? Bırakın amcayı boşanmış bir kadının sorumluluğu kime ait olacak ? Artık hayatın kendinde yaşayan bir din anlayışı edinmemiz lazım.
Hocam çok teşekkür ederiz. Özellikle gerçek hayatla ilişkilendirmenizden dolayı ayrıca teşekkür ederim.
Allah razı olsun
Mesele, tarihi olgulara ve dini hakikatlere nasıl ulaşabileceğimiz,
efsanelerden uzak, keşf ve eleştiri yöntemini kullanarak,
geçmiş ve bugün arasındaki bağlantıyı nasıl yenileyeceğimizdir.
Muhammed Arkun
O dönemdekinden farklı bir yaşam, ekonomi, yönetim, aile modelimiz olduğunu söylediğimizde aslolanın o dönemki şekilde yaşamak olduğunu söylüyorlar. Her şeyi sabit tutsak köle efendi anlayışını sabit tutamayız. Kadınların aile içinde bir sorumluluğu yok denilen sistem kadını yüceltmiyor, sadeceo dönemdeki bir model. Belki de zengin ve soylu kimselerin köle edinerek problemi çözmesi ile ilişkili. Bugün çocuğunu emzirmek zorunda dahi değil diyenlere bir kadın olarak soruyorum. Kim emzirecek ? Süt anne nerden bulunacak. Ev işi yapmak zorunda değil sevap alır diyenlere sorum evin işini kim yapacak veya kim yapıyor ? Müşterek bir yaşam, çağımıza uygun çözümler yerine teorik ve asla gerçek hayatla uyuşmayan çözümler sunuluyor. Çalışan kadın evde eşinden otak iş paylaşımı bekleyince İslam'a göre kadınların çalışmasına gerek yok diyorlar. Oysa köyde de , şehir hayatında da ( saraylarda yaşahanlar hariç) kadın çalışıyor bu nasıl yok sayılır hocam ?
Bu kamaldan şimdiye kadar izlediğim en verimsiz anlatım.
Mesaj araçları o dönemden beri değişmiş. Şiir panayırları yerini konser alanları almış. Elbette farklı yorumlar yapılabilir ama Kur'an'ın mesajını kendi diliyle sanatsal olarak ifade etmenin önü kapatılmış. Müslümanlar o teoriye göre de yaşamıyor.( zaten imkansız) Sadece daha çok vicdan azabı suç ve günah duygusu taşıyorlar. Bu yüzden mutlu olamıyorlar.
ben özellikle şu konulara çok değiniyorum hocam. Miras meselesinde mesela. Amcaya miras kalması o dönemde amcanın üstlendiği sorumluluktan bağımsız asla olamaz. Ancak bugün öyle mi ? hangi yetim kalmış çocuk doğrudan ve tüm toplumun ortak kabulüyle, kişisel bir tercih veya yakınlık olmadan amcaya kalıyor ? Bırakın amcayı boşanmış bir kadının sorumluluğu kime ait olacak ? Artık hayatın kendinde yaşayan bir din anlayışı edinmemiz lazım.
Hz. Ömeri sorgulayan kadın mıdı? Hayır, ama mihir tespitine itiraz eden kadın idi.
Bu konuşmanın talihsiz bir istisna olduğuna inanmak istiyorum. Yoksa, hoca dersi böyle anlatıyorsa öğrencilere yazık.