❗️❗️❗️Ve dediler ki: "Biz, Meryem oğlu İsa'yı, Allah'ın elçisini öldürdük." Onu öldürmediler ve onu asmadılar; Bu konuda şüphe yok ki, onların bu konuda şüpheye uymak dışında hiçbir bilgileri yoktu ve onu kesin olarak öldürmediler. Nisâ Suresi 157. Ayet❗️❗️❗️
İlahiyatlarda seviye bu. İlahiyat fakültelerinde müzik, felsefe, sosyoloji, psikoloji ve saire acayip derslerden zaman bulup da fıkıh, kelam-akâid, tefsir, hadis, tasavvuf ve diğer önemli dini konuları öğrenmeye zaman kalmıyor ki. Bu eğitim sitemine böyle profesörler.
NİSÂ SURESİ 159. Ayet: "Ehl-i kitaptan her biri, (İsa’nın) ölümünden önce ona (İsa’ya) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır." Ayetin açıklaması: Peygamber Efendimizin sahih hadislerinde geçtiği üzere, Hz İsa içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak. Eceli geldiğinde ölecek, fakat onun ölüm zamanına kadar kendilerine kitap verilenler yani bütün yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar ona iman edecekler.
Nisa 157.Ayet: Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa´yı öldürdük» demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.
Ali Erbaş'ın göreve geldiğinden beri 2 defa doğru görüş açıkladığını gördüm, biri TOKİ diğeri bu. İkisinde de kendi camiasından büyük tepki alıp geri adım attı. Saçma sapan açıklamalar (!) yaparken onu alkışlayanlar, onun doğru söylemesine tahammül edemeyip istifasını istiyorlar. Böyle bir milletin başına elbette gelen gideni aratır. Allah sonumuzu hayr etsin.
@@GokSultanAbdulhamidinDelisiehli sünnet alimlerinin hepsi de İsa peygamberin ölmediği ve kıyamete yakın tekrar yeryüzüne ineceği hususunda ittifak etmişlerdir. Birçokları, mesela İmamı Azam bunu reddedenlerin kafir olacağını söylemişlerdir.
@@GokSultanAbdulhamidinDelisi Ehli sünnet Alimlerin ittifakına göre İsa Aleyhisselamın öldüğünü söyleyenler kafir olmuşlardır. Kur'an da bunu desteklemektedir. Kaynak, Nisa 157-159
ALLAH KURAN da acik sekilde onu olduremediler diyecek sen öldü diyeceksin yahudilere neden peygamber leri olduruyordunuz diyor yani İSA peygamber efendimiz ölmedi
@@mehmeterdem4957 öldürülen peygamber lere neden ALLAH niçin peygamberleri öldürüyordunuz dedi yahudilere tüm olaylarda ALLAH c.c. 1 iradesi 2 rızası varmı yokmu ona bakılır İslam dini Kur'an sunnet kıyas icma ile kıyamete kadar gidecek sünnet devre dışı kaldimi haşa herkes kendine göre din gelistirir o yüzden bize gelen bilginin doğru olduğuna inanıyorum
beni vefat ettirdin cümlesini hz isa a.s mahşerde söylüyor ALLAH gayb da olanı anlatıyor tıpkı kafirlerin yaşayacaklarını da anlattığı gibi anlatıyor... hz isa ölmeyecek denmiyor islam a göre ölmemiştir göge yükseltilmiştir ki bu ALLAH için kolaydır..
Son dönemde "İlahiyatçı akademisyen" dendiği anda tüylerim diken diken oluyor. Dinimize en büyük zarar (hepsi olmasa da) bu kesimden geliyor. Avam olarak ne yapacağımızı şaşırdık gerçekten. Bu ilahiyet fakülteleri ya lağvedilsin ya da çeki düzen verilsin. Her gün bir saçmalıkla karşımıza çıkıyorlarlar. Hergün yeni bir keşifle(!) kafaları allak bullak ediyorlar. Bıktık artık !
@@ululelbabfitrat Evet, bunu diyorum, çünkü pek çok önde gelen din adamı (hatta buna diyanetin imamları da dahil) Ali Erbaş'ın sözlerine karşı reddiyede bulundu ! Avamız ama akılsız değiliz ! Biri Hz. İsa öldü diyor, öteki akademisyen kabir azabı yok diyor, bir başka ilahiyatçı Hz. Muhammed (haşa) Kur'anı kafasına göre yazdı diyor..Bir başkası Hadis- şerifleri yok sayarak kafasına göre takılıyor..Yalan mı bunlar ? Avam dediysek aptal da değiliz ! Sen önce okuduğunu anla !
Vah vah yazıklar olsun size hz. İsa Aleyhisselamın ölmediğini 6 yaşındaki çocuk bile bilir kuranı kafanıza göre nasıl yorumlarsınız biz bunu peygamber efendimizden öğrendik o ölmedi dedi siz nasıl öldü dersiniz
BİRİNCİ SUAL: Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar? Elcevab: Hayattadır, fakat meratib-i hayat beştir. O, ikinci mertebededir. Bu sebebden bazı ulema hayatında şübhe etmişler. Birinci Tabaka-i Hayat: Bizim hayatımızdır ki, çok kayıdlarla mukayyeddir. İkinci Tabaka-i Hayat: Hazret-i Hızır ve İlyas Aleyhimesselâm'ın hayatlarıdır ki, bir derece serbesttir. Yani bir vakitte pek çok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyet levazımatıyla daimî mukayyed değillerdir. Bazan istedikleri vakit bizim gibi yerler, içerler; fakat bizim gibi mecbur değillerdir. Tevatür derecesinde ehl-i şuhud ve keşif olan evliyanın, Hazret-i Hızır ile maceraları, bu tabaka-i hayatı tenvir ve isbat eder. Hattâ makamat-ı velayette bir makam vardır ki, "Makam-ı Hızır" tabir edilir. O makama gelen bir veli, Hızır'dan ders alır ve Hızır ile görüşür. Fakat bazan o makam sahibi yanlış olarak, ayn-ı Hızır telakki olunur. Üçüncü Tabaka-i Hayat: Hazret-i İdris ve İsa Aleyhimesselâm'ın tabaka-i hayatlarıdır ki, beşeriyet levazımatından tecerrüd ile, melek hayatı gibi bir hayata girerek nuranî bir letafet kesbeder. Âdeta beden-i misalî letafetinde ve cesed-i necmî nuraniyetinde olan cism-i dünyevîleriyle semavatta bulunurlar. Âhirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek mealindeki hadîsin sırrı şudur ki: Âhirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı uluhiyete karşı İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasılki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini öldürür; öyle de Hazret-i İsa Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı manevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevîsini temsil eden Deccal'ı öldürür.. yani inkâr-ı uluhiyet fikrini öldürecek. Mektubat - 5 BEDIÜZZAMAN HZ
@@mehmeterdem4957 ALLAH seni ıslah etsin.Küfür kelimesi ağızdan çıktı mı eğer karşılığı yoksa ki yok ömrünü iman Kuran hakikatları için vakfetmiş zata kullanmış olduğun kelime döner seni bulur o yüzden çabuk tövbe et ahiretini yakma (eğer inanıyorsan.)
Nedir bu kadar tepki? Burada "Hz İsa dünyaya geri gelmeyecek" demiyor ki. Vefat ettirildiği Kuran'da iki yerde geçiyor zaten. Geri dönüp dönmeyeceği konusunda Kuran ayetleriyle ancak yorum yapabilirsiniz. Net bir şekilde gelecek ya da gelmeyecek anlamında bir ifade ben göremedim. Daha doğrusu, iki türlü yoruma da açık ayetler bulabiliyoruz.
Maide Suresi 116. ayeti: Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.” Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor. Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
@@zamanhizlageciyor ÂLİ İMRÂN SURESİ 55. Ayet: Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, seni vefat ettirecek olan Benim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” Ayetten de anlaşıldığı üzere Allah, Hz İsa'yı henüz vefat ettirmemiş. Yani Hz İsa, Allah katında halen yaşıyor. Peygamber Efendimizin hadislerinde geçtiği üzere, içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak.
@@zamanhizlageciyor NİSÂ SURESİ 159. Ayet: "Ehl-i kitaptan her biri, (İsa’nın) ölümünden önce ona (İsa’ya) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır." Ayetin açıklaması: Peygamber Efendimizin sahih hadislerinde geçtiği üzere, Hz İsa içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak. Eceli geldiğinde ölecek, fakat onun ölüm zamanına kadar kendilerine kitap verilenler yani bütün yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar ona iman edecekler.
Ben onlara ancak senin bana emrettiklerini söyledim; ‘Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ dedim. İçlerinde bulunduğum sürece onların yaptıklarına tanık idim. Fakat sen beni vefat ettirdikten sonra onların halini bilip gören sadece sensin. Sen her şeye şahitsin.maide 116.
Ve dediler ki: "Biz, Meryem oğlu İsa'yı, Allah'ın elçisini öldürdük." Onu öldürmediler ve onu asmadılar; Bu konuda şüphe yok ki, onların bu konuda şüpheye uymak dışında hiçbir bilgileri yoktu ve onu kesin olarak öldürmediler. Nisâ Suresi 157. Ayet
Maide Suresi 116. ayeti: Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.” Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor. Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
HZ. İSA (A.S.) GÖĞE Mİ YÜKSELTİLDİ? Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde şöyle buyurur: “Ve «Allâh’ın elçisi Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük» demeleri yüzünden (İsrâiloğulları’nı lânetledik). Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara Îsâ gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesinlikle onu öldürmediler. Bilâkis Allah onu (Îsâ’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (en-Nisâ, 157-158) “Allah buyurmuştu ki: «Ey Îsâ! Seni vefât ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyâmete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak. İşte o zaman, ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda Ben hükmedeceğim.»” (Âl-i İmrân, 55) İslâm âlimleri bu âyetler ışığında Hazret-i Îsâ’nın semâya yükseltildiğinde ittifak etmişlerdir. Fakat bu yükseltilmenin sadece ruhla mı, yoksa ruh ve beden beraber hâlde mi olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i Îsâ’nın yeryüzüne ineceğine işaret eden âyetler vardır. Yukarıda zikrettiklerimize ilâveten, bu âyet-i kerîmelerde de şöyle buyrulmaktadır: “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak îmân edecektir. Kıyâmet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (en-Nisâ, 159) “Şüphesiz ki o (Îsâ -aleyhisselâm-), kıyâmetin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve Bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (ez-Zuhruf, 61)
مَا قُلْتُ لَهُمْ اِلَّا مَٓا اَمَرْتَن۪ي بِه۪ٓ اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ رَبّ۪ي وَرَبَّكُمْۚ وَكُنْتُ عَلَيْهِمْ شَه۪يداً مَا دُمْتُ ف۪يهِمْۚ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَن۪ي كُنْتَ اَنْتَ الرَّق۪يبَ عَلَيْهِمْۜ وَاَنْتَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ ""Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şahitsin."" (Mâide; 117) Ayete yanlış mana vermeyin "vefat ettirdiğinde" demiyor (içlerinden aldığında diyor)
onu kim yumurtlamış? ayetin orijinalinde (arapçası) açıkça teveffeyteni yani : "vefat" yazıyor, kuranda bir çok yerde ölüm olayını anlatan kelime... yaratıcının sözlerini değiştirmek kuranda kafirlik (gizleme) olarak tanımlanmıştır ve bu ehlisünnet hocaların sakız çiğner gibi yaptıkları iştir.
En çarpık meal yazanları, meallerden anlam çıkarılmasına en çok karşı çıkanlardan buluyorum. "felemmâ teveffeytenî" ne demek? "Vefat" kelimesiyle aynı kökten türetilmiş ifadeyi "vefat ettirdiğinde" diye mi çevirmek orijinale daha yakın olur, yoksa "içlerinden aldığında" diye mi çevirmek?
@@EhliSunnetHocalar Hayır orada açıkça yalan çeviri yapıyor. Ayette "o haini ona benzetti" diye bir ifade yok. Bunu belirsiz rivayetlerden alıp ayetin çevirisiymiş gibi anlatıyor. Öldürülmemiş olmak, ölmemiş olmak anlamına gelmez. Vefat kelimesinin dediği gibi anlamı da var, ölmek anlamı da var. Azıcık araştırılınca bulunduğunu bilmiyor olamaz, mesela Bakara 234'te. Kendi mensubiyetinin tercihini, ayet desteği bulamadığı halde çarpıtarak dayatıyor. Hz İsa'nın döneceği benim de ayetlerden anladığım ağırlıklı görüş, ama "ehli sünnet" adını kullananların hiç fark etmediği bir ayete dayanarak. Yine de net bir şekilde gelecek ya da gelmeyecek anlamında bir ifade göremediğim için ısrarcı değilim. İki türlü yoruma da açık ayetler bulabiliyoruz. Sonuç: Allahü Tealâ'nın ayetlerini yalan çevirmeye cüret edenlere güvenmeyin, Kuran'ı kendiniz araştırın.
Maide Suresi 116. ayeti: Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.” Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor. Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
Arkadaşlar kitap ehlinin (biz de kitap ehliyiz) Allahü Tealâ'nın ayetlerinde ayrılığa düşme nedeni de Bakara 213, Âli İmrân 19, Şûra 14, ve Câsiye 17'de aynı ifadeyle geçiyor: "bağyen beynehüm". Bunu "aralarındaki kıskançlık/hased" vb gibi çeviriyorlar, ama aslında "aralarındaki azgınlık" desek daha doğru. 4 ayette de bunun kendilerine ilim veya ayetler geldikten sonra yani bile bile yaptıklarına da vurgu var. Yani insanlar arasındaki azgınlık türü günahların bile bile yapılması, kitap ehlinin ayetleri farklı farklı anlamasının başlıca nedeni. Torpil, rüşvet, kamunun veya birbirinin malını haksızlıkla yemek, fuhuş, haksızlığa zorbalık gibi pek çok suçun bile bile yapılması da bu kapsamda diye anlıyorum. Ayetleri bile bile bu azgınlığı seçene daha ne fayda edebilir ki? İşte birçoklarıyla o yüzden anlaşamıyoruz Kuran hakkında.
Hz. İsa (a.s.) Dünyaya Tekrar Gelecek mi? 05 Mart 2020 Ahirete İman Hz. İsa’nın (a.s.) dünyaya tekrar gelmesi nasıl olacak? Ayet ve hadislerle İsa Aleyhisselam’ın dünyaya tekrar inişi ve yapacakları. Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm- İsrâiloğulları’na peygamber olarak gönderilmiştir. Allâh’ın kudretinin bir eseri olarak babasız hâlde dünyaya gelmiş ve kendisine birçok mûcize verilmiştir. İsrâiloğulları önce onu yalancılıkla ithâm etmişler, sonra çarmıha germek istemişler, ancak Allah Teâlâ onu kurtararak kendi katına yükseltmiştir. HZ. İSA (A.S.) GÖĞE Mİ YÜKSELTİLDİ? Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde şöyle buyurur: “Ve «Allâh’ın elçisi Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük» demeleri yüzünden (İsrâiloğulları’nı lânetledik). Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara Îsâ gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesinlikle onu öldürmediler. Bilâkis Allah onu (Îsâ’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (en-Nisâ, 157-158) “Allah buyurmuştu ki: «Ey Îsâ! Seni vefât ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyâmete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak. İşte o zaman, ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda Ben hükmedeceğim.»” (Âl-i İmrân, 55) İslâm âlimleri bu âyetler ışığında Hazret-i Îsâ’nın semâya yükseltildiğinde ittifak etmişlerdir. Fakat bu yükseltilmenin sadece ruhla mı, yoksa ruh ve beden beraber hâlde mi olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir. Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i Îsâ’nın yeryüzüne ineceğine işaret eden âyetler vardır. Yukarıda zikrettiklerimize ilâveten, bu âyet-i kerîmelerde de şöyle buyrulmaktadır: “Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak îmân edecektir. Kıyâmet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (en-Nisâ, 159) “Şüphesiz ki o (Îsâ -aleyhisselâm-), kıyâmetin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve Bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (ez-Zuhruf, 61) HZ. İSA’NIN (A.S.) TEKRAR DÜNYAYA GELMESİ Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki, Meryem oğlu Îsâ’nın adâlet sahibi olarak inmesi yakındır. O inecek, haçı kıracak (Hristiyanlığın hükümsüz olduğunu îlân edecek), domuzu öldürecek,[1] cizyeyi kaldıracak (din olarak sadece İslâm kalacak). O zaman mal o kadar çoğalacak ki, kendisine (zekât ya da sadaka) verilmek istenen kimse onu kabul etmeyecek.” (Buhârî, Büyû‘ 102, Mezâlim 31, Enbiyâ 49; Müslim, Îman 242, 243, 247, Hac 216, Fiten 34, 39, 110)[2] “Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyâmet gününe kadar devam edecektir. O zaman Meryem oğlu Îsâ da iner. Müslümanların idarecisi; «-Gel bize namaz kıldır!» der. Fakat Îsâ -aleyhisselâm-; «-Hayır!» der. «Allâh’ın bu ümmete bir ikrâmı olarak siz birbirinize emîrsiniz!» (buyurur).” (Müslim, Îmân, 247) Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’ın yeryüzüne ineceğine ve İslâmî hükümleri tatbik edeceğine dair, daha pek çok hadîs-i şerîf bulunmaktadır.[3] Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in son peygamber olması, O’ndan sonra bir peygamber gelmemesi hakîkati ile Îsâ -aleyhisselâm-’ın nüzûlü arasında bir tenâkuz yoktur. Zira Îsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk’ın yeni emirlerini tebliğ etmek üzere gelen bir peygamber olarak değil, Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in getirdiği dîni yaşayan ve tatbik eden “âdil bir hakem” sıfatıyla yeryüzüne inecektir. Kaynaklarda, kıyâmete yakın bir vakitte Yahudîlerin Müslümanlarla savaşacağından da bahsedilmektedir. Bunun Hazret-i Îsâ’nın nüzûlünden sonra olacağı kaydedilmektedir. Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Mutlakâ Yahudîlerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Hattâ bir kaya bile: «‒Ey Müslüman, işte bir Yahudî! Arkamda saklanıyor; gel, onu öldür!» diyecek.” (Müslim, Fiten, 79-82) Yani o gün, Yahudîlerin arkasına saklandığı her şeyi Allah Teâlâ konuşturacak. Diğer rivâyetlerde de şöyle buyrulmaktadır: “Yahudîler sizinle savaşacak ve siz onlara gâlip kılınacaksınız…” (Müslim, Fiten, 81) “Müslümanlarla Yahudîler savaşıp, Müslümanlar onları öldürmedikçe kıyâmet kopmaz! Hattâ bir Yahudî bir taşın ve ağacın ardına saklanır; ağaç veya taş: «‒Ey Müslüman, ey Allâh’ın kulu! İşte bir Yahudî! Arkamda saklanıyor, gel ve onu öldür!» der. Ancak Ğarkad ağacı hâriç. Çünkü o, Yahudîlerin ağaçlarındandır.” (Müslim, Fiten, 82. Bkz. Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25) Hazret-i Îsâ’nın asıl hedefi, Deccâl ve onun taraftarlarıdır. Deccâl’in Yahudî asıllı olması sebebiyle onu en çok Yahudîler destekleyecek, bu sebeple de Hazret-i Îsâ’nın hışmına uğrayacak ve yeryüzünden silinip gideceklerdir. Bu da göstermektedir ki Yahudî-Müslüman mücadelesi o zamana kadar devam edip gidecektir.
@@mehmeterdem4957 Vallahi onu bilmiyorum ama bazı sözde müslümanlar konu İslam olunca kudurmuş köpeğe dönüyor Benim kızmam metin uca keferesine imam tayin etmesiydi O da bundan yüz bulunca demediği kalmadı Bunların yanında hakkıyla eleştiri bile yapılmıyor Ama Ali Erbaş da artık benim için bitmiştir
ALİ ERBAŞ İ GÖREVDEN ALIN
onun yerine halil konakçıyı getirin
@@mustafakemalataturk06-c4c mason değil ki cübbeli olur cübbeli nin ne olduğu belli değil 😂
@@mustafakemalataturk06-c4c ali erbaş mason olsa gerek baksana dini ret ediyor
❗️❗️❗️Ve dediler ki: "Biz, Meryem oğlu İsa'yı, Allah'ın elçisini öldürdük." Onu öldürmediler ve onu asmadılar; Bu konuda şüphe yok ki, onların bu konuda şüpheye uymak dışında hiçbir bilgileri yoktu ve onu kesin olarak öldürmediler.
Nisâ Suresi 157. Ayet❗️❗️❗️
Allah burada Yahudilerin ve Romalılar isayı öldüremediğini söylüyor
Ali İmran 55 de öldürdüğünü soluyor..
Komik olmayin
İlahiyatlarda seviye bu. İlahiyat fakültelerinde müzik, felsefe, sosyoloji, psikoloji ve saire acayip derslerden zaman bulup da fıkıh, kelam-akâid, tefsir, hadis, tasavvuf ve diğer önemli dini konuları öğrenmeye zaman kalmıyor ki. Bu eğitim sitemine böyle profesörler.
"İş, ehli olmayan kişilere verilince kıyameti bekle. " (Hadis - Buhâri)
Allahim bizi doğru yola kavuşrur
Yahudi emrinde liderlik böyle olur..
NİSÂ SURESİ 159. Ayet: "Ehl-i kitaptan her biri, (İsa’nın) ölümünden önce ona (İsa’ya) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır."
Ayetin açıklaması: Peygamber Efendimizin sahih hadislerinde geçtiği üzere, Hz İsa içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak. Eceli geldiğinde ölecek, fakat onun ölüm zamanına kadar kendilerine kitap verilenler yani bütün yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar ona iman edecekler.
Kıyamet neden kopacak şimdi daha iyi anlamaya basladim
Geldiğimiz hale bak, cümle ehl-i sünnet akaid metinlerine taş atıyor resmen.
Nisa 157.Ayet: Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa´yı öldürdük» demeleri yüzünden (onları lânetledik). Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler.
Sözün bittiği yer,,,tamda bu...
Ali Erbaş'ın göreve geldiğinden beri 2 defa doğru görüş açıkladığını gördüm, biri TOKİ diğeri bu. İkisinde de kendi camiasından büyük tepki alıp geri adım attı. Saçma sapan açıklamalar (!) yaparken onu alkışlayanlar, onun doğru söylemesine tahammül edemeyip istifasını istiyorlar. Böyle bir milletin başına elbette gelen gideni aratır. Allah sonumuzu hayr etsin.
Ali erbaş hemen görevden alınsın derhal
Başımızdaki nasıl bir din adamı istifanı bekliyoruz ali erbaş acilen hemde
HOCA DİNDEN DE ÇIKTIN HANIMDA GİTTİ..NİKAH DÜŞTÜ.
Fetva Verip Kereste Müdürlüğü Yapmayalım. EHL-İ SÜNNET Âlimlere Soralım!
@@GokSultanAbdulhamidinDelisi adam dogru söluyor. Ayet inkar eden durum budur .
@@GokSultanAbdulhamidinDelisiehli sünnet alimlerinin hepsi de İsa peygamberin ölmediği ve kıyamete yakın tekrar yeryüzüne ineceği hususunda ittifak etmişlerdir. Birçokları, mesela İmamı Azam bunu reddedenlerin kafir olacağını söylemişlerdir.
@@GokSultanAbdulhamidinDelisi Ehli sünnet Alimlerin ittifakına göre İsa Aleyhisselamın öldüğünü söyleyenler kafir olmuşlardır. Kur'an da bunu desteklemektedir. Kaynak, Nisa 157-159
@@GokSultanAbdulhamidinDelisi Ayeti bile bile inkar eden dinden çıkar
ALLAH KURAN da acik sekilde onu olduremediler diyecek sen öldü diyeceksin yahudilere neden peygamber leri olduruyordunuz diyor yani İSA peygamber efendimiz ölmedi
Nası anlıyon lafı hayret.Onlar öldürmediler Allah öldürdü
@@mehmeterdem4957 öldürülen peygamber lere neden ALLAH niçin peygamberleri öldürüyordunuz dedi yahudilere tüm olaylarda ALLAH c.c. 1 iradesi 2 rızası varmı yokmu ona bakılır İslam dini Kur'an sunnet kıyas icma ile kıyamete kadar gidecek sünnet devre dışı kaldimi haşa herkes kendine göre din gelistirir o yüzden bize gelen bilginin doğru olduğuna inanıyorum
beni vefat ettirdin cümlesini hz isa a.s mahşerde söylüyor ALLAH gayb da olanı anlatıyor tıpkı kafirlerin yaşayacaklarını da anlattığı gibi anlatıyor... hz isa ölmeyecek denmiyor islam a göre ölmemiştir göge yükseltilmiştir ki bu ALLAH için kolaydır..
Sübhanallah......bir sen eksiktin......
Son dönemde "İlahiyatçı akademisyen" dendiği anda tüylerim diken diken oluyor. Dinimize en büyük zarar (hepsi olmasa da) bu kesimden geliyor. Avam olarak ne yapacağımızı şaşırdık gerçekten. Bu ilahiyet fakülteleri ya lağvedilsin ya da çeki düzen verilsin. Her gün bir saçmalıkla karşımıza çıkıyorlarlar. Hergün yeni bir keşifle(!) kafaları allak bullak ediyorlar. Bıktık artık !
Hem avam olduğunu kabul ediyorsun hem de diyanet işlerinin başındaki adama, yanlışsın diyorsun! Sence bu mantıklı bir hareket mi?
@@ululelbabfitrat Evet, bunu diyorum, çünkü pek çok önde gelen din adamı (hatta buna diyanetin imamları da dahil) Ali Erbaş'ın sözlerine karşı reddiyede bulundu ! Avamız ama akılsız değiliz ! Biri Hz. İsa öldü diyor, öteki akademisyen kabir azabı yok diyor, bir başka ilahiyatçı Hz. Muhammed (haşa) Kur'anı kafasına göre yazdı diyor..Bir başkası Hadis- şerifleri yok sayarak kafasına göre takılıyor..Yalan mı bunlar ? Avam dediysek aptal da değiliz ! Sen önce okuduğunu anla !
Vah vah yazıklar olsun size hz. İsa Aleyhisselamın ölmediğini 6 yaşındaki çocuk bile bilir kuranı kafanıza göre nasıl yorumlarsınız biz bunu peygamber efendimizden öğrendik o ölmedi dedi siz nasıl öldü dersiniz
Kopsun kıyamet bunların yüzünden kopacak zaten
BİRİNCİ SUAL:
Hazret-i Hızır Aleyhisselâm hayatta mıdır? Hayatta ise niçin bazı mühim ulema hayatını kabul etmiyorlar?
Elcevab:
Hayattadır, fakat meratib-i hayat beştir. O, ikinci mertebededir. Bu sebebden bazı ulema hayatında şübhe etmişler.
Birinci Tabaka-i Hayat:
Bizim hayatımızdır ki, çok kayıdlarla mukayyeddir.
İkinci Tabaka-i Hayat:
Hazret-i Hızır ve İlyas Aleyhimesselâm'ın hayatlarıdır ki, bir derece serbesttir. Yani bir vakitte pek çok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi beşeriyet levazımatıyla daimî mukayyed değillerdir. Bazan istedikleri vakit bizim gibi yerler, içerler; fakat bizim gibi mecbur değillerdir. Tevatür derecesinde ehl-i şuhud ve keşif olan evliyanın, Hazret-i Hızır ile maceraları, bu tabaka-i hayatı tenvir ve isbat eder. Hattâ makamat-ı velayette bir makam vardır ki, "Makam-ı Hızır" tabir edilir. O makama gelen bir veli, Hızır'dan ders alır ve Hızır ile görüşür. Fakat bazan o makam sahibi yanlış olarak, ayn-ı Hızır telakki olunur.
Üçüncü Tabaka-i Hayat:
Hazret-i İdris ve İsa Aleyhimesselâm'ın tabaka-i hayatlarıdır ki, beşeriyet levazımatından tecerrüd ile, melek hayatı gibi bir hayata girerek nuranî bir letafet kesbeder. Âdeta beden-i misalî letafetinde ve cesed-i necmî nuraniyetinde olan cism-i dünyevîleriyle semavatta bulunurlar. Âhirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek mealindeki hadîsin sırrı şudur ki: Âhirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı uluhiyete karşı İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılab edeceği bir sırada, nasılki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılıncıyla o müdhiş dinsizliğin şahs-ı manevîsini öldürür; öyle de Hazret-i İsa Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı manevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı manevîsini temsil eden Deccal'ı öldürür.. yani inkâr-ı uluhiyet fikrini öldürecek.
Mektubat - 5 BEDIÜZZAMAN HZ
isabetli olmuş ALLAH razı olsun.
@@sabitdurmaz2676isanın şahs ı manevisi😂said küfri hazretlerinin hezeyanları
@@mehmeterdem4957 ALLAH seni ıslah etsin.Küfür kelimesi ağızdan çıktı mı eğer karşılığı yoksa ki yok ömrünü iman Kuran hakikatları için vakfetmiş zata kullanmış olduğun kelime döner seni bulur o yüzden çabuk tövbe et ahiretini yakma (eğer inanıyorsan.)
Yazıkkkkkkkkkkkkkkkk
Ali erbaş ta kafayı yedi
hadsiz iste derhal görevden alınmalı vatikan agzıyla konusuyor
Diyanet e bi adam gibi başkan atanamaadı
Adam gibi adam Ali Erbaş
Türkiye nin nereye geldiği noktada diyanet başkanı daha ne beklenir
Nedir bu kadar tepki? Burada "Hz İsa dünyaya geri gelmeyecek" demiyor ki. Vefat ettirildiği Kuran'da iki yerde geçiyor zaten. Geri dönüp dönmeyeceği konusunda Kuran ayetleriyle ancak yorum yapabilirsiniz. Net bir şekilde gelecek ya da gelmeyecek anlamında bir ifade ben göremedim. Daha doğrusu, iki türlü yoruma da açık ayetler bulabiliyoruz.
Maide Suresi 116. ayeti:
Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”
Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor.
Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
@@777BEST Âli İmrân 55.
@@zamanhizlageciyor ÂLİ İMRÂN SURESİ 55. Ayet: Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, seni vefat ettirecek olan Benim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”
Ayetten de anlaşıldığı üzere Allah, Hz İsa'yı henüz vefat ettirmemiş. Yani Hz İsa, Allah katında halen yaşıyor.
Peygamber Efendimizin hadislerinde geçtiği üzere, içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak.
@@zamanhizlageciyor NİSÂ SURESİ 159. Ayet: "Ehl-i kitaptan her biri, (İsa’nın) ölümünden önce ona (İsa’ya) muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o, onlara şahit olacaktır."
Ayetin açıklaması: Peygamber Efendimizin sahih hadislerinde geçtiği üzere, Hz İsa içinde bulunduğumuz ahir zamanda dünyaya dönecek, Deccali öldürecek, Hz Mehdi'nin arkasında namaz kılacak. Eceli geldiğinde ölecek, fakat onun ölüm zamanına kadar kendilerine kitap verilenler yani bütün yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar ona iman edecekler.
Vah vah yazık .
Ben onlara ancak senin bana emrettiklerini söyledim; ‘Benim de rabbim sizin de rabbiniz olan Allah’a kulluk edin’ dedim. İçlerinde bulunduğum sürece onların yaptıklarına tanık idim. Fakat sen beni vefat ettirdikten sonra onların halini bilip gören sadece sensin. Sen her şeye şahitsin.maide 116.
Ve dediler ki: "Biz, Meryem oğlu İsa'yı, Allah'ın elçisini öldürdük." Onu öldürmediler ve onu asmadılar; Bu konuda şüphe yok ki, onların bu konuda şüpheye uymak dışında hiçbir bilgileri yoktu ve onu kesin olarak öldürmediler.
Nisâ Suresi 157. Ayet
Maide Suresi 116. ayeti:
Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”
Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor.
Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
HZ. İSA (A.S.) GÖĞE Mİ YÜKSELTİLDİ?
Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde şöyle buyurur:
“Ve «Allâh’ın elçisi Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük» demeleri yüzünden (İsrâiloğulları’nı lânetledik). Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara Îsâ gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesinlikle onu öldürmediler. Bilâkis Allah onu (Îsâ’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (en-Nisâ, 157-158)
“Allah buyurmuştu ki: «Ey Îsâ! Seni vefât ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyâmete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak. İşte o zaman, ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda Ben hükmedeceğim.»” (Âl-i İmrân, 55)
İslâm âlimleri bu âyetler ışığında Hazret-i Îsâ’nın semâya yükseltildiğinde ittifak etmişlerdir. Fakat bu yükseltilmenin sadece ruhla mı, yoksa ruh ve beden beraber hâlde mi olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i Îsâ’nın yeryüzüne ineceğine işaret eden âyetler vardır. Yukarıda zikrettiklerimize ilâveten, bu âyet-i kerîmelerde de şöyle buyrulmaktadır:
“Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak îmân edecektir. Kıyâmet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (en-Nisâ, 159)
“Şüphesiz ki o (Îsâ -aleyhisselâm-), kıyâmetin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve Bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (ez-Zuhruf, 61)
مَا قُلْتُ لَهُمْ اِلَّا مَٓا اَمَرْتَن۪ي بِه۪ٓ اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ رَبّ۪ي وَرَبَّكُمْۚ وَكُنْتُ عَلَيْهِمْ شَه۪يداً مَا دُمْتُ ف۪يهِمْۚ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَن۪ي كُنْتَ اَنْتَ الرَّق۪يبَ عَلَيْهِمْۜ وَاَنْتَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ
""Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye hakkıyla şahitsin."" (Mâide; 117)
Ayete yanlış mana vermeyin "vefat ettirdiğinde" demiyor (içlerinden aldığında diyor)
onu kim yumurtlamış? ayetin orijinalinde (arapçası) açıkça teveffeyteni yani : "vefat" yazıyor, kuranda bir çok yerde ölüm olayını anlatan kelime... yaratıcının sözlerini değiştirmek kuranda kafirlik (gizleme) olarak tanımlanmıştır ve bu ehlisünnet hocaların sakız çiğner gibi yaptıkları iştir.
En çarpık meal yazanları, meallerden anlam çıkarılmasına en çok karşı çıkanlardan buluyorum. "felemmâ teveffeytenî" ne demek? "Vefat" kelimesiyle aynı kökten türetilmiş ifadeyi "vefat ettirdiğinde" diye mi çevirmek orijinale daha yakın olur, yoksa "içlerinden aldığında" diye mi çevirmek?
czcams.com/video/A-tDPmrYHlU/video.html
@@zamanhizlageciyor size gerekli cevaplar bu video'da var...
@@EhliSunnetHocalar Hayır orada açıkça yalan çeviri yapıyor. Ayette "o haini ona benzetti" diye bir ifade yok. Bunu belirsiz rivayetlerden alıp ayetin çevirisiymiş gibi anlatıyor. Öldürülmemiş olmak, ölmemiş olmak anlamına gelmez. Vefat kelimesinin dediği gibi anlamı da var, ölmek anlamı da var. Azıcık araştırılınca bulunduğunu bilmiyor olamaz, mesela Bakara 234'te. Kendi mensubiyetinin tercihini, ayet desteği bulamadığı halde çarpıtarak dayatıyor.
Hz İsa'nın döneceği benim de ayetlerden anladığım ağırlıklı görüş, ama "ehli sünnet" adını kullananların hiç fark etmediği bir ayete dayanarak. Yine de net bir şekilde gelecek ya da gelmeyecek anlamında bir ifade göremediğim için ısrarcı değilim. İki türlü yoruma da açık ayetler bulabiliyoruz.
Sonuç: Allahü Tealâ'nın ayetlerini yalan çevirmeye cüret edenlere güvenmeyin, Kuran'ı kendiniz araştırın.
Yahudiler, Hz. İsa'yı öldüremedi. Ancak Allah (cc) vefat ettirmiş olduğunu bildiriyor. Maide 117. Ayette.
Maide Suresi 116. ayeti:
Allah, KIYAMET GÜNÜ şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilâh edinin, dedin?” İsa da şöyle diyecek: “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım. Hakkım olmayan bir şeyi söylemem, benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilemem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.”
Yani Allah ile Hz İsa arasındaki bu konuşma mahşerde KIYAMET GÜNÜ geçiyor. O zamanda Hz İsa dahil tüm insanlar ölmüş olacaklar. O yüzden Hz İsa Maide Suresinin 117. ayette "SEN BENİ VEFAT ETTİRİNCE" diyor.
Kader planında herşey Allah katında yaşanmış bitmiş olduğu için Allah gelecekten bu bilgiyi bizimle paylaşıyor Kuran'da.
yarın birgün kabir azabıda yok der
hristiyanlar Bile Isa as ölmedigini söylüyor. Ali erbas 💀💀💀
Yanılıyorsunuz. Hiç bir Hristiyanla bu konuyu konuştunuz mu? Öldü diyorlar. Sonra göğe yükseldi, mezarı boş diyorlar.
Arkadaşlar kitap ehlinin (biz de kitap ehliyiz) Allahü Tealâ'nın ayetlerinde ayrılığa düşme nedeni de Bakara 213, Âli İmrân 19, Şûra 14, ve Câsiye 17'de aynı ifadeyle geçiyor: "bağyen beynehüm". Bunu "aralarındaki kıskançlık/hased" vb gibi çeviriyorlar, ama aslında "aralarındaki azgınlık" desek daha doğru. 4 ayette de bunun kendilerine ilim veya ayetler geldikten sonra yani bile bile yaptıklarına da vurgu var. Yani insanlar arasındaki azgınlık türü günahların bile bile yapılması, kitap ehlinin ayetleri farklı farklı anlamasının başlıca nedeni. Torpil, rüşvet, kamunun veya birbirinin malını haksızlıkla yemek, fuhuş, haksızlığa zorbalık gibi pek çok suçun bile bile yapılması da bu kapsamda diye anlıyorum. Ayetleri bile bile bu azgınlığı seçene daha ne fayda edebilir ki? İşte birçoklarıyla o yüzden anlaşamıyoruz Kuran hakkında.
BU ŞAŞIRMIŞ GERÇEKTEN DINDEN ÇIKTI BU MÜPTEZEL
Hz. İsa (a.s.) Dünyaya Tekrar Gelecek mi?
05 Mart 2020 Ahirete İman
Hz. İsa’nın (a.s.) dünyaya tekrar gelmesi nasıl olacak? Ayet ve hadislerle İsa Aleyhisselam’ın dünyaya tekrar inişi ve yapacakları.
Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm- İsrâiloğulları’na peygamber olarak gönderilmiştir. Allâh’ın kudretinin bir eseri olarak babasız hâlde dünyaya gelmiş ve kendisine birçok mûcize verilmiştir. İsrâiloğulları önce onu yalancılıkla ithâm etmişler, sonra çarmıha germek istemişler, ancak Allah Teâlâ onu kurtararak kendi katına yükseltmiştir.
HZ. İSA (A.S.) GÖĞE Mİ YÜKSELTİLDİ?
Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmelerde şöyle buyurur:
“Ve «Allâh’ın elçisi Meryem oğlu Îsâ’yı öldürdük» demeleri yüzünden (İsrâiloğulları’nı lânetledik). Hâlbuki onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat (öldürdükleri) onlara Îsâ gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler. Bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesinlikle onu öldürmediler. Bilâkis Allah onu (Îsâ’yı) kendi nezdine kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (en-Nisâ, 157-158)
“Allah buyurmuştu ki: «Ey Îsâ! Seni vefât ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyâmete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz Bana olacak. İşte o zaman, ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda Ben hükmedeceğim.»” (Âl-i İmrân, 55)
İslâm âlimleri bu âyetler ışığında Hazret-i Îsâ’nın semâya yükseltildiğinde ittifak etmişlerdir. Fakat bu yükseltilmenin sadece ruhla mı, yoksa ruh ve beden beraber hâlde mi olduğu hususunda ihtilâf etmişlerdir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Hazret-i Îsâ’nın yeryüzüne ineceğine işaret eden âyetler vardır. Yukarıda zikrettiklerimize ilâveten, bu âyet-i kerîmelerde de şöyle buyrulmaktadır:
“Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce ona muhakkak îmân edecektir. Kıyâmet gününde de o, onlara şahit olacaktır.” (en-Nisâ, 159)
“Şüphesiz ki o (Îsâ -aleyhisselâm-), kıyâmetin (ne zaman kopacağının) bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve Bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (ez-Zuhruf, 61)
HZ. İSA’NIN (A.S.) TEKRAR DÜNYAYA GELMESİ
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:
“Nefsim kudret elinde olan Allâh’a yemin ederim ki, Meryem oğlu Îsâ’nın adâlet sahibi olarak inmesi yakındır. O inecek, haçı kıracak (Hristiyanlığın hükümsüz olduğunu îlân edecek), domuzu öldürecek,[1] cizyeyi kaldıracak (din olarak sadece İslâm kalacak). O zaman mal o kadar çoğalacak ki, kendisine (zekât ya da sadaka) verilmek istenen kimse onu kabul etmeyecek.” (Buhârî, Büyû‘ 102, Mezâlim 31, Enbiyâ 49; Müslim, Îman 242, 243, 247, Hac 216, Fiten 34, 39, 110)[2]
“Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyâmet gününe kadar devam edecektir. O zaman Meryem oğlu Îsâ da iner.
Müslümanların idarecisi;
«-Gel bize namaz kıldır!» der.
Fakat Îsâ -aleyhisselâm-;
«-Hayır!» der. «Allâh’ın bu ümmete bir ikrâmı olarak siz birbirinize emîrsiniz!» (buyurur).” (Müslim, Îmân, 247)
Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’ın yeryüzüne ineceğine ve İslâmî hükümleri tatbik edeceğine dair, daha pek çok hadîs-i şerîf bulunmaktadır.[3]
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in son peygamber olması, O’ndan sonra bir peygamber gelmemesi hakîkati ile Îsâ -aleyhisselâm-’ın nüzûlü arasında bir tenâkuz yoktur. Zira Îsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk’ın yeni emirlerini tebliğ etmek üzere gelen bir peygamber olarak değil, Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in getirdiği dîni yaşayan ve tatbik eden “âdil bir hakem” sıfatıyla yeryüzüne inecektir.
Kaynaklarda, kıyâmete yakın bir vakitte Yahudîlerin Müslümanlarla savaşacağından da bahsedilmektedir. Bunun Hazret-i Îsâ’nın nüzûlünden sonra olacağı kaydedilmektedir.
Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Mutlakâ Yahudîlerle savaşacak ve onları öldüreceksiniz. Hattâ bir kaya bile:
«‒Ey Müslüman, işte bir Yahudî! Arkamda saklanıyor; gel, onu öldür!» diyecek.” (Müslim, Fiten, 79-82)
Yani o gün, Yahudîlerin arkasına saklandığı her şeyi Allah Teâlâ konuşturacak.
Diğer rivâyetlerde de şöyle buyrulmaktadır:
“Yahudîler sizinle savaşacak ve siz onlara gâlip kılınacaksınız…” (Müslim, Fiten, 81)
“Müslümanlarla Yahudîler savaşıp, Müslümanlar onları öldürmedikçe kıyâmet kopmaz! Hattâ bir Yahudî bir taşın ve ağacın ardına saklanır; ağaç veya taş:
«‒Ey Müslüman, ey Allâh’ın kulu! İşte bir Yahudî! Arkamda saklanıyor, gel ve onu öldür!» der. Ancak Ğarkad ağacı hâriç. Çünkü o, Yahudîlerin ağaçlarındandır.” (Müslim, Fiten, 82. Bkz. Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25)
Hazret-i Îsâ’nın asıl hedefi, Deccâl ve onun taraftarlarıdır. Deccâl’in Yahudî asıllı olması sebebiyle onu en çok Yahudîler destekleyecek, bu sebeple de Hazret-i Îsâ’nın hışmına uğrayacak ve yeryüzünden silinip gideceklerdir. Bu da göstermektedir ki Yahudî-Müslüman mücadelesi o zamana kadar devam edip gidecektir.
Akşamdan kalmış gibi konuşuyor
Ali erbaş allah rızası için istifa ve tövbe et istemiyoruz seni
Ben bu adam için arkadaşımla 2 ay konuşmadım Adam buna yahudi derken haklımıydı acaba
Adamın kendi yahudidir
@@mehmeterdem4957 Vallahi onu bilmiyorum ama bazı sözde müslümanlar konu İslam olunca kudurmuş köpeğe dönüyor Benim kızmam metin uca keferesine imam tayin etmesiydi O da bundan yüz bulunca demediği kalmadı Bunların yanında hakkıyla eleştiri bile yapılmıyor Ama Ali Erbaş da artık benim için bitmiştir
Pişmiş aşa su kattın Ali abi...
reis gerekeni yap.
hoca, sen diyon ki sizi bizim elimizden kimse kurtaramaz diyon anladığım kadarıyla
ALI ERBASIN DA SELASI OKUNUR YAKINDA.. KAFAYI YEMIS