Yeni Başlayanlar İçin Yazarlık (YARATICI YAZMA EĞİTMENİ VE ROMAN YAZARI GÜLAYŞE KOÇAK İLE SOHBET)
Vložit
- čas přidán 22. 10. 2020
- Yazarlığı düşleyip de nereden başlayacağını bilemeyenlere, roman yazarı ve yaratıcı yazma eğitmeni Gülayşe Koçak'tan özgün tavsiyelerle dolu bir rehber sohbet...
Gülayşe Koçak'ın kitaplarına linklerden ulaşabilirsiniz:
Yaratıcı Yazmanın Hazzı: amzn.to/3bfe3NI
Çifte Kapıların Ötesi: amzn.to/3tuUTcR
Topaç: amzn.to/3fbBs3U
Denemedi Demeyin: amzn.to/3o1iBwc
Gözlerindeki Şu Hüznü Gidermek İçin Ne Yapmalı?: amzn.to/3f7cQJf
Siyah Koku: amzn.to/3vQwDU8
Okumak yalnızlık, yazmak yalnızlıkla barışmaktır.
(Ekrem Demirli, Prof. Dr.)
Güzel söz... Gerçekten de kalabalık bir ortamda da yazsanız, beyninizle parmaklarınız arasında hiçbir şey giremez... Yalnızsınız. 🙂
okadar doğru kiii😢yalnızlığı seviyorum,yazmazsam deliricem noktasındayım😅
''Yazarlık bir mertebe değildir.'' Ne kadar da anlamlı bir cümle. Sırf ismin önüne bir sıfat gelsin diye yazılmaz , yazmak bir arınmadır, bir boşalmadır, bir rahatlamadır...
boşalma mı? bunu düşüneceğim.
Bildiklerini paylaşmaktan çekinmeyen ve karşısındakinin ilerlemesini isteyen bir insan olduğu ne kadar da belli. Tevazu ve cömertlik her yerine sirayet etmiş. Tebrik ve teşekkür ederim.
Evet 👏👏
Ben teşekkür ederim Ali bey... Sağolun, varolun...
Aynen katılıyorum kardasım ❤
Gülayşe Koçak'ı ilk kez bu videoda gördüm. Okuru değilim ama olmayı planlıyorum. Cümlelerinde kendimi buldum. Yakın geldi bana. Sanki ben konuşuyorum, ben bocalıyorum istediğim kelimeyi bulmak için. Emeği geçen herkese teşekkürler. Çok değerli bir video. İzleyince bu tarz daha fazla içerik olsa keşke dedim. Çok sağ olun.
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim. Gülayşe hanım çok değerli bir yazar ve çok değerli bir insan. Umarım salgının etkileri azaldığında yeniden söyleşiler yapacağız... Saygılar...
Kübra çok önemli bir noktaya değinmişsin 👏👏👏
Eksik olmayın, Kübra hanım... 🙂
Yüreğinize sağlık,ben de şu an far ediyorum bu yazar,bir kitabını alıp okuyarak tanışmak istiyorum Bence bir yazarla ilk tanışma ,önce onun bir eserini okuyarak başlıyor.Burada kendisini tanıtimiyla ,eserini okuduktan sonraki yazarla karşılaşmam, aramızda nasıl bir duygu oluşturacak merak ediyorum.,sohbetinde merak uyandırdığı icin de yazarimıza teşekkür ederim ....
çok başarılı olmuş ayrıca hocamızın anlattıkları çok değerli not ala ala dinledim çok teşekkür ederim...
Yazı çizi konusunda bu kadar ilgili olmanız çok güzel 👋👋👋
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
Çok teşekkür ederim Sedanur hanım... :-)
Bu kadar hevesli ve daha ilk kitabını yazmış bir yazarı hem iki yıl bekletip hem de telefonu yüzüne kapatmak sanata ve sanatçıya haksızlıktır. Gülayşe Hanım'ın sohbeti ise çok iyiydi ve kendisi çok sevecen bir insan. Dediklerini not aldım. Kendisine başarılar diliyorum.
Evet, bu problemin kesin çözümleri var tabii ki ...
Eksik olmayın, Fatma Zehra hanım... 🙂
İzlediğim en güzel sesli kadın, sanatı ve konuşması bile saatlerce dinlenir. Ayrıca editin ve çekimin ne denli başarılı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Büyük emek verilmiş harika bir çalışma olmuş ❤
Çok teşekkür ederiz nazik sözleriniz için. O sizin teveccühünüz...
mükemmeliyet, yaratıcı düşünmenin düşmanıdır.. çok teşekkürler, zihin açan bir video **
Yazmak hayal gücü kuvvetli algısı açık ,iyi bir gözlemci ve araştırmacı olanlara çok yakışıyor ve başarılı oluyorlar. Yetenektir .
Sağolun yorumunuz için. Tabii ki bu konuda çok farklı görüşler var ve hepsinde de gerçeklik payı var: ben daha ziyade "cesaret"e odaklanırım.
Çok içten, samimi ve faydalı bir video. Teşekkürler.
Ne zaman modum düşse bu vidyoyu izlicem. İnsanda inam, kendine güven yaratıyor. Pozitif enerji bırakıyor.
Sağolun Sadegül hanım, ne mutlu bana! 🙂
@@gulaysekocak4524iyiki sizi izlemişim teşekkür ederim
Böyle samimi,motive veren sözleriniz,cümleleriniz için size çok teşekkür ediyorum.
Çok cesaretlendirici bir anlatım olmuş. Ağzınıza sağlık...
Teşekkürler verdiğiniz bilgiler için. İçten ve motive ediciydi doğrusu 👏👏
Bana göre yazmak dile getiremediklerim içimdeki yanlizlik ve dışarda yasayamadigin hayatı kendi içimde yaşamaktir ders susarım
Çok iyi fikirler çok beğendim Allah razı olsun
Yuksek Kalietede motive edici ifade ve sozleriniz icin Sonsuz saygilarimi sunar , Cok tesekkur edrim.
Çok tatlı ve hoş bir anlatımdı, çok çok teşekkür ederiz💜
Ben teşekkür ederim! 🙂
Ne kadar doğal ve tatlısınız..Ve mütevazı❤️
Ben de yazıyorum ve bu video ilham kaynağım oldu resmen.Takıldığımda bu videoyu tekrar izliyorum ve her şey normale dönüyor.Kendimi dış dünyaya kapatıyorum ve yazıma odaklanıyorum.
Başarılar dilerim.
Size ilham kaynağı olur mu bilmem ama videolarımı bu amaçla çektim.
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
Çok mutlu oldum! Size bol ilhamlar dilerim! 🙂
@@FIKIRBAZADAM devaminida atarmisin merak ettim çok güzel yazmissin
benim için çok önemli bir ilham kaynağı oldu bu video. emeği geçen herkese ve değerli yazarımıza teşekkür ederim.
Ceren hanım, ben teşekkür ederim! 🙂
Sizin gibi değerli yazarların insanları teşvik edici ve özgür bir şekilde yapabilmelerini ve hata yapabileceklerini bunun sorun etmemelerini söylemeniz çok profesyonel bir adım ve günümüzde videolarla hayatına yol veren insanlar çok olduğu için belki bir çok gelecekteki yazarlara ön ayak oluyorsunuz Çok kibar ve değerli bir insansınız Allah yolunuzu açık etsin hocam
Çok hoş çok güzrl bir söyleşiydi emeği geçen herkese teşekkür ederim
Çok sağolun Lütfiye hanım...🙂
🫂Yüreklendirici sohbetinizi zevkle dinledim. Teşekkür ediyorum...
“Yazar kendini terk edememiş.”😍
😀
Çok tatlı, çok kibar bir anlatım. Katkılarınız için teşekkür ederim 🍀
Çok sağolun, Eda hanım... 🙂
Gerçekten harika sizi dinledikçe daha çok cesaretliyim daha çok öne çıkıyorum Çok teşekkürler saygıdeğer hocama
Diksiyonunuz, anlatımınız, içtenliğiniz çok güzel teşekkür ederim. Yolunuz açık olsun
Eksik olmayın Gonca hanım; hepimizin yolu açık olsun inşallah! 🙂
Dinlediğim en iyi en başarılı yazma sohbetlerinden biri.
Egosuz, ne kadar iç açıcı anlatmış. Diğer yazarlar olsaydı burunlarından kıl aldırmazlardı. Ne güzel demiş yazmak bir tutkudur, kimseye kabul ettirmek zorunda değiliz. O işi Sevince insan daha da severek sarılıyor o işe. Ben de bu amaçla yazıyorum zaten 😊
sizi dinlemek çok iyi geldi. teşekkür ediyorum.
Harika bir video :)
Çok güzel anlatmış hanfendi. Özeleştiri de yapan samimi bir üslubu var:)
Çok sağolun İclal hanım... 🙂
Çok samimi ve içten paylaşmayı seven zarif bir ruh hanımefendi🙏Emeği geçen herkese teşekkür ederim 🌷
Ben de teşekkür ederim 🙂
Bu yaşıma kadar bazı başarıları elde ettiğimi düşünüyorum. Bu başarıları sadece tek bir yolla elde ettim. Benimle alay etmeye çalışanları, bana negatiflik aşılamaya çalışanları dinlemeden onlara aldırmadan yoluma devam ederek kazandım.
Kitap yazmaya başladım dediğim de bir kişi dişlerini açıp hahaha diye sırıttıktan 4 gün sonra bana ne oldu diye sorduğunda ona 168 sayfa yazdım diip dişlerini açılmayacak şekilde kapattım. Şimdi ikinci kitabım olan milli mücadele dönemini anlatan bir kitap ile yoluma devam ediyorum. Korkmayın. Size göre dünyanın en saçma yazısı da olsa size ait olduğu için en özel en anlamlı yazıdır.
Son cümleniz en anlamlısı: Önemi olan, kendimiz için yazmak. Bizim için anlamlıysa, yazdığımıza değmiştir. 🙂
Dalga geçen insanlar çok garip, bir kız da bana "senden yazar olmaz demişti," üstelik bir sayfa bile okumadı, sadece moralimi bozmak için söyledi. Bir başkası "ülkede kitap okuyan yok, asla ünlü bir yazar olamazsın," dedi. "Bu sene kitap çıkaracağım," dedim ve öz ablam dalga geçerek güldü. Bunlara inat devam edip yazmak gerçekten mükemmel bir his, yolun açık, kalemin güçlü olsun dostum :)
@@gulaysekocak4524 hocam yazdınız mı kitabınızı
@@AryVelahrKer teşekkür ederim hocam Allah razı olsun siz ne yaptınız nasıl gidiyor 🙂
Çok faydalı oldu. Hocam ağzınıza sağlık..
Çok teşekkür ederim Uğur bey. 🙂
Çok güzel video. Emeğine sağlık :)
Çok teşekkür ederim Abdoul Karim bey, eksik olmayın 🙂
Çok güzel anlatmış Gülayşe hocamız, aynı anda 2 kitap yazmaya teşvik etti 😁
Çok güzel bir konuşmaydı🎉🎉🎉🎉❤❤❤
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim hocam 🙏🤗🥰
Rica ederim Sevinç hanım, ben teşekkür ederim... 🙂
Güzel ve nadir bir anlatım
Hisslerime tercüman oldunuz. Ben sizi dinlemeden önce böyle düşünüyordum. Hala da böyle düşünüyorum.
Çok güzeldi. Teşekkür ederim
doğduğundan beri yazar olmak isteyen 10 yaşında bir kızım yazmayı çok seviyorum ve 8 yaşından beri yazıyorum çok keyif alıyorum umarım gelecekte sizin gibi bilge ve ünlü bir yazar olurum.. Hayalim kitabımın klasiklere girmesi ve tüm dünyanın bildiği bir yazar olmak...Kitabım David Copperfield ve daha birsürü muhteşem kitaplar gibi insanın okurken vay be diyeceği türden kitaplar yazmak teşekkürler bu güzel bilgiler ve motivasyon için
Harikasın.
Stefan Zweig okumanı tavsiye ederim, kalemine ve yazarlığına katkısı olabilecek bir yazar
Aynisi. Kucuklugumden beri hikayeler yazmaya ilgim var 9 yasimda basladim hikaye yazmaya 12 yasindayim suan baya baya yaziyorum yani
Teşekkürler hocam böyle anlattignz icin
Ne demek, ben teşekkür ederim yorumunuz için 🙂
Meraba cok gözel anlatdiniz teşekyrler
Çok teşekkür ederim Sn. Sadikova 🙂
Çok güzel tam tasbit bence bütün kaygılar bütün tespitler ayen öyle
Çok teşekkürler çok icten faydalı bir video
Ne kadar akici ve cesaret verici bir soylesi, canim Gulayse agziniza saglik...
Eksik olma, Sinem can! 🙂
Uzun süredir bir yazar olmak için yazıp duruyordum ve ilk defa cesaret edip bir kitaba başlarken ben bunu bastıracağım dediğim bir taslağım var. Bu vidyodan sonra içim cesaretle doldu. Umarım içime sindiği gibi güzelce bitirir ve kitabımı çıkarabilirim.
Umarım çok isterim..
@@OzgePalta Teşekkürler
Saçmalamak tabiri "boş yapmak" anlamında kullanıldığında değil de "farklılık oluşturmak" anlamında kullanıldığında, bu ifadeyi (benim gözümde) müsbet yapar.
Haklısınız Berk bey, fakat bazen "farklılık oluşturabilme"nin yolu, önce "boş yapmak"tan, gevşeyebilmekten geçebiliyor. ;-)
İlkokuldan beridir bir kitap kurduydum, 5. Sınıfta yazarlık dersinde hocamla beraber yazarlık yeteneğimi keşfettim. Sanki düşüncelerim sihirli bri şekilde durmadan kaleme dökülüyordu. Hatta bir yarışmada 3. oldum ve plaket aldım. Ama sonradan güzel yazmadığımı ve o hocam olmadan yazamayacağımı düşünerek yazmayı bıraktım. Son zamanlarda tekrardan yazmaya başlamak istiyordum. Bugün bir hikaye yazma karar verdim, umarım başarılı olurum.
yaptığı işi ve kendisini çok iyi ifade etmiş hocamız, insan sırf bu yüzden bile yazar olmak istiyor.
Bunu duyduğuma çok sevindim; dilerim hep keyifle yazarsınız! 🙂
Videonun kapağını ilk gördüğümde dedim bu teyze kesin çok kızar. Girmek istemedim. Ama hiç öyle değilmiş. Ağzınıza sağlık
😀Teşekkür ederim ...
ne zaman yeni bir hikaye yazmaya başlasam mükemmel bir giriş yapamadığım için hepsini siliyorum ve pes ediyorum. bunu duymak bana çok iyi geldi. mükemmellik gerçekten de yaratıcılığın en büyük düşmanı.
Merhaba Gülayşe Hanım. White and Case şirketinde beraber çalışmıştık. Selamlar.
çok güzel bir çalışma tebrikler.
Çok sağolun 🙂
Teşekkür ederim
İyiki izledim bu videoyu. Çok iyi geldi. Teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim, çok sevindim Başak hanım 🙂
Hikaye ve öykü yazarlığı ile ilgili araştırma yaparken , uzun bir zaman sonra bu videoya denk geldim. Kafamda bir sürü sorular vardı. Cesaretim yoktu , ne yapacağımı nasıl yapacağımı bilemiyordum , tam aradığım cevaplar. Gülayşe koçak' a çok teşekkürler.
Bakış açınız çok güzel maşallah
GÜZEL BİLGİLERLE DOLU BİR MİNERAL BULDUM BU VİDEODA. FİKİRLERİNİZİ PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER. YAZAR ADAYIYIM. SEVGİLER.
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
Çok teşekkür ederim! Sevgiler... 🙂
Çok teşekkürler! Ağzınıza sağlık, yüreklendirici sözleriniz ve paylaştığınız öğütler için tekrar tekrar teşekkürler!
Ben çok teşekkür ederim, eksik olmayın Burak bey, paylaştığım sadece birkaç tüyo'ydu, öğüt değil valla! 😀 ;-)
Katılmadığım nokta sadece şu. Yazarlık müzisyenlik gibidir. Yeteneği olan daha hızlı büyür ama yeteneği olmayanda çalışarak bir yerlere gelebilir. Bence bu aynı zamanda yetenek işidir çünkü yeteneğiniz olmadan bir yere kadar gelebilirsiniz. Moral bozmak istemem ama ben böyle düşünüyorum.
Kesinlikle katılıyorum yetenek önemlidir.
@@burhanaltntop340 az önce Avrupa yakası izledim aşdlaşdlsaislaşd
İnsan çalışmadan yetenek kazanamaz yanlış düşünüyorsun
@@sudeergun406 hani doğuştan diye bir kavram var ya hani? O aynen o
Albert Einstein'in bi sözü var "Dehanın 10'da 1'i yetenek, 10'da 9'u da çalışmaktır."
Ok faydali bilgiler. Devami gelir umariz. Tesekkurler 🙏
Çok teşekkürler.
Çok sağolun Mustafa bey...🙂
Umarım hocamızla daha çok video paylaşırsanız bizde faydalanmis oluruz emeğinize saglik
İlginize teşekkürler, Gülayşe hanım isterse her zaman... Keyifle...
Estağfurullah, çok sağolun Meral hanım...🙂
@@kitapkultur ;-) 🙂
çok değerli bir video
Teşekkür ederim
Cesaret verdiniz
Sevgiler
Ben de teşekkür ederim, beni çok mutlu ettiniz 🙂 Sevgiler benden
"Nasıl olduğu, fakat senin nasıl yaptığın önemlidir." Bu söz rehberimdir...
dinlemesi çok zevkliydi, teşekkür ederiz.
Ben de teşekkür ederim Sude hanım... 🙂
Çok mütevazi ❤
Ne iyi geldiniz♥️🌹
Çok sağolun, siz de bana 🙂
Başa alıp tekrar tekrar izledim, çok teşekkürler, özellikle virginia woolf da kadınların yazmasını çok istiyor, sebeplerini sıraladığı "kendine ait bir oda" adlı kitabını da inceleyebilirsiniz, emeğinize sağlık
Evet, çok güzel bir tavsiye Hacer hanım, çok sağolun! 🙂
Hem konuşmacı hem çekimler harika...
Evet, çekimler müthiş ve konuşmacıyı o şekilde konuşabilmesi için rahatlatan, soruları soran, bu programı yapan harika kişiydi! 🙂
@@gulaysekocak4524 O sizin harikalığınız Gülayşe hanım :)
Eline Sağlık
İyi yazılar kötü taslaklardan çıkar 👍 önce akışa müdahale etmeden yazmak sonra ona şekil vermek... hiç bilmeden zaten böyle yaptığımı fark ettim. Bunu bir yazarın ağzından duymak iyi oldu:)
Yazarlık yaşantıyla kaynaklanan bir şey. En zoru yaşayan en güzelini yazar. En derine gider, hiss eder. Ve tabiki kendi üzerinde durmadan çalışırsa, dahada derine iner. Çok keyifliydi. Faydalandımmı? Tabi ki, evet. Teşekkürler.
Sadegül hanım, ben teşekkür ederim. Bol ilhamlar dilerim! 🙂
16 yaşındayım kendimi aramaya neye yoğunlasıp mutlu olcagımı düşünmeye başladığım yaşlar son 1 senede yazarlık çok ilgimi çekti Bunu bir iş olarak ilerletebilceğimi bilsem hemen yapardım kuşkusuz edebi eserler yazarlar çok ilgimi çekiyor üniversite sınavına hazırlanıyorum ve sayısalcıyım çok ilginç ama yazılar daha çok ilgimi çekiyor denemek istiyorum şu zamana kadar ne ailem ne ben sanatsal bir şey yapmadım zamanında şiirlere ilgi duymaya başlamıştım ama bastırdım kendimi sen mi yapıcaksın hiç bir fikrin yok diye şiirler kitaplar romanlar öyküler okumak kendimi geliştirmek istiyorum benim için yazmak insanlara ışık tutmak çok daha yararlı ve zevkli bir eylem gibi ama buna da vaktim yok ne istediğimi bilemiyorum tek istediğim potansiyelimi ortaya çıkarmak ve kendimi keşfetmek keşke beni yönlendircek birileri olsa hayatımda destek vericek
@White8 olduğum yerde sayıyorum diyelim çünkü bu dediğim şey pek geçerli bir şey değil eğitim alınması gerekir ve cesaretim yok
Aklı başında biri olarak yaşamak öyle sıkıcı ki bilirsiniz. Yazarak gönlü başında olmaksa tarifi imkansız bir his... Umarım herkes tadar. Kanalımda bu hisse ulaşmanın yolunu tarif etmeye çalışıyorum. Beklerim. Kötü insanlar bir araya gelip güç elde ediyorlar iyi insanlar da aynısını yapmalı ve bir araya gelip güç elde etmeli.
Çok güzel bir video olmuş, tebrikler.
Çok teşekkür ederim.
Çok sağolun Furkan bey 🙂
Bugüne kadar yazdıklarımı toplasak 80 tane kitap eder. Peki kaç kitabım var? Toplasak 2 sayfa. Her yazdığımda ve üzerinden biraz zaman geçmesine izin verdiğimde tekrar aynı yazının sonunda olmadığımı fark ediyorum. Yırtıp atıp, silip yok edip tekrar ilk harfe dönmüş buluyorum kendimi. Her gün daha da gelişmek benim açımdan yazar olmak yolundaki en büyük lanet. Elinizden çıkan bir cümleye karşı hiçbir sempatiniz kalmıyor çok kısa sürede. Kendinizle aynı fikirde olmadığınızı görmek yorucu ve bir bakıma üzücü. Bir metnin sonunda, asla başındaki cümlelere hak veremiyorum. Daha iyisi daha doğrusu olarak hissettiğim yeni bir yorum kazanıyorum. Haliyle tekrar yeni bir başlangıca dönüyorum. Birkaç arkadaşım var yazdıklarımı gösterdiğim. Onlar "sen ölünce bize bırak biz yayınlarız" diyorlar. Ben ise öldükten sonra gelebilecek en ufak bir başarıya bile tahammül edemiyorum şuan. Benden çalınmış gibi hissettiriyor. Elbette bunlar işin şaka kısmı ancak ne kendi zamanımda ne de kendimden sonra yazdığım hiçbir şeyin, bir insanın bile gözüne değmeyecek olması durumunu kabullenmiş haldeyim. Bu da yazarlık şansımın yok olmuş olduğu anlamına geliyor. Belki daha da olgunlaştığımı düşündüğüm bir dönemde tüm bu lanetimden kurtulmuş olurum. Yazmak benim için çok değerli ancak yazmaktan daha çok saygı duyduğum şey yazdıklarını tamamlayıp bir kitap haline getirebilmeyi başarmış yazarlar. Kendi içinizde boğuşup, boğulup yok olmayın.
Ben de böyleyim binlerce yazım var aralarında boğuldum Çünkü her yenisinde eskileri beğenmiyorum Bu yazar ilham oldu bakalım biraz saçmalasam olacak herhalde
Merhaba Tolga bey,
Ne zaman eski bir kitabımın yeni baskısı yapılacak olsa (aradan mesela 2 sene geçmiş diyelim), düzeltilecek, eksik bulduğum pek çok şeyle karşılaşıyorum. Bu lanet herhalde evrensel. Değişiyoruz, büyüyoruz, dönüşüyoruz, o zamanki görüşler sığ, yavan geliyor, tabii ki yazdıklarımız da. Ama onları yırtmayın, saklayın. Onlar sizin tarihiniz, ayrıca, bir yerde dur demek zorundasınız yoksa hiçbir kitap çıkmazdı ortaya. Boğulacak bir şey yok, inanın. Görüşleriniz o kadar da hızlı değişiyor olamaz - yazma hızınıza yetişecek kadar! 🙂 Metin tamamlanana kadar geriye dönüp bakmayın. Bitince de kenara koyun, bir süre demlensin. (Yukarıda bir yoruma bu konuda uzun bir cevap verdim, belki onu okuyabilirseniz...) Bol ilhamlar dilerim! 🙂
Sana nadirane bir tavsiyede bulunabilirim. En azından başımdan geçtiği için yazmak istiyorum. Yazdığınız hikâyeleri birilerine okutup fikir beyan etmelerini beklemeyin. Çünkü sizi geri püskürten kelimeler sarf ediyorlar. İstemeden de olsa o oluyor. Ben yazdığım bölümleri kendime okuyorum. Sadece kend kendimize okuduğumuz zaman ireleye biliyoruz. Bilmiyorum en azından ben bu şekilde ireliyorum. Başarılı olursun inşallah kardeşim.
Keyifli bir sohbetti. Haydi yazmaya...
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
@@FIKIRBAZADAM espri mahiyetinde yazdım yorumu, kitap okurum ama yazmak zor zanaat. Hikayenin yazdığın kadarını okudum. Kolay gelsin.
@@duvarsaati8265 sağol ve buda başka bir hikaye:
...Sarışın,kahküllü bir kız gece vakti caddede yürümektedir,
elleri cebinde aniden durup,karşı taraftan geçen siyah şapkalı birine bakıyor,
onu dikkatle inceliyor ve hemen karşıya geçip peşine takılıyor,
adamın üzerinde haki rengi kısa kollu tişört ve siyah pantolon var,bir sokağa sapıyor,kız peşinden gidiyor,
burası epey karanlık ve ıssız,ormanın içerisinden geçen bir yol,
adamın tişörtü karanlıkta parlıyor gibi hemen farkediliyor,kız gözleriyle dik dik bakarak,aniden hızlı adımlarla ona doğru ilerliyor,
arkasına epey yaklaşıyor ve duruyor"HEYY..."
adam elini şapkasına uzatıyor, yüzünü örtmek için biraz aşşağı indiriyor ve duruyor.Kız:"bedenin güzelmiş..."
adam arkasını dönerek
"Ne... ne dedin sen?"
Kız:"dedim ki,
bedenin güzelmiş.
(Yabancı kız ismi YORUMCU ALİNA:
Bu kız adamla yatmayı mı planlıyor?)
Adamla kız birbirlerine dik dik bakıyorlar,kız aniden yumuşayıp gülümsüyor,adam kızın onu takip ettiğini anlıyor ve dik dik bakmaya devam ediyor,
"Senn...beni takip mi ediyordun, NEDEN?"
Kız:"şeyy evet ama" Adam şapkasının altından bakarak birden lafa giriyor"BENİ TANIMIYORSUN..."
Kız onu hafife alarak"evet,SENDE BENİ...adın ne senin?" adam biraz düşünüyor "Co..."
Kız alaycı bir şekilde gülümseyerek elini uzatıyor "ben Back"
adam dik dik bakışlarla kızı inceliyor
ve elini uzatıp,kızınkini sıkıyor,birden gülümsüyor ve oda kızı aşşağılamak için bi anda sıkıp gevşetiyor,
kızda onu dahada hafife alarak başını arkaya atıp,kahkaha atıyor"Güçlüsün"
adam:
"memun oldum
(şapkasıyla başını biraz yukarı kaldırıp:)Back..."
kız:"Bende" alaycı alaycı gülümsüyor ve birdenbire arkasını dönüp gidiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kızı sevdim,güçlü ve havalı birine benziyor)
adam şapkasının altından tuhaf tuhaf kızın arkasından bakıyor,
kız başını arkaya çeviriyor,alaycı şekilde ona gülümsüyor,arka planda kızın sesi:"BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
Kız adamla yatıcak sandım ama yanılmışım,başka bir iş var bunda)
Aniden görüntüde siyah ekran beliriyor...
3gün sonra yazıyor, ekran açılıyor...
kamera geceleyin kızın adamla tanıştığı ıssız yerde,aracının içerisinde beklediğini gösteriyor,farlar yanıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kız tekbaşına ne yapıyor ormanda?)
o şapkalı adam aracın yanından geçiyor,biraz ilerleyince başını arkaya çevirip tuhaf tuhaf araca bakıyor,farlardan
içerdekini göremiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Adamın buradan tekrar geçeceğini nereden bildi bu kız? Tesadüfen burada beklemiş olamaz diyme?)
kamera dıştan içerdeki kızı gösteriyor,alaycı alaycı sırıtarak adamı izliyor,
uzaklaşmasını kolluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Ben bu kızın gülmelerinden artık korkmaya başlıyorum)
epey uzaklaşınca farları kapatıyor,yavaş hızda sürüyor,
adamın yolun ortasından yürüdüğünü görüyor,
kamera yüzüne zum yapıyor,kız gözlerini aşşağı eğip dik dik bakıyor,aniden son sürat sürmeye başlıyor
ve adama bir anda ÇARPIYOR...
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...onu öldürdü mü?
bunu neden yaptı ki?)
Duruyor,araçtan iniyor,adamın yanına gidiyor,yere bakıyor "BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
bu kız manyak mı ya? Adamı öldürdü,
hala bedenin güzelmiş diyor,bunun akıl sağlığından şüphe etmeye başlıyorum,)
Alaycı alaycı gülüyor,çömeliyor şapkasını çıkarıyor"buna ihtiyacın yok artık,
o benim, tabi...
SENDE ÖYLESİN..."
(YORUMCU ALİNA:
Adamı öldürdü ya öldürdü,ne yapacak acaba? cesedini mi saklayacak bu manyak?)
şapkayı başına takıp,ayağa kalkıyor,aracın bagajını açıyor, "Zamanı geldi co...
Sonunda..."
(YORUMCU ALİNA:
Adını bildiğine göre,adamı tanıyor yada araştırmış olmalı)
araca bağlı olan koca makinananın kırmızı düğmesine basıyor,
çok uzun robotumsu çelik bir kablo ucundaki ele benzer metal yapısıyla kızın kafasını avuçluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha ne yapıyor bu)
2.bir kabloda aracın önüne ilerliyor,
Co'nun başını tamamen avuçluyor
ve sıkıca bastırıp kafasından çekerek,
bir ağacın boyu kadar yükseğe kaldırıyor.
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...
adamın cesedinden ne istiyor bu ya?)
2.kablo Bedeni havada dehşetle sağa sola sallayıp,
savuruyor,başındakileri içine çekiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Delirmiş bu kız delirmiş)
kızın başındaki 2.kablo aracılığıyla
beynine yolluyor,
2.kabloda kızın beynindekileri çekip yukardaki kabloya yolluyor,
kız dehşet acılar çekerek ormanda bağarıyor,
kablolar birbirlerine aktarım yaparken,
kız içlerinden akan sıvı seslerini duyuyor.
(YORUMCU ALİNA:
Iyyy iğrenç yaa)
O sırada yoldan hızla bir araç geçiyor,yukardaki kablonun bedene neler yaptığını görüyor,
ilerde frenleyip duruyor,
(YORUMCU ALİNA:
Hayır hayır durma
sakın seni görmesin,)
arkaya bakıyor,
olanlara anlam veremiyor ve korkup tekrar sürüyor,
karanlık orman yolunda gözden kayboluyor.Kızın çığlıkları kesiliyor ve aniden bedeni yere düşüyor,
kıpırdamıyor, yukardaki kablo co'nun bedenini aracın tam önüne indiriyor,beden yerde ölü gibi
yatıyor,
kamera aracın arkasındaki ölü bedeni ve önündeki bedeni havadan gösteriyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha kız adamdan sonra kendisini de mi öldürdü? Hayır hayır bu olamaz,
manyak felan ama o kadarda değil...)
aracın
arka tarafından kara dumanlar yükseliyor,
ekranda yazılar çıkıp akıyor veee SİYAH EKRAN.........
beklenmedik bir şekilde ekran tekrar açılıyor,
kamera sürücü koltuğundan,ön kaputu gösteriyor,
bir anda kaputta BİR EL BELİRİYOR...
(Bölüm sonu...)
(YORUMCU ALİNA:
Ben demiştim...
yaşıyor işte kız.
Bu tam bi sayko ya,hadi adamın cesedine işkence yapmak için makineden çıkan kabloyla ağacın tepesine kadar çıkarıp sarsıp durdun-
ki onuda anlamış değilim ya neyse, peki kendine niye bayılana kadar işkence yapıyor ya? neyin peşinde anlamadım gitti)
2.bölüm:
Ön kaputun üzerinde bir el daha beliriyor.
(YORUMCU ALİNA:
Kızın 2.elidir)
Co'nun bedeni ayağa kalkarak kameraya bakıyor...
(YORUMCU ALİNA:
Neeee?
Ne dedin sen? Co'nun bedeni mi...?
Co ölmedi mi ya? İşler kızışmaya başlıyor)
Bagaja yürüyor,kızın bedenine bakıyor,
çömeliyor,
başındaki
şapkayı alıp,
kendisine takıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Co sen...
Sen nasıl hayattasın ya?
Uyanmadan öldür o kızı co)
birdenbire panikle uzaklara bakıyor,
SİREN SESLERİ...
ayağa kalkıyor,
son kez yerdeki ölü olan,eski kız bedenine bakıyor
"BEDENİN ARTIK BENİM CO"
(YORUMCU ALİNA:
Ananın...
ne dedin sen?
co mu dedin? Nasıl olur bu? Yerde olan kız değil mi?
Ama nasıl...
anlayamıyorum...)
arkasını dönüyor,izini
kaybetmek için araca binmiyor,hızlı adımlarla ilerleyip koşmaya başlıyor,
kamera arkasından gösteriyor,ortadan
kayboluyor...
SİYAH EKRAN...
Kamera açılıyor,co'nun bedeninin içindeki kız, 1saat sonra caddedeki evine varıyor,burda yalnız yaşıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Tamam tamam şimdi anlaşıldı,kız makinesinden çıkan kablolarla,
beynini co'nun bedenine aktararak onun bedenine girmiş,onunkini de kendi kız bedenine aktarmış-
ama hala bu işte bir gariplik var,kız co'ya çarptı,yani co'nun bedeni ölüydü,kız beynini onun ölü bedenine aktardıysa,bu durumda nasıl oluyorda sadece beyniyle,ölü olan bir bedeni kullanabiliyor-
Yoksa...yoksa beynini değilde ruhunu felan mı aktardı?
İyi de bilimsel araştırmalar ruhun varlığını ispat edemedi ki, böyle birşey nasıl olabilir-
Eğer bu olduysa ...
Olağanüstü...
Belkide...
bu sayko kız gelecekten geliyor...
Ve onun zamanında teknoloji o kadar ilerlediki,bedenler arası geçişin bir yolunu buldular belki,kim bilir...)
anahtarı çevirip içeriye giriyor,kapıyı örterken aniden birisi boğazını sıkıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Aow...
Bu manyak evde yalnız yaşamıyor muydu ya? O halde birisi gizlice evine girip onu bekledi-
Tüh ya...yazık oldu,
Saldıran kim bilmiyorum ama bence sonu hiç iyi olmayacak...
Bu her kimse bir manyağa bulaştığının farkında değil,
Tüh ya...üzüldüm bak şimdi)
co'nun
bedeni boğazını sıkan kolu
kaldırıp kurtuluyor,
arkadaki kişiye bakıyor,
Şaşkınlıkla endişelenmeye başlıyor
"Aman tanrım,
Co sen...
sen nasıl...?" Karşısında sarışın kahküllü
eski bedeni durmuş öfkeyle ona bakıyor...
BÖLÜM SONU...
Hikaye hakkında ne düşündüğünden çok, ALİNA hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum,sence olmasa olur muydu? Yoksa olması daha mı iyi?
:-D Aynen!
Ne kadar hossunuz, yazmak isteyenleri harekete gecirmek icin ne guzel seyler soylemisiniz, herkes yazmasin diyenlere inat. Herkes yazsin kime ne zarari var ki bunun ?
Çok güzel konuştunuz gerçekten. Yeniden özgüven geldi bana. Şey rica etsem fantastik kitabımı tanıtırmısınız? 😕
Küçükken birçok kez fabl yazmışlığım var şimdi de roman yazmak istiyorum.
Merhaba ben ortaokulda üç ajandalik bir roman yazmıştım annem okuyunca çok korktum ve hepsini yaktım ama içim de yandı kitaplarla, şimdi 37 yaşındayım ve o kor hiç sönmedi icimde kendimi daha fazla durdurmak istemiyorum. Bu günlerde karakterlerimi topluyorum 😌 ve ilk defa duyuyorum yaratıcı yazma atölyelerini keşke okul hayatımda bulunabilseydim
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
@@FIKIRBAZADAM Hikayenize baktım; Black Mirror dizisine yakışacak bir senaryo taslağı gibi geldi. Çok ilginç bir konu; ama tabii ki etlendirilip butlandırılmak ister... ;-)
Lütfen tekrar yakmayın yazdıklarınızı; beğenmeseniz dahi yakmayın! Eski yazdıklarımız, bize nereden nereye geldiğimizi gösterir. Yaratıcı Yazma atölyeleri için üzülmeyin; 20 yıl önce yoktu öyle bir şey Türkiye'de ama insanlar yine yazıyor, yazar oluyorlardı. Karakterleriniz için bol ilham dilerim! 🙂
@@gulaysekocak4524 sağol ve istesem hikayeyi detaylandırabilirim ama ben kitaplarda olay okumayı severim ve detaylardan nefret ederim,tabi okuyucuların çoğu kadın ve onlar detaya bayılırlar,ama yinede ben olay hikayeleri,gariplikler,gizemler vs yazmayı seviyorum,
Ve bu önceki hikayemden çok daha ilginç bir hikaye:...Sarışın,kahküllü bir kız gece vakti caddede yürümektedir,
elleri cebinde aniden durup,karşı taraftan geçen siyah şapkalı birine bakıyor,
onu dikkatle inceliyor ve hemen karşıya geçip peşine takılıyor,
adamın üzerinde haki rengi kısa kollu tişört ve siyah pantolon var,bir sokağa sapıyor,kız peşinden gidiyor,
burası epey karanlık ve ıssız,ormanın içerisinden geçen bir yol,
adamın tişörtü karanlıkta parlıyor gibi hemen farkediliyor,kız gözleriyle dik dik bakarak,aniden hızlı adımlarla ona doğru ilerliyor,
arkasına epey yaklaşıyor ve duruyor"HEYY..."
adam elini şapkasına uzatıyor, yüzünü örtmek için biraz aşşağı indiriyor ve duruyor.
Kız:"bedenin güzelmiş..."
adam arkasını dönerek
"Ne... ne dedin sen?"
Kız:"dedim ki,
bedenin güzelmiş.
(Yabancı kız ismi YORUMCU ALİNA:
Bu kız adamla yatmayı mı planlıyor?)
Adamla kız birbirlerine dik dik bakıyorlar,kız aniden yumuşayıp gülümsüyor,adam kızın onu takip ettiğini anlıyor ve dik dik bakmaya devam ediyor,
"Senn...beni takip mi ediyordun, NEDEN?"
Kız:"şeyy evet ama..."
Adam şapkasının altından bakarak birden lafa giriyor"BENİ TANIMIYORSUN..."
Kız onu hafife alarak"evet,SENDE BENİ...adın ne senin?"
adam biraz düşünüyor "Co..."
Kız alaycı bir şekilde gülümseyerek elini uzatıyor "ben Back"
adam dik dik bakışlarla kızı inceliyor
ve elini uzatıp,kızınkini sıkıyor,birden gülümsüyor ve oda kızı aşşağılamak için bi anda sıkıp gevşetiyor,
kızda onu dahada hafife alarak başını arkaya atıp,kahkaha atıyor"Güçlüsün"
adam:
"memun oldum
(şapkasıyla başını biraz yukarı kaldırıp:)Back..."
kız:"Bende" alaycı alaycı gülümsüyor ve birdenbire arkasını dönüp gidiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kızı sevdim,güçlü ve havalı birine benziyor)
adam şapkasının altından tuhaf tuhaf kızın arkasından bakıyor,
kız başını arkaya çeviriyor,alaycı şekilde ona gülümsüyor,arka planda kızın sesi:"BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
Kız adamla yatıcak sandım ama yanılmışım,başka bir iş var bunda)
Aniden görüntüde siyah ekran beliriyor...
3gün sonra yazıyor, ekran açılıyor...
kamera geceleyin kızın adamla tanıştığı ıssız yerde,aracının içerisinde beklediğini gösteriyor,farlar yanıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kız tekbaşına ne yapıyor ormanda?)
o şapkalı adam aracın yanından geçiyor,biraz ilerleyince başını arkaya çevirip tuhaf tuhaf araca bakıyor,farlardan
içerdekini göremiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Adamın buradan tekrar geçeceğini nereden bildi bu kız? Tesadüfen burada beklemiş olamaz diyme?)
kamera dıştan içerdeki kızı gösteriyor,alaycı alaycı sırıtarak adamı izliyor,
uzaklaşmasını kolluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Ben bu kızın gülmelerinden artık korkmaya başlıyorum)
epey uzaklaşınca farları kapatıyor,yavaş hızda sürüyor,
adamın yolun ortasından yürüdüğünü görüyor,
kamera yüzüne zum yapıyor,kız gözlerini aşşağı eğip dik dik bakıyor,aniden son sürat sürmeye başlıyor
ve adama bir anda ÇARPIYOR...
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...onu öldürdü mü?
bunu neden yaptı ki?)
Duruyor,araçtan iniyor,adamın yanına gidiyor,yere bakıyor "BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
bu kız manyak mı ya? Adamı öldürdü,
hala bedenin güzelmiş diyor,bunun akıl sağlığından şüphe etmeye başlıyorum,)
Alaycı alaycı gülüyor,çömeliyor şapkasını çıkarıyor"buna ihtiyacın yok artık,
o benim, tabi...
SENDE ÖYLESİN..."
(YORUMCU ALİNA:
Adamı öldürdü ya öldürdü,ne yapacak acaba? cesedini mi saklayacak bu manyak?)
şapkayı başına takıp,ayağa kalkıyor,aracın bagajını açıyor, "Zamanı geldi co...
Sonunda..."
(YORUMCU ALİNA:
Adını bildiğine göre,adamı tanıyor yada araştırmış olmalı)
araca bağlı olan koca makinananın kırmızı düğmesine basıyor,
çok uzun robotumsu çelik bir kablo ucundaki ele benzer metal yapısıyla kızın kafasını avuçluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha ne yapıyor bu)
2.bir kabloda aracın önüne ilerliyor,
Co'nun başını tamamen avuçluyor
ve sıkıca bastırıp kafasından çekerek,
bir ağacın boyu kadar yükseğe kaldırıyor.
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...
adamın cesedinden ne istiyor bu ya?)
2.kablo Bedeni havada dehşetle sağa sola sallayıp,
savuruyor,başındakileri içine çekiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Delirmiş bu kız delirmiş)
kızın başındaki 2.kablo aracılığıyla
beynine yolluyor,
2.kabloda kızın beynindekileri çekip yukardaki kabloya yolluyor,
kız dehşet acılar çekerek ormanda bağarıyor,
kablolar birbirlerine aktarım yaparken,
kız içlerinden akan sıvı seslerini duyuyor.
(YORUMCU ALİNA:
Iyyy iğrenç yaa)
O sırada yoldan hızla bir araç geçiyor,yukardaki kablonun bedene neler yaptığını görüyor,
ilerde frenleyip duruyor,
(YORUMCU ALİNA:
Hayır hayır durma
sakın seni görmesin,)
arkaya bakıyor,
olanlara anlam veremiyor ve korkup tekrar sürüyor,
karanlık orman yolunda gözden kayboluyor.Kızın çığlıkları kesiliyor ve aniden bedeni yere düşüyor,
kıpırdamıyor, yukardaki kablo co'nun bedenini aracın tam önüne indiriyor,beden yerde ölü gibi
yatıyor,
kamera aracın arkasındaki ölü bedeni ve önündeki bedeni havadan gösteriyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha kız adamdan sonra kendisini de mi öldürdü? Hayır hayır bu olamaz,
manyak felan ama o kadarda değil...)
aracın
arka tarafından kara dumanlar yükseliyor,
ekranda yazılar çıkıp akıyor veee SİYAH EKRAN.........
beklenmedik bir şekilde ekran tekrar açılıyor,
kamera sürücü koltuğundan,ön kaputu gösteriyor,
bir anda kaputta BİR EL BELİRİYOR...
(Bölüm sonu...)
(YORUMCU ALİNA:
Ben demiştim...
yaşıyor işte kız.
Bu tam bi sayko ya,hadi adamın cesedine işkence yapmak için makineden çıkan kabloyla ağacın tepesine kadar çıkarıp sarsıp durdun-
ki onuda anlamış değilim ya neyse, peki kendine niye bayılana kadar işkence yapıyor ya? neyin peşinde anlamadım gitti)
2.bölüm:
Ön kaputun üzerinde bir el daha beliriyor.
(YORUMCU ALİNA:
Kızın 2.elidir)
Co'nun bedeni ayağa kalkarak kameraya bakıyor...
(YORUMCU ALİNA:
Neeee?
Ne dedin sen? Co'nun bedeni mi...?
Co ölmedi mi ya? İşler kızışmaya başlıyor)
Bagaja yürüyor,kızın bedenine bakıyor,
çömeliyor,
başındaki
şapkayı alıp,
kendisine takıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Co sen...
Sen nasıl hayattasın ya?
Uyanmadan öldür o kızı co)
birdenbire panikle uzaklara bakıyor,
SİREN SESLERİ...
ayağa kalkıyor,
son kez yerdeki ölü olan,eski kız bedenine bakıyor
"BEDENİN ARTIK BENİM CO"
(YORUMCU ALİNA:
Ananın...
ne dedin sen?
co mu dedin? Nasıl olur bu? Yerde olan kız değil mi?
Ama nasıl...
anlayamıyorum...)
arkasını dönüyor,izini
kaybetmek için araca binmiyor,hızlı adımlarla ilerleyip koşmaya başlıyor,
kamera arkasından gösteriyor,ortadan
kayboluyor...
SİYAH EKRAN...
Kamera açılıyor,co'nun bedeninin içindeki kız, 1saat sonra caddedeki evine varıyor,burda yalnız yaşıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Tamam tamam şimdi anlaşıldı,kız makinesinden çıkan kablolarla,
beynini co'nun bedenine aktararak onun bedenine girmiş,onunkini de kendi kız bedenine aktarmış-
ama hala bu işte bir gariplik var,kız co'ya çarptı,yani co'nun bedeni ölüydü,kız beynini onun ölü bedenine aktardıysa,bu durumda nasıl oluyorda sadece beyniyle,ölü olan bir bedeni kullanabiliyor-
Yoksa...yoksa beynini değilde ruhunu felan mı aktardı?
İyi de bilimsel araştırmalar ruhun varlığını ispat edemedi ki, böyle birşey nasıl olabilir-
Eğer bu olduysa ...
Olağanüstü...
Belkide...
bu sayko kız gelecekten geliyor...
Ve onun zamanında teknoloji o kadar ilerlediki,bedenler arası geçişin bir yolunu buldular belki,kim bilir...)
anahtarı çevirip içeriye giriyor,kapıyı örterken aniden birisi boğazını sıkıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Aow...
Bu manyak evde yalnız yaşamıyor muydu ya? O halde birisi gizlice evine girip onu bekledi-
Tüh ya...yazık oldu,
Saldıran kim bilmiyorum ama bence sonu hiç iyi olmayacak...
Bu her kimse bir manyağa bulaştığının farkında değil,
Tüh ya...üzüldüm bak şimdi)
co'nun
bedeni boğazını sıkan kolu
kaldırıp kurtuluyor,
arkadaki kişiye bakıyor,
Şaşkınlıkla endişelenmeye başlıyor
"Aman tanrım,
Co sen...
sen nasıl...?" Karşısında sarışın kahküllü
eski bedeni durmuş öfkeyle ona bakıyor...
BÖLÜM SONU...
Hikayenin devamını daha telefona yazmadım yazınca atarım,hikaye hakkında ne düşündüğünden çok, yorumcu ALİNA hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum,sence olmasa olur muydu? Yoksa olması daha mı iyi?
çok kalp ♥️
Çok teşekkür ederim 🙂
Bu kanalın geleceği var hissediyorum
Belki yazmqk yetenek değil ama hayal gücü bir ayrıcalıktır.
Ben çok güzel bi kitap yaptım
Size çok teşekkürler
Harika bir video. Yaratıcı Yazma’yla ilgili kitabınızı okudum o da çok güzeldi. Yüz yüze ya da online kurslarınız var mı? Çok Teşekkürler
Merhaba Esra hanım, yeniden bir online kurs açmaya hep niyetleniyorum, araya hep bir şeyler giriyor! Umarım bu kış, becerebilirim!😅
Gençlik kurgu yazmak istiyorum bu beni cesaretlendiriyor teşekkürler ~feclisty🌙
istersen sana bedavaya yazdığım hikayeleri atabilirim ve beyenirsen kitabına koyarsın,örnek bir hikayemi atayım:
Kamera köprüde koşan 4kişiyi gösterir.Thomas aniden tuhaf tuhaf yere bakmaya başlar.
Back:"Heyy neyin var senin böyle?"
Lisa:"Heyy thomos iyi misin yorulduysan duralım?"
Thomos endişeyle kızlara bakarak koşuyor"çocuklar...galiba bir sorunumuz var,ben...ben...
DURAMIYORUM."
Ricard:"ne saçmalıyorsun sen thomos?"
Thomos bağararak:
"Duramıyorum...
duramıyorum...
neden bilmiyorum ama ayaklarımı durduramıyorum çocuklar"
Back:"thomos bu hiç komik deyil tmmı"
thomos:"ben şaka yapmıyorum neler oluyor bilmiyorum ama ayaklarımı...
ayaklarımı hissetmiyorum,ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar,kontrol edemiyorum.Bakın kulağa delice geldiğini biliyorum ama doğruyu söylüyorum,BANA İNANMANIZ GEREK"
Lisa"Tanrı aşkına thomos,buna kim inanır?"
Kamera koşan ricard'ı gösteriyor,
bir anda yüzünde dehşet bir şaşkınlık ifadesi belirir,tuhaf tuhaf ayaklarına bakar"buna inanmiycaksınız ama BENDE KENDİMİ DURDURAMIYORUM ayaklarımı hissetmiyorum,bu nasıl oluyor bilmiyorum ama ayaklar kendi kendilerine koşuyorlar"
Back:"siz ikiniz kendinizi çok akıllı sanıyorsunuz galiba,bizimle dalga geçmek için kandırmaya çalışıyorsunuz diyme? Kusura bakmayın ama buna inanacak kadar salak deyiliz"
Lisa"evet kesinlikle bize oyun oynuyorlar akıllarınca"
Thomos:"bakın ben şaka felan yapmıyorum,ben çok ciddiyim,bize neler olduğunu bilmiyorum ama galiba birazdan aynısı sizede olucak..."
Lisa"eee yeter be kesin artık şunu,iyice saçmaladınız he"
Thomos:"size başımız belada diyorum,bana inanmıyor musunuz? Pekala o halde durmayı deneyin,hadi back durduğunu görmek istiyorum,yap şunu"
back:"neee? Yok ya durayımda sonra siz ikiniz,nasıl kandırdık diye benimle alay edin diyme? Böyle birşey olmayacak tamam mı?"
Lisa:"ama bu...
bu nasıl olur...
back...BACK...
bunlar doğruyu söylüyormuş,çünkü BENDE DURAMIYORUM...
kahretsin,aman tanrım...ama bu nasıl olur?"
Lisa şaşkın şaşkın kendi kendilerine koşan ayaklarına bakmaktadır.
Back büyük bir şaşkınlıkla lisaya bakar"sana inanamıyorum,
sende mi bunların oyununa katıldın?
bunu senden beklemezdim lisa,buna inanamıyorum hepiniz bir olup beni kandırmaya mı çalışıyorsunuz? ŞUNU YAPMAYI KESİN ARTIK!!!"
Thomos'la back yanyana,ricard'la lisa yolun sol tarafında koşmaktadır,thomos'la lisa'nın arasında 2metre mesafe vardır,Thomos birdendire tuhaf tuhaf gözlerini yolun uzağına,
ileriye diker.
Lisa:"thomos,
tanrı aşkına yine ne oldu söylesene?"
Thomos endişeyle,işaret parmağını kaldırarak yolun ilerisini işaret eder "çocuklar şuna bakın...
başımız belada...
köprünün sonuna bakın,orada yol çalışması yapılmış,TANRIM... işte bu olamaz...şu çukuru gördünüz mü,back'in tarafında duruyor,
eğer hemen birşeyler yapmassak,çukura düşücek.
Lisa:"ne yapacağız şimdi? back çukura düşüp ölücek,
bizimde nefesimiz tükenince ölücez,
kahretsin.
İMDAT...
İMDAAAT...
HEYYY...
BİRİ BİZE
YARDIM ETSİN...
LÜTFEN
YARDIM EDİN...
aman tanrım,neden kimse yok,hepimiz ölücez burda diyme..."
Thomos:"Buldum,back bana elini uzat"
back solundaki thomos'a başını çevirir"NEE?"
thomos:"HEMENN...ŞİMDİ BACK...
uzat şu elini,seni bu tarafa çekicem"
Back:"hayır olmaz,size inanıp kendimi aptal durumuna düşürmiycem tmmı?"
Thomos sağındaki back'e bağararak:
"NEDEN HALA ANLAMIYORSUN,
BU BİR OYUN DEYİL,HADİ BACK,ELİNİ BANA VER,SENİ BU TARAFA ÇEKİCEM"
Thomos panikle ileriye doğru bakar,sağındaki back'e bakar: "back,hadi ama elini ver bana,giderek çukura yaklaşıyorsun,
derdin ne senin? ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN BACK? ÖLMEK Mİ HE?..."
Back:"eeehhh yeter ben geri dönüyorum,sizde kandıracak başka bir enayi bulursunuz kendinize"
back koşarak geriye dönmeyi düşünür ama...
dönemez...
başını eğerek garip garip koşan ayaklarını inceler...
back endişeyle
bir anda başını soldaki thomos'a çevirir,kamera başını çevirmesini ağır çekimde gösteriyor,back'in yüzünde dehşet bir korku vardır...
( Devamıda var bunun istersen atarım,kasıtlı olarak hikayede belirsizlikler bıraktım mesela neden duramıyorlar? Bu vb soruların cevabını hikayenin devamında veriyorum,böyle yapmamın sebebi,okuyucunun merak etmesi, Hikaye hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum, kötü veya iyi olsun ne düşündüğünü rahatça söyleyebilirsin)
Harika! 🙂
@@FIKIRBAZADAM çok güzel gerçekten ve teşekkür ederim
@@opheliahell0 sağol ve okumak istersen buda başka bir hikaye...Sarışın,kahküllü bir kız gece vakti caddede yürümektedir,
elleri cebinde aniden durup,karşı taraftan geçen siyah şapkalı birine bakıyor,
onu dikkatle inceliyor ve hemen karşıya geçip peşine takılıyor,
adamın üzerinde haki rengi kısa kollu tişört ve siyah pantolon var,bir sokağa sapıyor,kız peşinden gidiyor,
burası epey karanlık ve ıssız,ormanın içerisinden geçen bir yol,
adamın tişörtü karanlıkta parlıyor gibi hemen farkediliyor,kız gözleriyle dik dik bakarak,aniden hızlı adımlarla ona doğru ilerliyor,
arkasına epey yaklaşıyor ve duruyor"HEYY..."
adam elini şapkasına uzatıyor, yüzünü örtmek için biraz aşşağı indiriyor ve duruyor.
Kız:"bedenin güzelmiş..."
adam arkasını dönerek
"Ne... ne dedin sen?"
Kız:"dedim ki,
bedenin güzelmiş.
(Yabancı kız ismi YORUMCU ALİNA:
Bu kız adamla yatmayı mı planlıyor?)
Adamla kız birbirlerine dik dik bakıyorlar,kız aniden yumuşayıp gülümsüyor,adam kızın onu takip ettiğini anlıyor ve dik dik bakmaya devam ediyor,
"Senn...beni takip mi ediyordun, NEDEN?"
Kız:"şeyy evet ama..."
Adam şapkasının altından bakarak birden lafa giriyor"BENİ TANIMIYORSUN..."
Kız onu hafife alarak"evet,SENDE BENİ...adın ne senin?"
adam biraz düşünüyor "Co..."
Kız alaycı bir şekilde gülümseyerek elini uzatıyor "ben Back"
adam dik dik bakışlarla kızı inceliyor
ve elini uzatıp,kızınkini sıkıyor,birden gülümsüyor ve oda kızı aşşağılamak için bi anda sıkıp gevşetiyor,
kızda onu dahada hafife alarak başını arkaya atıp,kahkaha atıyor"Güçlüsün"
adam:
"memun oldum
(şapkasıyla başını biraz yukarı kaldırıp:)Back..."
kız:"Bende" alaycı alaycı gülümsüyor ve birdenbire arkasını dönüp gidiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kızı sevdim,güçlü ve havalı birine benziyor)
adam şapkasının altından tuhaf tuhaf kızın arkasından bakıyor,
kız başını arkaya çeviriyor,alaycı şekilde ona gülümsüyor,arka planda kızın sesi:"BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
Kız adamla yatıcak sandım ama yanılmışım,başka bir iş var bunda)
Aniden görüntüde siyah ekran beliriyor...
3gün sonra yazıyor, ekran açılıyor...
kamera geceleyin kızın adamla tanıştığı ıssız yerde,aracının içerisinde beklediğini gösteriyor,farlar yanıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Bu kız tekbaşına ne yapıyor ormanda?)
o şapkalı adam aracın yanından geçiyor,biraz ilerleyince başını arkaya çevirip tuhaf tuhaf araca bakıyor,farlardan
içerdekini göremiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Adamın buradan tekrar geçeceğini nereden bildi bu kız? Tesadüfen burada beklemiş olamaz diyme?)
kamera dıştan içerdeki kızı gösteriyor,alaycı alaycı sırıtarak adamı izliyor,
uzaklaşmasını kolluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Ben bu kızın gülmelerinden artık korkmaya başlıyorum)
epey uzaklaşınca farları kapatıyor,yavaş hızda sürüyor,
adamın yolun ortasından yürüdüğünü görüyor,
kamera yüzüne zum yapıyor,kız gözlerini aşşağı eğip dik dik bakıyor,aniden son sürat sürmeye başlıyor
ve adama bir anda ÇARPIYOR...
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...onu öldürdü mü?
bunu neden yaptı ki?)
Duruyor,araçtan iniyor,adamın yanına gidiyor,yere bakıyor "BEDENİNİ BEYENDİM CO..."
(YORUMCU ALİNA:
bu kız manyak mı ya? Adamı öldürdü,
hala bedenin güzelmiş diyor,bunun akıl sağlığından şüphe etmeye başlıyorum,)
Alaycı alaycı gülüyor,çömeliyor şapkasını çıkarıyor"buna ihtiyacın yok artık,
o benim, tabi...
SENDE ÖYLESİN..."
(YORUMCU ALİNA:
Adamı öldürdü ya öldürdü,ne yapacak acaba? cesedini mi saklayacak bu manyak?)
şapkayı başına takıp,ayağa kalkıyor,aracın bagajını açıyor, "Zamanı geldi co...
Sonunda..."
(YORUMCU ALİNA:
Adını bildiğine göre,adamı tanıyor yada araştırmış olmalı)
araca bağlı olan koca makinananın kırmızı düğmesine basıyor,
çok uzun robotumsu çelik bir kablo ucundaki ele benzer metal yapısıyla kızın kafasını avuçluyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha ne yapıyor bu)
2.bir kabloda aracın önüne ilerliyor,
Co'nun başını tamamen avuçluyor
ve sıkıca bastırıp kafasından çekerek,
bir ağacın boyu kadar yükseğe kaldırıyor.
(YORUMCU ALİNA:
Aman tanrım...
adamın cesedinden ne istiyor bu ya?)
2.kablo Bedeni havada dehşetle sağa sola sallayıp,
savuruyor,başındakileri içine çekiyor,
(YORUMCU ALİNA:
Delirmiş bu kız delirmiş)
kızın başındaki 2.kablo aracılığıyla
beynine yolluyor,
2.kabloda kızın beynindekileri çekip yukardaki kabloya yolluyor,
kız dehşet acılar çekerek ormanda bağarıyor,
kablolar birbirlerine aktarım yaparken,
kız içlerinden akan sıvı seslerini duyuyor.
(YORUMCU ALİNA:
Iyyy iğrenç yaa)
O sırada yoldan hızla bir araç geçiyor,yukardaki kablonun bedene neler yaptığını görüyor,
ilerde frenleyip duruyor,
(YORUMCU ALİNA:
Hayır hayır durma
sakın seni görmesin,)
arkaya bakıyor,
olanlara anlam veremiyor ve korkup tekrar sürüyor,
karanlık orman yolunda gözden kayboluyor.Kızın çığlıkları kesiliyor ve aniden bedeni yere düşüyor,
kıpırdamıyor, yukardaki kablo co'nun bedenini aracın tam önüne indiriyor,beden yerde ölü gibi
yatıyor,
kamera aracın arkasındaki ölü bedeni ve önündeki bedeni havadan gösteriyor,
(YORUMCU ALİNA:
Oha kız adamdan sonra kendisini de mi öldürdü? Hayır hayır bu olamaz,
manyak felan ama o kadarda değil...)
aracın
arka tarafından kara dumanlar yükseliyor,
ekranda yazılar çıkıp akıyor veee SİYAH EKRAN.........
beklenmedik bir şekilde ekran tekrar açılıyor,
kamera sürücü koltuğundan,ön kaputu gösteriyor,
bir anda kaputta BİR EL BELİRİYOR...
(Bölüm sonu...)
(YORUMCU ALİNA:
Ben demiştim...
yaşıyor işte kız.
Bu tam bi sayko ya,hadi adamın cesedine işkence yapmak için makineden çıkan kabloyla ağacın tepesine kadar çıkarıp sarsıp durdun-
ki onuda anlamış değilim ya neyse, peki kendine niye bayılana kadar işkence yapıyor ya? neyin peşinde anlamadım gitti)
2.bölüm:
Ön kaputun üzerinde bir el daha beliriyor.
(YORUMCU ALİNA:
Kızın 2.elidir)
Co'nun bedeni ayağa kalkarak kameraya bakıyor...
(YORUMCU ALİNA:
Neeee?
Ne dedin sen? Co'nun bedeni mi...?
Co ölmedi mi ya? İşler kızışmaya başlıyor)
Bagaja yürüyor,kızın bedenine bakıyor,
çömeliyor,
başındaki
şapkayı alıp,
kendisine takıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Co sen...
Sen nasıl hayattasın ya?
Uyanmadan öldür o kızı co)
birdenbire panikle uzaklara bakıyor,
SİREN SESLERİ...
ayağa kalkıyor,
son kez yerdeki ölü olan,eski kız bedenine bakıyor
"BEDENİN ARTIK BENİM CO"
(YORUMCU ALİNA:
Ananın...
ne dedin sen?
co mu dedin? Nasıl olur bu? Yerde olan kız değil mi?
Ama nasıl...
anlayamıyorum...)
arkasını dönüyor,izini
kaybetmek için araca binmiyor,hızlı adımlarla ilerleyip koşmaya başlıyor,
kamera arkasından gösteriyor,ortadan
kayboluyor...
SİYAH EKRAN...
Kamera açılıyor,co'nun bedeninin içindeki kız, 1saat sonra caddedeki evine varıyor,burda yalnız yaşıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Tamam tamam şimdi anlaşıldı,kız makinesinden çıkan kablolarla,
beynini co'nun bedenine aktararak onun bedenine girmiş,onunkini de kendi kız bedenine aktarmış-
ama hala bu işte bir gariplik var,kız co'ya çarptı,yani co'nun bedeni ölüydü,kız beynini onun ölü bedenine aktardıysa,bu durumda nasıl oluyorda sadece beyniyle,ölü olan bir bedeni kullanabiliyor-
Yoksa...yoksa beynini değilde ruhunu felan mı aktardı?
İyi de bilimsel araştırmalar ruhun varlığını ispat edemedi ki, böyle birşey nasıl olabilir-
Eğer bu olduysa ...
Olağanüstü...
Belkide...
bu sayko kız gelecekten geliyor...
Ve onun zamanında teknoloji o kadar ilerlediki,bedenler arası geçişin bir yolunu buldular belki,kim bilir...)
anahtarı çevirip içeriye giriyor,kapıyı örterken aniden birisi boğazını sıkıyor,
(YORUMCU ALİNA:
Aow...
Bu manyak evde yalnız yaşamıyor muydu ya? O halde birisi gizlice evine girip onu bekledi-
Tüh ya...yazık oldu,
Saldıran kim bilmiyorum ama bence sonu hiç iyi olmayacak...
Bu her kimse bir manyağa bulaştığının farkında değil,
Tüh ya...üzüldüm bak şimdi)
co'nun
bedeni boğazını sıkan kolu
kaldırıp kurtuluyor,
arkadaki kişiye bakıyor,
Şaşkınlıkla endişelenmeye başlıyor
"Aman tanrım,
Co sen...
sen nasıl...?" Karşısında sarışın kahküllü
eski bedeni durmuş öfkeyle ona bakıyor...
BÖLÜM SONU...
Hikayenin devamını daha telefona yazmadım yazınca atarım,hikaye hakkında ne düşündüğünden çok, yorumcu ALİNA hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum,sence olmasa olur muydu? Yoksa olması daha mı iyi?
@@FIKIRBAZADAMtahminen ne zaman atarsın? burayamı atacaksın?
Çox əla videodu🌸
Çok teşekkürler...
Çok teşekkür ederim 🙂
Gulayse Hanım okunması gereken yazarlarımızdan. Keşke okusanız.
Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum 🙂
Gülayşe Hanım; 2002 yılında Dr. Levent Mete’nin Terapi isimli romanını okumanızı önerim. Psikoloğa giden bir hastanın ilginç ve heyecan dolu yolculuğunu anlatmaktadır.
Benim düşüncem insanın düşünce gücü geniştir ama öne gelen yazıyor yorumları kişinin hevesi kırılıyor tabiki yazan kişi belki dogru Turkçe bir editor yeteneğiyle yazamaz herkes Turk dili edebiyatı bitirmedi ama hikayesi boldur yazmaya okadar heveslidir
Tecrübe...
Yazar doğmak,doğuştan yazar olmak,yazar kumaşı taşımak diye bir şey yoktur. Yazdığın,ısrarla yazdığın için yazar olursun.Yazmadan yazar olmak diye bir şey yoktur. Rahmetli Yazar CELİL OKER kitabinin ön sözünden.
Hocam çok samimi tarzınız var.İnsana cesaret veriyorsunuz.
Aynen katılıyorum, Aytimur bey 🙂
Sizi dinlemek benim için çok güzeldi ben de sizin gibi yazarların yeni yetme olanlardanım ve sizin gibi değerli bir yazardan benim kitabımı okuyup değerlendirmeye tâbi tutmasını çok isterim kitabın ismi Penceremdeki yagmur damlaları ikinci kitabı da yolda hala yazım kısmı bitmedi
Cesaret verdiniz bana teşekkürler
Rica ederim, ben teşekkür ederim 🙂
@@gulaysekocak4524 Merhaba zGüleyse hanım öncelikle size çok teşekkür ediyorum,aydınlattınoz cesaretlendirdiniz .
Bende yazıyorum daha doğrusu yazmaya çalışıyorum bu konu hakkında size ulaşmak istiyorum ,fikirleriniz benim için önemlidir, sevgilerimle 😘😘