Ömer Kılıçaslan HARMANDALI. Ödemiş Dünya Koleji 2017 Kırçiçekleri sınıfı Anaokulu mezuniyet.

Sdílet
Vložit

Komentáře • 6

  • @AYNURTUNA
    @AYNURTUNA Před rokem

    EMEĞİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK OLSUN YÜCE ALLAHIM EVLATLARIMIZIN BİZLERİN AYAĞIMIZA TAŞ DEĞDİRMESİN AMİN 💙🌹 SELAMETLE DAİM İNŞAALLAH OLALIM SELAMLAR AYNURTUNA

  • @volkanizmirli8398
    @volkanizmirli8398 Před 3 lety

    Ben bunda 1. Seçildim oynarken

  • @serdaryldrm2334
    @serdaryldrm2334 Před 2 lety

    ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANISI: ELBİSE KAVGASI
    Çocukluğumda yaşadığım anılardan biri de Makbule ile Naciye arasındaki elbise kavgasıdır. Komşu kızın üstünde yeni elbiseyi gören Makbule ile Naciye, anneme, biz de yeni elbise isteriz, dediler.
    Annem: " Tabi olur, benim güzel çocuklarım. Ölçünüzü alır, size yeni birer elbise dikerim. Şunun şurasında bayrama ne kaldı? Bayram günü de yeni elbiselerinizle gezersiniz. "
    Birkaç günde elbiseler hazırdı. Makbule ile Naciye yeni elbiseleriyle kıvanarak gezdiler. Bir hafta sonra kız kardeşlerim eski elbiselerine dönüş yaptılar. Annem de yeni elbiseleri yıkayıp, ütüledi ve elbise dolabına astı.
    Aradan zaman geçti ve arefe gününden bir gün önce evde bir gürültüdür koptu. Naciye bayramlık elbisesini giymek istemiş, üstüne olmamış, dar gelmiş ve bir yaş büyük ablası Makbule'nin elbisesini giymiş. Bunun gören Makbule Naciye'den elbisesini çıkarmasını isteyip sesini yükseltmiş.
    Araya giren annem Naciye'ye neden ablasının elbisesini giydiğini sordu. Bunun üzerine Naciye: " Ama anne, benim elbisem üstüme olmadı, çok dar geldi. Bir de ablamın elbisesini deneyeyim dedim. Tam geldi. Bayramda ben bunu giyeyim ha, ne dersin? " Annem daha sonra elbiseyi Makbule'ye giydirmeye çalıştı ama dar geldi.
    Annem: " Tabi dar gelir. Siz büyüme çağındasınız. İki ay önce diktiğim elbisenin şimdi dar geleceğini düşünemedim. O zaman bayramda Naciye bu elbiseyi giyer, ben Makbule'ye iki gün içinde yeni elbise dikerim. "
    Annem aynen öyle yaptı. İki günde elbiseyi dikti ve Makbule bayramda bu elbiseyi giydi. Beni sorarsanız annemden rica etmiştim ve beni kırmadı. Bana bayramlık alınmadı. Babamın yokluğunda zaten kıt kanaat geçiniyorduk. Annemi zor durumda bırakmak istemedim.
    Öğretmenim Atatürk - Bilgi Yayınevi - Sayfa: 21-22
    Bir Öğretmenin Kaleminden ATATÜRK-Doğan Egmont - Sayfa: 16-17
    --------------------------------------------------------------
    ATATÜRK'ÜN ÇOCUKLUK ANISI: BALIKLARI SUYA ATTIM
    Bir gün Makbule ile Naciye'yi yanıma alarak çiftliğin yakınındaki gölette balık tutmaya gittim. Ben oltayla balık yakaladıkça Naciye ağladı, yalvardı, balıkları suya atmamı istedi. Naciye ağlamasın diye, balıkları suya attım ve erkenden çiftliğe döndük. Zaten hastaydı, hastalığının ilerlemesinden korkuyordum. Çiftlikte elimdeki kovanın boş olduğunu gören dayım bana şöyle dedi:
    " Vay Mustafa , bakıyorum göletteki bütün balıkları yakalamışsın. Bu kadar balık bize çok, yarısını köye verelim. Hani balıklar, oltana yakalanmak için, atılırlardı. Hani avladığın balıkları şanslı sayardın. Giderken bir kova daha istiyordun. Sen önce bu kovayı doldur da sonra ikinci kovayı iste. "
    Dayım konuşmasına devam edecekti fakat Makbule araya girdi:
    " Mustafa abim, yakaladığı balıkları suya atmasaydı iki kova dolardı. "
    Bunun üzerine dayım: " Nee, abin yakaladığı balıkları suya mı attı? Ama neden? " diye sordu.
    Makbule bu soruya şöyle cevap verdi: " Çünkü Naciye balıklara acıdı ve her balık yakalandıktan sonra ağladı. "
    Naciye: " Ben ağladım diye abim bir dolu balığı suya attı. " dedi.
    Dayım: " Affet beni Mustafa.. Durup dururken haksız yere sana laf söyledim. Senin boşa konuşmayacağını anlamalıydım. Yarın ikimiz gideriz balık tutmaya. Yanımıza dört kova alırız. " dedi.
    Dayım konuşmasını bitirince bir an Naciye ile göz göze geldik. Kardeşim yalvaran bakışlarla bana bakıyordu.
    Ertesi gün sabah kahvaltısından sonra dayım çiftlikte beni çok aradı. Bulamazdı tabi ki çünkü samanlığa saklanmıştım. Dayım, Mustafa, Mustafa, neredesin? diye bağırdıkça yanımdaki Makbule ile Naciye kıkır kıkır güldüler.
    Benim Adım Atatürk - Puslu Yayıncılık - Sayfa: 21-23
    Bir Öğretmenin Kaleminden ATATÜRK-Doğan Egmont - Sayfa: 21-22

  • @nehirsevildurdu9607
    @nehirsevildurdu9607 Před 5 lety

    Herkes farklı beğenmedim

  • @gulsumadiguzel3040
    @gulsumadiguzel3040 Před 2 lety

    Bir kez vallahi çok kötü yağmur