Kubilay Anıtı Açılışı - 26 Aralık 1934

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 17. 04. 2017
  • Şehit Kubilay Anıtı : Elinde mızrağıyla ufka doğru bakan genç heykeli Türk gençliğini temsil eder. Onun altında ise Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nin bir bölümü yer alır. Arka alanda yan yana yükselmekte olan üç sütundan soldaki Bekçi Şevki, ortadaki Asteğmen Kubilay ve sağdaki ise Bekçi Hasan'ı temsil eder. Anıtın arka tarafında ise “İnandılar, dövüştüler, öldüler. Bıraktıkları emanetin bekçisiyiz.” yazılıdır.
    Ratip Aşir Acudoğu 'nun ilk anıt çalışmasıdır .

Komentáře • 5

  • @Bahriye1
    @Bahriye1  Před 4 lety +4

    Türk Milleti kahraman Kubilay’ı unutmamıştır. Olay basında yer alınca Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi’nin Viyana’da eğitim gören oğlu Nadir Nadi, babasına bir mektup yazmış ve bu mektup Cumhuriyet gazetesinin 11 Mart 1933 tarihli sayısında yayınlanmıştır. Nadir Nadi olay karşısında duyduğu infiali ifade etmenin yanı sıra Cumhuriyet gazetesinin girişimiyle buraya bir Kubilay Anıtı dikilmesini önermiştir.Nadir Nadi mektubunda bununla ilgili olarak babasına şunları yazmıştır: “…Şu Cumhuriyet kurbanı Kubilây Bey namına Cumhuriyet gazetesi bir âbide yapmaya teşebbüs etse nasıl olur dersiniz?..Bir milletin medenî seviyesi ancak o milletin duyduğu heyecanların güzelliği ile ölçülür. Heyecan olmayan bir yerde hayatın ne manası var?..Fakat asıl maksat milleti uyandırmak, herhangi bir fikir hâdisesi karşısında ona heyecan duyabilecek bir kabiliyet vermektir. Önümüzdeki vaziyette Cumhuriyet millete pekâlâ pişvâ olabilir. Yapılacak iş şudur: Menemen’de zabitin öldürüldüğü yerde muhteşem bir âbide dikmek ve bu eserin vücuda gelebilmesi için bütün vatandaşları ve bilhassa Menemenlileri ve İzmirlileri iştirake davet etmek…Menemen’deki Kubilây âbidesi bittiği dakikadan itibaren, hatta çok daha evvel, âbidenin yapılması için verilecek olan ilk beş kuruştan itibaren milletin irfan ve heyecanını tenmiye etmeğe başlayan bir eser olacaktır.”Anıtın yapılması için İş Bankasında “Kubilay Abidesi” hesabı açılmıştır. Bu hesapta toplanan paraların yanı sıra, İstanbul Ticaret Odası bir toplantı yaparak, 50 kuruşluk, 1.5 liralık ve 10 liralık makbuzlar bastırarak esnaf, sanatkâr ve vatandaşlardan bağış toplama kararı almıştır. 1933 yılının Ocak ayında anıt için gerekli paranın toplandığı düşünülerek anıtın yapımına başlanmıştır. Hükümet tarafından kurulan abide komisyonu, anıtın yapımıyla Cumhuriyet Halk Partisinin ilgilenmesini uygun bulmuştur. Parti, merkezden anıtın yapımını takip ederken, partinin İzmir ve Manisa teşkilâtına anıtın yapımının yakından takibi görevi vermiştir. CHP idare Heyeti, 11 Ocak 1933 tarihinde yaptığı bir toplantıyla anıtın olayın yıldönümüne yetiştirilmesine karar vermiştir. O zamana kadar toplanan para da 20.000 Liraya ulaşmıştır. Toplantıda ayrıca anıtın sanatçılardan alınacak fikirlerle projelendirilmesi düşünülmüştür.19 Aralık tarihinde ulusal sanat eserleri çağrılarak aralarında yapılan yarışmada heykeltıraş Ratip Aşir Bey’in eseri birinci seçilmiştir. 9 eser arasından seçilen abide için Menemen’de hem demiryolu hem de karayollarını görebilen Ayyıldız Tepesi uygun görülmüştür. Kubilay Anıtının temeli, Cumhuriyetin Onuncu yılı kutlamaları çerçevesinde 29 Ekim 1933 tarihinde atılmıştır. Yapımı bir yıldan fazla süren Kubilay anıtı 26 Aralık 1934 tarihinde CHP Genel Sekreteri Recep Peker tarafından açılmıştır.
    Recep Peker törende yaptığı konuşmada şunları söylemiştir:
    “Öz arkadaşlarım: Bizim yaşayışımız için dünyalar, değer kıymeti olan ve başkalarının gözüyle de üstten değerler ifade eden Türk inkılâbının korunması yolunda baş vermiş olan koca yiğit Kubilay’ın ve onun iki yüce arkadaşı bekçi Hasan ve Şevki’nin adlarını saygılarla anmak için burada toplanmış bulunuyoruz. İrtica, kör taassup Türk inkılâbını yok etmek için ta baştan beri bütün vasıtalarını kullandı ve her çarpışta inkılâbın yakıcı ve yaşatıcı güneşi altında eridi ve geriledi, onların son döküntüleri ve artıkları sayabileceğimiz afyonla, esrarla sarhoş edilmiş birkaç serseri yurdun Akdeniz’e açılan Ege parçasında, bu topraklar üzerinde Kubilay’ı boğazlamak cinayetini işlediler.
    Kubilay’a kastetmek, onun batın(iç, gizli, görünmeyen) şahsında bütün ulu varlığımıza kıymak demekti. Hâlâ şurada burada inkılâp ilerlemelerini hoş görmemekte zarar tasavvur etmeyen ve yeni Türkiye’nin inkılâpsız yaşayabileceğini sanan beyinsizlere rast geliriz. Onlar kısa akıllarınca ulusumuzun eski, düşkün iç hayatı sürerek yaşayabileceğine inanırlar ve bunu söylerler. Bu yalan ve yanlış düşünce yalnız kendilerine kalsa zararı belki az olur. Fakat buna başkalarını inandırmak vaziyetine geçince, bu fena fikirler söz haline gelince teşebbüs bir cinayet olur. Bunun bin bir belgesi vardır. Yeni Türkiye geçirdiğimiz kurtuluş savaşının zafer ile istiklâlin bütün şartlarını temin etmiş olarak dahi iç inkılâbın biri ötekine bağlı kurtarıcı zincirlemesi hayatımızda yer almadıkça, Türkiye’nin kurtulmuş sayılmasına imkân yoktur. İç inkılâpları yayıp yerleştirmemiş Türkiye, hangi siyasal vaziyette olursa olsun yeniden düşmeye ve mahvolmaya mahkûmdur. Arkadaşlarım, önünde ayakta durduğumuz inkılâp kurbanı yalnız Kubilay olarak Türk halk çocuklarından biri idi. Fakat o, aynı zamanda omuzlarında cumhuriyet ordusu üniforması, kafasında inkılâp ışığı ile bir zabit ve bir muallimdi. Onun bu iki varlığı üzerinde de ayrıca durmak gerekir. Türk cumhuriyet ordusu yeryüzünün bütün orduları içinde savaş değeri bakımından üstün bir varlıktır. Fakat o Türk topraklarını kurtarıcı olmak vasfından başka Türk inkılâbının uyanık ve onurlu koruyucusu olmak vasfına da malik bulunuyor. Yeni hiçbir rejim ve devlet sistemi yapılan inkılâbı kendi resmi ordusuna, milletin özü demek olan orduya emanet edememiştir, edemiyor.
    Her yeni rejim bu yükümünü(yükümlülük) ordu dışında bir takım milis kuvvetlere veriyor. Biz her bakımdan ulusal varlığın, onur ve hassasiyetin korunmasını yüce Türk ordusuna güvenerek vermişizdir.
    Cumhuriyet ordusu, geçirdiğimiz günlerde dış düşmanlara ve içte ayaklanan mürteci asilere karşı benzersiz batırlık(yiğitlik, cesaret, kahramanlık) ve şeref imtihanları vermiştir. Arkadaşlarım, size bu konuşmadan faydalanıp söylemek istediğim bir başka ve ince hakikat vardır. Her sosyal bünye, fizyolojik bünye gibidir. En yüksek sağlık halindeki vücutlarda bile bazı zararlı mikroplar yaşar. Fakat bünye toptan sıhhatli olunca sağlığı koruyan müspet mücadele unsurları bu mikropların zararlarını örtmesine meydan vermez. Bir sosyal bünye içinde yanlış düşünüşlü, kara görüşlü bir avuç insan büyük varlığın temiz ve ileri yaşayışındaki kuvveti bozamaz. Biz sosyal varlığımıza bu genel görüşle bakarız ve bu bakış bize varlığımızın sağ, esen ve içinde her fenalığı yok edecek kadar kuvvetli olduğunu gösterir. Arkadaşlarım, yakın bir geçmişte bu topraklarda yıldırımlar çaktı, gökler yıkıldı, yerlerin sarsıntısı içinde istilâ yangınının ateşleri bu ufukları bürüdü. Dört yıl önce yine bu topraklarda Kubilay’ı öldürenler o vakit susuyorlardı, susmakla da kalmıyorlardı, bu geri zihniyet kurtuluş için ayaklanan yurttaşları susmaya teşvik ediyor ve düşmana teslim olmaları için fetva çıkarıyorlardı. Arkadaşlar, bu kuvvetli yağmur altında Kubilay’ın manevi varlığı önünde gösterdiğimiz bu toplu ve taşkın manzara, kara günlerin bir daha geri dönmeyeceğinin en kuvvetli teminatıdır. Yurdun her köşesinde fışkıran yeni ileri hayat aynı teminatın tamamlayıcı birer parçasıdır. Değerli arkadaşlarım, biz bugün bir mezar başında yas içinde, tasa ile diz çöküp ağlayanlar gibi küskün, betbin değil, biz Ege göklerine yükselen bu yüce kaya ve tunç sütununun etekleri dibinde büyük varlık için revan olan kanın inkılâp düşmanlarına karşı kinimizi ve ihtirasımızı besleyen kokusuyla mest olarak başımız dik, gözlerimiz önde ve ileride, ayakta duruyoruz. Son söz olarak Kubilay’ın başı Menemen topraklarına düştüğü zamanlar bu eseri yapmak için Özalp’in başkanlığı altında kurulup çalışanlara, yardım teşvikleri yapan Cumhuriyet gazetesine, bu yolda övülecek teşebbüs alan Nadir Nadi’ye, eseri yapan Türk sanatkârı Ratip Aşir’e ve işin başarılması için kafaları kolları ve paraları ile bütün emek verenlere ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunarım.
    …O’nun adını ve batırlığını(cesaretini, yiğitliğini, kahramanlığını) uzun yüzyıllar yaşatacak olan eseri…açıyorum.” Recep Peker・den sonra Teğmen Ahmet Bey bir konuşma yapmıştır. Daha sonra İstanbul Heyeti adına Bayan İffet Halim Oruzun bir konuşma yapmıştır. İffet Hanım・ın konuşmasından sonra Manisalılar adına Necdet Bey söz almıştır. Son olarak İzmir adına öğretmenlerden Vedide Hanım bir konuşma yapmıştır. Konuşmaların tamamlanmasından sonra anıta çelenkler konulmuştur. İlk çelengi partinin İzmir vilayet idare heyeti reisi Avni Doğan・ın koymasından sonra kurumlar, kazalar, köyler adına getirilen beş yüzü aşkın çelenk anıt önüne bırakılmıştır. Tören, bir manga askerin havaya üç el ateş etmeleriyle sona ermiştir.Sonuç ;Menemen Kubilay Anıtı, Menemen Olayı’nda şehit edilen Kubilay’ı unutmamak ve Türk Milleti’nin milli bilincini uyanık tutmak amacıyla dikilmiştir. Anıt Türk Milleti’nin duygularına tercüman olmuş ve Türk Milleti de kadını, erkeği, yaşlısı, genciyle anıtın yapımına katkıda bulunmuştur. Bu anlamıyla anıt aynı zamanda milli birlik ve beraberliğin bir ürünüdür. www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423902536.pdf

  • @Bahriye1
    @Bahriye1  Před 7 lety +2

    Atatürk'ün Menemen Olayı ardından orduya taziyenamesi
    tr.wikisource.org/wiki/Atat%C3%BCrk%27%C3%BCn_Menemen_Olay%C4%B1_ard%C4%B1ndan_orduya_taziyenamesi

  • @szgnyilmaz
    @szgnyilmaz Před 4 lety +1

    Konuşmanın içeriğini de yayinlasaydiniz daha makbul geçerdi!

    • @Bahriye1
      @Bahriye1  Před 4 lety +3

      Daha önce araştırdım , bulamadım diye hatırlıyorum. Şimdi buldum , yukarıda yoruma ekledim veya kaynağı www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423902536.pdf

    • @szgnyilmaz
      @szgnyilmaz Před 4 lety +2

      Bulmaniza sevindim inanın Teşekkür ederim! Kesinlikle araştirmişsinizdir ama bu olayın detayları hep ya silinmiş sanirim bu yüzden sıkıntı çıkıyor bulmada. Yoksa bende çok araştırdım! Yıllar öncede araştırdım bulamamıştım! Tekrar emegize sağlık ! Kubilaylar Ölmez! Vatan da Bölünmez! Saygılarımla!