Ceza Sömürgesi - Kafka

Sdílet
Vložit
  • čas přidán 11. 06. 2022
  • Kafka'nın kitaplarından Ceza Sömürgesi
    Seslendiren: M. Taha İnci
    Diğer sesli kitaplar:
    İnsanın Anlam Arayışı - Viktor Frankl
    • İnsanın Anlam Arayışı ...
    Siyasetname - Nizamülmülk
    • Video
    Sahte Kahramanlar - Necip Fazıl Kısakürek
    • Sahte Kahramanlar - Ne...
    Devlet - Platon
    • Video
    İrade Terbiyesi - Jules Payot
    • İrade Terbiyesi - Jule...
    Tiyatro - Necip Fazıl Kısakürek
    • Tiyatro nedir, Tiyatro...
  • Krátké a kreslené filmy

Komentáře • 4

  • @pirimhaksever5118
    @pirimhaksever5118 Před rokem +1

    Tebrikler tebrikler tüm kalbimle

  • @alisarbal9749
    @alisarbal9749 Před rokem

    👏👏👏❤👌tebrik ve teşekkür ederim

  • @ozdemircelik255
    @ozdemircelik255 Před rokem

  • @YSBB
    @YSBB Před 2 lety +1

    KARARSIZ İNSANA, ACIYARAK BAKARLAR!..
    Has yapımızı incelerken, tabii çalışan can güdümlerimizle, can güdümlerimizin yöneticilerini anlatmaya sütunlarımız yetmedi, bu yazıya kaldı. Tabi ki anlaşılıncaya kadar, kaç yazı olursa olsun ona bakmayacağız!..
    Önce yönetici güdümlerle, tabii güdümleri misallendirelim. Gene kendi vücudumuzdan elimizle, midemizi misâl alalım:
    Midemiz, Yaşatan tarafından kendi kendine çalışıyor. İstesek de çalışıyor, istemesek de çalışıyor. Acıkmayı bize duyuruyor, çaresini düşündürüyor. Ne yapıp yapıp, bizden ihtiyacını alıyor.
    işte bunun gibi can güdümlerimizin kendisini kabul ettirmek isteği, gerçeği arama ve gerçekçi olma tarafıyla toplum ihtiyaçları:
    - Güven,
    - Başarı,
    - Doğruluk,
    - Mertlik,
    - Şeref gibi; "Saygı ile kabul ettirmek'' isteğini sürdürüyor. Aynı, midenin acıkması gibi. Bu ihtiyaçları bir defa temin etmekle doysa bile, acıkıp gine istiyor.
    Şu yaşantımıza dikkat edersek; can güdümlerimizin (elliye yakın) mide gibi acıkıp, kişisel değerlerle doymak ihtiyacı vardır. Bunların doğrusunu bulamazsa, sahtesiyle olsun doymaya bakar. Mide gibi acıkıp, durmadan ihtiyacını isteyen bu gibi kişisel isteklerimiz; doğrusunu bulamayıp, sahtesiyle doymaktan ötürü manevi vücudumuz hasta olur ve ölür. Böyle hasta olup ölüşümüzün müspetliğini; kabul edilecek yerde, itilişimizden anlayabiliriz. Nasıl hasta olana biçare gözüyle bakılırsa, kararsız insana da öyle acıyarak bakarlar. Güvensiz, başarısız, bir şeye inanmamış insanı da, ölü gibi iterler. Öylesi insan kendi kendini de iter, kabul edemez.
    Buna benzer kişisel ihtiyaçlarını gerçekten karşılamayan, varlığını saygı ile kabul ettiremeyen insan; tabii çalışan can güdümlerinin gerçek ihtiyaçlarını karşılayamadığından, sahte ihtiyaçlara kurban gide gide hasta olur, acınacak kimse olur, ölür ve reddedilir. Bu durumda; "Ömür boyu kendisini kabul ettirmek için uğraşılar" boşa gitmiş olur.
    Demek ki has yapımızın teşkilâtında; kişiliği gerçekleştirecek ve saygı ile kabul ettirecek güdümlerimizin terbiye edilmesi, hedefini bilmesi, hedefine ulaşmak için azimli olması, en esaslı bir hayat şartıdır.
    Yönetici güdümlerimizin isimlerini olsun bilmeliyiz. Başta gelen, ciddiyettir. Biz şerefli insan olmayı kesinlikle ciddiye alırsak, ciddiyetimiz uyanır. Ciddiyetin peşinden dikkatimiz de uyanır ve anlayışımız da artar. Bu uyanıklıkla, gerçek ve sahte değerleri fark edebilecek manevi sağlığı elde etmiş oluruz, irademizi gerçek değerlere yöneltiriz.
    Kendimizi anımızla yaşamak, yaşantımızdaki bu gibi incelikleri daha iyi fark etmeye yarar.
    Kendini Anınla Yaşa!..
    Abdulkadir Duru
    ANINI YAŞA
    KENDİNİ
    YAŞA
    3.CİLT.......