Genç Olmak 101 - Emrah Safa Gürkan
Vložit
- čas přidán 23. 10. 2021
- #Genç #Olmak #işbirliği
Bu hafta 101'in yepyeni bölümünde, Emrah Safa Gürkan ile tarihten günümüze gençliğin avantajlarını ve dezavantajlarını bir arada değerlendirdik. Gerçekten de internet, bilgi ve hız çağında en genç jenerasyonlar kendini geliştirme fırsatlarını yeterince değerlendirebiliyor mu? Yoksa günümüzün çeşitliliği, beraberinde bir çeşit dağınıklığı ve odaklanma zorluğunu da mı getiriyor?
Hepsi ve daha fazlası için Genç Olmak 101 sizlerle!
---
Gelişim, Seninle, gençlerin çağımızın gerekliliklerine uygun bilgi ve becerileri kazanmalarına destek olmak amacıyla bp Türkiye tarafından yürütülen bir Gençlik Projesidir.
gelisimseninle.com üzerinden merkezinde dijital okuryazarlık, yaşam boyu öğrenme, inovatif ve eleştirel düşünme, etkili iletişim gibi 21. yüzyıl becerileri arasında sayılan bilgiler, haberler, videolar, infografikler, konuk yazarlardan paylaşımlar gibi birçok içeriğe ulaşılabiliyor.
Ayrıca Gelişim, Seninle’de üniversitelerin öğrenci kulüp ve topluluklarının kapasitelerini geliştirmek amacıyla online eğitimler ve sosyal proje uygulamaları da bulunuyor. Bu eğitimlere tüm Türkiye’deki tüm üniversite kulüp ve toplulukları başvurabiliyor. İkinci dönem
başvuruları ise 20 Ekim - 5 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek.
Gelişim, Seninle eğitimleri hakkında detaylar ve başvuru için: bit.ly/Gelisim-Seninle_Egitim...
Projeyle ilgili daha fazla bilgi için:
gelisimseninle.com
Instagram: @gelisim_seninle
Twitter: @gelisim_seninle
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @omnibuslive
üni bitirip maaşlı meslek edinip 1 ev 1 araba sahibi olana kadar 35 yaşıma geldim, kredileri 45 yaşında bitecek. TR de gençlik yada orta yaş diye bişey yok. lise bitince doğrudan 50 şaına bağlanıosun
Not anymore ...
evlenip çocuk yap hayat boyu pişman olursun
@@mustafa2z nasıl ev ve araba sahibi olurum anlatsana
Ev almak zorunda değiliz, araba da aynı şekilde. Kimse almasın herkes ot gibi yaşasın demiyorum tabii ki ama hayat amacınla ilgili tüm bunlar. Neye ihtiyacımız olup olmadığını belirleyen biz değiliz çevremiz.
@@takethedeepestbreath1191 Ev almak zorundasın, bugünün dünyasında araba sahibi de olmak zorundasın evlenip aile kurmak da her zaman önemlidir. Sinoplu Diyojen gibi yaşamak da bir tercih tabii ama bana uymaz
Gençlere daha da yardımcı olmak için "Çalışmak 101" diye bir video yapabilirsiniz. Daha da özel bir hizmet olarak sınav haftası gelmeden "Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi"ni anlatabilirsiniz :D
Kesinlikleee, çalışmak 101 çok iyi olur.
Kykda sınav haftasında sıkıldığımda buraya geliyorum tavsiye ederim .
Sınavlar kadar sıkıcı bir şey yok.
20'li yaşlarının ortasında ve iyi bir mesleğe sahip birisi olarak söylemeliyim ki hiçbir yaşıtım 9-5 çalışmayı hakir görmüyor, bilakis esnek çalışma saatleri adı altında günde 12-13 saat sömürülmekten imtina ediyorlar. Yine hiçbir yaşıtım "yea ev alıp n'apıcam, onun yerine kendimi gerçekleştireyim" demiyor, sadece ev almaya paraları yetmiyor. Boomer anne-babalarımız 1 yıllık maaşlarıyla ev alırken, biz ancak dandik cep telefonları ve hipster kahveleri alabiliyoruz. Ve hayır; biz de güvence altında olmak, 100 yaşına gelmeden emekli olabilmek, günde 8 saat çalışabilmek istiyoruz. Hocam programlarınızı seven birisi olarak maalesef belirtmeliyim ki Neo-liberalizmin bize dayattığı yaşamları sanki biz istiyormuşuz gibi anlatmışsınız. Maalesef bizim jenerasyona dair anlattıklarınız neredeyse tamamen yanlış :(
No-liberalizmin dayattığı şeyler aslında daha çok ev araba almak falan değil midir?
@@abradolphlincoler319 Ev gibi temel ihtiyaçların satın alınabilmesi genel olarak kapitalizmle ilgili olsa da 70'ler ve özellikle de 80'lerden sonra ortaya çıkan neo-liberalizmin etkilerini tam anlamıyla bizim kuşak hissetti. Anne babalarımızın zamanında da kapitalizm vardı; fakat bunun yanı sıra var olan iyi kötü bir sosyal devlet, sendikalaşma, adil bir gelir vergisi, para politikalarına devlet müdahalesi gibi dengeleyici unsurlar bu yıllardan itibaren zamanla ortadan kaldırıldılar. Şirketler artık doğru dürüst vergi vermedikleri gibi çalışanlar sendikasızlaştırıldı ve zayıflatıldılar. Esnek çalışma, home-office veya "kendi işinin patronu ol" gibi saçma sapan sloganlarla bir kuşak üç kuruş paraya, doğru dürüst bir sigorta veya emeklilik imkanı olmadan günde 12-13 saat çalışmaya mecbur bırakıldı. Neo-liberalizmin etkilerini anlamak için son 40 yılda dünya genelindeki gelir adaletsizliği grafiğine bakmak yeterli olacaktır.
@@alicancandogan5471 100 yaşına gelmeden emekli olabilmek ve günde 8 saat çalışmak isteyen genç hiç görmedim,gördüğüm gençlerin istediği tam olarak kendini gerçekleştirmek.Ya genç değilsiniz ya da "genç yaş" algımız farklı.Şahsen 45 saatlik bir mesai süresi eğer hafta içi 8 saatten bahsediyorsak 40 saatlik mesai süresi istediğim şey değil ve çoğu gencin öyle olduğunu düşünmüyorum.Eğer düşünen varsa onun genç olduğunu düşünmüyorum.Bir genç her ne kadar dayatılmış olsa da kendini gerçekleştirmeyi ve kendi için çalışmayı 40 saatin önüne koymalı.
@@alicancandogan5471 ... ve gelir aslında dünya tarihinde hiç bir zaman adaletli dağımadı.Şu anki kadar açık fark olmasa da zaten fark vardı.(Not:Liberal değilim)
@@abradolphlincoler319 20'li yaşlarımın ortasındayım ve çevrem de benim yaşlarımda beyaz yakalılarla dolu. Şu ana kadar tanıştığım yaşıtlarımın neredeyse tamamı gece gündüz bilmeyen çalışma saatleri, öğrenci kredisi, alım gücünün düşüklüğü vs. gibi sorunlardan muzdarip. Şu gerçeği kabul etmek lazım ki beyaz yakalıların büyük kısmı değil 50 saat, haftada 60 saat çalışsa yine de hayatlarında bir arpa boyu yol gidemeyecekler. Aslında patron için asgari ücrete haftada 60 saat çalışmanın bir gün işçiyi de (pardon; sales manager, legal consultant, instructional coordinator vs.) patron yapacağı yanılsaması bu durumun en büyük sebeplerinden biri. Sanayi devrimi olduğunda hiçbir işçi bir gün çalıştığı fabrikanın patronu olabileceği gibi saçma bir düşünceye saplanmamıştı, o yüzden işçi kalacaklarını bilerek örgütlenip haklarını istediler. İşçilerin 8 saat çalışma vs. haklarını almaları patron için daha fazla çalışmak sayesinde değil, işçi olduklarını kabul edip ona göre taleplerde bulunarak gerçekleşmişti. Beyaz yakalılar ise içinde bulundukları durumun sadece geçici bir durum olduğunu, bir gün patron olacaklarını düşünmekteler. Kısacası bizi hayallerimizden vurmaktalar. Yine de umarım sizin hayatınızda ve çevrenizde bu hayaller gerçekleşir :) İyi akşamlar
Bengü hanım yayının başında gençliğini çok özlediğini söylemişti. Sonunda hiç özlemiyorum diye bitirdi :) Hozam sen bu insanlara ne yapıyorsun :)
Hocam, Türkiye'de şu an sizin gençliğinize göre çok daha imkan var ama bu imkanlar arasındaki sınıfsal bariyer de arttı. Eskiden bizim toplumda okumak sizi iyi bir yere getiriyordu. Önceki nesillere çok sermaye birikimi yoktu. Şu an ise hem maddi hem de sosyal sermaye birikimi var. Mesela ben yüksek lisans yapıyorum devlet yurduna başvuramadım çünkü o tarihlerde daha resmi olarak öğrenci değildik. Şimdi ise tüm dersleri online seçtim çünkü Ankara'ya gidemiyorum kalacak yer yok. Kiralar uçmuş. Aksaray'daki odamdan ODTÜ'de yüksek lisans yapıyorum şu an. Yıllar böyle böyle geçiyor.
M m m m m mm m m z
Ben liseye giderken çoğumuz ailesi çevresi tarafından baskılanmış çocuklardık. Özgüvensiz büyüdük. Çok dereceler yapmamıza rağmen özgüven oluşmadı. Ama gittiğim özel ünideki veletlerin bit kadar zekaları olmadıkları halde çok özgüvenli olduklarını gördüm. Anladım ki nesillere göre bir şey değilmiş. Orta ve üzeri sosyoekonomik düzeyde kişiler ve öyle aile çocukları, benim sırtım yere gelmez kafasında hep. Yani yarın bir şey olur da fakirleşirim korkusu yok. Bunu sebebi, sömürüye dayalı bir ülkede yaşıyoruz. Zayıfı değil güçlüyü savunan bir anlayış var. Ailemde bile bir iş veren işçi tartışması oldu mu hemen iş vereni savunurlar, zerre alaka mantık yok. Sebep yok sebep.. Ülkede devlet de halk da zengini fakiri de bu kafada bi kere. Parası varsa değeri artıyor kişinin. Haklılığı artıyor. Değer yargılarına göre değerlendirme yok kesinlikle. Bu yüzden çok ikiyüzlü bir toplum olarak görüyorum. Fakir kesimde ise ne kadar çalışırsan çalış fakirsin korkusu var ya da orta düzeye gelmek için çok çalışmalıyım veya şöyle böyle yapmalıyım gibi düşünceler var. Durumu olmadığı halde kredi çekip ev alan araba alan yıllardır o borçları ödeyen çok kişi gördüm. Yani çalışan alt tabakadan biri buna cürret ediyor korkmadan, ama hakkını yiyen iş verene karşı çıkamıyor nedense. Ya adamın hakkını yiyor git şikayet et bir şey yap diyorum, o da şöyle zor durumda ya da onun da baktığı çok kişi var falan.. Adamı savunuyor bana. E o zaman sana müstehak!! Böyle yani zengin hak yemeye alışmış fakir ezilmeye.. öyle bir düzen. Ha fakirin karşısına daha fakiri çıkıyor o da onu eziyor öyle bir durum da var. Çünkü güçlünün hakkıdır düşüncesi hakim, kendi eziliyor ya boşuna mı? Kendinden küçüğünü de ezmek hakkı! Yaş olarak da olsa ekonomik olarak da rütbe mevki olarak da olsa böyle..
Ama ortak bir nokta var ki o da çok trajikomik gerçekten. Dilimi mazur görün ama, bizim millet sinek gibi balı gördü mü zengini de koşuyor fakiri de.. bir bölümde açık mı var herkes aman orayı tercih edelim de garantiye alalım atalım kapağı... İşte polislikte iyi maaş var, yata yata alırız maaşı hele bi kazanalım. Yani bu ülkede o kadar çok askerlik polislik hatta bekçilik alımı yapıldı ve o kadar kişi koşa koşa gitti ki... Yani maaşlı bir iş ihtimali üzerinden bile ne hileler torpiller dönüyor... Ya sonra yok şu sorun yok bu sorun.. Bu şekilde giderse yüz yılda da düzelmez bu ülke.
Ha bir de dipnot, önce maaşlı bi memurluğa tamam diyen gençlik şimdi burada memur olacağıma Avrupa'da bir ülkede bulaşıkçı olurum diyor ama, o da olmaz. Orada hakkını buradaki gibi yemezler ama, orada buradaki (yapabilenlerin) yattığı gibi yatırtmazlar da.. Almancılar ondan söylenir bizi çok ezdiler eziyorlar diye :) sen sigara molasına çıka çıka mesai bitirmek iste, sonra eziyorlar diye ağla :) eziliyorsan burada kaç ay nasıl gezebiliyorsun BMWlerle, hatta Ferrari ayarında arabalarla?? Timsah gözyaşı gibi bir şey işte..
Bizim milletin sorunu bu işte, hem eziliyor hem ezmek istiyor hem deli gibi çalıştırılıyor ama bıraksan yatacak. Kendi haline bırakınca adam gibi çalışan ne memur ne işçi vardır burada. O Avrupalıda bu bilinç bu vicdan var işte. Hak yememe ve de yedirmeme. Burada özgürlük her istediğini yapabilme diye geçer, orada özgürlük yapmak istemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamak olarak geçer. Hak yememe ve de yedirmeme... Uzun lafın kısası, şu ikiyüzlülüğü bırakmadıkça ve hayatta ölçüyü bulmadıkça olmaz bizden...
Bu toplumun çelişkileriyle alakalı düşünmekten gençliğimi yaşayamadım kendimi 100 yaşında hissediyorum. Dilin içinde din var. Benimle kekemeyim diye alay ederlerdi. Şöyle Türkçe dilini bir incelediğim de çok düşündürücü bir dil. Bİlinçaltında ezmek melankoli ve politika var. Neşeyi ilhamı sanatı daha doğrusu değişimi engelleyen bir yapı var dilde ve edebiyatta. B-ezgin, G-ezmek, G-ezgin, G-ezen, Farket-mez, farkedi-yor, bile-mez, Bi-linç, Bi-linçsiz. Dille ahlaki dindosluk Yap-arsın, Yapam-az, Yap-arlar, Kavr-arlar. Arsız veya arlı namuslu veya namuzsuz. Farketmeden şeriati yaşıyorsun bu edebi endosferin normların dışına çıktığın hissedildiğinde farkedildiğinde söylersin ancak bedeninde görünmemişse dışlanırsın. Çünkü Türkçe nin ruhu parçalı değildir kendi gibi düşüneni dışlar bakın d-üşünen derken sanki sıcak değilde soğuk. Mitoslarla ilkel inançları dilde hala devam ediyor. Diğer birçok dil parçalı politika vardır ancak içinde evrensellik içerir. Sıkıntı sadece ekonomik iktisadi değil zaten iktisap politikalarını zihinleri siyasetle tutuklamak için yapıyorlar özgür düşünen inisiyatif sahibi sanatçı bilim adamı istemiyorlar. Hep düşünürüm insanların çoğu sokakta neden gülemiyorlar diye. Somurtup kaskatı olmayı neredeyse uygun adım yürüyecek. Uyumsağlamak için onlar gibi davranmak atmosferi endosferi bozmak istemiyorum. Yokse derler bu uçmuş aşıkmıdır nedir.🤣Rahat yürüyene de oran buran oynamasın. Ne lanet bir kültür kardeşim ben hayatım boyunca asker gibi yaşamak istemiyorum insan gibi yaşamak istiyorum dilediğim herşeyi başkasına zarar vermeden yapmaya hakkım var herkesin de hakkı var. Bela kardeşim dil hem astırır hem kestirir derler çok doğru aynı din gibi. Dile bak dile G-EZECEK-SİN Sanki eylemde bulunmak SİN Günah mış gibi. 🤣 Bune ağa 🤣 yürümenin felsefesi kitabını okuduysanız düşünün ama üşümeyin düşünmek "tin" sıcaktır soğuk değildir. Burda değildir derken d-eğil eğmek yadsımak bir nevi boyun eğdirmek eğitim de buradan geliyor tim kollektivite guruplama herkesin tekrar etmesini öğütlemek.. O yüzden bilim adamı sanatçı entellektüel binde 1 çıkıyor onları da linç edip öldürüyorlar. vs vs vs daha çoooook var insanların ilhamlarını sindirip yok eden şeyler bunlar beni hep rahatsız ve mutsuz etti. Düşünce sistemini sosyolojiyi kültürü doğrudan etkileyen şeyler. Bere-ket yani kendini ketle kemer sık. G-üzel, D-üzgün vs vs N-eşe P-eşe Heceleme yazım yöntemleri dışında incelenmeli bilinçdışı dil sistemi bilinçaltı ve bedende duygularda ne etkiler yaratıyor. Şu da var Öğ-renci sanki her öğrenciyi rencide etmek gerekir bak nasıl ilişkisel estetik hastalıklı bir semantik var. Görüyormusun. Görmek te sanki örgü örmek iş tutmak bağlamak her bağlandığında sanki ağlamak gelir içinden. 😅Hay dilini yılan ısırmasın. Nazım Hikmet ne demiş akrep gibisin kardeşim akrep.
Son paragrafta altın vuruşu yapmışsın blog yazarsan takip ederim haberin olsun
Bari ölmeden emrah safa gürkan hocanın europa universalis yayınlarını görsek harika olur :)
yayın mı açıyo?
@@TeknoUrazayn aynen umarım bir gün yakalar izleriz o yayını :)
Oyun yayınını heyecanla bekliyoruz
Hocanın mantıklı çalışma kısmını biraz daha açmasını isterdim. Ne demek istediğini anladım ama 1-2 tüyo patlatabilirdi.
Ben gencim hala da pek bi enerjisi falan yok ya nesini özlediniz anlamadım düzeninizi kurmuşsunuz takılıyonuz ne güzel ben geleceği görememekten kuramamaktan keyif alamıyorum hayattan şuan
@@erva326 bence de öyle.
@@erva326 Aslında evet biraz şanslı bir gençlik olsa gerek. 90lar sonu 2000ler başına denk geliyor hocanın gençliği. Yeniden yapılanan borçlanarak da olsa stabilleşen ve büyüyen bir ekonomiye sahip Türkiye var o dönemlerde. gene de sadece bu değil biraz nostalji hissinin payı da vardır. Çünkü Türkiye'de hiçbir dönemde sessiz sakin bir ülke değil bahsettiğimiz dönemde de trajik olaylar cereyan ediyor. Mesela susurluk olayları, 2001 krizi, 2008 krizi, suikastlar, 28 şubat vb. güzel bir dönem demek zor o yüzden.
Sen de liseye ingiltere ya da amerikada gidecek ekonomik durumda olsaydın sen de özlerdin gençliğini
@@sarranidlikargc8415 90ların başından 2000lere kadar Türkiye'nin en kötü dönemleriydi. Hem yaşanan trajediler, hem ekonomik, hem kişisel hak ve özgürlükler olarak. 1990'dan 2000'e dolar kaç katına çıkmış bakın mesela. TL o kadar değersizdi ki araba alıp satarken Alman Mark'ı ile satardık. Et döner şu anki Wagyu gibi bir şeydi, insanlar et döner satan yerlerin önünde beklerdi, kim oradan döner alırsa ona yanaşıp borç isterdi :) Amele pazarları falan vardı. Neyse çok dertliyim çok konuşurum, sıkmak istemiyorum. Ama dediğine katılıyorum, 2005-2012 arası hariç Türkiye'de hiçbir dönem sorunsuz bir ülke değildi.
@@letsbo 2005-2012 arası sorunsuz muydu hahahah
Bengü’yü özlemişiz. (Strateji oyunları ilgili bölümü sabırsızlıkla bekliyoruz.)
Almak istemiyorlar değil alamıyorlar. Genç jenerasyonun müreffeh ülkelerde dahil olmak üzere minimum 20 sene her ihtiyacından kısıp borç ödemesi gerekiyor.
Çok çalışıyorum diye hayatın size adil davranacağını zannetmeyin. Şansınızı arttırıyorsunuz sadece neticede şansınız bol olsun.
Emeğinize sağlık hocam, keyifli bir muhabbet olmuş.Geçenlerde Konya'daki fuara gelmişsiniz keşke haberim olsaydı imza almak isterdim :D Artık Bunu Herkes Bilir'i aldım döndüm sağlık olsun
Hocam ev alamıyoruz zaten, şimdi kira artış krizi iyice ayyuka çıkınca görücem ben bizim kuşağı...
Ayrıca, biz Maslow'un piramitinin en alt basamağındayız zaten. Daha temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz ki, nasıl kendimizi gerçekleştirmeye çalışalım? Kendi gerçekleştirme seviyesinde olan sizsiniz hocam.
Hemen geldik !
10 yaşımda çalışmaya başladım, 18 yaşıma kadar çeşitli işler yaptım, pazarcılıktan ayakkabı boyacılığına kadar, 18 yaşımda İsveç'e gittim, İsveç'te temizlikçilik ve otobüs şoförlüğü yaptım, 25 yaşımda Türkiye'ye döndüm ve marangozhane açtım, açtığımda 1 tane 2. el alınmış yatar testerem, 1 tane babadan kalma matkap, 1 tane yeni aldığım zımparam vardı. 30 yaşıma geldiğimde 2 evim, 1 yazlığım, 2 arabam vardı. Üniversite okumadım lise mezunuyum. Haddim değil ama gençlere tavsiyem olacaksa iş beğenmeme yapmayın, ben 4 sene üniversite okudum asgari ücrete çalışmam demeyin, en kötü maaş işe çalışmak hiç çalışmamaktan iyidir. Tüm iş deneyimleriniz size bir şeyler öğretir. Ve sürekli kendinizi geliştirin derim. Dil öğrenin, el sanatları öğrenin, sosyal bilimler öğrenin, neye merakınız varsa artık.
Nasıl İsveç'e gittin, meraktan soruyorum.
Nasıl isveçe gittin abii cidden merak içindeyiz
Burada anlamadığınız bir şey var. Siz 10 yaşında hadi abartmayalım 18 yaşında hayata başlamışken ben 25 yaşında vet hekimlikten mezun oluyorum anca.Sizin o sırada her işi yapmada olduğunuz enerji 25 yaşında bir insanda olamıyor maalesef.Yani gençler iş beğenmiyor değil.Çocukları zorla istemeseler de üniversite okutup, eski kafa 18 yaşında ki enerjiyle her işe atılmayı artık sıralarda ve bilgisayar başında okumaktan beli tutulmuş insanlarla aynı enerjide görmeniz saçma.Bir kere insan gurur yapıyor.Benim ki yine 5 senelik altın bilezik mesleklerden biri ama çoğu iş alanı olmayan 4 senelik bölümlerde okumuş insanlar ben niye 4 sene mi buna verdim demek istemiyor.Bence burada olan bu ince detaya dikkat etmek gerekiyor.Köpek gibi çalışıp üstüne asgari ücretle hobi edincek zamanı da kimse bulamıyor ayrıca.Zaten yine başta dediğim gibi 18 yaşında köpek gibi çalışıp eve geldikten sonraki enerjinle 25 yaşında köpek gibi çalışıp eve geldiğinde ki enerji bile farklı insanda.
@@jahnlemmon Orada halam vardı, işçi olarak gittim yanına.
@@galileogalilei8484 Daha donanımlı gidemezdim, bakmam gereken bir ailem vardı. İsveçte kazandığım para ile 1 yıllık ev kirasını peşin vermiştim sadece. İsveçe halamın yanına gittim işçi olarak. Bu söylediklerim gerçek.
Bengü'yü çok özlemişiz. Sizin ikinizin enerjisi çok başka : )
Hocam cidden bir gün soru-cevap yapmalısınız size sormak istediğimiz o kadar soru var ki gençler olarak. Verdiğiniz konferanslardan ne kadar çıkıyorsa çıkardık ama cidden bizlerin de soruları var.
Hocam çok şanslı görüyorum kendimi şahsen çünkü sizin gibi bir öğretmene sahibim sevgilerle..
Geleneksel aile yapımızın terbiye metodları ile büyüyen çocukların büyük bir oranı özgüvensiz, hatta sosyal fobi pençesinde. Her şeyden evvel ilk okul ile birlikte bu durumdan kurtulmalarını sağlayacak bir eğitim ihtiyacı var. 25 yaşındaki torunuma bir sahneye çıkıp kalabalık bir kitle önünde fıkra anlatabilir misin dediğimde aldığım cevap intihar ederim oldu. Günümüz şartlarına akıllı ebeveynlerin olmayan böyle bir eğitime karşı yapmalarını tavsiye edeceğim şey her yerde imkan olan pazarlarda çocuklarına tezgah açmakla çare olabilecekleri. Bu yöntemi bir kaç ilçe belediyesinin uygulaması için iletişim kurmaya çalıştım ancak sosyal alanımın kısıtlı olması medeniyle beceremedim. O evrenden gaz almak yerine küçük yaşta bir şeyleri becerebilmiş olmanın sağlayacağı özgüven her başarının ilk anahtarıdır. yaz tatillerinde sadece çocukların esnaf olacağı bir pazar sosyal fobiyi önler. Sosyal iletişim becerisi sağlar. Her şeyden önemli olan ticareti, bir malı, bir fikri, bir işi satabilme becerisini öğretir.
10/10 yorum katılıyorum, genel anlamda tecrübesiz bir gençlik var bu konunun aynısı arkadaşlarla da tartıştık büyük ihtimalle bir bizim kuşak fena patlayacak çökecek yada alttan gelen kuşak tüm kontrollü ele alıp bize birşey bırakmayacak diye sonuca vardık. Yeni nesil aile çocukları daha tecrübeli büyüyor günümüz 20li yaşları gençlerine göre.
@@eyupcankaya7677 Karamsar olmayın tek tek olduğunuzda başedemeyeceğiniz işler için birlik olmayı ortak girişimlerde bulunmayı deneyin. Geleceğiniz aydınlık olsun dilerim.
Şükürler olsun ki Bengü abla döndü.Lütfen daha çok videoda olsun
Bu ülkede 34 yaşında bir orta yaşlı olarak (çoğu kendine genç der ) ancak okul bittikten sonra hayat borç ödeme ile geçiyor gençler haberiniz olsun. Hayat elinizin altında kayıp giderken siz sadece bakakaliyorsunuz . Her ne kadar mücadele etmek isteseniz de ülke şartları size hiçbir zaman bu çözümü sunmayacak .
hozom maslow'un da teorisinde savunduğu gibi beşinci kata paraşütle atlamak pek mümkün değil, en üste aşağıdan yukarı gitmek mümkün. yani günümüz ekonomisinde kirada oturarak o iş biraz yaş..
7:56 bu muhanbetin devamini dinlemeye ihtiyacim vardi
Genclerin bu kadar medyada konusulmasi ve onemsenmesi Turkiyenin calisacak, cok calisacak insana ihtiyaci olmasindan kaynaklaniyor. Bu kadar borcu yaslilarla odeyemezsiniz..
yorumun gözleri olsa da öpsem 💯💯
O borç ödenmeyecek zaten kardeşim raad ol :D
Her yeni gelen günü kurtarma amaçlı kısa vadeli politikalarla borcu büyütüp öteleyecek.
Şu an muhalefet gelse, sıkın dişinizi 10 yıl dese, 2. ay postalar bu millet.
Sadece Binali nin Hollanda da 26 milyar doları var gerisini siz düşünün, eğer yeni gelecek iktadar bu paralara el koyup geri alırsa biraz rahata çıkarız gibi
Ama gençlerin ve ülkenin kaderine o yaşlılar karar veriyor. :/
doğru çalışma 101 de gelse ne güzel olur.
bengü'yü hep istiyoruz.. çocuk kalbi hatıralarımı depreştirdi bu sefer de..
Elinize sağlık.
Bende 21 yaşındayım bu sene mezun olmuş bir öğrenciyim ama bu gelişim kulübüne üniversite öğrencisi ve bir kulüp olarak başvuru zorunlu. Eğitimin her türlüsüne açığım kendimi geliştirmek istiyorum ama böyle şeyler olunca çok üzülüyorum.
özgürlükler fikirler hayaller güzeldir ama hayat ciddiyet ve gerçekçilik ister
Mantıklı çalışma 101
Gençliğimizi de geleceğimizi de çaldılar. Yaşanmadan geçen yıllar utansın
Gençlik iki büyük sermaye vardır onlarada genç ihtiyacım yok sanar. Zaman ve sağlık. İhtiyarlayınca zamana ihtiyacın kalmaz sağlığı ararsın. İki türlüde bu iki sermaye boşa akıp gider.
- Gençliğin enerjisinin yönlenmesinde yol gösterici bir tecrübeye ihtiyaç var gibi
- ihtiyaçlar ve beklentiler sürekli değiştiğinden hayattaki amacı sadece para kazanmak olan insanlar ortaya çıkıyor. CZcamsr, tiktoker olup hızlıca para kazanmak isteyen bir grup ortaya çıktı
- zekası çok iyi olmasına rağmen kendini gizleyen onun ortaya çıkmasına olanak sağlamayan bir ortam var maalesef. Gençliğin işi zor
Bunun sosyo psikolojik sebeplerine inmek lazım. Eğer bu ülkede yabancı dil bilen bir üniversite mezunu, partiden torpilli olan bir ilkokul mezunundan daha alt kademede çalışmak zorunda kalıyorsa, o gencin bu tür alanlara yönelmesi normal.
Bengü Omnibus'ta da bir ingilizce programı yapsa ya :) süper olurdu.
Hocam programın gidişatı gençlerin derdini ortaya koyuyor bence, genç dışında herkesin konuştuğu bir gençlik kavgası aldı gidiyor ülkede :D herkes "genç şöyle düşünüyor/ düşünmeli" diyor sadece :D
kişisel gelişim kitabı gibi bir video.
Bengü ile programlar daha neşeli, akıcı.
Genç olmak mı, iş yok, para yok, para olmadığı için 4 aydır markete bile çıkmadım, dört duvarın içinde çürüyorum.
Aynısını yazacaktim. Bu yorumu sen yazmasan ben yazmış olacaktim. " Dört duvarın içinde curuyorum" gercekten boyle
@@ugurkaya6027 bizden o kadar çok var ki
En güzel yıllarımız boşa gidiyor böyle giderse yaşlandığımızda gençliğimize dair hatırladığımız güzel bir anı olmayacak bu çok üzücü
1.5 yıldır hiç param yok bende dışarıya çıkamıyorum minibuse bile binemem 3 yildir da issizim sadece nefes aliyorum.
Çalışmak 101 gelsin
16:10
Bana o kadar şey kattı ki...
Sizleri tanıdıktan CZcams'daki kaliteli içerikleri tükettikten sonra 5. Kata artık yakınım.
Teşekkürler hozom :)
Ahmet hocam hayat nasıl gidiyor ?
@@hmkarabekir + yks çalışmaları:)
5. Kattan sonra ne düşünüyorsunuz
Maslow telaffuzuna bayıldım:)
Işte aranan video
Valla hocam 28 yaşında lisans mezunu bir kadın olarak hiç de öyle esnek çalışma saatlerinde çalışmaya, ev araba almayı küçümseyici bir tavrım yok. Daha özgür olabilmek ve kendimi geliştirmek ve gerçekleştirmek için düzenli maaşı olan ve düzenli daimi bir işe ihtiyacım var. Özgür olabilmek içinse bir eve ve arabaya ihtiyacım var. Kendini gerçekleştirme denilen şey diğer yorum yapanların da dediği gibi temel ihtiyaçlar karşılandıktan sonra mümkün olabilir. Hele ki bu coğrafyada kadınsan bu senin için hayatidir.
Zaten kadınsan öyle her semtte tek başına oturamazsın. Güvenle oturabileceğin semtler de hep pahalı semtler. Bir apartmanın her katında da oturamazsın. Nispeten daha ucuz daireler giriş veya kot dairelerdir. Her an biri evime camdan girerse diye korkuyla yaşarsın. Araban olmalı ki sabah karanlığında işe gitmek için durağa yürümeyesin, otobüs ya da dolmuşta tacize uğramayasın. Akşam karanlığında işten eve gelirken başına bir şey gelmesin. Kadınsan bu ülkede, paran yoksa hayat korkunç.
Pov : Tarihten ilerlemek istersin fakat ne yol-yordam gösterenin vardır , ne destekleyenin vardır .... aksine daha okutmucam , şehirden (yaşanılan) göndermicem denir
"Stratejik calisma" nasıl olur uzerine de bir video gelse doğru çalışıp çalışmadığımizi test edebilme şansı yakalarız diye düşünüyorum.
Nasıl bilgi toplayabiliriz, bi araştırma nasıl yapılır, kaynakları nasıl doğru verimli kullanırız bu konu hakkında bi kısım çekebilir misiniz
Genç olmak ile Türkiye’de genç olmak arasında fark var.
Ev konusu sadece tecrübe değil ekonomik yönü daha ağır basıyor şöyle ki biriktirdiğin para enflasyon ile eriyor borca girip mülk edinmeye çalışıyorsun ki birikimin hem değerini korusun hem işine yarasın yine enflasyon hortladı yine aynı teraneye döndük söyliyim. Jenerasyon böyle giderse yine ev alalım araba alaĺım a dönecek
hızını artırmadan izlediğim tek youtuber
hocam öncelikle teşekkürler ancak doğru noktalara yanlış parmak basılmış ÇÜNKÜ tamam kaynak sınırsız isteyen öğrenir vs. ben neden kendimi geliştirmek isteyeyim ki ? Karşılığı ne burada ? 24 yaşındayım ömrüm çürüdü sanki 50 yaşındayım.
GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇACAK ADAMLAR YOK. Sorun bu. Yurtdışından kabul aldım Türk olduğum için visa sıkıntısından gidemedim. 18 yaşımdaki halimi koy MIT 'ye bitiririm o rekabete girerim. Şimdi MIT kabul etse o rekabeti çekemem gitmem. Bu yaşlılık değil de nedir ?
o kadar konu varken gençlik konusu olmadı çünkü biraz tarihden ziyade sosyloji ve psikolojinin konusu gene de hocanın kalitesi videonun kalitesini yüceltiyor
Bengü’yü seviyorum ama nedenini bilmiyorum:)
Gençler ikiye ayrılır;
>Türkiye'deki gençler
>Diğerleri
Diğerleri de mesela Afghanistan, İran, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore Gençleri değil mi?
21:24
Bir kütüphane taburesinde fsfsffsfs
sistemi yeni`ye bazli kurdugunda, ki tech firmalari bunu yaptilar/yapiyorlar, kazanma getirisi kesinlesiyor.
9-5 iş bulduk da hakir görmek kaldı
Hozom şöyle gençleri toplayıp bı soru cevap ya da sempozyum gibi bı şey yapsanız ne güzel olur ya sizin gibileri nerede bulacağız
*Merhaba Gençler ve Her* *Zaman Genç Kalanlar!*
*Merhaba Ey Bogomil Milleti!*
hozom öğrenmeyi öğrenmekle ilgili bir 101 videosu gelir mi?
Şöyle birşey var zamanla malesef ana-babalarımızın dediği şeylere geliyoruz yani aslında ülke bizi getiriyor , çünkü ülkede 20 yılda bir aynı döngüyü yaşamaktan öteye gidemiyoruz dolayısıyla daha önce onların tecrübe ettiği şeyler döngünün sonuna doğru haklı çıkıyor .. Türkiye değişiyor ama sadece görüntüde, bir ülke hatırı sayılır birikimi olan bir ülke hala adam kayırma, yolsuzluk, rant ,popülizm gibi sadece zarar getiren şeylerden uzaklaşamıyor çünkü acayip bencil bir millet sadece kendi bugününü kurtarmanın derdinde ..
"Sisteme gūvenin" ESG ın yaşlılık belirtisi.
o değil de 4k yüklemişler. çoğu kişi çakıyor 1080p geçiyor güzel hareket.
Napcan ESG'nin biyiklarini mi sayacaksin :D
@@izustun9851 Üstünden yıllar geçince tekrar izlenince 4k olması iyi olacak.
@@zeusexmachina3991 olmayacak :)
@@izustun9851 tamam.
@@zeusexmachina3991 4k gibi bir cozunurlugun ekran boyutunda hd'ye gore efektif bir getirisi yok.
"Senin değil ki o araba, hahahha, babandan aldın yalan söyleme..." Tam burada koptum...
evden cıkmak için 10dakikam vardı 2x de izledim
"Gençlik... Gelip geçti... bir günlük süstü;
Nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
Eser darmadağın, emek yüzüstü;
Toplayın eşyamı, işim acele!"
~ NFK (1972)
Yks moduyla izliyoruz:(
Sağolun hocam vidyo için
ulan anlamıyorum kimse sizi zorlamıyor çalışmanız için ağlamayın bu kadar çok istemiyorsanız
@@nesorpharatom_9043 hedefimize ulaşmamız için bir yol bu zorunluluk, boş yorum yapma burada senin derdin başkaysa bizim derdimizde başka
Sondaki zil sesi olmasa da olurmuş aslında
Hayatımız biraz da ne iş olsa yaparız kıvamında. Ne dersiniz?
19:30 ben öyle düşünüyorken siz niye öyle düşünmüyonuz xd
Keşke 9-5 çalışsak. Millet 12-13 saat çalışıyor bu ülkede...
Abi maslow un piramidi yok diye biliyorum bu sadece bu ihtiyaçlar teorisini popüler leştirmek için yapılmış bir basitleştirme
Bengü Hanım’ı özlemişiz
Hozom, Türkiye'de neyin gençliği Allah aşkınıza ya
@@cagatay7767 Liseyi Kadıköy'de okuyup gökkuşağı kusan Cihangir solcusu Pelinsu'nun özel üniversitedeki hocasına seslenmesi 🥰
@@cagatai1 kelebek dövmeside var mı?
ya afganistan'da doğsaydın...
@@crownedclownw ya danimarka da doğsaydım ...
@@yigitkeremceylan2347 böyle durumlarda kötüyü düşün aga yoksa sonuç depresyona gidiyor :D
Tam fizik cozucem bildirim geliyor ne yapayım ben
İçinizdeki buruklukla soruların arasında kaybolacağınıza, 22 dakikanızı feda edin ve genişlemiş yeni ufkunuzla kitabın başına kahramanca oturun!
genç olmak.
bare formatı değişeydiniz :D
Bu hafta ön gösterim olmaması katılcıları üzdü.
🤣
Bizi üzmedi hehehe
21 yaşındayım ama yaşlı gibi hissediyorum.
DEME ÖYLE DAHA GÜZEL GÜNLER GÖRECEZ
@@musicturkhis6063 hiçbir zaman sevdiğim insan beni sevmeyecek ki olsun
@@lodosslumehmet6660 BENİ SEVMİYEN SAYGI GOSTERMİYEN İNSANI BEN RAHAT KENDİ HÂLİNE BIRAKIRIM UĞRAŞMAM UMRUMDA OLMAZ SENDE UĞRAŞMA
@@musicturkhis6063 ona göre düzen kurmuştum ve planlar yapmıştım her türlü şeyi oysaki.
@@lodosslumehmet6660 ABİ İŞTE Bİ SÖZ VAR GAYRİ NEFSİ VE HEVESİ GEÇİCİ DUYGULARA KAPILIP KENDİ KENDİNE GELİN GÜVEY OLUYOR İNSAN O YÜZDEN ÖNCE SADECE TAKIL ARKADAŞ OL ZAMAN GEÇİR BERABER YEMEK YE TEK GECELİK İLİŞKİ DE OLABİLİR ZAMANLA KARAKTERİNİ VE KİŞİLİĞİNİ ALİŞKANLİKLARİNİ DAVRANIŞLARINI HUYUNU SUYUNU ZEVKİNİ ÖĞRENİRSİN
10:10 kapasitesini geliştirmek isteyen gençler için adres british petroleum :D
Hocam sizi severek dinlerim ama yeni nesil ev araba almak istemiyor kısmına kısmen katılmıyorum. Yeni nesil ev araba alabilecek kadar para kazanmıyor, imkan olsa dahi ev araba edinme eğilimi önceki kuşaklara göre daha az olabilir ama imkanlar gerçeğini ıskalamamak lazım.
İmkanı olsa hiç almaz zaten. Yurtdışında falan da pek ev araba merakı yok. Amerika'da bile gençliğin çok azının kendi evi var.
bu gençliğin en büyük şanssızlığı müziğin yok denilecek yere gelmesi olabilir. 90 ları çocuk da olsa yaşadıktan sonra şimdikiler matkap sesi gibi geliyor kulağıma
Asdfghjk gerçekten müziğin geldiği nokta gerçekten komedi.
Kutunun dışında düşünmek. (: thinking out of the box. Türkçe'de olduğunu bilmiyordum.
0.5 de izleyin arkadaşlar. daha çok anlıyorsunuz. :D
Hocam gel HOI4'te ustalaştıralım seni.
Disco, Metal’den önce çıktı.
ohh yettim hocam
Hocam yeni abomil oldum mafya bölümü yaptınız bide polis bölümü yaparmısınız rica etsem ?
Promter mı var hocam orda 🤪
Ya siz boomer olmuyorsunuz. doğum tarihi 1981 ise, X'in son senesi veya Y'nin ilk senesine denk düşüyor. Neyse sıradaki parça Orson Welles'ten gelsin. "I know what it it to be young".
Bende ev alma isteği var, gencim ama var. Çünkü evim olursa kendimi daha rahat gerçekleştiririm. Erasmusa gittim, hisse senetleri biriktirmistim çalışıp, tamamı harcandı. Ben de kendimi gerçekleştiriyorum. Ama ev almak istiyorum ve bunun için para biriktiriyorum. Maasimin tamamına yakını kiraya gidiyor. Ancak senelerce kölelik edip, şu an çalıştığımın üç katı sorumluluğa sahip olursam kazancımın üçte biri kiraya gidecek. Babamdan geçinmek istemiyorum artık😅. Yasamak için bu kölelik yapmaya mecburum ama deli gibi biriktirebildigim herşeyi biriktirmeye çalışıyorum. Ev almak imkansız gibi ama isteyince her zorluk başarılır. Tiyatro seviyorum. Gönül rahatlığıyla istifa edebilmek belki tiyatro ile uğrasmak, veya gönlüm ne isterse onu yapmak istiyorum. Is değiştirebilmek istiyorum sık sık. Tek başımayım ve bir oda kirası istanbulda 6-10 bin Lira arası. Güzel bir semtte güzel bir evim olsa, işsiz de kalsam bir odamı kiralarım ve kira geliri mutfak masrafımı karşılar diye düşünüyorum. Bu benim özgürlüğümün anahtarı. Ve yaşıtlarıma bu hayallerden bahsedince bana zamanın ruhu bu değil Tiny house'da yaşamak zamanın ruhu falan dediklerinde ağızlarına kürekle vurmak istiyorum. Bazısı bence beceremeyeceği için ev almam vs diyor. Araba alma hayalim yok, amerikada cebinden çıkarıp bin dolara ikinci eli alınabilecek arabaya burada 300 bin 500 bin vermek içime oturur. Eskiden de ev almam diyen vardı, Ağustos böceği ile karınca hikayesi. Herkesin ailesinde dedem zamanında buradan arazi alabiliyormuş ama almamış hikayesi vardır. Neden almamış? Alan nasıl almış? El-cevap 😅
vurun bence de kürekle haklısınız. Bir stratejisi olmayan insan sonunda köleleşiyor. En değerli şey özgürlük bu dönemde
Bengü hanım program yapacak mı taksimde eyleme başlayayım mı?
Emrah hocam daha önce konuşuldu mu bilmiyorum ama günde kaç sayfa okuyorsunuz ve okuma hızınız nedir? Örneğin the future shock 500 sayfa civarında bunun gibi araştırma içerikli kitapları ne kadar sürede bitiriyorsunuz? Hızlı okuma için önerileriniz var mı?
Kadıköy'de frp oynuyoruz, bir gün aristokrat oynamak için bekleriz sevgili ESG
Troll bacağı yahnisi ile bal likörü bizden.
@Cenap Leytenant yok be abi, utanıyor benim oyuncular öyle kalabalık yerlerde oynamaya.
👍👍👍
Editör yine zil fetişini bırakmamış patlatmış sona bir tane
👍👍👏👏👏
Hocam 516 saat Hearts of Iron 4'üm vardır, sorularınızı alabilirim.